9 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

9 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i i | İ zamanlarımızı * teşkilâtlan”- dıralım İsmi lâzem değil, bir yilâyetimiz« şöyle bir anane var: Bahçeleri ra- Kı şişeleriyle süslemek! Mayi boşaldıktan sonra, şişeler Yıkanıyor, içlerine renkli renkli su- ar konuyor, Sonra bunlar, havuzla- rın başına, tarhların arasına döşeni- Yor. Herm ziynet, hem de iftihar ve- | silesi; — En çok raki bu bahçede içil- di, Tabii, komşü da, aşağı kalma: | mak için gayret sarfediyor! ... Bir insan günde kaç saat çalışır? | Sekiz saat diye kaide koymuşler. Halbuki dört mevsim zarfında haki- ki manasiyle sekiz saat çalışan va landaşlarımız devede kulaktır. Öyle ise sekiz saatten ziyade zamanımız boş kalıyor. Bu zaman zarfında ne Yapıyoruz?... Ya kahvehanede pi- neklemek, yahut gelsin rakı! Geçdiğim het küçük kasabada, en lüks cins rakıların satıldığmı gördüm. Bunları kullananların ev- lerinde kâfi miktarda bardak bile yoktu. | ... Can sıkıntısı, esneme Yahut ra- kı içme ile geçen bir boş vakit... “Yakit geçirelim!,, diye giren bir tabir... O “vakit,, ki, eskiler “enfasi mu- | adedeyi hayat,, yani “hayatm sayılı nefesleri,, diye kıymet verirlerdi. O “yakit, ki, saniyesinin tasarrufu medeniyetin gayesini teşkil ediyor... O “vakit,, nakit,, olduğu, aklı selim tarafından secilendirilmiş. Bizim ekserimiz için — bilhassa küçük kasabalarımızda — en kor kunç şey. budur işte! Soruyorlardı > Hiç kahveye Bu tenha, vu YaRı musunuz? Halbuki amatörlüklerim vardı: | Balıkçılık, av ve okumak.. Bir an bi- le can sıkıntısı duymadım. Ve zan | netmem ki duyayım l ... Amatörlükler binbir tanedir ve herkesin meşrebince bir tanesi bulu- nabilir... Bir gün, dehiz kıyısındaki evimde oturuyordum. Beyaz kâğıt üzerindeki siyah harflere bakmaktan yorulmuştum: lisana iyorsunuz. “.— Bana sporumsu bir meşgale lâzım,. Yoksa böyle otura otura küf- leneceğim... Fakat ne yapabilirim? Hem masrafı az, hem de biraz istifa» deli olsun? Böyle bir iş nedir? - di- ye düşündüm... Bulunduğum mevki ve şerait İ derdimiz daha var ki bunlar başka Uç gündür bü sütunlarda yazdıkla. SE rim; gördüklen sonra, artık Feri d matba: Mei zamandır bize refakat eden sporcu gençlere: ia — Allaha ıumarladık diyecek oldum. Fakat bırakmadılar. — Yok, diyorlardı. Burada güre. yazacaklarınız daha ta- Fakat merak etmeyin, mlı yerlere, pis sol Birkaç mühim cekleriniz ve mam olmadı. sizi artık lâğ ra götürecek değiliz. ler, Gençlerin arawuna boyun eği a çare yoktu. Bi. dedim. Hep beraber biraz yürüdük. tuğlaları sıvanmamış iki katlı b narın önüne götürdüler. İçlerinden bi- ensiz Üy mia 1 risi — İşte dedi, Köyümüzün ilk mekte. bi. Fakat bu koca semtin ihtiyaçlara bir tek mektep hiç de kâfi gelmiyor. Buradaki çocukların çoğu, başka yer- lerdeki mekteplere gitmek mecburiye. tinde kalıyorlar. Henüz ilk mektep ça. Zındaki yavrular için de karda kışta bu çok zor bir iş oluyor. Kaç kere mli- lar. Kanuni mecburiyete rağmen bu yüzden ilk tahsil yapamamış çocuklar adeti oldukça kabarıktır burada. Bu bahçe içine yerleşmiş olan bina- ya baktım, Çocuğu Pek bol olan Fe balık amatörlüğünü bana en uygun gösterdi; Birkaç sene bununla oya; landım. Herkes, her vatandaş, ken- dine bir amatör meslek bulmalıdır. | Kimi resim, kimi bahçıvanlık, kimi | aricılık, kimi güvercincilik, kimi me. | zar taşlarından tarih çıkarmak, kimi | gelebek kolleksiyonu, kimi kotracı. | İik, kimi marangozluk... ».. Bu merakın bizi rakı merakın. dan, kihvehaneden ve esnemekten kurtarmakla kalmıyacak, ayni za manda Türk hayatını bin bir veche- li kılacaktır. Ekseriya, amatörlük, sonradan çıkan boynuzun kulağı aşması kebilinden, ilk mesleği de ge- cer. İnsanm cemiyet ortasında mulmadık bir servet, bir mevi şeref almasına sebebiyet verir. Her kesin bir amatörlük! (VA-N0) C.H.P, Kamutay grupu toplandı C. H. P. Kamutay Grupu dün den sonra Antalya saylavı Dr, Cemal Tuncanım başkanlığında toplandı. Hariciye Vekil vekili Saracoğlu ha. rici siyaset hakkında Partiye izahat verdi, le köy gibi kalabalık bir semte, böyle bir mektebin kâfi gelmiyeceği o derhal anlaşılıyordu. Köyü gezmeye başladığımız zaman bana buraların susuzluğundan şikâyet eden bir zat da bu Sırada oradan geçi. yormuş. Hemen Yanıma geldi, Mektep duvarının yanımdaki başma bir alay insan toplanmış çeşmeyi göstererek — İşte siZ?, bakınız gündüzleri açık ve akşamlar! saat 15 den sonra kapalı olduğundan bahsettiğim çeşme, dedi ve yürüdü, yoluna gitti, racaat ettik, Fakat ne bu mektebi ge. | nişletiler, ne de yeni bir mektep açtı. | Istanbul konuşuyor ! Feriköy mektep istiyor Belediye bu semtten topladığı paranın yarısını buraya harcasa, Feriköyü kurtarmak kabildir Yazan: Haberci aya dönmek niyetinde idim. 3 > 15000 nüfusu Feriköy bu biricik meklepkâjfi gelmemektedir. (Köşede yalnız gün (Feriköy: 4) düzleri akan semtin tek çeşmesi) Yanımdaki gençlerden bir — Şimdi, sizi bizim köyün spor sa hasına: götüreceğiz! deyi bütür grup tekrar yürümeğe başladık. Bir elli altmış adım kadar atmıştık ki alelâcaip bir şeyle karşılaştık. Geçtiğimiz yolun $ol tarafı kahve ve dükkân, sağ taraf) İse büyü idi, Fakat bu arsanm yo) tarafındaki de 4.5 arşınlık bir kısımın r telle çevrilmiş gar a getirilmişti. İlk nazarda bunun ne olduğunu bir türlü anlayamadım. Yakma sokulun. ca, bu ufacık yerin çiçek Ve yeşillikler içinde olduğunu, ve 10-15 karıştan da. ha küçülçolan orta yerinde üç sandal, ye, bu sandalyelerin ikisinde ise adam. lar oturduğunu görmek beni büsbütün şaşırttı. Bu sofra masası büyüklüğünde bir pa bir ar: p bir çiçek bahçesi idi. Koca bir arsanın ke- narında, etrafı tellerle çevrilmiş bu ve. rin insanin öyle garibine giden manzarası vardı ki nasti tarif edeceği mi bilm Daha iyisi bu garip bahçenin res- mine bakınız. On kkında daha İyi miş olursunuz. olan köm yapılmış oracıkta dükkâ man tarafından ediler, Süleymanı bulduğum zaman $u ce. vabı verdi — Boş anlarımı karanlık dükkâ mm içinde geçirmektense, bu ufacık bahçeyi yaptım, şimdi içine bir is. mle atıp oturuyorum. Hem temiz a alıyor, hem de dükkânımı gözet. hav E liyorum, Bahçem ufacıktır amma, be- r nim çok işime Yarı; Süleymandan ayrıldığım zaman orâ. dan hemi uzaklaşi , bem de ataip bahçeden gözümü » Biraz daha yürüdükten üstünde küçük bir kasap züme ilişti. Burada satılık azdı ki, gayri ihtiyari içeri girip sa hibine sebebini sormak arzusunu dı dum, Dükkâ ahibi İlyas zik bir adamdı, Ve bana çunları söyle orum. sonra dükkân! gö. yol »t o kadar di Bu semtis dört k rimiz günde 20 kilo et satar. Ya alarda halk fakirdir, Hafta- da değil, ayda bir bile et yüzü venlerin, haddi hesabı yoktur i çıktığım Bulduğum ra. HABERCİ (Devamı 11 incide) —— a maa Dikkat! denilen ekezeli Mahallelerinizde gördüğünüz bütün eksiklikleri, bütün şikâyet lerinizi, yapılmasını istediğiniz şeyleri, canmızı sıkan bâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve ısterseniz matbaamıza gelerek bize bildiriniz. Muharririmiz, fotoğrafçıları mız ayağınıza kadar gelip söy lebklerinizi inceliyecek, şikâyet lerinize veya temennilerinize ga »etemiz tercüman olacaktır. sabız. herbirerle, görmi. zaman CUMHURIYE Hamidiyemiz'n küçük seyahatinden açılan geniş uluklar Hamidiyenin ilk seyahat merhalesi olan Feler - Pire ziyareti bu düşüne mizin canl idi olarak g kun dostluk tezahürlerine kil etti vwtsız ve şartsız memnun olduklarını Kaydetmesi çok yerinde bir takdir ve ifadedir. Y a açık söyleri dileri hakkındaki Türk duygu ve düşünceler! de aynıdır. Faler . Pireden sonra Korfuya uğ ak ve dost Yugosi yanm Dubrovnik limanma kadar uza. nacaktır. Bütün bu hatin İlk eser. leri Faler - Pire merhale dostluk şenlikleri görülen ç cereyan ede. ceği şimdiden muhakkak bulunuyor. Hamidiyemizin bu küçük seyahatile açtığı bu büy kendi baş veriyor? ilere , (Yunus N KURUN la: Garsonların yüzde hakkı kendilerine ver'im'yor mu? Fransada bal çıkan kanun n 1. ilgası hakkında bilhas. timizde, sa İstanbul ve birlerdeki lokaj anelerde, ga air bunlar gibi , Meğer arson hakkı diye dilen yüzde on. darı a vermiyorlarmış. Bun İ dan dolayı garsonlar müşterilerden ayr ir ba «hyorlarmış. Gar. on! cemiyeti reisi: — Yüzde onları bize bıraksınlar, on. dan sonra müşteril ında haksız tercihlere sebep olan ve garsonların izzeti nefsini kıran bu bahşiş usulünü | kaldırsınlar!,, Diyor. Böyle deme İ ) adeta bütün garson kümete Bize terile tehlikeli bir garsonlar dav haklarını müşkül bir m açarlar tamam olarak İ Jeolm teriden alt ın bir kes noktadan nemek yalnız değil, ahlâki bakımdar gildir. Herhalde görünüse £ çalıştıkları müc: lecek AKSAM'da: idivenleri Türkiyede n iki eldi. ri eldiven lerimiz için, yerli oğlak derileri kulla. rılmaktadır. Bunun ham madde get İ Beyoğlunun en dışardan rülen eldivenler, Bundan başka düşemelik derilerle de maktadır. Türkiyede 34 fabril nun hsricinde bu tadır. Bu sanayi kanuz ik deri fab- dört büyük gviki miyen kü vardır. Ot Hkesir ve Denizli t le Türkiş nin toplandığı yer, İstanbul | yet ii sanay ehridir. (H.A)

Bu sayıdan diğer sayfalar: