25 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

25 Temmuz 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Dış Siyasa: Hataydaki Aleviler su katılmamış Türktür Yazan: Nizamettin Nazij Milletler Cemiyeti Konseyinin ver. diği âdil karar tatbikat sahasına gir. dikten sonra ulaşılan her merhslede parça pârça manasızlaşan siyasi ihti. rasların birer birer söndükleri görülü- yor ve bu ihtiraslara &let olan propa. gendaların gizlemeye, saklamıya ça- lıştıkları hakikatler her gün bir parça daha vuzuh Kazanıyor. Evvelki gün şehrimize gelen sabık mendub Dür.yö. | nün bize verdiği uzun beyanat bu ba. kımdan dikkatle mütaleaya değer. Mendub Düriyö on dört yıl hâkim | bulunduğu mıntakanın bizce en mü. him hakikatlerinden birini ortaya at, mıştır: “Hataydaki Alevilerin Türk olduk- Jarı hakikatmı.,, Şüphesiz, İskenderun . Antakya ve havalisinde yaşıyan Alevilerin Arab- lıkla hiçbir alâkaları olmadığını Tür. kiye ancak evvelki gün öğrenmiş de. Zildir. Cumhuriyet hükümeti Hatayın bu mühim cemaatini çok eskiden bü. tün İkıymetleriyle, hakiki manasi ve ırki hüviyeti ile Türk olarak tebarüz ettirmiş ve Hataydaki Alevilerin bir çok münevverleri de ayni kanaate işti. rak etmekte, (yani hakikati kabul ve ilân etmekte) tereddüt etmemişlerdi. Lâkin Türk hükümetinin murahhasla- rı kargısında ve arsrulusal bir toplan. tıda bu hakikate uymuyan fikirlerin ve iddinların silâhı olarak çalışmış bir yabancının şimdi Aleviler hakkında bizim bildiğimiz: hakikatlere yakm bir kansat terennim etmesi kususi bir ehemmiyetle karşılanmıya değer. Düriyö Antakya - İskenderim ve Ha. yalisinde tam on dört yıl hüküm sür. müştür. Ve orada hiç de basit bir idare memuru olarak bulunmamış. tr. Frânsanm umumi harpten bir iki yıl evvblih gölincoye Kadar en tali. him “askeri'. siyasi” mevkiini, kâh yardımcı, kâh tam hâkim olarak elin. de tutmuş bir adamın, (yani Fransunın sabık umumi erküntharbiye Relsi Ge. neval Veygand'm siyasi büro şefliğin. den ve bizzat General Veygandın) ar. zusu ve tavsiyesile ve yüksek #wlâhi. yetlerle (Antakya . İskender'in) & gön- derilmiş bir memur, on dört yıllık bir çalışmadan sonra ve'on dört yıl Ha- tayda Frunsayı sevdirmek, Hataylı, üm Türkiyeye karşı his bağlılıklarını körletmek Için her çareye ve entrikaya başvurduktan sonra (Alevilerin Türk öldukalrımı) söylerse bu söyleyiş dün- kü, bugünkü veher zamanki Türk davasını kuvvetlendiren b'r vesika ad. dedilir, Filvaki Düriyö yine az cok kaça. maklı konuşmuştur; ancak bir: kisım Alevilerin Türk oldukları itiraf et. miştir. Ya diğerleri? Mendubun onlar için söylediği söz de şudur: “ Alevilerin hiçbirisinin Arablıkla en basit bir alâkası yoktur. Arablar Alevileri sevmezler. Şamda hâkim o- İan (Kara Arab gerıari) Alevtlere bir düşman gözüyle bakar.,, Bu sözler Düriyö gibi bir.yarı ko. miteci idare adamının ağzından çıkar. Sa İnsan bunların ancak açıkça “geri- ye klan Alevfler de Türktürler” deme. mek için bulunmuş bir formül! olduğu. mu kolaylıkla anlar. Evet, Hataydaki Aleviler, dünyanm her tarafındaki Aleviler gibi sadece Türktürler, Alevitik, (dar Arab nasyo. nalizmi) nin bir elinde kılıç ve bir elin de bâdiye mistisizmi olduğu halde dört bir yana saldırıp önüne gelen ka. bileyi, kavmi, milleti temsile çalıştığı günlerde ve ona kör ve budala bir esir olanların islim ilmmeti fikri etrafın. da ayni Arab ideslini devam ettirme- ye çalıştıkları devirlerde, Türk zekâsı. nın bulduğu ve sarıldığı cankurtaran. dır. Birçok yerlerde Türk kabileleri A. rab imamları tarafından sâçılan Uyuş- turucu, bunaltıcı ve milli bisleri kör. letici zehirli telkinlerden bu maskeyi kullanarak kurtulabilmişler ve mili hüviyeterini asırlarca muhafaza etme. nin yölunü bulrauşlardır. Şüphe etmeyiniz Mösyö Düriyö! Ha.” tayın bütün Alevilri de Türktür. Hatay Türkleri bundan sonra da belki bir müddet daha Sünni, Alevi diye iki cemaate ayrılmakta devam edecekler. dir. Fakat bu iki cemaatten hiçbiri Türk olduğunu asla unutmiyacık ve ikisi de bütüm enerjilerini aralarında- ki ayrılığı ortadan kaldırmıya hasro- deceklerdir. Nizamettin NAZİF Su mahzeninde esrar tekkesi Dün Hürriyettepesi cıvarında meydana çıkarıldı Gilmrük muhafaza ve emniyet teşki Tâtı memurları Kâğrthane © sırtlarında gizli bir esrar tekesini meydana çıkar. muşlardır. Möruk Ali adında biri tarafından idare edilen bu tekke, Hürriyettepesi civarmdaki tuğla harmanlarında bir su #ahzeninin içinde kurulmuştur. Uzun takiplerden sonra gümrük muhafaza teşkilâtı memurları evvelki akşam tek- pr devam edenlerin gizlice su mahze- girdiklerini görmüşler ve bir müd- det bekledikten sonra baskın — it, Sabri, Halit, Mehmet, Hak- ep adında on kişidir. Tekkeyi Moruk-Ali de yakalananlar. i Yapılan tahkikatta buranm uzun beri bu halde işlediği anla» şılmıştır. Devam eden esrarkeşler, ge- ce olduktan sonra teker, teker tuğla barmanlarına gelmekte ve parolalarla ine girmektedirler, Adanada bir cinayet Adana, 24 — Mısırlı Hüseyin çiftli. “ ve kökleri arasında hüviyeti teşhis e. dilemez şekilde yanmış bir insan cesedi Pslunmuştur, Hâdiseden Baberklar e dilen zabıta, derhal faaliyete geçmiştir. ” iL v italyaya göre Müsavat . - siyaseti yoktur! Menfaat siyaseti her şeyden üstündür! Roma, 24 (A.A.) — Havas muha- biri bildiriyor: Popolo d'İtalya gazetesi “Hayal ve hakikat,, başlığı altında Mu- selininin bir makalesini neşretmektedir, Musolini bu makalede Almanyaya ceb- ren kabul ettirilen : tamirat (o borç- larmı, harp broçlarını, Mil letler Cemiyeti azası arasında - müsa - vat prensipini ve Afrikadaki fütuhatı hatırlattıktan sonra nazariyat siyasetine karşı menfaat siyasetini ileri sÜrmekte- dir. İtalyan mahfilleri, bu makaleye bü- yük bir ehemmiyet o atletmektedirler, Makalenin her tarafta okunmasını te- min için sarfedilen gayretler, Lonrada ademi müdahale komitesi müzakerele- rinin cereyan ettiği bu günlerde Muso- lininin yazısma verilen ehemmiyeti gös. termektedir. Bununla beraber Habeşistan muha- rebesi esnasında İtalya, nasıl Milletler Cemiyetinden resmen ayrılmamışsa, Musolininin son makslesi de herhalde kati bir hareket yapılacağına delil sayı- Jamaz, “ONafıa Vekilimiz Almanyada Berlin, 24 (A.A.) — Türkiye Nafra vekili Ali Çetinkaya ve maiyetindeki re. vat bugün Berline muvasalat etmişler- dir. Vekil, Alman hükümeti tarafından Almanyada birkaç gün kalmağa davet edilmiştir. : ye Mekteplerde yabancı diller dersleri Yazan: Suphi Nuri Ileri Bu senede İmtihan devreşi bitti. Ta İebenin bir kısmı sınıfını geçti ve'bir kısmı geçemdi. İmtihanların bir kısmı yabancı dillere dairdi. Bili senedenbiri Türkiye mekteple- rinde fransızca veya ingilizce ve al . manca okutuluyor. Hele son on sene içinde bu yabancı diller için üniversite den ilk mekteplere kadar büyük bir gayret sarfedildiği görülüyor. Bu'u. Zurda sarfedilen uzun saatler ve yüz binieree liralar var, Hele sene sonun. da harıl heril imtihanlar olur, numa- ra atılır, derect tayin edilir. Fakat bütün bu derslerin, saatlerin, gayretle rin, masrafların ve imtihanların fay. da va neticesi nedir? Acaba mekteplerimizde senede yüz- de kaç gocuk yabancı dili öğreniyor? Bunun bir istatistiğini yapmak zama. nı gelmiştir. Benim elimde böyle bir istatistik malümati olmadığı halde Ya. rılmadan hemen söyliyebilirim. Yüzde bir çocuk yabancı dili öğrenebiliyor, yüzde döküz çocuk biraz sökliyor, YÜZ. de doksanı ise bundan bir şey anlıya- mıyor. Benim bu rakumlarıma ıfimatsızlık etmeyiniz. Çünkü yedi senedir hoca- yım ve gerek liselerde ve gerek yük. sek mekteplerde okutulan yabancı dil. lerinin neticesini pek yakından görü. | yorum. Yüzde biri yabancı dili öğre- necek diye neye büyük bir ekseriyete uzun seneler, boşuboşuna fuzuli saat. ler kaybettirilsin? Neye yüzlerce ho- caya bedava maaş verilsin? Eğtr şu yüzde biri yötiştirmek için. se daha kolay yollar var. O müsteld çocuğu hemen yabancı memlekete gön derip azami İstifade etmesini temin et. mek mümki Bu de hiç ol- müzsa diğer, talebelerde». yabarler dil ha faydalı bir yere sarfederler, Bütoe- miz de bu kadar hoca maaşından kur. tulurdu. Elli sönedenberi yabancı dillere sar. fodilen vakit ve naktin boşuboşuna gil tiğini bundan yüzde on kadar da İsti- fade edilmediğini herkes itiraf eder sanırım, İnsaf ile söylenilsin, Eki tda.. di ve şimdiki liselerden yabancı diji- ni öğrenerek çıkan kaç kişi var? E. ğer içimizde yabanci dil bilen varsa ya Galatasarayda veyahut yabancıla- rın idare ettikleri papes veya Ameri- kan mekteplerinde okumuş olanlardır. Yoksa idadi veya liselerde okuyanlar değildir. Bu hakikati hepimiz biliyoruz, ara. mızda itiraf ediyoruz da resmen söyle- mek lâzımgeldiği vakit her nedense susuyoruz. Tekrar edeyim, elli sene. denberi yabanet dilleri için sarfetti. Zimiz vakit ve nâkte Yazık değil mi. dir? Artık tu yabancı dil programlarımı zan iflâs etiğini neden itiraf etmiye- lim? Senede birkaç talebe yetiştirmek için diğer talebeyi neye yoralım, neye bu kadar hoca maaşı verelim. Elli se- melik bir tecribe devresinden sönre mekteplerimizde yabancı dili öğren - mek gevdasmdah vazgeçmemiz zama. nı gelmiş ve hattâ geçmiştir. Bü iflâs vaziyeti karşısında yeni ve kali ted. birler almak zarureti vardır, Bü mese- le bügürkü usulle hâlledilmez. Her. halde şu iki şıktan birini tercih etme- imiz lâzımdır: Yabancı dil derslerini tamamiyle mekteplerimizden kaldmıp talebeyi se nelerce boşuboğuna yormamalıyız ve yahut mutlaka bunlara bir yabancı dil öğreteceksek behemehal Galatass. Tay lisesinin programın; kabul etireli, yiz. Bu iki şıktan başka bir çare yoktur. Cezri kararlar vermek za.ureti var dır. Çünkü'metice maalesef meydanda- dır. Yabanet dili için mekteplerimizin bütçelerine konulan paranın hakiki miktarını bilmiyorum. Herhalde mi, him bir yekün tutsa gerektir. Galata“ sarây sistemini bu parayla her mekte, | bimize tamim etmenin imkânı yoktur, Şu-halde bügün her mektebe tahsis e- dilen ve hiçbir fayda-elde edilemiyen bu parülarla hiç olmazsa birkaç tane Galatasaray usulünde lise ağmak da. ha muvafık olacaktı. Sonrada para buldukça bu gibi mekteplerin miktarı arttırılındr. Butakâirde hem her tale- be yabancı dili öğrenmek için birçok Yakit kaybetmemiş olurdu ve hem de bazı talebe hakkiyle yabancı dilini öğ. renmiş olurdu. Hakikati görmek, hatada ısrar et- memek, imkân daireninde hareket et. mek, cezri kararlar vermek, gök ve fe. nadansa az vejyi yapmak cumhuriyet rejimimizin şiarlarmdan olduğundan bu yabancı dil tedrisatı meselesinin kalledileceğini ümld ederiz. Suphi Nuri İleri Ahmet Rasim - ihtifali Şehremini Halkevinin teşebbüsile Perşembe günü yapılıyor Şehremini Halkevi büyük muharrir merhum Üstat Ahmet Rasim için bir ih- tilal tertip etmiştir. Hazırlanan prog- rama göre 29 temmuz günü akşamı cv tarih ve edebiyat kolu reisi Baha Gök- oğlu tarafından ralyoda Ahmet Rasi- min hayatı ve hususiyeti hakkında bir konlerans verilecektir. O gece stüdyo incesaz heyeti münhasıran üstadın eset. lerinden muhtelif parçalar çalacaktır. 30 temmuz-akşamı Şehremini Halk- evinde merasim yapılacaktır. Bu mera- simde'de üstadın hayatı ve eserleri hak kında nutuklar söylenecektir, Tanburt salAkâttin' tarafından“ Üs. tadın şimdiye kadar bilinmiyen parça- ları çalmağaktır, Sovyet Rankası aleyhindeki davadan vazgeçildi İstikraz: dahili satış bedelinden do- lâyı hazinenin Sovyet ticareti hariciye bankası aleyhine İstanbul ilcinci ticaret mahkemesinde açtığı 27, 442 liralık a- lacak davasından, davanın ispatma yas rıyacak kanun! deliler mevcut olmâma- sı dolayısiyle feragat edilmesi yüksek tasdike iktiran etmiştir, Boğazın akıntıları Bu meltamli havalarda Boğaz — sularının alımtları çok şiddötüdir. Hatta bazı yerle. rinde satte oa kilometre bila (o aktıklarmı Böylersek pek de mühilapa etmiş (o olmayır. Boğazın en dar yerinin 260 metre genişi. Hinde okluğunu farzederek ve bir yüzücünün karşıdan karşıya saatte 3 kilometre (hızla geçebileceğini düşünürsek, gu #ki sualimizin cevabını bulabilir miyiz: Boğazı (karşıdan karşıya geçmek nakadar sürebilir? Ve yü. zücü denize atılmış olduğu yerden kuş u. guşile nekadar metre ötede karaya çıkar? Dikkat edin mesele göründüğü kadar kö. Jay değildir. Bilhassa hendeseye #Xlmız er, rılyorsa, meseleyi pek de hallademezsiniz Bu #ualimizin cevabını doğrü ballidenler. den İki kişiye hediye verilecektir. Cevapla, rm 31 temmuz tarihine kadar yollanıdması razıdır, . Miras 38 Lemmuz tarihli Azap saçım halildir. £ Tevfik 26 yaşında, Davut yirmi “ç yaşında | ve Hamdi yirmi bir yaşındadır., Babaları bir #erle daha yaşamış olsaydı 'Tevlik &0 ira daha az, Davut 10 Bra daha gök ve Hamdi 70 Iira daha fazla alırdı, Bu tilmecemizi doğru halleden okuyucu. muz Fatihte Behice Kemaldir. Tifa vakaları Son 24 sant zarfında şehirde 26 Ufo vakası görülmüştür. | Za nelüzüm vur?.. 25 — TEMMUZ —İ aa . a A Frenkç ii kelimele K ONUŞURKEN vej* Sp da -frenkçe kelime! Ve Yakı kullananlara #inirleni gi hakkımız da var: kendi GÜ XP On kes tarafından, hiç olmâ$” ei ta, seler tarafından anlaşıl” £ esiğ vw durürken el âlemin lügat” ki > Ama iş bu kadar basit ÖĞ larma ve sözlerine irana Fİ ver ranları birkaç kısma AY”. ig dır. vd # Bazıları bunu sırf züppe) ye yapıyor. Bittahi “bilm Ni züppeliğin başlıca vasif” kendi kendini bilmeme maktır. Yahut tabif olmadi ama yaptıklarını kibarlık» yar, tabilden daha 2 ö' adamlarla alay etmek imsâP! yg lı haklarındandır; alay ©” fakat asıl büviyetini değil” 4g” di olması da daha iyidir, GN se hayatın negelerinden ”X kaybetmiş oluruz. Bazı insanlar da var, K de, frenkçeyi de iyp bilme ge” türkçe konuşur veya yazar” kelime kullanıyorlar, Bunla” tembel, kafaları az işliyen 9“ İrenkçe bir kelimeyi yarım “e” öğrenirler, hayallerinde oni. # Ni ginlik ilâve öderler, onun © mukabilini dilşünmezler. gi, bir paye vermek için olgeRk" gi limizde © mefhumu anlat dime bulunamıyacağını iç. Bunları, aralarındaki müşa men, ziippelerden ayıcmsk. Züppe gülünçtür, zevksiz / muhâkkak budala değildir. ii bular hef şeyden evel kei. > gr e hallerini Başkalarına da meğe çalışmaz; fakat bunlsi kendilerinin doğru yolda 9 sanırlar ve bunun İçin d8 dileri gibi harekete davet © U Ama itiraf edelim ki bati de, birkaç frenkçe | kelime) gi “ makta haklıdırlar, Çünkü 0 . landığı kelimelerin . bizin © yeğ geçirdiğimiz medeniyet tariP diğ & olması dolayisile, karsılıp' a Bunları, ikincilerden pi İNİ zordur; çünkü onların fre! 4 kullandıkları kelimelerin K lunduğunu iddia edebiliri£ lar o kullandıkarı kelimele”, mukabilleri arasinda, bizin madığımız inee farklar se” Geçen gün dastum ni de çok frenkçe kelime * âttiham ediyordu, Doğru “ye $an kendini iyice bileme z karıda anlattığım üç sil d ne mensub olduğumu kestil'E. “e mül, üçüncüden olmağı i k ikineiden olmam iht'malini | t çe içim sizliyor / , 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: