23 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

23 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞE II AN Rg A e a ML e m » ; i HABER — Akşam postası 23 AGUSTOS — 199 Yeni Ceyhanda çarşıdan istasyon caddesine bir bakış. Memleket mektupları Ceyhanın yerinde modern bir şehir yükseliyor Elektrik, telefon ve su ihtiyaçları temin ediliyor. Yol, köprü ve yeni binalar yapılıyor. Ceyhanda bir sokağın eski ve yeni hal, Ceyhan, (Hususi muhabirimizden) f — Ceyhan, tam seksen sene evvel bir | köy olarak kurulmuşken halkının fer- | kalâde çalışkanlığı ve mevkiinin husu- siyetleri dolayısiyle çok seri bir inkişafa mazhar olmuş, birinci sınıf kazalar me- yanma girmiştir. Nüfusu günden güne arçmakta, şehir gittikçe büyümektedir. Nüfusu halen on bindir. Bütün kazada 65 bin nüfus vardır. Kasaba nüfusurkla İki sayım arasında yüzde 36 fazlalık görülmüştür. Kazanın 144 parça is kân mıntakası (o vardır, Bunun doksan | dokuz parçası muhtarlık olan köylerdir.| Ve bu köylerde köy kanunu tatbik e- dilmektedir. Kasabada iki bin ev, sekiz yüz Hük- kân ve mağaza mevcuttur, Ev adedine nisbetle dükkân ve mağazanın bu kadar gok oluşu kasabadaki ticari faaliyetin | ne derece geniş olduğuna bariz bir de- dildir, Ceyhan şehri Çukurovanın can da marıdır. Yüz elli bin ton zahire, sekiz on milyon kilo pirinç, otuz otuz beş bin balye pamuk istihsal edilir. Senede on bir milyon liraya yakın ciro yapar. Ceyhan ayni zamanda otta ve ce- nup Anadolusile Suriye ve Filistinin hayvan pazarıdır. Senede'yalnız iki yüz bin koyun satılır. Üç çeltik, üç pamuk, | iki buz ve bir un fabrikası, üç banka, beş doktor ve iki ecgahane vardır, Ne yazık ki, mın inki- şaf etmiş olmarına ra banda ne fon şebekesi varı ât üzerinde durulacak kadar mü dir. Senede iki yüz bin koyun ihraç eden Koca kasabada bir baytar da yokt ta ve ilk mektep ihtivacı da bi Su işine devlet el koymuştur. Proje | dahiliye vekâleti imar heyeti tarafından | müteahhidine ihsle eğilriştir. Tesisatın | ihalesi ikinzi plânda gelmektedir. Cey- | hanlilar yalnız filtre edilmiş Çeyhan | suyunu — ki içinde her nevi mikrop mevcuttur — bir de Ayran, Kayadelen gibi damacanası 90-100 kürüşa satılan | ikinci sene menba suları içerler. Kuyu sulariyle çiçek bile sulanmaz. Artizyenle 134 metreye kadar inilmiş ise de iyi su bu- lunamamıştar. Elektrik işi de ele alınmıştır. Son safhalara gelmiş ise de belediye hemen bütün faaliyetini üç sene için yol inşa- tıpla teksif etmiştir. Ali Çetinkayann himmetiyle köprünün ayakları müteah- dide ihale edilmiştir. Demir aksamı da bu ayın yirmi sekizinde Ankarada iha- le diilecektir. Köprünün inşası müstak- bel Ceyhanın inkişafında mühim âmil olacaktır. Köyler iptidai vasıtalarla ne- hirden geçmekten kurtulacak, kışm bu yüzden haftalarca felce uğrryan iktısadi hareket artık arızasız devam edebile- cektir. Ceyhanda şimdi en çok göze çarpan belediye faaliyetidir. Sanki Ceyhan ye- ni baştan yikrlıp yapılmaktadır. Müte- mağiyen yol yaprlıyor, caddeler aç yor, çarşılar tanzim ediliyor, her köşe- de hususi inştat göze çarpıyor, güzel güzel binalar yükseliyor. İki sene evvel belediye intihabı fes- hedilmiş, yeniden intihap © yapılmıştı. Bu İntihapta riyasete Aklana gençlerin- den Bay Salihsttin Sepici getirildi. Ye- ni intihap Ceyhanlılar için mesut bir) devre açtı, Belediye bütçesi birinci se. | ne yirmi üç bin liradan elli bin Tiraya | ise yetmiş dört bin liraya | sıkarıklı. Ceyhan çamuriyle meşhurdu. | Kışın yollarında araba, otomobil İsle- | mez, çocuklar bacaklarını mekteplerine gidemezlerdi. Şöyle bir fıkra da anlatıkr: Birisi avalekabısını çamura kaptırmış, araştırırken eline bir çizme tastgelmiş? Yeni belediye meclisi şehircilik zih. niyeti ile mesaisine sistemli, programlı bir veçhe-verdiği içindir ki büyük mu. | vaffakıyetler göstermiş, âz zamanda | cok hayırir işler görmüştür. İki içinde 1150 metrelik istasyon caddesiy- İs 900 metrelik Adana caddesini. 500 metrelik Osmaniye çaddesiyle 400 met- relik Gazhane caddesini ve Üç kilomet- | sıvamadan sene | Dünyada yalnız maddej? inanan adam Misligan köyünün muhtarı Hüseyin bu cinslendir, O Dersif! ide korkmuştur. Ona haışı koyabilecek şeyin ancak silâh şa e inanmıştır Dersimin en mukaddes dağlarını tepelerini ve bütün hurafelerini saklı - yan Muazur silsilesini görmek İçin, Hozattan Ziyarettepesine çıkmak lâ - sım, Bu yol, size ayni zamanda tablatın buradaki harıkalarını da hayret, deh - şet vererek gösterir. Bilmem bir ressam Hozat — Beyazdağ yolunun bir kena- rına otürüp tabiatın bu şahane dekoru» nu tesbit edebilir mi?. Ne ressamın ya- pacağı tablo, ne de bu dekoru tesbit edecek en hassas bir fotoğraf objekti - finin plâkından beyaz kâğıda çıkarıla - cak kopya buradaki tabiatı seyretmek- ten duyacağınız « tekrar edeğim - hay ret ve dehşeti veremez, Önünde koç heykeli mezarları görü- len bir köye yaklaştık. Buraya, Misti - gan köyü diyorlardı. Üstleri başları toz ve toprak içinde kirli, fakat çevik, atılgan bir kaplan yavrusu gibi çalılıklar arasında koşa - bilen çocuklar, başlarını köyün önünde ki dikenli ağaçlardan çıkarıp bize bakı- yor Ve tekrar o saniyede gizleniyorlar- dr. Elimle işaretler yaptım, çağırdım. Bu, onlar: büsbütün ürkütmüş olacak ki süratla kaçmağa başladılar ve bir daha görünmediler. Köy muhtarı Hüseyin, evinin kapı sından çıktıktan sonra yerlere kadar eğildi ve elini acemice başına götürüp selâm vermeğe başladı. Onun yanımıza gelişi böylece oldu. Hâlâ selâm veri - yor, ezilip büzülüyordu. Gömleğinin üstüne göğel açık ve kolları kısa bir yelek geçirmişti. Uzun İç gömleği beyaz donunun © üstüne sarkıyordu. Belinde sıkıca sarılmış b't kuşak vardı. Ayni zamanda köyün ağa * yerinde olduğunu isbat edecek çıp - lak ayağında eski bir ayakkabı vardı, Fakat o buna kolaylıkla alışamadığı için çok zaman fırlatır atarmış. Muh - tarla uzun boylu konuştum. Son derece cahil., Neticede şunu anladım, ki Mis- tigan köyü muhtarma sözle hiç bir şey kabul ettirilemez. O, ancak madde ç- larak gördüğü şeye inanır, kabul eder Bunun haricinde söylenecek $öz onca bir muammadan başka bir şey değildir. İşte size, ona söylenen ve inandır. mak mümkün olmayan bir hakikat: — Artık bundan sonra Dir şeyden korkunuz olmasın. Hükümet burada yollar yaptıracak. Kışlalar yapacak, siz yollarda çalışacaksınız, para alacaksınız ve çocuklarınız mekteplerde okuyacak. Bundan sonra Üstünüz başmız, bu şekil. de yırtık kalmıyacak. Para kazanacak iyi elbiseler alacaksınız. Bütün bunları dinliyen ve sonra: — Allah hükümetimize zeval verme. sin.. diyen köy muhtarı sözlerine şunu ilâve etti: — Bize çök tüfek, çok Cepanec Jâ. zım... ondan A A A reye yakımara sokakları yeni baştan, garşı caddesini bir tarafı beş, Miğer ta. rafı iki buçuk metre yâya kaldırımlı o. larak parke döşemiş, dar yerlerini on beş metre genişliğe iblâğ etmiş ve beş metrelik yaya kaldırımlarını iki sıra, iki sıra ağaçla süslemiştir. Bunlardan baz. buçuk metre yaya kaldırımları da tek ka gene bu İki sene içinde yılda on üç in Tira hasılat temin eden bir mezbaha ile geniş bi fidanlık, bir bahçe ve tiyat, ro binası, bir umumi helâ, beş su menfe, | zi yapmıştır. mast dürüst olas ilk İS yetmiş mağaza ve yetmiş yazıhaneyi havi muhtevi büyük bir hububat ve pamuk halidir. Şehrin imar plânı da profesör Yan. sen tarafından yapılıyor. Bu plânı tat. tında azami itina Bilhassa köprünün inşasından son. ra Ceyhanm pek yakın bir âtide yirmi, yirmi beş bin nüfuslu şirin bir şehircik olacağı muhakkaktır , “. Garrison kumandanı imamı ile konuşuyor Sordum: — Tüfegi ne yapacaktmız?. — Ne mi yapacağız7 Bir tüfek olma dan yaşayabilir miyiz hiç? Sordum: — Tüfeği ne yapacaksınız?. — Düşmanlarımız var... — Kim bu düşmanlar?. Köy muhtarı bir çok aşiret İsimleri saydı. Sonra karşı tepedeki koç heykelli mezarları gösterdi: — Onlarr öldürdüler. köylüyü göstererek — Geçen sene bunun İki hayvanını si lâhı ile beraber aldılar. — İyi amma, bundan sonra buralar da böyle bir şey olamaz. Bakın hükü - met her tarafta yol yaptırıyor, mektep ler kurduracak.. Çocuklarımız okuya cak, onlar da bizim gibi olacaklar, pâra kazanacaklar. — Estağfürullah.. Estağfürullah., Hüseyin yerlere eğiliyor ve: — Hikipayinize yüz süreyim.. diyor. du. — Bunlar alacak, inanrnız, kem çok yakında.. dedim, Beni bir kenara çekti. Birden yerlere kadar eğildi: — Bize silâh verin. diye tekrarladı iz silâhsız duramayız, belki bu akşam, i yarin akssm düşmanlarımız bize askm verecekler. Ben şaşırmıştım. Niçin silâhr benden yor, diye.. Ben kimdim ki ona İl verecektim, Sonradan anladim. Meğer Hüseyin, bizim soför Antakyalı Müsta- faya bir aralık beni göstererek, muş, o da: — O İstanbuldan geldi. Sizin dert Yanındaki sor- | lerinizi dinliyecek.. demiş Bu söz, Mistingan muhtarının üze“ rinde başka bir tesir yapmış, bende bü yük bir salâhiyet görmüş.. Hüseyini, hükümetin alacağı tedbir. lere inandıramadım. Bence inanmamak ta haklı idi Korkusunu anlatıyordu Tepenin ardındaki Dersimli, kanını e mecek kadar düşmanı idi ve kendisini bir an rahat bırakmıyordu. — Hüseyin, - dedim » hükümet seni Mistigan köyü Şa yolda çalıştırsa, para v9” misin ?, — Elbette çalışırım ie” — Çocuğunu mektept* göndermez misin? — Gönderirim, * bi — Burada her zaman seki ayi da sen ve senin köyÜnÜt yağ, bir daha elinize silik aldi gs mz, hep kendi işlerinizle Wö ha iyi değil mi? Düşündü, düşündü. lemek istedi. Sonra: j — Başka yerlerde de sizin s* gibi midir?. dedi ii — Her yerde öyledir. B ir Kii ler silâh kullanmayı ancak as tikleri vakit öğrenirler. » pir Mistigan köyü muhtar: fa söylemedi. Gözlerimin içine La du. Bu bakış, o kadar surreği kıştı, ki eğer bunları, onu alda ak ya Bir 49“ & söylemiş olsaydım, mubak dolaşacak ve cümlelerimi w mıyacaktım. Pakat Hüseyin, lerimde, sözlerimin yalan sezmiş olacaktı ki memnu” dü.. Zavalir Dersimli, sen © Ğİ, edilmiş, © kadar başıboş bana ki.. Eğer damarlarında Tİ saydı, sen asırlarca süren © de tırnakların: silâh yapi” dönerdin. Adem baba dünyası halinde Dersim, bir kâç ay içinde rülleri, atılan temelleri ile kavuştu. İnşaat faaliyeti E g0 k düzlü devam ediyor. Tür açisi ip a için; edibi, tarihçisi, bel Se zisyeni, ressamı, heykeli” > , yatçısı ve doktoru için Deri gi yi kir bir mevzudur, ki, p kikler orada yapılacaktı. ün Le” Türk kanımı taşıyanların Üye yetini medeniyet dünyası? r gösterecektir. . HE Niyazi A7 Göz hekim 4 yi" Dr.Murat Rami Beyoğlu . Mis sokağ! Telefon: 41593 pp Diş doktor” Necati pakt | f Hastalarını hergün s8P öy 2 akşam 19 za kadar Kara desi meydanı Mahmudiye “ g0 ,” 1/2 de kabul eder. z Salı ve cuma günleri İ ze kadar parasızdif- azalması a ZAYİ — 4979 sicil ei ehliyetimi zayi ettim. yenisi tur; cağımdan hükmü yok! pi, inn sb Güner ME nn

Bu sayıdan diğer sayfalar: