13 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

13 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazanı Soğoman Tehliryan — Çeviren: W.9. — İktibas ve tercime hakkı mahfuzdur — Şimdi vakit kaybetmiyelim, sen derhal yukarıya çık, ben de Hraçla beraber gelirim Yemekten sonra salonda oturup kah. velerimizi içerken — telelon — çaldı. Henrlette telefonu açtı ve muhatabını tanır tanımaz sevinçle haykırdı: — Bonjür azizim, bonjur... Biz de si. zi merak ediyorduk.. Misafiri düşünme. | yiniz, ben onun bütün ihtiyaçlarını te. min ettim. Öğle yemeğimi de beraber yedik. Şimdi yanımdadır. Beraber sizi bekliyoruz... Evet, evet, bucadadır. is. terseniz telefonu kendisine vereyim. Henriette bana hitaben: — Gel sevgilim, Hraç seninle konuş mak İstiyör, dedi. — Allo! — Sogomon sen misin?. — Evet benim.. Nas:lamız iyi misi. niz?, — Az gonra geliyorum.. Biraz işim vardı. Seni yalnız bıraktığımdan dolayı | affını rica ederim.. Sen nasılsın baka . yım bir şeye ihtiyacın var mı? — Teşekkür ederim, bir şeye ihtiya. cım yok.. Yalnrız mümkün olduğu kadar fabuk gel, seninle mühim İşler konuş . mak istiyorum. — Ne var, bir şey mi oldu?. — Hayır, şahst bir meseledir.. — Şimdi geliyorum. Telefonu kapadıktan sonra Henriette yaklaşarak sordum: — Hraça mezeleyi nasıl açacağız? Hehriette: — Sen karışma, bu işi ben idare ede. ceğim, diyerek, şu tavsiyede bulundu: — Şimdi sen yukarı çıkar Hraçın o. dasında beklersin.. Hraş muhakkak ev. velâ beni görmeğe gelecel? ve dün ge. cedenberi cereyan eden hâdiseleri hak. kında benden malümat istiyecektir. — Ya buraya uğramadan doğru be - nim yanıma gelirse.... — Ben Hraçı tahırım., Beraber ye . mek yediğimizi duyunca içi rahat et. den evvel beni görmek istiye . ceğine senet veririm., Şimdi vakit kay betmiyelim, sen derhal yukarıya çık, ben de Hraçla beraber sonra gelirim.. Sevgilimi öperek, Hraçım odasına çıktım. Yarım saat sonra Hraçla Hen. riette bana iltihak etmiş bulunuyorlar, dr. Henrlette'in gözlerinde garip bir sevinç, Hraçın gözlerinde ise büyük bir hayret okunuyordu. Henrilette beni görünce dayanama . d, koşarak beni kucakladı ve: — Sevgilim artık Üzülme, ben arka , daş Hraça herşeyi anlattım, sana — bir şey bırakmadım, dedi. Müşkül vaziyette — bulunduğumu takdir eden Hraç müdahale ederek Hen riette'in sözlerini teyit etti ve: mez, Si — Bu neticeden çok memnunum.. İ | kinizi de tebrik ederim.. — Biribirinize çok yakıştığınızı şu dakikada daha iyi görüyorum. Allahtan Ömrünüzün go, nuna kadar böyle mesut olmanızı dile, rim dedi. İkimiz de Hraçın bu temeanisine te şekklr ettik. Bir müddet daha aşkımı: dan bahsettikten sonra, Hraç masasının başına geçti, o dakikaya kadar elinde tuttuğu mektüp ve gazeteleri masasına brraktı ve Henriette'e hitaben dedi ki: terseniz bir defa pansiyona ka, p vaziyeti tetkik ediniz. — Si> € kadar biz de buradaki işleri. mizi bitirmiş olur bu gece hep beraber yemek yiyerek aşkınızı tes'it ederiz. Henriette, Hraçın bu — teklifinden mun kalmadığını çı sutliyle anlar, tı — Siz hâlâ dünkü kararınızda israt | ediyor musunuz? — Hangi kararımda? — Pansiyon tutmak hususunda.. — Tabil. .Bilhassa bugünkü vaziyet. ten sonra arkadaşımızın mustakil bir pansiyonda yaşaması lâzımdır orada si. zinle daha serbestçe görüşebilir, halbuki burada kalması bizzat sizin için mah . zurlu olabilir. * — O halde ben şimdi gider bu işi bitiririm?. Diyerek, Henriette bizden ayrıldı. Odada yalnız kalınca sükütu ilk defa ben bozdum.. — Dilşüncenizi açıkça bana bildir. menizi tica ederim, dedim. — Ben bu işin ne dereceye kadar tid. di olduğunu bilmediğim için evvelâ se. ni dinlemek istiyorum . Gece cereyan eden macerayı kısaca anlattıktan sonra dedim ki: — Bu kadının garip bir abvali ruhi. ye içerisinde bulunduğunu gö dum, Seni sevdiği halde bir türt mamış. Senden gördüğü soğuk mua: le karşısında sende kıskançlık hisleri yandırmak istemiştir.. Bu münasebet. le bazı zabitlerle münasebat texis etti . ğini de itiraf etti. Halbüki bu 'yol çok tehlikeli bir yoldur. Bidayette masusı bir hisle tesis edilen herhangi bir mü. nesebetin ileride aleyhimizde neticeler verebileceğini düşünerek Henriette'in aradığı âdam rolünü deruhde etmeğe karar verdim. Bu suretle bu kadının hariçte adam aram: acı olmrya . cağını, muhitimizden —aytılmıyacağını düşünüyordum. İşte hu endişelerle aş . kına mukabele ettim. Şı yim ki şayet düşüncel sam derhal bu kadınla müriasebatı kes. meğe de hazırım. Büyük bir sükünetle beni dinlemekte olan Hraç birdenbire atılarak: — Sâkın ha.,., Bu vaziyette bu gibi bir hareket felâketimizi mucip olabi. lir, diyerek elini bana uzattı ve sözleri ne şu süretle devam etti : — Takip ettiğiniz hettt hareketten dolayı sizi tebrik ederim.. Bu kadın bir çok eararımıza — vâkıftır. Herhangi bir sebeple bizden ayrılması doğru değildi: Bana karşı olan hislerini bilmez değ?!. dim, fakat mukabele ettiğim takdirde kendisinden eskisi gibi istifade edemi. yeceğimden krkuyorudum. Yoksa Henri ette'in ahlâkını, zekâsını ben de takdir ediyorum.. Böyle olmakla beraber türlü kat'i bir karar veremiyor, vakit Kafarimirya çalışıyordüm..” Nihayet sen it4hdadıma yetiştin... Reni ve fırkamızı büylik bir tehlikeden kurtardın.. Sana bağlı oldukça bundan sonra daha bü. yük fedakârlıklar göstereceği muhak , kaktır. Hraç bir dakika düşündükten sonra birdenbire sordu: — Siz bu kadınt hakikaten seviyor musunuz?. — Niçin sordunuz?, — Biraz evvel icabında “münasebatımı — Birarz evvel icabında “münasebatımı keserim,. demiştiniz de ondan.. — Fırkamızın menfaati bunu İcap e. derse ne yapabilirim.. — Bilâkiz bu kadımın samimiyetle hi ze bağlı kalması lâzımdır. — O hajde bu kadırı hatikaten sev. diğimi itiraf etmekte bir mahzur görmü yorum. — Mazisini biliyor musunuz?. — Henr'ette bana her şeyi anlattı. Mazisine vâkıf olduktaa sornre kendisi ni daha fazla sevmeğe başladım — Öyleyse bu meseleye artık hitm'ş nazariyle bakalım ve kimseye bahset miyelim — Askimızı gizli mi tutacaf»r> — Tabil, Hentiette'le aran'fdaki mü. nasebattan kimsenin Haberi lâüzrmdır. Aksi takdirde bütün işlerimiz altüst olabilir.. Herşeyden evvel Fran. sızlar Henriette'ten sünhelenmive haş Jıyacaklardır.. Onlar Henriette'i zah! . ren bize yardım etmek. hakikatte ise bizi kontrol etmek ' Ürzerr burava rön . dermişlerdi.. Ben daha lk günlerde bue nun farkıma vardım. — Pakst kat'ivver Henriette'in yüzüne vurmadım.. Bilâ . kit kendiş'ne karşı büyük vir emnivet besliven adam muamelesi yaptım koca sının intikamını almak hususunda ken. disine yardım edebileceğimi ihsan rt: tim. Bunun üzerine Henriette hana sa dakat vadetti ve hak'kati olduğu gi' itiraf etti. Şimdi Henriette Prap-ırların değil, asıl bizim adamımı manlarda vaziyetindean — şi başladım.. Bunun sebhehi gana da raf ettiği veçhile bana karşt duyduğu muhabbetti. Bunu ben de bizsediy » fakat vaziyetim dolayısiyle kat'i Wit ka râar veremiyor, diğer taraftan da Hen . riette'i elden kaçırmaktan — korkuyort . dum. Bereket versin sen imdadıma ye. tiştin... (Devamı var) olmaması | MAKER — postası Aşk macerasi olmıyan DonjuaaNn Ramon Novarro iyileşerek tekr'â? hayatına başlıyor sinema On üç sene müddetle bütün dünyada sinema meraklıs; kadınları çıldırtan Ra- mon Novaro tutulduğu nevrasteni has- iyileşmiş ve tekrar perdeye dönmek kararını vermiştir. beyaz ikbalin en üs basama; iken günün birinde mühiş bir asabi ana tutulan Novaronua hikâyesi çok acıklıdır. Artisti saran vvelâ ni kaybetmek korkusu,, bir fikri sabit halinde baş göstermiştir ve bir vakitler Greta Garbo gibi münzevi bir hayat sürmüş, fakat gitgide bunun da para etmediğini görerek başladığı bir f lmi yarıda bırakmış tam bir istirahate ç& kilmiştir. “Ben Hur,, sene sonra bile yüzlerce sitay ş ve perestiş mektubu alan Nova- roya doktorlar mektupları bile okuma- masını ve kendini yormamasını tavsiye etmişlerdir. Öyle bir zaman gelmiş ki genç artist bütün hayattan ümidi kes- miştir 1926 yılında çevirdiği filmi için or Fakat genclik ve istirahat bu gibi buh ranları yenmek hususur.da kime yardım etmemiştir ki ona faydası dokunmasın? Bilhassa Novaro gibi bol parasr olduk- tan sonra.. Bir müddet asude ve sakin bir ha- yat geçirdikten sonra Ramon Novaro yavaş yavaş kendine gelmeğe ve hayatı pek o kadar acı telâkki etmemeğe baş- Tamıştır. Nevrasteni buhranı zamanın- da yazmağa başladığı kitaba da devam etmekten menedilm'ş bulunuyordu. Ki- yaşamaktan ve hayattan korkusu ve bü korkunun onun ruhu üzerinde yaptığı tahribat teşkil ediyordu. Hasta ruhlu bir insanın böyle bir mevzu üzc! kafa yormasını doğru bulmayan dok- torlar bunu da onun elinden almışlar ve böyle kötü görüşleri bırakmasını tavsiye etmişlerdir. Novaro iyileştikten sonra Avrupa ve cenubi Afrikada seyahate çıkmış, ken- dini seven binlerce insanım hâlâ onu unutmadığını görerek bü: ir. Dünyanın her yerin isminin unutulmaması ona büyük bir cesaret vermiştir. Amer kaya döndükten sonra ürketlerinden teklifler alan birçok: artist bunları reddetmiştir. kü artık gü- zel yüzü ve sevimli şahsiyetin: satmak istememektedir. Şöhretin en yüksek ba- ğında iken film şirket artist olarak kabil yet ve film t onun bir | tilade etmiş bülunuyorlardı. Halbuki sbeten, küçük b'r şirket olan dyosunun teklifini - kabul Novaro Republie etmekle kendisini muradına ermiş ad- det>ektedir. Bakın bu hususta kend'si neler söyliyor: . isted'ğ'm rollerd: oynaya- mazsam bundar sonra sinema rejisör- Tüğü yapacağım. Çünkü artık yüz gü- n biktim usandım, Sa- cede “ah çeken bir âşık rolül, nden ne karlar nefret ettiğimi tasavvur ede- mezs'niz. Hem bundan sonra sırf ar. tistik istidatlarımdan istifâde edeceğin Ve ne olursa olsun. büyük para da tek- lf etseler güzellik satıcımı mevki'ne düş- | miyez zelliği satma ğim.., Bunlari söyliyen artist'n paraca mu- xavakada olmadığımı da hesaba katmak Tâzımdır. Müsrif bir adam olmıyan N>- varo servet' hakkında kati bir şey söy- lemezse de herhalde bütün hayatınca istediği gibi yaşayacak kadar parası olduğu muhakkaktır. . . Gariptir ki bu kadar yakışıklı bi. de- Hkanlı olan Ramon Novaro h'ç evlen- Hatta başından kimsenin bil- * diği bir aşk macerası da geçmiş değil- , tabin mevzuunu güzel bir delikanlımın | değil sadece yüzünün güzelliğinden iş- | Ramon Novarro Lola Lan ile birlikt dir. Holvut'da onunla birçok kâadin ar- tistler münasebet tesis etmek istedikleri halde bir türlü muvaffak olamamışlar- | dır. Bazıları Novaronun hu ha son derece dindar bir genç olduğuna atfetmektedirler. Filhakika genç artist © kaklar dindardır ki hasta bile olsa her gün kiliseye giderek duasından kalmaz. Hatta papazların giydikleri el bisenin rengine uysun diye ekseriyetle siyah kostüm giyer. geri Ramon Novaro çok utangaç br genç- tir. Kendisinin söylediğine nazaran bir lokantada ona birisi fazla baksa yemek yiyememektedir. Kendisine fazla ehem- miyet verilmes'nden- de hiç hoşlanmaz. Hatta tanınmamak için seyahat esna- sında sakal brraktığı ve gözlük taktığı zamanlar da olmuştur. Eskiden h partilere hiç devam etmez, hiç kömnse İle fazla dostluk tesis etmezken, onu ilk baştan çıkaran kadın artist Elise Janis olmuştur, llk önce E- lise tarafından davet edildiği hususi bir ziyalette'o kadar sıkılmış, o kadar utan- yapacağını Bir hafta sonra Elise yine Novaroyu yemeğe davet etmiş ve Ruth Chutter Gloria Suvanston gibi parlak yıldızların bulunduğu bu davet- te gayet güzel sesli olan yanık aşık şar- mıştır ki ne şaşırmıştır. ton, Laura Hopc, kıları söylemiştr. Bundan sinra Nova- ro böyle az kişinin davetli bulunduğu part'lere devam etmş ve o sırada da bir kaç kadeh kokteyl yuvarlamağa da alış- mıştır. 1934 de nevrasteniye tutulan güzel artist artık gene Holivuttaki esk arka- daşlarile hayat sürmektedir. Biskaç öy evvel avtlı en sonra Dolores del Rio ile beraber görülmeğe başlamıştır. Şim? mekte ve Öyle bir hayat süzmekle ne kadar budalalık | maktadır. Bu hususta neler düşündüğünü bir kere de keridisinden dinleyelim : “— O zamanlar belki de çok kibirli idim. Fakat hastalıktan sonra artık o saçma sapan fikirlerden vazgeçmiş bu- lunuyorum. Çünkü hastalığımı bana AL lahın bir cerzası telâkki etmekteyim. Bu gün Üzerimden birçok mesuliyet ve dü- şünceleri de atmış bulunuyorum. “Geçenlerde bir otomobil aldım ve bunu kendim - kullarıyorum. Eskidlen şoförsüz bir yere çıkmak aklımdan bile geçmezdi. Halbuki şimdi şoförlükten derin bir zevk duymaktayım.,, Nmn_ı şimdi 38 yaşındadır. Fakat ettiğine pişman ol di eski münzevi hayatından şikiyet et- —i 13 EYLOL— İ e “Şeyh” filminde... hiç kimse yaşını 32 den etmemektedir. Yüzü © miştir. farla * dar tâ”' ... “* n yoy ezA Novaro Meksikada İîf'“:mi babadan doğmuş olup a#i 80 Oof r, Dolores del Holivuda 1916 da .eımı'ı;:“/ çok küçük işler yapmıştır.. n. , otobüs şoför muavinliği, pıymx dimliği mesleklerini de tecrübt Novaro 1919 dan sonra "HMM olarak şöhret kazanmıştır. En y (Skaramıt filmleri (Ben Hur. 4 (Zenda esiri) adlı filmleridif- — ggif Novaronun ana ve babasf d'p, vutta oğullarının onlar için # da oturürlar . Novaro bütün meşgi piyanoyu bırakmamıştır. ma meraklısı kadınları ÇÜ artistin bir portreei! Eil Samaniegosdu aynı şehir çocuklarıdır. g Istanbul Ankâ '__,.ı Posta hotusun İAT Telgraf aaresi: 191907i Yazı işleri telefoT” ) g0i Vdara, Hân : h AR ARTI, ABONE $ ’l.'r'p- 1400 K" ı»:î: , ve» el Sahibi ve Neşrilüi, Hasan Bi

Bu sayıdan diğer sayfalar: