21 Ekim 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

21 Ekim 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kardeş Iranın Hariciye Veziri... Hoş geldiniz ! Yazan : Şekip Gündüz ALAHAzıu-:rı İlümayun Şehinşah Rıza Pehlevi'nin yirminci asra bah. getliği büyük bir mucize suretinde telâkki — ettiğimiz modern İran'ın büyük siyasi gahsiyetlerinden biri, yani Tranın Hariciye Veziri S. E. Samli, bu sabahtanberi Türk Devletinin misaliri olarak şehrimizde bulunmaktadır. . & E. Sanif, yeni İranla başlıyan yeni İran diplomasisinin şefidir ve İran diplomasisi nekadar Rıza Şahın eseriyse £. E. Samii de o derece Rıza Şahın eseridir. Alâhazreti Hümayunun ne yorulmaz, uztanmaz bir sabır ve tahammülle çalışarak Kaçar saltanatının İranı mahva sürükliyen bütün kötülüklerini or . tadan kaldırdığı, bu saltanatın bütün fena izlerini ne büyük bir dikkatle silip süpürdüğü, Türk milletinin iyice malâmudur. Rıza Pehlevi ayni saltanatın hiçbir mana ve mantığı olmıyan dış sıyasa uşüllerini de öylece ortadan kal. dırmış, silmiş ve süpürmüştür. * Bugünkü İran ordusunun, İran sanayimin, İran kültürünün, İran donan. masmm ve İran tayyareciliğinin nasıl yeni baştan kurulup çatıldığını bill. yorsak, İran diplomasisinin de Alâhazreti Hümayun tarafından öylece yeni baştan çatılıp kurulduğunu bilmeliyiz. IWÖDM-WHM vesilelerle Böylediğimiz gibi - Türk diplomasisi ile olan münasebetini “diplomasi" tabiriyle ifade. ye imkân yoktur. Türk diplomasisinin İran diplomasisi ile olan münasebetle. rinl sevk ve idare eden zihniyeti de “diplomasi" nin umum! manası ve mân. Yığı içine almak mümkün olmadığı gibi. Devletimizle modern İran devleti arasında diplomasi, basit bir formaiite- Gen ibarettir. İki taraf biribirine sefaret heyetleri gönderirler, biribirinin muhtelif iktısadi merkezlerinde konsol osluklar kurarlar, Fakat bu teşkilâtla. rın bütün işleri ve vazifeleri, iki tarafın sadece dostluük konuşan ve daima müşterek olan arzularını ve temenniletini biribirine bildirmeye — vasıtalık et- mekten ibarettir. Öyle ki Atatürk nezdinde bulunan İran Büyük - Elçisini ve Şehinşah nezdinde bulunan Türkiye Büyük elçişini temsil ettiği devlet kadar, îv | | nezdinde bulunduğu devletin de diplomatı addetmek mümkündür. (Devaşı 6 ıncıda) Şekip GUNDÜZ Sabalh özelelmri Münakaşa devam ediyor Göbelsin Nazi kengresinde söylediği mu. mül edememesi yüzünden çıkan Mmünakaşa devamı ediyor. Göbelsin söylediği —nutukta münakaşaya sebep olan kızım şudur: “Almanya, dünyanın düşmanına — (bolge. vizm) karşı isyan etmiştir. Almanya onu bir gün kati surette mağlüp edecaktir. Kanaati. miz ve arzumuz budur. Führer, bizi bu tehlikeden tam zamanın, da kurtarmak üzere gelmiştir. Eğer bundan 500 sene Hotra de tarih yazılacak — olursa, Führerin adı, garp medeniyetinin -büyük adamlarına ait olanların arasında anılacak. yada mobllae ekmiştir.. Şimdi halbuki bu kuvvetler dünyanın her tarafında harekete gelmiştir. İtalyada, Japonyada, Avusturyada, Macaristanda, Polonyada, Brezilyada ve Tür kiyede, mücadele, gözle görülebilecek gibi başlamıştır.,, Gübelsin bu sözlerine icap eden cevapları (Haber), (Tan), (Kurun) ve (Akşam) ga. zetaleri verdiler. Yalnız — (Cumhuriyet) — ses gıkarmadı, hatta bununla da kalmayarak Gö, Belke hücum ettikleri içcin ba gazetelere * - Biz vaktiyle Faşizmin aleyhinde bulunmuştuk .. ç CUMHURIYET'de Bugünkü “Oumhuriyet,, do Peyamıl Safa kendisini ve gazetesini şöyle temize çıkar, mak istiyor: Bundan dört sene evvel, Almân faşizimi için yazılmız Türkçe tir kitap gürmüştüm. Fütler rejiminin Türkiyede yapmak için neşredilmiş bir esere benziyor. dü. Hemen, gee Cumhuriyet gazelerinde ve gene bu sütunda ©o kitap aleyhine bir yazı| yazdım ve.Cermen üstünlüğü davası. gu: “Biz dört vene evvel faşizm aleyhinde bulunduk; Bizden şüpbe edilemez., — Yalmız Bir nokta müphem kalıyor: Dört sene evvel Nazi yejimi Almanyada yeni kurulmuştu ve © zaman Almanların ne propaganda nezaret. Yeri, he de propaganda İçin geniş tahsisatları vardı. Halbuki şimedi vaziyet öyle mi yap “ Cumhuriyet aynaya baksın! , TAN'da “Tan,, da bu mevzu üzerinde Ahmet Emin Yalmanım İi ve Sabiha Zekeriyanın bir ya. zısı var, Ahmet Emin diyor ki: “Cumhuriyet gazetesi “memlekette faşlat. lik propagandası olsa biz derbal buna hicum ederdik,, diyor. Bu gazeteye tavsiyemiz, ayga| karşıstna geçmesi ve kendi kendini seyret. mealdir. Görecektir ki, yazıları baştan aşağı faşlat ölçü ve düşüncelerine uygundur. Eğer esdden faşiatlikle mücadele etmek - istiyoran yapacağı gay ayna karşısında kendi kendisile çarpışmaktır.,, Sabiha, Zeketiya ise yöyle yazıyor! 1 “Moselenin dış yüzü de, iç yüzü de Nürem. berg kongresinde Herr Göbelsin bisirk mem. lekette faşist cereyanının yürüdüğünü söyle- mesi, bizi faşist devletlerin kuyruğuna bağlA- masıdır. Biz bunu mevzuubahis ettik, rürül tüyü nedense, Cumhuriyet gazetesi kopardı. Şimdi Göbelş meselcsine cevap vermiyor. Ni çin müdafaa ettigini söylemiyor, Ruzveltin nutkuna karşı yaptlan Japon p açi dan bahsetmiyor da, bizim bu daha etmemizin komünist propagandası o'duğUnu söyüyor. Bu suretle işin içinden çıkmak Kstiyor Böyle mühim bir davada, bu çok çürük #ipe. ye saklanarak, sen şusun, sen busüun demek. işi şahsiyata dökmek, kuvvet alâmeti değli zanf alümetidir. HALA siyast, içtimal, terbiye. »i olgun ferller gibi mühim davaları konuşmn devresine gelmedik m'l... Fotoğrafla Türkiye KURUN'da Asım Us, matbuat ümüm müdürlüğü tara. fından çıkardan “Fetoğrafin Türkiye,, eseri hakkında bir ninkale yazmuştır, - Turizm noktasından fevkalâde mühim olan yerde dalma acı hir noksanla karşılaştığını söyliyerek yazısına başlayan Asım Us diyar ki: O güzel yerleri, © yerlerin — güzelliklerini yerli ve yabancı gözlere gösterecek — propa. ganda ezerlerinin yokluğu.. “Fotoğrafla Türkiye,, âlbümünü — görünce bu Boksanın kalbimde bıraktığı aeryı uzutur gibi oldum. Zira “Fotoğrafla Türkiye,, mem. Yeketimizin yalnız Mir köşesine ait güzellik. deri göstermek Için yazıtmış değildle; yukar, | da işaret ettiğim gibi heman hemen bütün | Türkiyenin göüzelliklerini bir tek albüm İçin de toptamıştır. Rs ınıl. bir sanattır; yeni Türkiyeyi medeniyet Alemine tanıtmak için olduğu Ka, dar memlekette gerek dahili, gerek hartci Turizm hareketi uyandırmak için de bu sa. natı öğrenmeğe muhtâacız, “Fotoğrafla Tür. kiye,. memleketimizde l1k defa olarak bu sa, Batta atılmış bir âadım, fakat gerçekten bü. yük bir muvaffakiyetle atılmış bir. adımdır. Wedad Nedim Tür bununla ince zevkinin bir sanat duygusunun en olgun bir esterini vermiştir. İçişler Bakanı Şükrü Kaya da bu eseri yücuda getirmek için yaprlan güyretleri teş. wik, ve bu yolda icap eden fedakArlıklara mü, zaheret etmek suretile büyük bir kimmet göz termiştir. Tarih koşmalâı Tarih sergisinde Attilanın definesi Çok büyük emekler. sarfedilerek ortaya konan tarih sergisinde ulusal tarihimiz bakımından birkaç makale ile anlatılamıyacak derecede kıymetli eserlere tesadüf etmekteyiz. Bunlar arasında biz yalnız kendi sahamıza taallük eden bazı eserleri Haber o. kurlarına tanıtmakla iktifa edeceğiz. Tarih sergisinde bir vitrini de “At. tilanım definesi" adile tanılan ve ha. kikatte Attila Hunlarına değil, Peçe. nek Türklerine ald olan eserler dol durmaktadır. Bu eserler Macaristanda “Nagy- Szent-Mikloş,, denilen yerde bulundu. ğu için ilim âleminde bu nam İle ta. nılır. Daha evvelleri de önce Böyledi. ginciz gibi Attilanın definesi diye ta. malirdi. Bu define Macaristanda Toronytal vilâyetine tâbi olan "Nagy-Szent-Mik. loş” denilen yerde bulunmuştur. Bu. rada Vuln adlı bir köylü evinin bah. çesinde duvar yapmak için temel kaz. Mağa başlamış ve rivayete göre bir demir sandık içinde 23 parça altın taş, tabak ve kadeh bulmuştur. Bu değer. Ni defineyi çok az bir para mukabilin. de iki Rum tüccara satmış, bu Rum. | lar da İmparator Fransua Jozefe sat. mışlardır. İşte bu suretle define A. vusturyalılar eline geçmiştir ki bugün Viyana müzesinde saklanmaktadır. Definenin Üüzerinde bir çok re. Sim ve yazılar da vardır. Bu resimler. de Bizana ve Sasani. tesiri göze çar. parsa da Orta Asya motifleri de çök barizdir. Meselâ Selçuk 'Türklerinden Bulgar Türklerine kadar adeta arma mahiyetinde olarak kullanıldığını bil. diğimiz kartal resmi bu definenin Üze. rinde de bulunmaktadır. Burada sıra. sı gelmişken şunu da kaydedeyim ki, bugün Avrupada bazı kavimlerin kul. landığını bildiğimiz kartal arması bu tir. Bütün Alman tarihleriğin mütte. hiden kabul ve itiraf ettikleri veçhile çifte başlı kartal Haçlı seferleri sıra. sında Selçuk Oğullarile temas eden Avrupalılar bunun neticesinde Selçuk Oğullarından bunu alarak o zaman. danberi millf arma olarak kullan- mışlardır. Definenin üzerindeki yazılar iki türlüdür. Birisi Yunan harflerile, di. #erl cski Türk harflerile yazılmıştır. 'Yunan harflerile yazılmış olan eserler de ikidir: Birisl Yunan harflerile ve Yunanca yazılmıştır. Bir vaftiz tası. dır. Diğeri ise Yunan harflerile ve Türkce olarak yazılmıştır. Bu türkçe ibarenin bugünkü dilimizde tercüme. si güdür: Boyla Çobanın ikmal ettir. diği bu tası Butaul Çoban aâmak için kullanmıştır. Eski Türk harflerile yazılmış olan ibareleri ise, şimdiye kadar birçok i- Him adamı okumağa çalışmış ve bu hu susta pek çok eser neşredilmiştir. Bu metinleri evvelce Gotca, Macarca zan- nedenler de ortaya çıkmıştı. Nihayet Budapeşte Üniversitesi türkoloji Pro- fesörü N&meth bu tas vae kadehlerin Üzerindeki yaziları okumağa muvaf - fak olmustur. Bu kabların üzerinde sahiplerinin isimleri yazılıdır. Yukarda Yunan harflerile yazılmış olan Türkçe ibarede Boyla ve Butaul çobanların isimleri geçtiğini kaydet - miştim, Çoban sözü eski Türkçe bir unvandır. Sonraları has isim olarak da kullanılmıştır. Anadolu tarihinde Hüsameddin Çoban Bey adını taşıyan tadınmış bir şühsiyet vardır. - Boyla Pa n Na K VA —i 35 21 PERŞEMBİ, İLKTEŞRİN — 1987 Hieri: 1356 — Şabaa 15 Güneşin doğuşu Güneşla batışı 6417T 17,28 Bağ bozumu fırtınast Vakit Sabah Öğtle Tkindi /.kzam Yatear Tmssli 4.56 11,50 1458 17,48 1854 438 *Cevad, mütekait Hilmi, Avukat Kadri mahküm olan naziler Ve Butaul isimlerine gelince: Bu isim ler Bizans tarihlerinde 'de geçer. Bu | tar:hler bunların Peçenek Türklerinin retzleri olduğunu yazmakladır. İşte bundan dolayı bu definenin Peçenek. lers ait olduğu kabul edilmiştir. Evvelce bu altm eşyanm IV . V in. €i asırlarda yapıldığı zannedilmiş ise de, sonraki araştırmalar bunların IX - X vncu asırlara ait olduğunü ortaya çıkarmıştır. Avrupanın ortasında Türk medeni. yetinin yüksekliğini inkâr edilmez bi> hakikat şeklinde ispat eden bu de. ğerli eserler hakkında Avrupa âlim. lerinden Thomsen, Supka, Hampel, Dietrich, Pulazky, Meszaros ve- Nü müeth gibi bir çok Âlimler kitablar ve makaleler neşretmişlerdir. Bütün bu araştırmalar göstermiştir ki Türkler Avrupanın ortasında mühim ve esas. h bir medeniyet kurmuğlardır. Bu medeniyetin en bariz şahitlerinden bi. ri de işte bu altın - eşyadır. Bize bu milli tarihimiz için bu kadar kıymet. Ni bir eseri İstanbulda görmek fırsatı. Tu veren Tarih sergisini kuranlara ne “adar teşekkür etsek yeridir. H. KUMAN Kumarla mücadele Zabıta kahveleri kontrol ediyor Emniyet ikinci gübe memurları ku. mar oynıyanları sıkı bir surette takib etmektedirler, Memurlar, gayri muay. yen günlerde mektep müdür ve mual. limleri ile birlikte kahveleri dolaşa . rak kumar oynıyan talebeler bulunup bulunmadığını da kontrol etmekte . dirler. Talebelerin 'kahvelerde oturma | larr yasak olduğundan oyun-oynamı” yanlar da kahvelerden kaldırılmak - tadırlar. Evvelki gün Tahtakalede Paçacı sokağında Demirin kahvesinde Ali, Hüseyin, Kâzım, Nuri isminde dört kişi kumar oynarken yakalanmış, Sultanahmet mahkemesine verilmiş . lerdir. Yapılan duruşma neticesinde kah. veci Demir elli lira para cezasına ve üç gün hapse, oyuncular da beşer li. ra para cezasına malküm olmuşlar . dır. Gayri * mübadiller kongresi Dün toplanarak yeni heyeti seçti Gayrimübadiller Cemiyetinin bekle - nen kongresi dün yapılmıştır. Eminö nü Halkevinde yapılan bu kongre, Ce- lâl Nurinin riyaseti altında toplanmış ve evvelâ Cemiyet Umumi kâtibi, cemiye- tn raporunu okumuştur. Raporda çe- miyetin çalığmalarından uzun uzun bahsedildikten tonra gayrimübadiller meselesinin mecliste mevzuu baksolun- duğu ve hükümetin bu işi radikal bir şekilde halledeceği ilâve o'unmuştur. Rapor ekseriyetle kabul edilmiş ve yeni heyeti idare seçimine geçilmiştir. Neticede Osman Faiz, Rauf, Hasan Vafi, Cafer Tayyar, Siirt mebusu İsmail Şefik, Şahap Tayfur, Cemal, Galip, Epir idare heyetine seçilmişlerdir. Macaristanda Budapeşte, 21 (A-A.) — “Tırpanlı Haç, teşkilâtma mensup 69 Nazinin mubhakemelerini rüyet etmekte olan mahkeme, Boşobermeuyi'yi 26 ay ağır hizimete, diğerlerini de üç gün ilâ bir ay hapis cezasına mahküm etmiştir. Hepx de kararı istinaf etmişlerdir. .ın.rmınmı 3) | tebi köşesinde 195 lira Eski kitab ĞAA y Yd tinleri, gerek daha ken itiraf edelim ki bir b gün bizi rahatsız eden bir d sediyoruz. Bizim — bildiğimiğ ,4'; şeylerden haberleri yok; — DN 4 gibi gözüken bir âlemde hef F tamammış gibi hareket ediyd” Geçenlerde Anna Karet yordum. Daha kaç senelik Ki da bile bize bir tuhaf gelen $€7 Meselâ telefon olmaması... renin zengin adam, avuka! başka biri ile acele vakit kaybediyor: “Telefonu TÜ g Taüyor?,, demekten kendimizi #Y ruz Sonra: “Sahi! 6 yoktu!,, diyoruz ama İiş yor, bir kere içimizde hayret Bumuza inanmâzlık başlamıt ? günde gidiyorlar. Hele Ju gibi itikbal'i haber veren larm kitabları bizi güldürüy kü onların harikulâde saydık kine çekine tahayyül ettikleri bizim için gayet basit. Doğrusu daha eski asırlar rirlerini, meselâ — Shakespeâ'' cine'i, yahut Sofokles'i, EvriF kurken böyle telefon, şimend! ,dimiz-de pek bilmeden - 47 Ş4 'ziyade benzetliklere dikkat () sareti, köleliği kabul etmesi, peare'in asilzadeliğe | o işlerde görülen din? peşif - ÜĞ ler bizli şaşırtıveriyor. Onlar aslizadeliği, pesin - hüküm dafaaya bile lüzum gömü!d behse bile kalkışmıyorlar. bizi şaşırtıyor. Zamanımız lerinin eserlerinde eıın'u.'“' y 1 müdafaası bize o k gısı:iyor içünkü o milessese)t için olduğu gibi o muharrirltf y tabil bir şey değil, onlar iSİf kaptırarak - okuyabiliyoruz. bize yabancı geliyor. 4 O halde onları n Öyle bir şey söylemedim. F Sıl onlar bizi zenginleştirifi asıl onlar bize, kendimizde lunmıyan fikirleri, hisleri Ü 4 ze insanın ilerlediğini, « A düne benzemiyorsa yarının — çif ne benzememesi lâzım — geli dirir. Yani insana, zaman ğ içindeki ni asıl onlar Y Nurullab AT 195 lirayı BiT kaybetti Dün akşam üstü matb hünde isminde bir bayan BFY den evvel Fındıklıdaki İnönü y ettiğini söylemiştir. — ğ Kayıp paranın sahibi ll koluna müracaat etsin. —— — “Şüpheli görüle bir ölüm Küçükpazarda berber YAi kânı üzerindeki bir odada V4 İi acik butdamıştak HdT di belediye doktoru tarafındâf l edilmiş, ölüm şüpheli görü' ) cesedi morga kaldırılmışt!” F y Bi okumryalif, W devirde İgi 4 ları gayet tabit buluyor, — Üyglr A | “| f ı z enamnszodca vwvâa cano.s u. nseir

Bu sayıdan diğer sayfalar: