9 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

9 Kasım 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yi in ayet ve aşk romanı A Grain bu güzel roman: (VA.NO) tarafından türkçeye çevrimiştir. a e mi e #ti. Hazin bir te vol bir half var. — ya e, ar in kalmadı, Ve, v küçü dek; bir Masaya doğru ilerliye. Müş. —M, "eyi İçer misiniz mösyö Puaro? İki Pm iyetle, Ke rule Doktor garsona ağa he smarları. Sonra, ağır ağır Sk, ia başladı; “in yi Bay Puato.. Artık müşter — #teni N ve karir e & Sür -E kadar âni değil. me TE içkiyi koysrken *üiş. ©3 kadehini kaldırarak ilâve > Pala; t a a enlekten gekilmem lâzim, M beni Arzümla çekiliyorum. Yök. yz tartar, kadrosundan nasılsa Veee “ “ay e her insanın başından bir a YA ig iLE menhus saate rastla - Si aburğı kat'i kararlarmı verme ia, rin Mesleğimi pek seve Pek Orluğu terketmekteri dolayı YüYörüm.. Fakat başka vazife Yor.. Bu işte bir insanım Dm bahistir. *tU. Sonra tekrar: ie S inden ii seviyorum. Müşteri. i e Kocasiyle çök betbahttı.. gi Yniz ii *. morfine düşkün.. Hekim lama anl an ne müthiş bir şey TA Pp #diniz.. Zavalk kadınm va An ie serveti olmadığı için herif Di OR Uzun zaman tered. t şimdi kararımı vermi ey * dr İkimiz birden Afrikaya ti VE Orada yeniden bir hayat ; İnşaallah seval kada: bi. Me a in Rörierebil çi çim. Haya > Ma, SİNİ Yilkselker ek > imç ve e! Bunları size söylü. duy, okü az bir zaman içinde her | day Ünsal t Yisi mi benim ağım. Püar, İS olunuz. Anlı der abe, sum, — dedi, — Flötünüzü hel Bilime götürüyorsinuz değil mi? en eki arkadaşımdır. Bü. | insanı terkeder, fakat kutusunu okşadı ve Puaro da, davranarak; Sarya Dikiz 2 Sadetler temenni ederim. eni aş &erek madama!, - dedi. Bag, Varo'nun yarına geldiği telefonla meşgul buldu. tm dördüncü kısım Pan ik bir tırnak va aordu: *X, mösyö Puaro hâlâ siz mi- ?B olan gen; kadını düşünü. W fikir sizin dımağmızdan ZN | “Yok! Fakat her şeyde intizam | İk yeyla hareket etmeli. Evvelâ Si, İP Ondan sonra ötekine baş- İn, ii, ağ, va l n iv 4 baktı; iy le Mmatmarel Mari Siz ye. 'Yın. Ben hemen yetişirim. bu fikri kabul etti, Mari Yür ir otelin yemek salonuna doğru İdiğ. ağa, UN “aj, ya Tizelin kızı hakkında ne ÖTSünuz sz ©, orta boylu, mat tenli, sivri ON Atan, tay yana Pasaport okur gibi unuz. Benim pasaportumda N & beş pil yoktur. Hep “orta,, di- yi M ediyorlar, Dem:k pe mâ, * “Orta burun,, - “orta e bırakalım da siz bana >> bakkında izabat verin. u vimig? en Fatkör değil! “dedi; - Zaten şirodi | i ismi Anna Moriso değildir, Anna Ri. hards'dır.. Çünkü evli. — Seyahatte kocâsı yanında m: imiş? — Hayır. — Niçin?. — Çünkü ya Amerikada, yahut ta Kanadada imiş. Anna hakkında bazı izahata girişti. Hikâyesinin sonuna vardığı zamın Püa 16 yemek salonuna gelenişti. Küçük polis hafiyesinde bir nevmidi görülüyordu. Furniye sordu: — Ne var azizim? — Mektep müdüresiyle şahsan ko - nuştum.. — Hajret!.. Nasrl?7- — Telefonla.. Dünyanm tâ öte tara. fında olan öir insanın sesini işitmek in sana hayret veriyor. — Fen öyle ilerledi ki, sönra?. © — Müdire Madam Rihards'ın sözleri ni teyit etti. Hakikaten orada okumuş Annesi onu oraya bırakmış. Bi: Fransız da betaber gitmiş. Parayı muntazaman yollarmış. Fakat hiç bit zâman kızımı görmek arzusunu izhar etmezmiş.. — Velhasıl bütün muhavereniz, de mek ki, bu sabah öğrendiklerimizin tek rar oldu.. — Aşağı yukarı. Biraz farla izahatla. Anna Moriso altı cene evvel mektepten çıkmış. Evvel? manikör olarak çalışmış, Sonra zeng'u bir togiliz kadmın yanına hizmete girmiş. Efendisiyle Avrupaya gelmiş.. Senede iki kere mektep müdi- res'ne mektup yazarmış. Mektep müdi- resi gazetelerde faciayı okuduğu zaman Mari Moriso'nun © kadın olduğunu an - lamış., — Peki, Ya kocası? Mademki, Ma- dam Jzel'in evi olduğunu biliyoruz; bel ki o herif bu oyunu oynamıştır. — Onu düşündüm. Ve araytındığa harbin başlangıcında ölmüş. Biraz sustular. Sonra, Puaro, Mari ile konuşmağa başladı. Yemeğin sonunda kahveyi salonda iç- meğe karar verdiler. Mari çantasını ve eldivenlerini almak üzere elini uzâttı ve suratını ekşitti: — Ne var, matmazel?, azizim. E — Hiç.bir şey değil. Tırnağımı kırdım... Şimdi eğelerim, Puaro, kendisini iskemleriin üstüne attı: — Vay! vay! w diye bağırdı e İki muhatabı hayretle ona baktılar Mari sordu: — Mösyö Puaro!l Ne oldunuz? — Şimdi anladım... Neden Anna Morisonun yüzü bana niçin yabanci gel miyordu... Onu görmüştüm: Tayyare- de! Cinayet - günü.. Hedi Horbüri onu gağırttı ve ondan bir tırnak eğesi iste- di... Anna Moriso, Ledi oHörbürinin fâmdöşambrı idi! Yirmi beşinci | kısım “Korkuyorum. Bu havadis, masanm etrafında otu- ran üç şahsın üzerinde müthiş bir tesir yaptı. Tahkikatın, böylece, yeni bir safha- ya girmek Üzere olduğu anlaşılıyordu. Şimdiye kadar bu faciadan pek hariş gibi kalan Anna Morisu, | birdenbire, meselenin içinde birinci plânda tebarliz ediyordu, Vay anasını (Devamı var) İ d HABER — Akşam man. Boyu mütemadiyen uzayan adam Dört metreyi bu- lunca ölecek mi ? iğ “m | byme f z ik ei £ Mustafa Gazi; boyu 8 metre 89 | santimsireyken : Bundan bir hayi müddet evvel, gazeteler, İekenderiyede, Mustafa Gazi ağda bir Mı. sırlı bamalın, bir binanız üçüncü katından düştükten sonra Mütemadiyin boyunun W. | zamağa başladığı yazılmıştı, Birçok âlimlerin, ehemmiyetle meğgul ol. dukları fakat mahiyetini bir türlü anlayama. dıkları bu gürip hâdisenin kurbanı, (şimdi hüstansde bulunmakta ve halen o uzamakta | döram etmektedir. Mısırın genç kralı Furuk, hastaneye ge: lerek, Muntafa Me alâkadar olmuş ve Mast, rın ep Lanınmış doktorlarına, hâdiseyi ya- kından tetkik etmelerini tavsiye etmiştir. Bası dokt; balihazırda boyu 0ç met. reyi bulan bu zavallının gitgide zayıfladığı. nı pazari Yübara #lârak, dört metreyi bol madan öleceğini iddia etmektedirler. Bazıla. ri ise, daha bir kayll büyüyeceğini söylemek tedirter, Lu Nİ Boksörlük yapabilmek işin genç ol mak şart; fakat resmini gördüğünüz “delikanlı” kadar gençlik de mübalâ. gali değil mi? 23 aylık olan bu çocuk Los Anjeleste yapılan bir çocuk mü. sabakasından sonra tertip edilen bir “eğlence boks maçıl,, nda bir çocuğa galip gelerek birinci olmuştur. Bü, yüklerin karşısmda gösteriş yapan bu boksörün sıkleti 20,5 kilodur, ——— ni Diş Doktoru Necati Pahşi Hastalarını hergün sabah 10 dan akşam 19 za kağar Karaköy Tünel meydanı Tersane caddesi başında No, WZ de kabul eder. Salı ve cuma günleri saat 14 den 18 ze kadar parasızdır. Ten Ton amca poker oynuvor muş gin », Sürgün treni Öldürdüğü insanların sayısını, Aliço, yüz ye yakın olarak tahmin ederdi. Eski de. virlşsde, Rusyaya küçumak babanesile aJt muş kişiyi o kireladığı takaya o doldurup Karadenize açıldığını, koyunlarımdaki birer ikişer altına tamah ederek teker teker kafa, lafımı kopardığını ve denize gömdüğünü bi. | İenler var... Çarlık (o Rusyasında dn rahat durmuyor: Posta treninde zengin bir çiftlik böğini, bir köprüden geçilirken, vagon ka. pısından sarp kayalığa uçuruyor, Sonra, dü. aüyor; kayalıklarda biribirine geçmiş cam. din ceblerini boşaltıyor. Yakaiıyorlar, Bürüyorlar, Katıl Aliço, din. rünün en korkunç dakikalarını sürgün tre, ninde göçirmiştir; Vesuğ bucaksız steplerde, biribirine çen. gellenen vagonlarile, sağa sola kıvrılm.adan, dümdüz ierliyen tren, sırtı boğum boğum bir yılan gitidir.. Ve, afkasmda, (aç kurt sürüleri gezdirmektedir. Mahkümlar, ber dakika, treni kovalıyan kurt sürülerine yem olmak tehiikesindedir. İçlerinden pek o çoğu kıçlarınaş indirilen bir tekmeyle, vagon Xa. pıamdan Aç kurt ağızlarına fırlatıp atılmiş. tardır! Ve, nihâyet, Sibiryann, altından su geçen ıskaralı bir hapishanesinde yedi yıl süren mahkümiyet hayatı. İşkence: Bi parmakla. rından teker teker bağlanıp tavana marıyor, | Gönleğile göğsü arasma kedi koyup sopa. | lıyoflar, Ve, sopanın ber inişinde, yarı vahşi kedi, tırnaklarını etine geçiriyor, wiriyor.. “Dışarı Şer,, Altmış uzun yi “Karagül, köyünün başı. na belâ kesilen bortlağı, bir gece, KAL Ali, çonun “Detikli demir, ortadah kakdırıyor: Omuzunda tüfeği, belinde kaması; © köy | #enin, bu köy benim; dağ, dere, taş durma, dan dolaşan; yanık sesle sabah ezan: oku. yan teezzini — keyf için —bir (kurşunla tahis milnaresinden deviren eli kanlı, gözü kanli bu delikanlı, bir gece “Karagöl, köyü sınırlarına ulaşıyor. Gece zifiri karanlıktır. kamulda- Köy kabristanında, bir hayalet niyor. Bembeyaz bir cisim, uzalıp kısalıyor. Geriliyor, ilerliyor! Katil Aliço, uykusuzluktan mahmurlaşan gözlerini oğuşturuyor. Hortlak! “Karagül , köyünün garip. - efsanesi var. Gr; “Dışarı şer,in gazabına uğramamak İçin, köy halkı, altmış uzun yılın her (Oakşamı, mescit bitişiğindeki erliyanm sandukası ba. gına şişe şişe zeytinyağı, torba torba yo. gurt, Kileler dolum buğüny bırakmağa kat. Janmaştar! “Dışarı ger,in gazabı korkunçtur: Dam. "ları başlamakla kalmaz; bir sarsar gibi kü. maslere sokulur; tavukları boğar. Habersizce akırlara girer, öküzlerin (boyunlarına yara açar. Gözünün önünde uzalıp kasalar hortağın karşısında, ilk dakika, katı Aliço Ürperi, yeri geriyor. Hortlağa kurşunun iştiyemi. yeceğini bile, bile tüfeğini doğrultuyor. Dran daran' Hayalet sırrakadem basıyor. Delikanlı Kendi kendine gülüyor: — Amma da korkağım" ve, yüryüyüp geçiyor, Ertesi sabah yataklarından kalkan Köy. Tüler, altmış uzun yü görülmemiş bir manza. rayla karşılaşıyorlar: Mescit bitişiğindeki ev Iiyanm sandukas: başına akşamdan hazır. tadıkları şişeler dolusu zeytinyğı, kileler do. Yumi buğday. yerli yerinde durmaktadır! Ye; 9 akşam köy kabrislân: — civarından geçenler, İçeri göçen bir mezar çukurunda, beyazlı hörtinğm ölüsünü buluyorlar, Bem. bayaz çarşafın altından çıkan baş, o Onları şüşkma çeviriyor: Dini bütün, esinnilere inanacak kadar mu tekit, İyilik sever muhtarın © şeytanetkir gözleri — #ltmuş uzun yıl eğlendiği yetmiyor — bön suratlarma gülümsüyor * Firaun! Kat Aliço, bir gün “xx,, kasabasının mey, danmân bir kalabalıkla karşılaşıyor. Kasa. balmın “Firaun eczacı, diye o #nimlendirdiği bir mütegallibe, kalabalığa nutuk vermekte. dir: — İslâmiyetin bünüsi O Muhammed midir? Hayır. Muhammed, Kuranda da gikrolun. duğu gibi, İalâmlığı Arapların içina sik ge. tiren insandır. Peygamber, bu karacabil çöl Araplarına İsiâmlığı kabul ettirebilmek için “Enyelzeler!,, göstermeğe (o mecbür ölmüş. Yazan: Reşat Enis Halk, hep bir ağızdan — tektir alır gil — homurdanıyor: -- Amennaan... Arronna vesmddiknal Eczacı, gülümsiyerek devam ediyor: — Mucizeler peygamberi, eğer yirminci saırda dünyaya gelseydi, acaba... Haik, fısıitılarla birtbirinin kulağına igni, yor: — Tövbe estağfurullah... Surullan ' Kımlan dişler, içlerinde kabaran taşmasına güçlükle mazi alabiliyor: — Haşasa.. Sümme başaan., Firaun ec. sacı, İleri gidiyor. Köfirliğini, dinimize te. Törle estağ. öfkenin | esvüze kadar vardırdı! Gök, ortalık kararıyor. Biraz evvel ufukta toplanan karabuluttar, şimdi kasabanın Öze, rindedir. Rüagür ötmeğe başlıyor: Buuuvvv.. Buuvvvv Firaun oczacının, içinde Iki atra altin diş Pürildayan ağzı kapanmak bilmiyor. — Ey ahali! Yakuttan süsleri, altın se. merleri olan develerle gireceğimiz cenneli size nasi anlatıyorlar? Rizgür, birdenbire kasırga oluyor. Gök birdenbire gürlüyor. Ortalık karışıyor. Meydana biriken halk, korku içinde kaçış. yor. Firaün eczacınm, İçine kum dolan göz. Teri, kargımda Aliçodan başkasını göremi, yor. Bir hafta sonra, kasaba halkı, o debşetle Ürperiyorlar: Firaun eczasr, apansız bir bas. talığa uğramış ve yirmi dört saatin çinde #eker meker yuvarlanıp gitmiştir? Kasaba. nin bu en zengin mütegallibesine mutantan bi? cenaze merasimi yapmağa kimse cesaret edemiyor. Kuvvetle kanidirler ki, o, küfrünün kurbanı olmuş, Cenabı rabbülâleminin hışmt Ba uğramıştır. İşin tuhafı gu Cenazenin sensiz, alâyigsiz. görellidüğü günün gecesi, yalnayak bir çih. gene oğlanı, yakm jandarma karakoluna sa. girtiybr. Kabristanda, yeni ölüye ait mezarın açıldığını haber veriyor. Gidip (bakıyorlar; en cesurumun bile tüyleri dikenleşiyer: Fira. uh eczacınm başı, keskit bir aletle gövde. sinden ayrılmış, götürülmüştür.! Piraun, bortlaklarm taarruzunü mı uğra, dı? Kasabada dolaşan rivayetler o karşımda biyik altından gülen bir insan vardır; Katil Aliço,, Çimkü, mezarı açan ve kesik (o başı götüren, ta kendisidii. Firaun © eczacının kafası, onun için, bir servettir: Purf Part yanan alt dişler, daha o mabut sutkunu verdiği gün, katil Allçonun hırsını ve tama, mı celbetmiştir? Reşat ENİS Yeni neşriyat Zavallı Necdet Beş liraya aranıp da bulurmıyan * Saffet Nezihi'nin bu meşhur romanı dördüncü defa olarak yeniden tabedildi. Aşk, heyecanla do. lu olua sayfalırı nituyanları da beraber ağla. tr. Fiyatı yüz, elisi yüz O yirmi bez ku. Tuşa İstanbulda Geyret kitaphanezinde sa. tlıyor, Aşk Bahçesi Burhan Cahitin bu heyecanli macera 15. manr Üçüncü defa yeniden tabedildi. Ateşli bir gencin İstanbul kibar Âlermlerinde, Ta. rabyada, Adalarda, aşk sahnelerinde geçir. diği hayatı bütün inceliklerile, en zarif ve bafif bir unlüpta anlatır. Herkasa tavsiye e. deriz, Fiyatı yüz elltisi yüz yirmi beş ku, ruşa İstanbul Gayret kütüphacbalnde satir. yor. HABER Istanbulun en çok satılan “hakiki sİlânlarını, akşam gazetesidir. HABER'e Ş verenler kâr"ederler. HABER AKŞAM POSTASI İDARE Evl; Istanbul Ankara Caddesi * Istanbul HABER; Yazı işleri telefonu; 2447 idare, ilan Senelik 6 aylık 8 aylık 4 ayık 1400 Kr. 730-, 400 , “8. Sahibi ve NeğriğattMüdürü? Hasan'RasimlUs” Basıldıdı per (VAHİT) Matbassı. “4 ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: