10 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

10 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FE HABER şişi ,POSTASI üdürük > niRasimUs “İDARE EVİ: Istanbul Ankara csddesi Toni eetemen bulana 24. Tehgret sürer? beska HABER rigteletonu: şzd0za 24370 :203a$ zABONE,ŞARTLARI ear Ingiliz dış politikası ve dominyonları Büyük harbden evvel, İngiltere İmpa- ratorluğu adı verilen geniş ove dağınık memleketler, bir merkeze bağlı idi. Lon. dra da bu İmparatorluğun “merkezi idi. Vestminsterde içtimalarını o&kteden A. vam Kamarası da bütün imparatorluğa hâkimdi. Gerçi Kanada, Avusturalya gi. bi bazı memleketler dahili işlerinde tam muhtariyeti haizdirler.Fakat imparator. Juğu teşkil eden her cüzü kralın ve Ayam Kamarasının hükümranlığı altında idi. Büyük harp İngiltere imparatorluğu. nun teşkilâl üzerine çok < ehemmiyetli tesir yapmıştır. Harp dominyonların malümatiarı olmadan ilân edilmişti. Bu- na rağmen, Gominyonlar, anavatanm yardımma koşarak büyük maddi feda. kârlıkta bulundular. Ve bu sebeble hari. ci siyasetin tedvirinde söz sahibi olmak istediler. Esasen harp içinde dominyon Jar, siyaseten ve iktisaden de olgunlaş tıklarından 1930 senesi Vestminster kanunile tam sahip oldular. İmparatorluğun kâmülünde ehemmiyetli bir hâdise teşkil eden bu kanundan sonra Kanada Avus- turalya, Yeni Zelanda, İrlanda ve Cenu. bi Afrika ittihadı domünyonlarının hü. kümetlerivle Londradaki İngiltere krallı Jin hükümeti her-nöktide müsavi oi muslardır; Aralarındaki yegâne bağ kral dan ibarettir. Londrada oturan kralın Londrada bir hükümeti olduğu gibi, do- anlarında da birer hükümeti vardır. Dahili meselelerde bu ayrılık tamdır. Fakat harici işlerin tedvirinde istiklâl nazariyata münhasır kalıyor. Londrada. ki hükümet, gerek tecrübesi ve gerek Av rupaya yakınlığı (odolayısile fili surette harici siyaseti tedvir etmektedir. Ancık İngiltere o hükümeti bu siyaseti tedvir ederken daima dariinyonlarla birkaç e- hemmiyetli meselede İngilterenin dış po. litikası üzerinde doğrudan doğruya mü- da itibara alır. Dominyonlar, essir olmuşlardır. Fakat bu istişareye rağmen, bâzan İngiltere hükümetiyle do- minyon hükümetleri ve herhalde Ameri. kadan mülhem olan dominyon efkârı a. rasında ahenksizlik hissedilmektedir, Son birkaç ay içinde iki defa bu ahenksizlik tebellür etmiştir: 1 — Edenin hariciye vekilliğinden isti fası Amerika efkârında ne derece gayri müsat tesir yapmış ise, daminyon hal. kırın üzerinde de o kadar kötü tesir hu. sule getirmiştir. Edenin idealizmi, Ame- rikalıların ve döminyon halkının yürek. lerine çok © yakındır. Onlar o Cember. laynin realizmini pek anlıyamazlar. E- den yalnız İngiltere hükümetinin değil, ayni zamanda dominyonların da dış poli. tikasını tedvir ederi bir vekil | olduğuna göre, bu istifa üzerinde Kanbera mecli sinde münakaşa açılmasına teşebbüs €- dilmişti. Fakat Avusturalya obaşvekili Lyons, bunun, yalnız bir İngiliz meselesi olduğunu söyliyerek münakaşanın açıl. masına mani olmuştu. Münakaşa açılma miştir. Fakat dominyon efkârr © vazi- yeti hazmetmiş görünmüyor. 2 — İkinci ve şüphesiz birincinin ma- badi telâkki edilen bir hâdise, Yeni Ze. lânda dominyonu murahhasının, Millet. ler öemiyetinde kollektif barış meselesin- de İngiltere murahhasma karşı vaziyet almasıdır. Ayni hariciye vekilinden di. rektif almaları lâzım geldiği halde Ce. nevrede beliren bu ibtilâf, dış politikanın tedviri meselesinde imparatorluğun bün- yesinde zayıf bir nokta bulunduğuna de. let etmektedir. Filhakika Yeni Zelânda murahhaer, milletlerarası muvazenesinde sanki başka bir cepheye o mensup olan 9 TEMMUZ — 1938 Şiddetli hastalığın neticesi bir buhran mı "2 Rus Çarının kızıyım! diyor Tatyana Romanof olduğunu kadın, “.- Ben Çar İkinci Nikolanm kız: Tatiyana Romsnofum Babam, annem, kardeşim, kemşirelerim öldürülürken bir mu, cizeyle kurtuldum.,, Varşovada ölmek üzere olan bir hasta kadın, titriy tiyle yakardaki cümleyi söylemiştir. Bu kadın Vary 3 doktorlarından Krassovaksum eşidir. — Hayatımın en büyük #ırrmı mezarıma" beraber götü- serek ölmek istemiyorum. Ömrümün bü son saatlerind. Çarmım kızı olduğumu Allaha yemin ederek tekrar rum!,, Ba sözleri #öyliyen hasta kadın sonra kocasına dönmüş ve — Şu anahtarı al, demiştir, dolsbımdaki küçük siyah ku- tuyu r, Orada hayatımı günüğününe kaydettiğim defteri, bir dun Kitabı, bir de Meryem ana tasviri bulacaksın! Doktor bu vesikaları odada bulunanlara göstermiş, merak edenler vesikaları karıştırmışlar ve defterden birkaç sayfa- yı okumuşlardır. Ayni odada bulunan bir Fransız gazetesinin Varşova muhabiri, hatıra defterinden şu satırları alıyor! “Bugün rüyada babamı gördüm, Üzerinde albay üniforma- Si vardı ve ses bizzat kendisinin sesiydi. Bilseni? nekadar Rus Gdiyo- iddia eden bu Varşovalı bir doktorun karısıdır süphe yok ki cenncttedirler.,, Doktor, defterden sonra, altın yaldızlı Meryem sna tasvi- rini ve üzerine altınla işlenmiş Çar ailesinin arsası bulunan dus kitabım odada bulunanlara göstermiştir. Doktorun karısının battra defteri, eklihibreye tevdi edil. miglir. E| yazısından arıyan mütehasseslar, hastânm diğer el yazılariyis karşıaştıracaklar, iki yazmın biribirinin aynı olup olmadığına hüküm verec erdir. Odada bulunanlar, vesikaları gördükten sonra, tekrar has. tanım başı uzsuna toplanmışlardır. Hasta kırk yaşlarındadır. (Çarın kızı da hayatta olsaydı bu yaşta olacaktı), Kâin ba- yatmın hazin macerasını öyle anlatmıştır: — Allem efradınm ölümünden birkaç saat evvel, tanıma- dığım bir adam bana bir yumruk indirdi. Bu yumruk o kadar hızlı vuruldu ki, düştüm ve bayıldım. Sonra beni bir sokakta bulmuşlardı. Rus kontesi Radişef beni evine aldı, 1919 da Le- histann sığındık. Bütün gençliğimi kilisede dun ederek geçir» dim, 1944 dö evlendim. Sesi bu sözlerdn sonra bir kat dahm zayıflamış; hasta can çekişmeye başlamıştır. Fakat doktor kalbi kuvvetlendirecek düzeltilişini tesbit ediyor. “devleti & mes'udum?,, “Bugün Rasputin'in ölümünün senei gün kilisedeydin ve sevgili papasm istirahati ruhu İçin dua «ilim. Bu gece de rüyada kardeşlerimi iliz kral ve kraliçesi 21 temmuzda Pariste olacaklar. O akşam Versay sara. yında kral ve kraliçe şereline mühteşem bir ziyafet verilecek. Fransızlar, bu ziya- fette hizmet edecek uşakları 15 Lui devrinin elbiselerini giymesine karar ver- diler. Resimlerin birinde, bu elbiseleri dikmeği hhât eden terzinin elbiseleri uşaklar üzerinde prova ettiğini görüyo. ruz. Diğer resim, sarayda vazife alacak bir uşağın başına geçirilen (o perukanın edermiş gibi söz söylemiş. ti. İşte İngiltere ve döminyonlar bu za yıl noktanın takviyesine çalışmak iüzü. munu hissetmişlerdir. Filhakika bu ko bi devriyesidir. Bütün meye başlamıştır: — Doğru söylediğime Allahın ve insanların karşısında ye- min ederim! gördüm. Onlar hiç Italya köy **piyyada bu sene ei merası buğday dövmüştür, İş bittikten sonra işliyerek üzerine çikan Düçe, toprağı ben bir gutuk söylemiştir. i şırmga yapar yapmaz, kadm tekrar iddiasın: ileri sür. xp 7 dövünürken merasim etmiş ve köylüler ara: buğday taşıyacak o Kamyonetlerden biri İtalyaya ekmek hazırlayan işçilere hita- Pariste garip bir maczra Alman gencini nasıl baştan çıkarmışlar? Bir tek yabancı dil bil- meyen delikanlıya Viya- nalı dilberlerin oynadığı oyun Pariste, bir Alman gencinin başın. dan garip bir macera geçirmiştir: Henrik Behler, Drestli bir Alman gencidir. Bir hafta kalmak üzete Parise gelmiş ve ilk gecesini Monmartrde banda geçirmek istemiştir. Onun beraber geldiği seyyah kafilesinden ay rılmıştır. Delikanlı barda birisi kumral, ötekisi esmer, ikisi de biribirinden gü- zel iki Viyanalı genç kıza rast gelmiş, kızlarla dansetmiş, gece yarısına kadar eğlenmişler, sonra delikanlı kızları bir otele davet etmiş, kızlar da çok nazlan- madan bu daveti kabul etmişlerdir. Sabahleyin delikanlı kalkınca odasın- da yapavalnız olduğunu görmüştür Kızları koydunsa bul.. Yalnız kızlar mı? El çantas: da meydanda yok. De- likanlınm bütün parası, tuvalet eşyası, hattâ beraber geldiği kafilenin indiği 0- telin adresi , yanlı kart ta bu çan lay bir iş değildir. Çünkü eğer fiksiyon- Dep” Devamı 4 üncüde tanın iiçndedir. Bereket versin ki girer- ken otel parasını peşin vermiştir. Bir kelime bile Fransızca bilmiyen genç, başına gelenlerden sonra, bir ser- seri gibi Paris sokaklarında dolaşmağa başlamıştır. Akşama Kadar sokaklartda aç karnıma dolaşmak pek güç bir iş olmasa gerek- tir, Fakat gece İlerlemiş, üste de bar - daktan boşanırcasına yağmur yağmıya başlamıştır, Bu sırada delikanlı Kılişi bulvarında penceresi açık kalmış tahta bir kulübe görüyor. Yağmur altında ıslak fareye dönmektense pencereden kulübeye gir- meği tercih ediyor. Bu kulübede bir syyar karyola vardır, Delikanir teklit: sizce yatağa giriyor ve uyumağa bâş- yor. Bu tahta kulübe bir yol bekçisine âittir. Sabaha karşı işini bitirip yatağı: na girmek üzere kulübesine giren bu a- dam, yatağında bir yabancının uyu- makta olduğunu görünce derhal polise habe rveriyor, ve bir kelime Fransızca “ . rey Rüştü Aras ASAN KUMÇAYI Pariste çikan Suvar'dan naklediyor: Pariste çıkan “Paris Soir,, gazetesi yeğ yor: Ankarada Fransız büyük — elçisi Pü ile bir muahede imzalamış olan Türki Mariciye Vekili — Tevfik Rüştü Ari Fransada birçok dostları yardır, Son d Parise geldiği zaman Villejust sokağınd Türk sefarethanesinde şerefine bir ki resmi yapılmıştı. Rüştü Aras burada dö ları İle dereden tepeden konuşuyordu. Bu orada dostlarına şöyle de — Ötedenberi halk dilinde tekrar edil bir söz vardır: Bir Türkten daha kuy ne vardır., derler, Bü senle de, iki Tü diye cevap verirler. Fakat bönim fiks en doğre cevap şudur: o Bir Türk ve Fransız. Rüştü Aras Fransız edebiyatını pek bilir; Ankarada Hariciye © vekâletinö makamında da Piyerloti'nin hatırası Hil tena bir yi ılmaştır. Bu hatıranın rip bir tarihi vardır. *i bir Beyoğlunun bir lokanta: da öğle yemeği yedi; fakat yemeği bitir de ödemek lâzımeeldiği zaman o cebi parası bulunmadığını farketti. o Bunun zerine hesap pusulasını imzaladı. İşte, Loti'nin bu imzalı hesap pusuli birçok istihaleler geçirdiklen o sonra, gün Rüştü Arasın eline (o geçmiştir. O bunu büyük bir dikkat ve ina ile çer? veletmiştir.,, TAN 1 Trak'da hırsızlık EMİZCE giyinmiş iki kişi Trak purundas birkaç perde ve çatal mışlar, kaçarken © yakolanmışlar. Zap! haberlerinde okuduğumuz bur hâdise dö ysile B Felek şöyle yaziyor: “Bu defa “Trak,la yapılan bu İşi me hanelerde, hirpani lokantalarda yapan çıkgözler, ziflendiği rakı ve mezenin par smdan bir kısmını dükkünim çatal bu Bı çalarak telâfi etmek istiyen © saygr” ve terbiyesirler az değildir. Bunlardan veya bir kaçının ayni sanatı “Trail yapmıya kalkm: i ve bele bunun £ lete düşmesi utenacak şeydir. o Burle cılık namı altında hafif. cürümlenddendi Halbuki hareketin şekli çok çirkindir medeniyet öleminin en büyük ayıplar! dan biridir. Avrupanin birçok yerleri# gazeleler sokakta bir sandalyenin üzerini durur. Halk gareteyi alır, parayı yanın© ki kutuya atar, Sahibi kimbilir nerede Hiç kimse ne bir bedava gazete alır, n€ oradaki paradan bir pul çalar. Büyük mağazalarda müşteri, açıkta el altında duran bekçişiz binlerce İl malların .arasından geçer, Bu: > kın namusuna karşı olan o itimadın bi netleesidir ve hi dereceye varmamek medeni millet için ayıptır. Bence bu gibi vakaların medeni ahlâk vazifesidir, böylelerini yalnız adil taki mak kâfi değildir. Bunları gazelelerle retmek, her gittikleri yerden kovmak nihayet medeni bir adam olmadığını liyerek emsaline ibret teşkil — etmek zaruri ve âcil bir ledbirdir., AKSAM da Nezaket demokratlaşsi “Dikkatler,, sütünunan muharriri yor: “Dikkat eder misiniz: Nakliyat yasıtalarımızın birinci lerinde biletçilerin halka muamelesi b başkadır: Ferkalâde nazik, sevimli, # yüxlü... Mevkilerte beraber, şir, Halbuki nezaket demokratlaşşa dab3 ölmaz mı?.. Bu, en geri tabukalarımız" hiyalı üzerinde de mücssir (Olur; OT da ruhan yükseltir şüphesiz... Riletçl ve kondüktörlere bu yolda mi bir tsmimde hulunulmasını bekler müsmele de © ILAN “Yağlama yağların mamulât us” hakkındaki icat için Sanayi Müdü: umumiyesinden istihsal edilmiş “4 10-5- 1928 tarih ve 718 numaralı 8 beratı bu ikere ferağ ve yahut icar€ rileceğinden mezkür ihtirar satn mak veya İsticar etmek arzusunda lunan zevatın Galatada Taptas hanifi 18 numarada mukim Bay Teodor Sinanidise müracaat etmeleri, bilmiyen delikanlı merkeze götür” yor, bir tercüman vasıtasiyle Fi macerasını anlatıyor. Polis lde be$ rasız kalan delikanlıyı seyahat larınm yanıma gönderiyor. Diğer raftan Viyanalı kığları aramağs yor. etğA.,. tai din © pa im inek izlen Vak, © 0) 2 ine , key çe) ia in Ni var Seki,

Bu sayıdan diğer sayfalar: