19 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

19 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aİ e e a MEL A Ga a - lr Bayanla böy her telâş, etti, Deli, tl demek, aşi Vİ p Akat by il a ba X Synadaki bu SDErmi avalini Bütün, si İn <P pmlanta bir Muş “5 Kulak i Vzilim Mİ Satım aj acal “vine alam İçli Alacak un. Buy ni v at, Sen Ge tanır: Yüzüğü satm alâcak ka | şüphesiz ki hat. çer. dan 1 mananın kincisi rı hızlı e sözleri söy liyen uşağın ya. 12 olduğuna, ve göz. I dolaştığına içeriye çıktı, İçeriye gi- ne benzem gördü Bu iyordu. akmış güzelliği- memnun bi temizdi. | bunlar sevgil yüzük lacak kadar zengin, çok akışları isi Nec istedi- orgun hayale bir k Yarında Nerlânm alay Mademki bu paran ndebu yüzüğü bana zengin 'urum değil, buldum sın. Komis meseleyi iki &idip Fuadi öl İsüvemezdi, Parayı nereden bula. Ay ba. harçlığından başka bu iğ paralb Necdet pekâli ie almanın imkânı / bilirdi. Cep niye Blince: bu para. vüzüğün kıy. ila biri bile değildi. ie isinde yaşadığı feci vazi- kendisine bir teselli noktası Halat, & i Yitp #darır. Pırlanta o & Üverinde pırl pri yi im. el par- yor. vüz dönme. | ETE Neclâ yüzüğü alınca ne kadar (sevindi, beraber ne tatlı satler zeçirdiler! nadaki hayalinden ürker sini yatağa attı. Bi selki kendimi topla dü. Fak; umak mümkün mü? Bir ta- raftan da yanı başında habasmın çalış. tığı odadan mülemadiyen vazı makine sinin sesi geliyor. Demek Semiha orada Önünde babasının o yazmağa basladığı ite zehirliven kadınlar,, isimli ese. sveddeleri... Durup dinlenmeden r. Delikanlı kalktı. elini. yüzünü yıkadı. saçlarını taradı. Bahasının Ça- lışma odasına girdi. Tahmini doğru i- miş,. Seniha yazı makinesinin başmla. tıkır tıkır yazıy Kız kapı (açılınca başını Düşman ifade okunan Neerlete Necdet hu hakışa müte. hakkim, mahzun bir bakışla mukabele et ti. Semiha on dokuz yaşındadır. Hiç de kaldırdı. bir gözlerile t. esmer bir yüzü, kirli — Bonsuvar Semiha.. Babam nerede kaldı acaba? — Annenizle (beraber karakolda la caklar.. Demek ki sizin başımıza gelen lerden haberiniz yok. Büyük salondaki Tebriz haltemrı çalmışlar. Delikanlı sapsarı oldu. lendi: — Çalmışlar mı? çalındığından emin: misiniz? — İnanılacak şey değil. ama çalmışlar Salona da dindenberi hiç kimse girmedi. Anlaşılır iş değil doğrusu. Tabil bu işe çok sıkıldığımı tahmin edersiniz. Eve dışardan hursız girmediğine göre, bu işi içeriden birisi yapmış olacak. Halbuki evde » cı olarak hizmetçilerle benden başka kimse yok.. Şu halde bütün şüp- hele ağzı köpük. HABER — Aksam Bostan * Tebrz halısı Delikanlı şaşkın şaşkın bakıyor, du. xapısı açıldı. Birkaç dakika son. ra annesile babası içeriye girmişlerdi. — Sen buradasın demek Necdet. Öyle ise her şeyi öğrendin. Ne macera değil mi? Semiha, biz gittikten sonra neler oldu? — Hiç. etin annesi yıkılır gibi bir kol tuğa oturuyor: — Rica ederim Semiha. Artık yazı Makine gürültüsü beni çıldırtı- en sabalitanberi sinirlerim altüst yazma yor. oldu. Yemek *essiz geçti. Hizmetçi bir hır- akları koyup cdti garei) bir tel boğazımdan fade ile ta. İsyor, sonra “ne yapayım, geçmiyor... demek istiyen bir bağı itiyor. Kâmil (babası) aksine çok iştiha ile yemek yiyor ve ikide birde Necdete dö- nüyor: — Şu cigara böreğinden iki tane daha alsana? Çok güzel olmuş.. Sen de bugün. lerde zayıflaya "Maya Ouyuz tazıya döndün. «gün bir arkadaşımla beraberdik baba.. İkindi üzeri çayla (biraz pasta yedik.. Bu, iştihamı kesti, ecdet sikünetle söz yor. Bu da- neti deminki heyecanile ti bar tabana zıt. Yalnız Semihanın y ne dikilen devamlı bakışı Necdeti lendiriyor. Fakat o daima sofrada Nec. dete höyle dik dik bakar. — Semiha, yavrum. çok tekrar ediyo- ama darılma, salon senin i inir- Muzaffer Esen odaya bitişiktir. Urada bir gü ca sen muhakkak işitirsin... Liç sesi falan düymadın mı? — Hayır. Hiç birses İş Yemek bitti. o Kâmd, kendi hkikat yapır Neriman, dı. Hemen soyunup yatağ k odasına çekildi ve salondan çı- arken oğlunun Y — Necdet, bahanm hi li hastasın, baki ından tezi yok olun, ayak tmedins dama! yeşil. Y gına başla di. Ateş gibi yanan ellerini ç halısının asıldığı yerde an Teb bembeyaz « bir ayak — Bu akşam çek osinirlisiniz. Tıpka bir kadın gibi sinirlisiniz. da hakkmız var.. Böyük henüz alışamadım. Kızm duruşunda hüşin, âmirane bir mana var. Delikanlı, kızın bakışları önünde gözlerini yere çeviriy ve her ne söylediğinin farkında olma — Semiha, bende iğreniyorsunuz de- gil mi? müt Kızın dudaklarında titriyen bir gülüş dolaştı. — Hayır sizden iğrenmiyorum, ben den iğreren, bana daima istihfafla, hat. tâ nefretle hakan sizsiniz. emiha delika mıldayan dudaklarile: — Necdet diyor.. Annenle baban bunu öğrenmemeli, — Neyi? RÜRİDAN yaklaşıyor ve kr. | çalındığını. Öğrenirlerse kederlerinden — Neler söylüyorsun o Semiha, çıldır dın mı yoksa? beni bırak sözlerimi! i ne kadar ağır oldu u biliyorsunuz. Hakiakti öğrendikleri — Rica ederim, reyim. Vaziy insanlara o kadar acıyorum kiz Ynun i- Necdet, k ben bu işi yoluna kı — Sus Semiha, söylediklerini birisi tebilir — Hayır Necdet. Bu dakikada bizi Şimdi söyliyeceklerime çok Ben her şeyi odüzeltmeği! üzerime alıyorum. Hemen buradan çık. Git yat.. Kötü düşünceleri kafandan çı. kar, ve mışıl mışıl uyu,. Yarın sabah da nmeğe gidersin olmaz mı? Kimbilir belki seni bir bekliyen de vardır. Belki geçen gün seni beraber gördüğüm güzel kız yarın da Seni ır bü kız uğrun. lir. Hattâ hapisha- Hayır, carım, t ok.. Her şeyi o düzelteceğimi Hem de çok kolay.. ıkla.. Hattâ yapaca- lik demek bile do; Hem bu işi yaparsam, benim sizden ediğimi de (anlayacaksınız. mi Necdet. Gizli, için içine tertemiz BİY N t.. Haydi.. Allah rahatlık versin. Semihanm Kirli sulara benziyen gözle: salonun karanlığı içerisinde parlaya ştü. ve bayılmaya < benziyen bir uy- kuya daldı. (Sonu yarın) 113 RTRİPDAN —————— -- - valiçe, Ben pek genç ve çok güzelim, - hayk riyordu, Mane; iskelet keman çalıyor, tur. İskelet muttasıl biçiyordu. Bir. 6 bir horoz Öttü. Mezarlıktan Iğlık yükseldi. Fiçının üstündeki Jârak kaçtı, Ölüm de tırpanı W altına sıkıştırarak uzâklaştı. ık biribirinii itekaka, tabana kaçtılar. tiy korkudan kendini kaybetmiş İle geri çekildi. Kaçmak, bu kor- Manzaradan uzaklaşıp kaçmak İl. Nereye gidecekti?. ki odaya mı? Orada kendisi tali bir mahlük vardı, O kadın zap çektirmiş, o kadın ken- iy ir etmişti ve © bir büyücüy- yle olmakla beraber gene bir Bahlüktu, ? sendeleye sendeleye kapıya SİMİ, İçeriye girmek ve: | Sİsiseniz beni ölü ür. Fakat vg alıkoyunuz.- diye yalvarmak kapıya geldiği #rada yeni e Yia irkilerek durdu. Fakat bu #adar başına gelenlere bens3- ye, Mirtiy, Mabelin şu sözlerini uş İNS, Büridanı öldürecek şey! “m nihayeç istediğine kavuşu. e Wat ona kendi elinle içirecek» nd ve saf kalbinde, büyük bir ta) Br için bu anda korkusundan da Madi. Şimdi kendisini korkutan #a:riyle unutmuş ve bütün © Büridann öldürülmesinde P kalmıştı, Eğildi. Gürültü yap- dikkat ediyordu. Mabelin be. Ür ii Şişesini kaldırdığını gör. “Büridamı öldürecek mey'um ze- e — — Yıpranmış kadının solgun yüzüne muvalfaksyetin gururu hazin bir gü gellik vermişti. Şişeyi sağ eliyle gör. lepinin hizas.na kadar kaldırmış ve sanki berraklığını seyrediyormuş gibi ağır ağır çevirmiye başlamıştı. — Aşk ilâcı! - diye mırıldandı, Sonra şişeyi üzerinde kitaplar duran masaya götürdü. Ve haçın altına koy du, Hızlı bir sesle: — Ölüm tesirini gösterecektir. Bunu söyler söylemez raflatın yanı “na giderek ufak bir şişe aldı. Aşk ilâcı şişesinden buna bir kaç damla boşalttı, Mayi bir kaç saniye bulandı. Sonra, Mabelin baktığı şişede beyazımsı 1r bulut kıvrıldı. Sonra da tu gene berrak bir hale geldi. Mabel tebessümle; “Şimdi de gidip Margaritin kızını göreyli dedi. Mirtiyin odasına doğru yürüdü. Ka. pınım aralık olduğunu gördü. TTitriyerek: — Nasıl oldu da kapıyı kapamadım. - dedi. Ah, eğer bu kız sırrıma vâlaf olduysa öleceği gündür. Süratla odaya girdi. Çalışma odasın- dan gelen aydın'ıkla onun evvelce bı- raktığı vaziyette koltukta uzandığını gördü. Rahatça nefes alan ve Mirtiyin yes nma,yaklaşan Mabel: — Dua etsin ki talihi varmış! < diys düşündü. Sonra eğilerek — Uyuycr! Yahut ta baygın dedi. Çok güzel bir kız. Bu genç ve güzel Kızm ne kabahati var?, Yazık... Yazık olacak!.. Fakat bana kimse acı- mamıştı?.. Margaritin ağlaması, dö- vünmesi lâzım.. Uyuyor. Daha bir kaç Teessürden doğan uykular ve baygınlıklar ağır © İur.Bundan istifade etmeliyim. Bir saat içinde buraya dönmüş blunurum. saat ta uyanmıyacak gibi. 2 1 m mama şa Burası, İnnosan mezarlığıy'i Karşısında, bir duvarın a sağlam ve kaba bir bina görünüyördu Mabel; — Burâst.. - diye murıldandı. asınd Duvarın ortasındaki büyük kapıdan geçtiler. Bir saniye sonra ötesinde risinde otlar bitmiş bir avluda bulu yorlardı, Eve girdiler. Kapı kapandı .. Bir taş merdivenden çikarak evin Üst katına vardılar. Heyecan yüzünden bu odanın garip tezyinatına dikkat e- demeği. Burada da kalmadılar. Harap olmakla beraber temiz ve b karyola, sandalyeler ve Üzerine, tahta mahfazalar içinde kapalı bü ©) yazısı kitaplar konulmuş bir ma sa bulunan bir Başka odaya girdiler. Mirtiy bu odadaki pencerenin demir parmaklıkk olduğuna dikkat etti. Mabel: — Burası: benim evim, bu oda da bo- nim odamdır. Burası ayni zamanda sizin de odanız olacak, dedi, Mahallede bu evin meş'um bir adı vardı: Perili ev., Haddizatinde miysn bu eve herkes hürmetle karışık bir korkuyla bakardı. Halk, bazı geceler, bu evin üst ka - tonda kuvvetli ışıklar görmüş, azap çs- kon ruhların iniltileri ettiği sesler işitmişti, Mabel ; — Burada icap ettiği kadar otura- caksin:z. İşim bulunmadığı zamanlarda ben de yanında olacağım. Fakat dışa- rıya çıktığım zamanlar kapıyı üstünden kilitlemek mecbutiyetindey mıya teşebbüs etmenin boş ğunu da hatırlatmak isterim . bir fevkalâdeliği el telâkki yordu. Fakat sesi ve şivesi genç kızda fena bir tesir uyandırıyordu. Gözlerinde iki damla yaş belirdi: — Ne ben sizi, ne de siz beni tanı. Mabel bunu tatlı dille söz yorsunuz.. Fakat bana karşı bir kininiz olduğunu görüyorum. Niçin? Size ne yaptım ben? - dedi, — Korkacak bir şe en âlicenab; Marir bulunuyorsun.. Size ne alabilir. Mirtiy ütredi. Mabel devam etti: — Hem başvekilden daha nüfuzlu, daha iktidarlı bir hâmin daha vars Kraliçe Margarit... Genç kız cevap. verdi ; — Kraliçe! Kraliçe! Bana acıyor gi bi görünerek Tampl zındanmtla yanı- şeytanlar kulesine yok, babaların nin himayesinde düşmanlığım ma gelen ve beni gönderen bir kadın. Mabel, Mirtiyin yanma sokuldı — Demek krzliçeden de korkuyor sun? — Evet ondan da korkuyorum, O- nunda bana düşmanlığı var. Bunu his- sediyorum Onun kuvvetli Okollarında boğulınıya mahküm bir kuştan farka, gm Mabel garip bir şe! k — Belki doğru. - dedi: - Kraliçi sizden nefret etmesi ihtimali var kat size biç bir fenalığı dokun cağıma emin clmalışın!,. — Niçin? kızın elini tutarak cevap ver- Genç di: — Hiç bir kunabilir mi? . nun kızına İcnalığı do- Mirtiy beyninin döndüğünü hissetti, Garip içinden çılkılamıyacak or #muammaya gömüldüğünü anladı. Göz, leri korkuyla büyüdü. Elle: bitiştirerek; — Ne söylüyorsunuz, maam, - dedi. Böyle bir hakarette bulunmiya nasıl cüret ediyorsunuz.. Mabel tövbe eden bir günahkârın ü- zerine siyah kanatlarını gören bir me- lek gibi eğildi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: