21 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

21 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Zonguldak tetkikleri: 4 Kömür madenlerinde daimi işçi nasıl arttırılabilir ? Dep” Baştarafı 1 incide sele ki bunu halletmiş olmak, Türziye- yi dünya yüzünde belli başlı kömür memleketlerinden biri halire getirmek olur. Zonguldakta bulunduğumuz müddet çe, temas ettiğimiz alikadarların, diye- biliriz ki, yalnız ve yalnız bu mesele İ- le meşgul olduklarını, akla gelen her tedbiri büyük bir dikkatle dinledikle- rini ve hattâ istifade imkân: mahdut tedbirleri bile ihmale müsamaha gös- termediklerini gördük. Havzada daimi ameleyi fazlalaştır- mak gayesiyle alınan tedbirlerden dün kü yazımızda uzun uzadıya bahsetmiş” tik. Bu arada mahküm olup ta cezala- rıni çektikleri zaman içinde dürüst ha- reket etmiş olanlardan bazılarının 9- Gakta çalıştırılmaları da vardır. Nitekim bugün huzada bu şekilde cezalarını ikmal! edenler mevcuttur. Di- ğer amelelerden farzedilmeleri için parça parça siyah ve sarı renkli kurmaş- lardan yapılan elbiseleri içinde her gün müuâyyen zamanlarda ve muayyen sâ- atlerde ocaklarda çalışan bu mahküm- ların, hiç şüphe yok ki, istihsal arte mında büyük faydalar: olmaktadır. Burada çalışan mahkümlar, geri kalan mahkümiyet müddetlerinin an- wak yarısı kadar çalışacaklar ve bu şekilde de cezalarını bitirmiş olacak- Jar. Umulabilir xi, mahkümiyetlerini bu şekilde bitirip te cemiyet içine, neda- met etmiş, cezasını çekmiş ve namuslu bir adam gibi çalışarak hayatını kazan- maya karâr vermiş bulunanlar arasın- dan kendilerine madenciliği bir sanat olarak kabul edecekler de bulunabilir. Nitekim, kendilerile temas ettiğim bir kaç mahküm içinden biri, cezasını, bitirdikten sonra da ocaklardan ayrıl mak niyetinde olmadığını söyledi. Memleketin her köşesindeki cezâev- lerinden seçilip te buraya gönderilen mahkümlar, başlarında bir tek jandar- ma bile bulunmadığı halde, çalışmak zevkini kaçma zilletine tertih etmek- tedirler, Bu, seçmedeki isabeti ve on- lardan itimat edilebilir birer işçi ka- zanabileceğimize işaret olur. Acaba, halka maden işçiliğinin en zevkli bir işçilik olduğunu anlatacak başka tedbirler almak kabil olamaz m? Bir mesleğin, hakikaten zevkli olup olmadığımı, kazançlı bulunup bu- İunmadığını anlatabilmek lâftan çok tecrübe ile, ö meslekte bir müddet ça- Uşmakla mümkün olur. Bu da ancak, istiyenleri bir müddet çalıştırmak yo- Yunun bulunmasiyle temin edilebilir. Bu yol ne olabilir? Askerlik olamaz mı? Filhakika as kerlik, vatan mildafaâsı endişesiyle bi- lâ istisna herkesin kaçıçamıyasağı mu- kaddes hir vazifedir. Bir bakıma, vatan müdafaası için asker ne kadar lâzımsa bir seferberlikte, ordunun en büyük yardımcısı bulunacak olan kömür ©w caklarının muattal kalmaması da lâzım dır. Daimi işçi temin yolları arandığı sırada askerliğin ihmal edilemiyecek ,bir vasıta olabileceği şüphesiz sayıl malıdır. Bunu başarmak, askerlik ka- Dununda yapılacak küçük hir değişik- İikle milmlsüindür. Bugün bedel veren, askerlik müd- detlerini altı aylık bir talim ve terbiye ile ikmal edenler vardır. Bedel muka- bilinde, altı aylık bir talim ve terbiye, askerliğe hazırlanmış olmayı temin e- diyorsa, biz, pekâlâ madende çalışa” cak işçinin gene madende çakşacak muayyen bir müddetini bu bedele kar- şilık sayabiliriz. Bu bizim için her mükelleften almacak bedelden daha kıymetli olacaktır, Bunun meselâ Zonguldak ve havali- sinde bulunanlara teşmil edilmesi dal mİ İşçi adedinin artmasına da vesile olur, Bunu temin işin muhtelif formüller bulunabilir. Bu arada askerlik, kanu- Yazsu: H.R.U nuna şöyle bir madde ilâvesi işi temi- ne kâfi sayrlabilir; “Zonguldak ve havalisinde yerleş - miş bulunup ta üç yüz gün madende çalışanlar askerliklerini, askerliklerin- den sonra bir sene müddetle askeri ma kamların kontrolü altında ve sivil iş çinin bütün haklarına sahip olmak ü- zere âli: ayda ikmal ederler.,, Böyle bir maddenin bize kazandıra- cağı faydalar şunlardır: 1 — Daimi işçi adedi artacaktır, 2 — Aslerlikleri madende geçiren” ler maden işçiliğinin kendilerini tar- ladan umduklarından daha çok kazam dıracağını, medeni bir işçinin yaşama şeraitini temin ettiğini anlıyacaklar ve bu işi kendilerine daimi bir meşlek &- dinmekte, ailelerini ocaklara getirip havzadan yerleşmekte en küçük bir tereddüt göstermiyeceklerdir. Bunlardan başka biz de, yukarıdaki bir başka şekilde söylediğimiz gibi harp zamanlarında, ocaklarda çalıştırabile- ceğimiz usta işçiyi sulh zamanında hazırlamış bulunacağız. Hülâsa, bu teşebbüsün, bir sene ve üç yüz gününü ocaklarda geçiren genç lerin dünya yüzünde topraktan başka da çalışacak mühim bir saha bulundu: ğunu anlaması gibi büyük bir faydası olacak, daimi işçi kendiliğinden yara" tılmış bulunacaktır. Lp İstihsalin rasyonelleştirilmesi, kö- mür maliyetinin Oo indirilmesi, el işçi yüzdesinin inmesiyle kabildir. Bugün bir amele yardımcısıyla bir- likte sekiz saatte çrkarabildiği 600 ki- lo kömür mukabilinde 250 kuruş al maktadır, Bunun 100 ünü yardımcısı- na bıraktığını farzedelim. Eline geçen yüz elli kuruşun günde en çok bir İi- rasını harcayan İşçinin ayda yaptığı 15-20 ira arasındaki taşarrüflariyle, bağlı bulunduğu tarlasına dönmesi İş gide, işçinin iktisap etmesi icap eden melekeyi temine meydan vermiyor ve binnetice istihsal kudreti en acemi bir işçinin istihsal kudretini geçemiyor. » Kömür maliyetinin indirilmesi dü- şünülmese bile, senede 450 bin ton kömür harcayacak bir fabrika kurdu- gumuzu unutmamalıyız. Fabrikanın çalışmaya başlamasından sonra sıkıntıya düşmemek için istihsal arttıracak amele tedarikine mecburuz. Bunu arttak ve ancak askerlik kanu- nunda yapılacak değişiklik temin ede- bilir, İki Ali srasında Aşk rekabeti Feci bir cinayetle neticelendi Dün gece sâat 20,30 da Anâdolulü- #örında kadın yüzünden gene bir dina” yet işlenmiştir. Anadoluhisarmda Halat fabrikasının gece bekçisi Rizeli Ali ile fabrikanın sandalsısı Ali Erdekin bir kadın mesele si dolayısile araları açıktı. Son günler- de çok sevdiği sevgilisinin elinden git- mekte olduğunu gören Bekçi Ali san- dalcı Aliyi fabrikaya yemeğe davet et- miş, bu sırada “Ali sen, şu kadını bira- kacak musın, yoksa bırakmıyacak mı- #m?,, diye sormuştur. Ne olduğunu am lâyamıyan sandalcı, daha bu suale ce- vâp vermeden bekçi Ali üstüne (Ohü- cum ederek elindeki bıçağı sapını kâ- dar s6l küreğine saplamıştır. Sandalc; Ali gık bile deyemeden ye- re serilmiş, bekçilde kanlı bıçağını bile almadan ortadan (savuşmuştur, Sâa- bahleyin erkenden fabrikaya gelen da- ire şefi vaziyeti polise haber vermiş ve yaralı Nümune hastanesine kaldırılmış” tr. OoFazla (Okan kaybettiğinden hayatı tehlikededir. Bekçi Ali hâlâ tu- tulamamıştır. > ey - HABER — Aksam postam Sinema sayfasından dönen yazılar Greys Mur (Baştarafı 9 uncuda) “A,, diye bağırtıyor ve bu bağırtmanın şemsiyesini açıp kapayıncaya kadar de. vam etmesini istiyor: — Bunu yapmazsanız müzik öğrenme, nize imkân yoktur! diyordu. Diğer birisi, şarkı söylerken piyanoyu mücellâ parke üzerinde itmem lâzım gel diğinde ıstar edip duruyordu. Bu işi yaparken bir gün bir kaza oldu, piyano duvara çarptı, hem duvar, hem de piyano zorlandı, o günden sonra bu hocanın bir daha yüzünü görmek nasip olmadı. Çevirdiğim filmler arasında “Aşk gece- si,, isminde bir film (yardır. Bu filmin sahnesini hatırlatmak isterim: Şarkı söy lerken midemin üzerine bir çok kitaplar yığdığım sahne. Bu sahne hiç de hatalı değildir. Musiki hocalarımdan bir İtal van, güzel şarkı söylemek için bu usulü keşletmişti. Musiki hocalarımdan bir ta nesi de şarkı söyleyebilmek için kumar oynamanın bir şart olduğunu ileri sürmüş ve beni günlerce Montekarloya sürükle- işti. Bu musiki hocasının nasihati hiç de kazandım. İşte bu para idealimi hakikat haline getirdi. Musikinin vatanı olan İ- talyaya gittim ve orada şarlatanlardan değil, hakiki üstadlardan ders aldım. İlk çevirdiğim film bir aşk (gecesidir. beş filme de isterseniz bir aşk gecesi ismi ni verebilirsiniz. Çünkü mevzuları onun tamamile aynıdır. Fakat Fransada çevireceğim film, “Lu iz, tamamile yeni bir şey olacaktır. Bu filmden çok memnunum,. Çünkü mevzuu yenidir ve tanınmış bir üstadın Rölan Dojöles'in eseridir. e Bestelerini Güstav Şarpantiye yapmıştır. Rejisörü Abel Gansdır. İki sevimli arkadaş oJorfül ve Andre Perne benimle (o beraber oyniya. caklardır. Sinema hayatın ta kendisidir gözyaşları, gözyaşı değil, gliserin dam- lalarıdır. “Sepgilim, bak burada ikimizden başka kimse yok,, diyerek uzun bir aşk tirajma başlayan aktörü yalnız sevgilisi değil, re- ise, öteki aktörler, makinist vesaire de dinler. Filmdeki caninin kim olduğunu seyir- ciler daha ilk dakikada (o anlamışlardır. Yalnız arkadaşları bunu bilmez görünür ve namullu adammışçasma elini sıkmak ta devam ederler. Filmde sırtına kama saplanmış bir 8. dam görürsünüz, şiddetli acılar içinde kıvranır, durur. Bu manztra karşısında bunun hakikat olmadığını düşünemiyor. sunuz? Tarzan veya vahşi orman kızı rollerini oynayan yıldıfların manikürlü trmakla. rım, yolunmuş kaşlarını, ondüle saçla. Tni nasıl tabif bulalım?.. Bütün bunlardan sonra “sinema haya fim ta kendisidir!,, demek mümkün mü? 12 vaşında bir hırsız Bap” Başlörajı 1 incide adâda bulunan kömür deposu bekçile - rinden Niyazi ve Mehmet, geceyarısı sakil kontrol ederken bir sandalm ya- vaş yavaş depoya doğru yaklaştığını görmüşlerdir. Bekçiler derhal bir köşe- yö süklanârak sandalı gözetlemeğe baş- lamışlardir. Sandal kömür yığınlarının bulunduğu'bir kenara yanaşmış ve için- den küçücük bir çocuk çıkmıştır. Küçük çocuk ihtiyatlı hareket ederek elinde kürekle kömür yığınlarına yaklaşmış ve sandalmı doldurmağı girişmiştir. Bekçi- ler hiç acele etmemişler ve tam sanda- W doldurarak kaçacağı #ırada birdenbi- re yerlerinân fırlıyarak bı küçük kor. sanı yakalamışlardır. Polise teslim edilen çocuğun Bebekte Bostan sokağında oturan 12 yaşında Ab. dullnh olduğu anlaşılmıştır. Ingiliz 21 TEMMUZ — 1998. hükümdar” rının Paris ziyareti Dep Baştarahı 1 mcide etmiştir. Mızıka, İngiliz ve Fransız milf marşları çalmıştır. Tekaft nazırı Şan- petiye dö Rib hükümet namına kralı se- lAmlamıştır. Nasırlar, krala orada hazır “ bulunan generalleri takdim etmiştir. Bun dan sonrâ kral, mehil askerin mezarma karanfillerden yapılmış bir çelenk koy. muştur, Kral, husus! defteri İmzaladık. tan sonra eski muhariplerle uzun uzadıya görüşmüştür. Etuval meydanmın — elrafında ve gü- zergâh boyunca (toplanmış olan halk, kral ve kraliçeyi hararetle alkışlamıştır. Luvr Müzesinde Paris, 20 (A.A.) — İngiliz kral ve kra. Miçesi öğle yemeğini İngiliz £ elçiliğinde yemişler ve yemekten sonra reisicumhur ile Bayan Löbrön elçiliğe gelerek misa- firleri almışlar ve Luvr müzesindeki İn- giliz resim sergisini gezdirmişlerdir . Sergiyi ziyaretten sonra İngiliz hüküm darları gereflerine verilen garden partide bulunmak üzere Bagatelleye gitmişlerdir. Hükümdarlar Operada Paris, 21 (A.A) — Dün akşam İngi. liz sefiri Sir Fips, akşam (yemeğinden biraz evvel reisicumhur Löbrön İle refi- kasınm ziyaretlerini kabul ve kendilerini İngiltere kral ve kraliçesinin bulunmakta oldukları bir salona isal etmiştir. Ziyafette bilhassa şu zevat hazır bulun müştur: Daladiye, Lord Halifaks, Bone, birçök Bağırlar, Janeney, Heryo, > ye medisi reisi, general Nolle ve len, Şotan ve polis müdürü, Ziyafetten biraz sonra Löbrön ile refi- kası operaya gitmişler ve sast 22 de ti. yatroya geleni İngiltere kral ve kraliçe sini istikbal etmişlerdir. Kendilerine tahsis edilmiş olan İocaya giden kral ve kraliçe hazirun tarafından hararetle alkışlanmışlardır. Bu sırada İngiliz ve Fransız marşları çalınmıştır. > Parlak bir temsilden sonra kral ve krali çe saat 23.55 de operayı terketmişlerdir. “Temsil esnasında bilhassa Serj Lölar dan setmiştir. Dün akşam bütün £ âbideler tenvir ve tezyin edilmişti, Ve Parisliler başlıca mey danlarda neşe içinde dansetmişlerdir. Nazırlar arasındaki omüzake- reler Paris, 20 (A.A.) — Akşam gârete. leri Fransız ve İngiliz nağırlarınmn müzakereleriyle meşgul olmakta ve merkezi Avrupada sulhün idamesi ve İspanyol meselesinin halli için i. cabeden tedbirleri tetkik etmişlerdir. Bu tarzi hareket Berlin ve Roma ile biran evvel tekrar müzakerelere baş. lanmasını teiin edecek bir mahiyet. te olacaktır. Resmi tebliğ Paris, 20 (A. A.) — Havas ajansı tebliğ ediyor: İngiliz hükümdarlarının seyahati iki memleket arasındaki sıkı antantı res- men teyid ederken, Daladiye, Bone, ve Halifaks müzakereleri giinin meselele- ri olan Çekoslovakya, İspanya, İtalya &- le münasebet işlerinin tedkiki suretile mezkür antantı takviye eylemiştir. Lord Halifaks'm, Hitlerin yaveri Veli manla yaptığı mülâkatı Daladiyeyo an - Yattığı haber alınmiştir. İyi malümat slan mahafilden öğrenil, diğine göre Veidman tesbit edilen tek. Hiflerde bulunmamıştır. İngiliz küklimdarlarına gösterilen he. yöcaniı kabul, Fransız milletinin iki hü- kümet arâsındaki anlaşmeyı tesvib elti gini ispat eyler. Bu anlaşma dün akşam- ki ziyafette kral ila reisicümhür ara - sında testi edilen nutuklarda tasrih o- lunmüştur. Böyle Itimadlı bir hava içinde ve esas- lari Londrada Nisanda tesbit edildikten ve İki aylık siyasi bir iş birliğinden son- ra yapılan bu günkü konuşmaların, mu, allâkta bulunan bütün meseleler üze » rinde iki bükümetin tam ve mutlak an- laşmalarının mişahedesine müncer ol- ması kadar tabii bir şey olamazdı. İşte, resmi tebliğ, bu gö sulkün muhafazası yolunds p gsyretlerin tomadi edeceğisi yi! yetlo kaydetmekte ve iki gi del ve hareketlerinde 20 nis Londra tebliği mucibince ii lunduklarını müşahede eğ! Londra tebliğinin başlıca Kıs. rada tekrarinmak çok faydalı A Mezkür tebliğde, id memlefÜ leştiren sıkı menfaat birliği te dikten sonra göyle deniyordu: pi j “Fransız ve İngiliz nazırları a leti milli ve beynelmilel heyeti “eğ tren ideallerin ve müşterek lerin vikayesi için istişare ve siyasetinin inkişafına her iki ço çalışılmasnın azami doreced? miyoti haiz olduğu hususunda kalmtstır.,, gp Bugünkü enternasyonal şartlar “4 İngiliz hükümdarlarnm ziyareti İğ mi bir mahiyet alan böyle bi” mesainin teyid edilmiş olması Av uri şimdiki müşkülâtmm uzlaşı ila hal ve tesviyesi hususunda “© unsur ve âmillerden biri olaeskt” nl “ i Italyan motbuatı ziyareti kıymet vermiyor Roma, 20 (A. A.) — Havas: , Bütün İtalyan matbustı, ingli ii kürmdarlarının Parisi ziyareti yi” Stefani ajansının verdiği üç beğ “© bir tebilğe inhisar ettirmektedir... Bu tebliğde İngiliş hüküm Parise geldiği, mutad ziyaretler * dığı ve akşam verilen ziyafeti? lar tönti edildiği kaydedilmekif olunmaktadır. ka Kaçakçı deposu İnhisarlar idaresi istihbarst memurları, dün skşam vir çilık şebekesi meydana çıkarı bastıkları bir depoda: mühim i kaçak eşya yakalamışlardır. Bundan bir müddet evvel bürosuna yapılan bir ihbarda, tında Sabuncuyan hanında İzak adında hir musövinin uzun zari ; ri kaçakçı yaptığı bildirilmişti” Gi #murlar kontrola başlamışlar ve “.#| dün âkşüm birdenbire hana gi/€ ©) mulmadık bir netice vermiş ve (| seviya ait bulunan erdiyenin başi çak eşya ile dolu olduğu görülmü?” ii kaçak kibrit, 40 sandık kaçak -,? cins siğara kâğıdı ve 10 bir parakende siğara kâğıdı bulu” Ardiye bekçisi Memet w ifadesine müracaat edilmiş Y€ kikatin bu musovinin eekidenbffi n kaçakçılık işleri yaptığı v0 Za Ki muhtelif usullerle getirdiği di sar maddelerini Türkiyenin bö O. | daki tegkilâtila sattığı anlaş0” Ardiye sahibi İzak Kamhi sini te bulunmaktadır. Fakat , rada işleri idare eden gerikleri yanmedilmektedir. Bu gebekeöi; başka yerlerde de depolari "eyi Banıldığından bu noktalardan “e yetle tetkikat o yapılmaktadır. ei zamanda şebekenin bütün ” teşkilâtmın meydana gıkarili maktadır. Tahkikat bizzat tihbarat bürosu şefi Mazhar dır, z ri i 3, Batan koli. ren Miço isminde biri şurla”"” og tadır: > dl — Saat iki sralarındı ci geziyordum, Kaşıkağasi pil birdenbire büyük bit kotran!9 gi çi ta olduğunu gördüm. Karsi rüzgâr yüzünden müşkülât”. gel”. rine gittiğim zaman Ki

Bu sayıdan diğer sayfalar: