30 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

30 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| TEMMUZ — 1038 HABER — Aksam vostan a tarafı dünkü sayıda ez müdürü kâtibiyle konuşu - dibinde sessizce bekledik. ie : kakdırdı, bizi süzdü. iraktı; vet, kim olduğunu söyle... çi orka korka bin rini verdim: ordu, yüz otuz beşinci Tanğyç ne tabur, birinci bölük ku - Yan, iğ ba Cemli efendinin oğlu" Babam son harpte şehid ol- > Üçüncü kol *. de hiğkirek 'öi ordu. p, ersin zümü kesti, Annem aha fazla söyleyemedim. “ağına atıldrm; hıçkırdım. AE sonr, bedi Ari, #nnom sessiz sessiz bir © anlatır iş rken, müdür eni dizine Ye yü, Sarı Saçlarım Mek iğ tebe, o gün girdim, İyi pi yatakhanesinde ge- > gecesinin acısını hâlâ u- Min yastığa gömerek ken “iye kadar, anne, anneci çkiran sarı saçlı küçüğün o şÜ Bözlerimin önünde hâlâ can- ir du na“ Mor dağlar artık sin ia a #ü Yamyassı olup uzanıyor, bey i büzan, Vağönların Üzerine sal- Yay a Sekunç bir dev gibi, büyüyordu. İle iy Yöruz.. Yaklaşıyoruz artık... Yan, bini yk kara: parçala - an düduç yalıkların kovuklarında İN geç ni Eğe, v m *z: haber veriyor, öi Hes Hg ererindeyim Yüzümü hat, Pin tokşeyor.. Sıksık ve de- “Süz, > Yorum, Gözlerim yaşlı. bik. Meciğim.. İşte sana kavuş- Yu Msaat kaldı. Belki daha ağ. KL Mİ Yarım saat bütün tahame * içi iy ig “Emüyor bu tren?, te ışılelar., tstasyon... “yor. Nişin yavaş gidi: | ran tren düdüğü... . Lökomotif soluyarak durd.. Vagonlar tısladı.. Telâş, gürültü raba sesleri, hamal kavgaları, bir sürü kalabalık: İnsan, insan, insan, insan... Bir dakika, geleceğimi haber verme gayri ihtiyari, bu insan ında ânnemi aradım. Fâkat taruyabilecek miydim?. İstasyon civarında boş bir araba bul» dum. Annemin, bir ay evvel aldığım son mektubunda yazılı #dresi verdim.. Kalbim duracak gibi çarpıyor. İşte biraz sonra annemin yanında olacağım. Ellesini öpeceğim. Başım: dizlerims yatırıp ağlayacağım, ağlayacağım... Urun hasret yıllarının gönlüme yığ- dığı acıları bu suretle boşaltacağımı w #uyorum... Yazlaşınca çarpıntı artıyor. Titriye* rum.. — Beyefendi, duracağız? işte geldik.. Nerede Arab Bilmiyordum ki. miş, soruyordu, bü, Sokak bu.. Evin numarasını da biliyo- rüm,. Fakat gece vakti numaralar gö zükmüyor İşte mahalle . İndim. Arabacıyı, parasını verip savdım, Bir kapt çalıp sorarım, dedim. Elimde bavulum, karanlık sokakta yapayalnız kalmıştım. Yavaşça bit ka- pıya yaklaştı Zili bulamıyarak ha » filçe tuıkırdattım, Küçük bir kız çocu ğu çiker.. — Çocuğum, Leman hanımın evini biliyor musun?. — Leman hanım mı? Leman hanım mı? Ters yüzüne geri kaçtı.. Yukarıda w- zun süren bir fısıltı ve İm Tekrar, çıplak RÜRİDAN Moya, Sanduğu Gla in bile kolay A cevap ve Puh, di gevk Lrxab? Büyücü kızın Bağı, Ar Mdan memnun musünüz? zincirlerden ustası kolay karl rmedi,, Merdivene doğ kasın vârmız.. Bunun söyler. edeceğim. intizar edeceğiz öyleyse. , — Hayır. — Efendimizin ikinci bir ziyaretine Ben gelmiyeceğim. Bü - çi ” Süheylâ Şefik Alnımın kara yazısı... döndü. Kapı eşiğine çıktı. Eliyle gös * | terdi! —- İşte şu köşe başındaki ev... Karanlıkta kapkara duran evi gös teriyordu — Teşekkiir ederim, kızım. Dedim.. Ayrılırken, küçük sordu: — Urman hanım sizin nenizdi amca? — Annem. Çocuk kaça: gibi kapıyı kapattı nun bu garip huyu beni güldürdi İşte şu ev... Demek annem şu bas: karanlık evde har, Kalbim öyle çarpıyor kil, Bavulumu yete koyup kapıyı tıkır. | dattım. Gözlerimin önünde kırmızı, yeşil, mavi bir sürü ren şıyör, kulaklarım oğulduyordu. İşte neredeyse kap: açılacak. Nere- d nnemi karşımda göreceğim... sarı, mot, oynam Kapı yavaşça aralandı: — Leman hanımın evi buras: mı? Diye sordum. imsiniz?, Bu, annemin sesi değildi. Bu anmıyordu Ben onun oğluyum! Dedim. Kapı daha siyade aralandı. İhtiyar bir kadin yemenili başını uzat. tv, elindeki id lâimbasmı doğru tutarak kıpışk, kepişik baktı. sesi yüzüme lığa bıraktım, — Teyze, annem nerede?. Yutkunuyordu. Küçük kandilin tit- tavanı | kim ölduğunü lâzım.. Tekrar onu isticvap — Sana, - liçeye el kaldırmak demek olduğunu biliyorum, Göstereceğim şiddet beni kraliçenin intikamiyle karşılaştırır. Bu sebeple emir şeklinde değil, yalvara- rak söylüyorum. Büyücü kızın burada tiyatro dökorü gibi *sallandırıyor.. Birdenbire, gayri ihtiyari kalbim çarpmağa başladı. Elim ayağım titredi. | Alnımda soğuk ter daneleri yuvar. landı, Sesim kısıklı. Annem nerede?. Diye hızla tekrarladım. — Oğlum, evlâdım. Yorgunsun... Dinlen hele... Bir yorgunluk kahvesi iç. Başın beynin yerine gelsin.. Tuhal şey.. Bu kadın deli midir ne?. Kızdım: — Annemi görmeden mi? Fakat sen kin Annemin nerede olduğunu ne den söylemiyorsun?, Zihnime bin türlü korkunç hayal sal. âırıyordu. Hiddetle ve telâşla soluyor dur Bitkin bir halde haykırdım: — Söyle kadın, annem öldü mü? — Oğlum, üzülecek bunda bir yok.. Hep 6 yolun yolcusuyuz.. ölecek değil miyiz? #*Y Hep — Sut kadın, sus. Yer taraf gözlerimin önünde allak bullak oldu, Başım döndü. Ev başıma yıkıldı sandım, Basık tavanlı oda, göz- lerimin önünde sonsuz bir hızla dönü. yordu. Bur Göz yaşlarım boşandı: Annem, anneciğim, güzel annetiğim, oğlunu görmeden mi gidecektin?. Oğ. Tunu götmeden mi gidecektin?. — le kadın! Annem öklü Arinem öldü ha? Annem öldü hal, Sıska omuzlarını hiddetle sarsarken yar kadın boğula boğula ağlıyordu. Annem öldü hal, Annem öldü haf. — Göster annemi banaâ.. Onu, çiplak bir odada, ince bir dö. şek içine upuzun uzatmışlar, üstünü örtmüşlerdi. Bu yatan annem mi? Bu yatan annem hal, sızladı. mü? RORİDAN dedi . el kaldıkinatın kra- | | i deki örtüyü sıyırdı! annem!.. Beyaz hir tülbentle çenesini bağla - mışlardı. Yanan gözlerim başka biz şey görmüyordu. Hey anne. Hey anne. Sen ölmedin Ölmedin.. Sen öl. edil Şaka yapıyorsun değil mi, anneciğim? Şimdi kalkacak, boynuma sarılacaksın değil mi? Gözlerimden sel gibi yaşlar boşanı- yor. Gözlerimden sel gibi yaşlar boşanı- yor, Niçin acele ettin anne?. Niçin beni, evlâdını, sevgili evlâdını görmeden git- tin?.. Gülerken ve ağlarken çukurlaşan ya- nağı öpüyorum, öpüyorum.. 6-0-6 Çıplak, karanlık odada, annemin ö. İüsünün baş: ucunda, ihtiyar kadmla ia şiddetli bir yağmur va: Gök gürlüyor, şimşek çakıyor, oluklar. dan akan seller şakırdıyor.. Tavandan damla damla sızan suyun sesi: —Şıp.. Şıp.. Şıp. (BITTI) yl RK Aİ | i Ağustos HABER elayacularıım | HABER”'i yepyeni bula. 5 cakları tarihtir, İ i : i ; i ; | | olduğunu anlamaktan çok, vaktin kay- bolmasımdan doğuyordu. — İşi bitirelim. İster Mabel, başkası ol. Bana büyücü kız Şimdi adamlarımı çağırır, evi başa yıkmak bile lâzim geli ister lâzım... baştan ZİL 2 i mi *mlarla ilerledi. Tamplin av- a İğ zamanı ahatça nefes aldı, de, a Çok iyi muhafaza üz, öU ns garip kadın Valu - €nle bimbaşka bir tesir — Yün e “am 103, “BÜ gördünüz mü şevketme- Vet, b; i Bir sa saniye kadar maskesi- “$, solgun ve son derece e ai Var. Fakat elemin boz- U kat'iy unutâmıyaca dedim yal Bana öyle . Kn kraliçeden © son. bii, litse © da ancak bu büyücü Mp Beni de m Bed, Börmez 5 Ne “ v 2. Bene bi, ti, iç Yürin sabah SR ranlacak, bü. » Sönr, Val €raka düşürdünüz.. Yür in bu kadının... Fakat £ büycüdür, şevket- cezasını çekecek, YÜ yapan sağ eli Ada yakılacak. le Sel »n bu sözlerini başı. inliyordu, Bir saniye sonra: Ab yakılacak mı? - diye Mğ Var sab tw şev ketincab, adak yarın!, hİFE Döşime kaldır in tehirin aldırdı , *meabr nn Yan, Yok. wv # istiyorum, 9 tatbik edilmiyecek, aktini ben size bildiri - - Kn imetpenah. Biz 3 pe her şeyi al vel Ne söylediğimi işitme - Sana ihanet eden bir yücü kadınm saraya getirilmesini İsti. . Zindan görülecek bir yer de. . Bir daha oraya girmek istemem. — Ne vakit çağırtacaksınız şevket- — Zamanını bildiririm. Kral atına bindi. Yanındaki larla saraya döndü. Yatak odasında yal- nız kalınca büyük koltuğa gömüldü Başını € n içine alarak düşünd “Büyücünün sözleri İçime İşledi. Sa- raydâ bana ihanet eden bir kadın var- mış! Bir kadın! Bana nasıl ihinet «de- biliyor?, Kim bu kadın? Bunu 5 ceğim.,, Sonra zile giren uşağına adam» Batinin nasıl olduğunu Uşak bir çeyrek saat geldi: — Prenses Jan ve aş kralişcain rahatça uyuduğunu, heyecanının geç i yarm tamamiyle şeceğ söylediler, Kral beşmr salladı. çıktı, Lü: — Canım sikiliyor liçenin iyileşmesi memnun icap ettirir. Fakat. nedön twklibeşyb ned en ..yln2y s ksh she canım wkikyor, diye mirildandı. boğuk bir surette: 2na ihanet eden bü kim, ihaneti ne? « de 3 e DO NEL KONAĞI Fruvadmantel sokağındaki Aslan't bahçenin bitişiğinde bulunan dö Nel ailesinin Fransa kralın; sarayında bü- Sonra Üşak dişirıya bi ne? Kra olmamı kadın dı olduğunu çek iyi biliyorum. Kral az sonra Tamplö gelerek onu görmek isti- yor. Tample gelir de onu burada bula. mazsa kralın gazabına uğrarım. Kralın gizabiına uğramaktansa kraliçenin gâ- zebine uğramayı tercih ederim. Anlı- yör musun? — Şüphe yok.. Farzediniz ki Mirtiy buradadır. Fakat bunu size niçin, han- gi sebeple teslim edeceğimi söyleyiniz? Sizi neden siyanet edecek ve size niçin acıyacakmışım Valuva kaşların; çattı; — Niçin mi acıyacakmışın? (Peki öyle.olsun.. Fakat unutmamalısın ki 6€- ni Luvrda daima siyanet eden ben ol dum. Sana hiç kimsenin göstermediği samimiyeti gösterdim, Bana da bunun karşılığını gösterir gibi oldun. Ben sever gibi göründün., Bunlar kâfi de gil mi? Mabel: — Benim gili zavallı bir kadına Yülvarmak zilletine katlanmanıza bi kılırsa vaziyetiniz pek nazik. — Doğru Mabel. Vakit geçiyör.. Kral neredeyse Tample gelecek. Haydi biyüzü kızı tesi Mabel — Fiz belki Luvrda biribirimize i hareket ederiz ama burada de. — Niçin Mabel, neden?. — Çütklü burada ben Mabel değiliz. — Ya kimtin?, Gerçi sesin Luvrda. ki ses değil. 'Tavırlatın da başka. Mabel doğruldu. Valuva gittikçe ar- tan bir endişe ile kadını gözündün ka- yk Fakat bu endişe onun kim Vardir” Ae e e Mabel titredi, Askerler evi aramıya, Bteyi beriyi karıştırmıya baylarlarsa Mirtiyi mu, hakkak ele geçirirlerdi. Valuvanın ka- pıya doğru ilerlemesinden pek korktu. Valuva onun bu ehdişetini görünce, büyücü kızım bu bina içinde bulurdu- ğüna hükmetti, — Size yemin ederim ki genç kız bü- ,. * dedi, Valuva; — Simen! « diye bağırdı. Simon kapıyı araladı: — Monsenyör! , — Evi aramıya başlayınız, Mabel ellerini uğuşturdu. Valuya Bu. Aşsğıda askerlerin odalara girerek atamıya baş- ladıkları, yaptıkları gürültüden anla - şılıyordu. Simon Malengr; — Aşağıda bir şey yök. Yukarıya çıkıyoruz! « diye bağırdı. Mabel titriyerek : — Valuva! - dedi, Anladığıma göre sana lâzım olan yalnız bir kadındır. Kral Mirtiyi tanımaz, Onun yerine be- ni götür. — Seni mi?. — Evet. dinle könt! Kız bura. da. Bunu kâfi derecede metin davran- mândan anladım. t onu arayıp bu- luncıya kadar vakit geçmiş ve ön de kaybetmiş olacaksın! Muhakeme © ve wahküm edilmek ve yakılmak için biç büyücü kızı lâzım değil mi. Beni götür. Vakit geçiyor Valuva!, , Kendisini tehlikeye koymadan Mir- tyi kurtaracağını düşünen Valuva: — Öyle rsi istiyorsun? Bunu kabul ediyor : musun? - et Mi nu gözünden kaçırmıyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: