7 Ağustos 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

7 Ağustos 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Vapur kamarasına sığmayan adam Ayni zamanda iki * kamarada birden yalabilen bir kimse Şüp- © gördünüz mü *$ kesizki bu bir müşte kabil olmu - birşeydir. Hayt isminde yir- y i üç (yaşındaki Aemrikalı mu . ak Oolmuşlur m da İ pek uzun olması sa yesindedir.. Henri Hayt 2 met. re 25 santim boyun dadır. Ekseriya iki metreye yakm bir boyda olan Ameri - SN kalılar arasında bu «İ genç pek çarpma teller, büyük apar - tımanlar onun az bir müşkülâ irebil diği yerlerdir. Fakat, zavallı gerç oto. mobile binemiyor. kayıkta muvazenesini kaybediyor, z Geçenlerde Amerikadan Avrupaya ge. Yirken de daha büyük bir müşkülâtla kar şılaşmıştır.: Vapurun Okamaralarından hiçbirinde ne ayakta dolaşması kabildir, ne de yatması. Bunun erine, tek bir çare buluyorlar: Yanya kamârayı birleştiriyorlar. İki karyolayı da ucuca getiriyorlar. Bu suretle Henriye bir ka mara yapılıyor ama, Ücreti de iki kamara boyunun kirası olara kalınıyor. O da iki kamara da ayni zamanda yatmış oluyor. Henri Hayt meşhur (İtalyan boksörü Brino Karneradan on kilo daha ağırdır. Fakat boksa hevesi olmadığını söylemek tedir. Gökten düşen koca ! Aşk, macera ve his romanı ispa HABER — Aksam postam Bir aşk hikâyesi nyol kanı Erkeğin bıçağı, apansız, güzel “ kadının omuzuna indi.. Piyer Dölü adlı bir Fransız gazete- cisi, cenabi Amerikada uzun bir se- yahat yapmış, ve müşahedelerini, “İspanyol kanı" isminde bir kitapta toplamıştır. Muharrir eserine bu İs- mi verirken cenubi Amerikada ya- şıyan muhacirlerin o İspanyol ırkım- dan geldiğini düsünmüştür. Uruşu. vayda dolaşırken, bir meyhaneciden dinlediği bir aşk hikâyesini aynen kitabma geçirmiştir. İnsan kalbinin biribirine sd buhranlarını gösteren bü yarıyı hulâsa ediyoruz. Akşam saat on bire doğru Riyonegro ve Kanelone sokuklarınm köşesindeki meyhançnin kapısmı açtığım vakit bir tango havası işilmeyinee şağirip kaldım. Gözlerim sigara dumanlariyle kaplanan meyhanenin loşluğuna biraz alışmca gi- tara ve akordeon çalan çalgıların ©. turduğu yüksek yörin boş olduğunu gör- düm, Möyhane sahibi Don İgnasyo bu ak. şam beni ilk defa olarak selâmlamadı, O, arkası kapıya dönlük sigara içiyor ve iki Kansmı öldür - dükten ve eski â, şikmın —— kulağım uçurduktan sonra atına bindi vo w- Mi “ 4 bilârdo oyuncusuna bakıyordu. Sesaizli- ği bozmamağı ça! tım. Güzel ve ŞTE arek onlara yaklaş - Finmiş bir delikanli 2 arkadaşınm oyununu bitirmesini iie #ızlıkla bekliyordu. Arkadaşı Amerikan fülmlerindeki Kovboyları hatırlatıy Tıpkı onlar gibi giyinmişti, Boynundan omuzlarına doğru dökülen uzün saçları yağlanmıştı. Başını kaldırdığı vakit bu Adasım aşağı yukarı elli yaşmda olduğu- Bu anladım. Mağmum çehresi bakır ren- gindeydâl Sağ kulağımı delmiş ve altın 775.000 kişinin önünde Nevyork Metropolitan operasının en güzel sesli kadın artisti olan Lili Pons geçen sene 3i Temmuzda Şika - gonun meşhur Pronel Park'ında bir 4- çık hava konseri vermişti. Bu konsere tamam 175.000 kişi toplanmış ve bu halk saatlerce ayakta durmağa katlana- rak Lili Ponsu dinlemişti. Böylelikle Lili Pons yeni bir dünya rekoru tesis etmiş oluyor. Mis Pons ilk | olarak Metropolitan operasında 3 kânu- nusani 1931 tarihinde bir operada baş müganniye rolünü almış, bu ilk büyük solünde o derece muvaffak olmuştu ki seyirciler tama on altı defa alkışlarla perdeyi açtırmışlar, onu selâmlamışlar- dır, İ Lik Ponş ve kendisini dinliyen halktan bir kısmı şarkı ti Mis Pons, sahne hayatına girmeden evvel piyano dersi almıştı. Daha on do- kuz yaşında iken, zengin bir felemenkli ile evlenmiş, kocası onun piyanzsunda olduğu kadar sesinde de bir hususiyet gördüğünden kontervatuvara göndere- rek ona ses dersi verdirmişti.. Kısa bir zaman zarfında Lili Ponsun Karusodan beri ilk defa tesadöt edilen büyük bir ses varlığı olduğu meydana çikmış, © zamandanberi Mis Pons şöhretten şöh- rete koşarak bugün misli olmyan gü- zel sesi sayesinde büyük bir servet ka- zanmıştır, Evvelce de bu dilber artistten bah- sederken yasdığımız gibi, Amerikada Mis Ponsun adını taşıyan şimendifer söyliyen kız 4 istasyonları bile vardır. Mis Pons, as- len Fransızdır. Otuz dört sene evvel Fransada “Kan,, şehrinde doğmuştu, Pek uzun zamandanberi Amerikada ol mâsına rağmeh İngilizceyi elân fransız şivesiyle konuşur, 1933 da ilk kocasından ayrılmış, A- merikanın meşhur radyo şef dörkestra- larmdan Andre Köostelanetz ile evlen- miştir. Mis Ponsun yüzü ve vücudu da sesi katlar güzeldir. Onun çevire ler de Amerikada pek fazla rağbet bu luyor. Boyu 1,58 dir, sikleti 53 kilodur. A- merikanın Holivud da dahil olmak üze. re bir çok yerlerinde büyük malikâne- Teri vardır , bir halka takmıştı. Sol kulağı yoktu, 0- nun yerinde kocaman bir yara izi görü- nülyordu. Kovboy sossiz sedasız oyunura devam otti, Partiyi kazandı, iki bardak Kapna (Brezilyada içilen bir içki) içti ve bir kelime söylemeden ç**x gitti Bu ndainin çehresinde ve bakışında 6 kadar yorgun ve kederli bir mana vardı ki, dışarı çıktıktan sonra bir müddet ağ- umı açamadım. — Nasılsin Fransalı gazeteci? Döndüm. Mevhane sahibi şahsiyetini bulmuş gibiydi. Bir köşede büzülmüş çalgıcılar yerlerine çıktılar, çalgı başla- dı. Meyhaneciye sordum: — Şimdi çıkan bu adam kimdi? — Bu adamin kim olduğunu söylesem bir şey anlamazsın. Sana onun macerası. nt anlatayım. Ve hemen hikâyeye başladı: — Bundan otuz, kırk sene evvel Bre- zilya hududunda yaşıyan rengin bir adam vardı, Aslı İrlandalıymış, gelip orada yerleşmiş. Bu adımın kızı memleketin en güzel kızı sayılırdı. Gözleri fırtmadan evvelki deniz yeşilliğinde, saçları altın gibi sarı. Kızm bir Aşıkı vardı. Tıpkı es- ki zaman masallarında olduğu gibi bu A şt her akşam sevgilisinin balkonu elti. ha gider, ve gitara çalardı. Bu yakışıklı bir delikanlıydı. Fakat beş parası yoktu. Esmer bir İspanyol gibi sinirli olan delikanlı böyle fakir kaldıkça güzel sev- gilisine kavuşamıyacağını anladı, Kalk. tı. Montevideoya gitti, oradan Şiliye geç ti. Bir fabrikada yarr aç, yarı tok çalış- Mi, Sevgilisi arasıra kendisine mektup Yazıyor vo dönmesini istiyordu. Fakat delikanlılar çok kibirli olur; bu da, yine memleketine metoliksiz olarak dönmek- tense açlıktan geöbörmeği tercih diyor . du, İki sene böyle geçti. İşte bu iki sene İçersinde demin meyhanede gördüğün adam kısın otrafında dolaşmağa başladı, Zakşla isminde olan bu adamın o vakit iki kulağı da vardı. Memlekette negesi- 16 tanmmış birisiydi. Güzel raksederdi, 7 AGUSTOS — 130 REŞAT ENS i Afrodil Bir kadi | Çok eski devirleri” * yg meri olukların Me eya lerle erer X A Ve, onlara, Maha a züyle bakılırdı. bütün erkeklerin demekti, “Babi” Afroditin (o bah: cinsi münasebetif kudsileşirdi. Ve, PA” da... Ya bugün??? t içtim2 100 sayfa, renkli kapak, » silapçıdan arayımız. Bütün kızlar Zabalanın Ki” “eş deli can atarlardi. Aşık delikan, Şitinin Bİ fd, zengin olmak için çılusi$ şanbasını bekliye dursufr m gi istiyenlerin hepsini * cak sevgilisini de # Günkü son haftalarda Za meğe başlamıştı. Duru Ze miş olacak ki her aksi” önünde sıcak aşk şarkisi Bir akşam kız balkondi” sordu: 5 a ta — Bütün geceyi sabaks la beraber gaçirirsem n© / — Ne istersen. — Babamm evinden yi tediğim yers kadar gös — Niçin babanın evindö# yorsun? Ni ş — O benim bileceğini #* yor musun? — Veriyerum, Genç kız balkondan yayi ça evin'kapısı açıldı ve luna girdi. Gecenin kar pe de kayboldular, fkt gün “54 şehre döndü, Fakat İr ba görünmedi. ! gö Kızın tabası kederindö” n6 sonra kız, eski 40 gli olarak geldi. Kisa bir ae yi de yaşadılar. Fakat Bİ kizin kaçışı ve Zabala il€ na dair dedikodular | kadar gitmiş olacak ki yay” , di, Siniri bir aday oldu. de kaliyor. gece çıkıyo kadar içiyor, zilzums yordu. Bir kelime bile tâ evine misafir dahi Ker # Nihayet bir yortu günü Öörletti, birisine kendi e karısını bindirdi ve doğr” 4 # n8 gittiler. Zahaliz kapı / firlerini güler yüzle karsi vi evim sen — Dostum, gevin$ ramda görmekle öyle ki. Delikanlı sözünü kesti? fi — Alçak, buraya otu er Evvelâ karıma verdiği" Te Cebinden bir araç #ltA "ayal ballanm ayaklarma Md — Sonra, dedi, karım ela “artık” yiyen bir köpe” değ Karısmı da Zaballay$ du, Kadın bir hareket eta ğin bıçağı güzel kadı se Bir kan lekesi çıktı v8 Pat — Yarabbi... Onu yeka tim, bu suçumu bağısla! g Erkok hili öfkesini Zee “Sare, sana da bir İŞİ, yağ pek... Dedi; Zabalların va atına binip uzaklaşt!” — Katil ne oldu? l — Kaçmış uzak yerle “4: kadar gitmiş galiba. 99 m i da bir hayvan bırsızliği dığınt işittik.

Bu sayıdan diğer sayfalar: