22 Eylül 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

22 Eylül 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SABER — Akğam Şontam BATERİ vr ELEKTRİKİLEİ ) kimini GRiPiN kırgınlık, Ürperme hisseder etmez hemen bir kaşe GRiPiN alınız; rahatsızlığınız hemen geçer. 1(gop9 yiuepoj uopula9 dejiy NdHONA LIMVA KÖRTİNG SEYYyar RADYOLARİ TÜRKİYE VEKİLİ NEGİP ERSES GALATA SESLİ HAN ZUHRZ 4) Izluldejdejiy dajyolN : imei Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. No, $ Tel, 22566 (Dr. Osman Şerefettin apartımanı dili kemi semen be e eli Baş ve diş ağrılarına, gripe, soğuk algınlığına, romatizmaya karşı en tesirli ve hiç zararsız ilâçtır. 'GRiBi Icabında günde 3 kaşe alınabilir. İs. mine dikkat. Taklitlerinden sakınınız ve Gripin yerine başka bir marka ve. rirlerse şiddetle reddediniz, Memur ve müstahdem aranıyor Bir muhasib, bir daktilo, bir depo me. muru, bir telefoncu ve bir büro garso- nuna ihtiyaç vardır, İstiyenlerin muh- tasar tercümeihalleri, tahsil derecele- ri, ve bir adet fotoğraflarile İstanbul İİ 743 posta kutusuna müracaatları. i amm e DİŞ, NEZLE NEVRALJİ ve Bütün ağrılara karşı Yavuz Sezen Paris Kadın, Erkek Terzilik Akademilerinden diplomalı, Beyoğlu-Parmakkapı 113 Gay. ret apartımanı 1. ilkem zzinm Satılık deniz motörü sanar Asgari 10 mil sür'ate malik tekne- siyle birlikte bir deniz motörü olup- tâ sâtmak istiyenlerin son fiyatla 4 DOKTOR ÇiPRUT Cildiye ve Zühreviye (o mütehassımı Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassıs. İstanbul Divanyolir. No, 104, Tel: 22198 274 Bizim zındancı, kraliçeye değil, o- nun hizmetçilerinden Juanaya âşık ok muştu Şüpen ara sıra yatağına uzanıyor ve hayallere dalıyor bu arada kızın oda. sına kadar geleceğine inanıyor. Böyle bir halin vukuunda onu kolları arasına alacağını düşünerek avunuyordu. ”.. Bir gece Şüpen, âdeti Üzere beş nu- maral: zındanın kapısına giderek din- İemişti, Uzun bir dinlemeden sonra: — Bir işitemiyorum. Herif galiba bu sefer bahsi bana kaybettirecek? Anla. dım; bazı insanlar, kurnazca hareket etmiş olmak için inlemeden ölürler. Maamafih bunun kıymeti yok. Ben ge- ne iddia ederim ki iki gece sonra, bu saatte Sen nehrine ufak bir seyahat yapacağım. Diye homurdanarak odasına çıktı .. Yatağına uzanan zındancı gene hülya- Yarma daldı. Bü sırada kapı açılarak Juana gö. ründü. Gördüğü manzaradan al:klaşan Şüpen yatağına oturdu. Boş kafasını kaşımağa başladı. Kız kapıyı kapayarak kendisinin ya- mma doğru gelmeğe başladı. Ve elle- rini uzatarak Şüpenin elini tuttu, Bir kaç dakikalık sessizlikten sonra uz. na: — Şüpen, bana söyliyecek bir sözün yok mu? diye sordu. Şüpen kafasını kaşıyarak — Evet; ıımdanda yeni bir mahpus var.. Bu cevap genç kızı iliklerine kadar titretti, Yüzünü ekşiterek; — Senden bunü sormuyorum, dedi.. E:şoğlu Yerli Mallar karşısında Posta sokağı köşesinde Meymeget apartman: kn all ana Pazarı , Telr “48353 A ANTİK nr dum, Galiba aldanmışım, Sen 1 1 GüN Gü el Silici Ge Düm Li) bak. mıyormuşsün .. Şüpen: — Oh1,. Sana bakıyorum, diye bağır. dı. — İşte, ben de bunun için senin ba- na bir şey söylemek istediğini zannet tim, baktım sen gelmiyorsun, ben gek dim., — Ne güzel.. Biraz süküttan sonra Juana; — Btersen, ne istediğini ben söyliye- yim. Sen beni öpmek istiyorsun. — Evet, onu düşünmek budalalığını yaptım, Juana, zındancıdan nefret etmesine rağmen onun yanına sokuldu, ve ner. min elleriyle Şüpenin çalı gibi sakalı- nı okşamağa başladı. Genç kızın, zındancının kulağına bir kaç kelime fısıldaması üzerine Şüpen gözlerini açarak: — Ne! Sizin odanızda mı? dedi, — Evet, gelip seni alırım. — İki gece sonra mı?. — Sana söylediğim gibi, Ortalığı gene bir sessizlik kapladı., Bu ümit etmediği haberden son derece şaşıran Şüpen derin bir düşünceye dal dı. Genç kız merakla onu süzüyordu. Muvaffakıyetinden emin olunca titrek bir sesle: — Yalnız bir şartla.. dedi. — İstersen bin şart olsun., — Yok bir şart kâfidir. Ben merak, ayım, zmdanları yakmdan görmek is- terim. Şüpen seni gördüğüm zaman, kral bile bana senin kadar güzel görün- müyor, Şüpen kendinden geçmişti... Juana devamla; İstanbul posta kutüsu 748 adresine bildirmeleri, — — Şüpen, eğer seni sevmemi, senin olmamı istersen bâna beş numarak zım- danın kapısını açmalısın.. Şöpen heyecanla: — Kabil değil! Bunu yaparsam beni asarlar, Olmaz, bu olamaz.. Beni bıra- kınız!, İmdat!, İmdat!.. diye bağırma. Ha başladı, Juana kollarını zındancının boynuna sardı. Zındancı da inat etmekten vaz geşti. . .. Filip diz çökmüş ve kollarmı hayale doğru uzatarak; — Margarit! diye kekeledi.. Juana, zından kapısında bekliyen Şüpenin verdiği feneri bir köşeye koy- du, Delikanlınm yanına yaklaşarak && Zuk su ile dolu destiyi gencin ağzına dayadı. Genç kız: — Sana bir sepet içinde yiyecek ve İçecek ve su getirdim. Yarın akşam ge. ne size yiyecek getireceğim. Juana, Şüpenin uzattığı sepetle desti- «yi alarak zındanın bir köşesine koydu. Sonra: — Maalesef, dedi, Şüpen Kığı be rakmamı istemiyor. Cesaretinizi kay . betmeyiniz. Yeyip içiniz. Genç adam ; — Margarit, ben senin nevazişlerine, buselerine muhtacım. Işığa ihtiyacım yok. Sen benim güneşimsin. . Juananın kalbi hızlı hizi çarpmıya başladı. — Ben, dedi, kraliçe Margarit deği- Tim,. Haklısmız.. Beni tanımıyorsunuz.. Nasıl tanıyabilirdiniz ki, beni nasıl gö- rebilirdiniz ki. Cesaret ben gidiyorum, — Margarit, beni brrakma, yalvarı . CAFER Müshil Şekel Tesiri kati içimi kolay en iyi müshil şekeridir. Bilümum eczanelerde bulunur. BURIİDAN 275 Korkunç bir halde bağırdı: — Deli! Zavallı deli olmuş.. g Filib, bazan elemli, bazan da sevinç li konuşuyordu. Çektiği azabı anlatı yordu. Juana korkuyor, korkusu artıyor, deli de gittikçe taşkınlık gösteriyordu, Juana şaşkın bir halde; — Lütfen, dedi, sakin olunuz, Rica ederim, Ben kraliçe değilim. Filip birdenbire sustu, Genç kızı da- ha dikkatle süzerek; — Doğru, siz Margarit dedi, Düşüncesi yavaş yavaş aydınlanıyor, hakikati anlamıya başlıyordu Genç kız: — Evet, dedi. Ben Kraliçe değilim. Onun maâiyetinden biriyim. Fakat sizi kurtarmak için her şeyi yapmıya haz, rm. Filip düşünür gibi duruyordu. Juananm ellerini bırakmıştı. Birdenbire: — Bana yardım mı edeceksiniz? O. halde Krala kendisile görüşmek istedi- ğimi söyleyin. — Krala mı? — Evet Krala... Ne bekliyorsunuz. Hadisenize ya — Yarm... Emin olunuz yarın söyli- yeceğim. — Yarın mı? O... pek geç. Şimdi, hemen şimdi. Hem bana yardım etmek- ten bahsediyorsunuz, hem de beni kur- tarmak için en küçük bir harekette bile bulunmuyorsunuz, Juana, genç adamın aklını başına top- Jadığını anlıyarak; — Kralla konuşmanız sizi kurtarabi” ir mi? değilsiniz, Sözlerinin genç kızı memnun etme - — Ben seni, sındanlarda, © müthiş rım sana bırakma beni.. — Eğer kendisini şimdi görebilirsem diğini gören zındancı: vazifeni yaparken görmek isterdim. Genç kızın ellerini tutarak, sıktı, sık muhakkak. Bir çift söz kurtulma — 'Ya ne İstiyorsun! diye mırıldan - Şüpen gururlanarak: EE için kâfi, Ar. — Ben de bilmiyorum.. Lâkin, geç. tiğim zaman bana baktığını görüyor - — Bundan kolay ne var. Benim bu. rada gördüğüm işleri en cesur adamlar bile yapamazlar. o dakikada Juananın kafasından bir fikir geçti. Mahküma eğildi. Korkunç bir şekle girmiş çehresini tetkik etti, v Juana tereddüt oediyordu.. Frans& kralının yanına girmek için büyük bir cesarete lürum vardı. , Â

Bu sayıdan diğer sayfalar: