11 Ekim 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

11 Ekim 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MARA & EA 1! BİRİNCİTEŞRİN 1 Üonamiz İtalyanın iktisadi mücadelesi Herşeyi dahilden tedarik siyase- tind: muvaffak olunacak mı? Fransızca “Jurnal, gazetesi" nin İtalyada dolaşan bir mu- harriri memleketin iktisadi va. >yetine, orada tatbik edilen “avtarkiya,, yahut kelimenin İransızcas ile “otarşi,, (kendi kondin: — yeterlik, (o hariğter mümkün olduğu kadir az mal getirme) siyaşetine dair bir Yazı peşretmiştir, e Muharrir Anlatıyor; Y; | UN saattenberi Mi ânoyu altüst Yorum, NR « Mağazalarının camekânlarına ba - tum Hiç bir yerde Fransız tıraş iy e. göremiyorum. Ben Fraosız Mabununu ifrat derecede bir va #verlikten ziyade, alışık olmak “iyle arıyorum. Fakat İtalyada MEZ malı traş sabunu hiç görme . berber dükkânlarının. rtri. tag #trala bakıp aramaktan yo- İm önüme gelen berber dük içirdi. Orada da bulacağımı İMİt etmiyordum, sıktla sıkıla sor. i,., Berber, daha ben söze başlarken #Seki bir camlı delabi açtı, Fransız İk bir traş sabunu çıkardı verdi Yretle; en Demek saklıyorsunu? diye sor- Gülümni yerel Ba Saklamak değil, dedi, Fakat taşra #lar birliği yüksek © konfederas” emir geldi: Yabancı mallar ik, ların camekânlarında durmya İçerde bulundurulacak. — Irkı Sü) çılık siyasetinden dolayı mr, Öğle v tez Hayır, her şeyi dahilden tedarik vey kiya) siyaseti, Camekârlara yal İk, İyan malllarını, bilhassa bu veni ton İ mücadeleye başlandığından Ağz Sıkarılan İtalyan mallarını koya 1 rat edeyim ki o gün bu tıraş sabu- Ky Yamasaydım ftalyadaki “avtar dan haberim olmıyacaktı. Çünkü â bulunan bir yabancı bu mü. iyor dolayısiyle hiç bir sikinti çek pilyada bir ekmek meselesi var .. “emi hariçte bunu da pek mübalâğalı tiyoklar. İtalyan ekmeği ne siyah, ni dedikleri gibi yenilmiyecek bir ağ k değil, Bilâkis gayet beyaz, ka" ku <ilâk, hafif bir ekmek.. Küçük, im #omunlar halinde yapıyorlar. WE olması tamamiyle fırıncının ğ ti.. Tadına gelince; oda İtal. İnan âdetidir» Ekmeğe pekaz tuz Sy, << Bugün buna alışılmış bulunu - Yard U ekmekte yüzde yirmi Mısır r. Bazı yerlerde de İtalyan köy i kendileri simsiyah bir çavdar ek. a Yapıp yerler. Fakat siyah ekmek ip Zeşmemeli, bu çavdar ekmeği Köy lezzetli olmaktan başka esasen Taeş e eskidenberi bu ekmek yenil yi Bü, ne “avtarkiya, nın, ne Ayist idarenin bir eseridir. Bunla Mane Pençi bir fena tefsire kapılın. B * için ilâve ediyorum day harbi “işten gelen bir seyyahin farket- a m rağmen "avtarkiya,, İtalya di, “a büyük bir tazyik icra etmekte ©U kelime bir harbi ifade ediyor, Beliyor, ue Kyle Konuştuklarım çürları 8 Müç Her şeyi dahilden tedarik için Adele esasan çoktan başlamıştı Bend ş şlamıştı, & on dört sene evvel Duçe buğ- Yy | — a Xi n eş rbini açtığı ozaman buğa akla Yetiştiremez diye #nevcut olan haç * yikmiya karar verdiği zâman e dahilden tedarik siyasetine "iş bulunuyordu » Maç en “avtarkiya,, fikri, faşizm tş Wi fiilen dahildi, Çünkü bu ida" “asetle iktısadı biribirinden ayır Hay tealy ordu, Cenevre bize zecri si *rl tatbki etmeğe başladığı za - amy eler bizi bu siyasete daha le sevketti, 1934 de Duçe, Kor kendisine lâzım clan porsayon meclisinde söylediği nutakta, takip edilecek gayeyi şu şekilde göste. riyordu : z “İtalyan tarihinin girdiği yeni devre şu esasa İsitnad edecelitir; En kısa bir zamanda en fazla iktısadi istiklâl temin etmek.,, “Niçin; çünkü siyasi istiklâlimiz bu iktısadi istiklile bağlıdır, yani, Düçe- nin dediği gibi, “müstakil bir karici siyaset,, ancak bu sayede tutulabilir.,, Zengin bir merileketin İktisadi sa” hada başkasından istifade etmemek is. temesini mantık kabul edebilir. Fakat İtalya gibi “fakir bir memleketin,, ta. biatın bütün senginlikleriyle bezermiş bir memleketin böyle bir siye" ması garip görülür. Uzun za. beri İtalyada yaşayan bir İsviç- reli bana şunları söyledi — Anaşılmaz şeyl, Şimdiye kadar derle: ji bir memleketin altını cIma* yınes yaşayamaz. Halbuki bugün bu kanaati tekzip eden yeni bir siyaset gö rüyoruz. Mekemm:len de muvaffak o. lsyor. Italyanın ancak dört milyarlık yirmi sekiz milyon liretlik bir altın ih- tiyatı var. Esasen Duçe bu paraya dokunulmasına (şiddetle (o muarızdır. Tedavülde olan para da gayet azdır: Sövlendiğine göre, on yedi milyar kâ- gıt liret bile değil. Çünkü bü emme, basma bir tulumba parayı vatandaşların cebine mümkün olduğu kadâr çok defa sokup çıkarı - yor. Bununla beraber İtalyanın senelik bütçesinde silâhlanmaya alı milyar liret tahsisat vardır. Bundan başka, memlekette imar işleri yapılıyor, içti- mal eserler meydana getirili Habeşistanm işletilmesi de ayrr. laşılmaz şey doğrusu! . Hükümet emir verir Şüphesiz ki bu iktisadi mesele hak. kında aradığım izahatı sokaklarda bu- lacak değildim. İtalyanlar istediğim mslümatı bana Her şeyden evv uvvetli ve bir hükümetin Hüzumu Böyle olmazsa her şeyi öahilden teda” rik siyasetinde de muvaffak olunamaz. dı. Harici ticaret, büyük sanayi, hü küsetin az çek idaresi altına geçmedi- ği zaman bile gene entn köntrelü tında bulunacaktır. Kredi meseleleri de tamamiyle hükümetin kontrolü al. ! tındadır. Ziraat da hükümet tarafından tanzim edilir, yardımda bulunulur Körporasyonlar muhtelif (o iktesadi faaliyeti tanzim eder, onlara kep bir çeşitlik, intizam ve beraberlik verirler. Bu suretle memleket, kendisini idare eden müessese etrafında bir kitle teşkl'i eder. Paranın kıymetini arttırmaya İüzüum Der” Deranu 6 ımcıda Katı meydana Çıkâ- roskopla yapilan inceden İnceye ran maymun kılları ni meydana çıkararak, katilin 30 sene ağır hapse mahküm edilmesine sebeb olmuştur. Mevzubahs kim, | | HARER — Aksam postası ——— — (MESELE Mezarlıklarımızı ıslan etmeliyiz! Mezartıkların bugünkü vaziyeti, memleket için çok kötü ve çirkin bir propagandaya vesile olmaktadır. Şu gördüğünüz resmi bir Avrupa moc- muasından aldım. Dünyanın en çok satan gazetelerinden turlarda diyor ki: “İşte, size İstanbulun €n büyük mezarlıklarından birinin köşe. si, Türklerin mezarlıklara pek ehemmi - yet vermediklerini bu resme bak'r bak- maz anlıyacağınız muhakkak. Şunu da f- lâve edelim ki, Türkiyede bütün mezar- lıklarm manyarası ayuidir.. | olan bu mecmua, resmin altına yazdığı sa- İ i t Bu Satırlar ilk anda insani fena ha'de sinirlendiriyor ama, doğrusunu İsterseniz biraz düşününce yazılanların hiç de hak, sız olmadığı teslim etmek icsb ediyor. Mezarlarımızın vaziyeti, hükikaten ya- bancı gazetecinin yazdığı gibidir. Hattâ ondan da fenadır, Adam yine İşi olduğun dan iyi anlatmış Bütün büyük mezarlıklarımızı gözörü. ne getiriniz, ölülerimize karşı gösterdiği miz bürmetsizlik karşısında mutlak yüzü. Büz kizaracaktır. Halbuki, medeni İnsanların ölülerine saygı göstermesi en büyük şartlardan bi. ridir. Bunu ispat için de bütün medeni mii- letlerin, birer çiçek bahçesinden farksız mezarlıklarını misal gösterebiliriz. Geçen sene bir arkadaşımla yabancı memleketlerin birinden geçerek o kadar şirin bir mezar görmüştük ki, arkadaşım gayrühtiyari: — İnsanm, dedi, bu mezarı gördükten sonra adetâ öleceği geliyor. Halbuki bir de bizim mezarların sefa/ letini düşünün. Uzun servi ağaçları ars” sında bir yığın taş, “toprak çöküntüleri, bazan da komik parçalanı!... | Mesarlarımızın vaziyeti hiç güphe yok, bize de hoş gelmiyor. Fakat ne de olsa, göre göre bu hale alışmış olduğumuzdan, vaziyetin çirkinliği bir yabancı kadar gö- ziülmüze batmıyor. Fakat mezarlık diye daima güllük gü, İ Wetanlık bahçeler görmeye alışmış bir ya- benemm bizim mezarlarla karşılaşır kar. gılaşmaz neler hissedeceğini düşünün bir az, vaziyetin fecaatini anlarsınız... İşin en fena tarafı da, yalnız burada bir müddet kalan yabancılarm değil, memleketimizi şöyle üstünkörü dolaşma- ğa gelmiş soyyahlarm da ilk uğradıkları ve ziyaret ettikleri yerler arasında bir mezarlık mıhtakası olan Eyübün bulun. masıdır. Mezarlıklarımızı ıslah etmek işi, yalnız medeni Insanların ölülerine Ilk saygı şar. *t olarak, memleket hesabına çok kötü bir propagandanm da önlenmesi bakım dan derhal ele almması icab eden bir mevzudur. HABERCİ s6, Üniversitede voteriner tahsili yapan ve Good İs- ceğini düşünmemişlerdi. minde bir hayvan mürcbbisinin maymunlar pavyonuna bakan Ferbenks adında bir gençtir. Bir gece Forbanks, polise başvurmuş ve biraz evvel Good'un bir hayvan kafesinin önünde katledilmiş ola- rak bulunduğunu bildirmiştir. O, katilin kim olduğunu ve cinayet sebebinin de ne olabileceğini keşfedemediği- Bİ, fakat bir gün (Good) İle bazı zenel hizmetkârlarm atıştıklarmı hatırladığını söylemiştir. Ferbanka, maymunların yegâne mürebbisi ve bekçi- #i ve ayni zamanda doktoru olduğundan ve pantalonda da maymun kılları bulunduğundan bunun kendisine ait olduğuna muhakkak nazariy!, Çok samimi bir hasbıhal esnasında, polisler artık katlii bulmak ümidini kaybettiklerini ve Good dosyası- nı mahzeni evraka İndirmeğe karar vermiş olduklarını Polis derhal tahkikata girişmiş, fakat katili bulma (o Söylüyorlar. ğa muvaffak olamamıştır. £ Fevbenksm ihbar ettiği zepeller sıkı bir surette sorguya çekilmişlerse de yine bir İp ucu elde edilememiştir. Nihayet günün birinde, Üzerinde kan lekeleri gö- rülen bir pantalon, van kafeslerinin biç göze çarpmt, yasak bir tarafına gizlenmiş olmasma riğmen, meyda- na çıkartmıştır. Polis mütehassısları larafından mik. o mecbür kalıyor. tetkik netlemsinde, pantalonun Üzerinde on maymun kılı bulunmuştur. İş- te bundan sonradır ki, polis Ferbankstan şüphelenme- EVYORKTA on maymun kılı bir cinayetin fsili- ğe başlamıştır. Çünkü ondan evvel, onun araştırma. lara derin bir ıstırab içinde ve çok tabi tavırlarla işti. rak ettiğini gören polisler bir an bile failin o olabile- Ferbankaın gergin Asabinin bu baberle biraz sükü- net bulduğunu kayrıyan memurlar, birdenbire kanlı pan- talonu ortaya çıkarıyorlar: “İşte Good'un kanıyla bu. lanmış otan pantalonunuz' Biz her şeyi keşfettik. Bi hude inkâra sapmayınız!.. dire haykırıyorlar. Deli 11, bü ânf darbe karşısmda sarsılıyor ve ea MTA Yıkılmıya mahküm eski evler büyük yağmurdan veya kuvvetlice adan sonra dalma duyarız: “Fa- Janca, filânea mahallelerde evler yık. miş, gu kadar adam ölmüş şu kadar da yaralanmıştır. İstanbul, çok eski bir şehirdir. Böyle bir şehirde de birçok eski ve köhne ev- Ier bulunması Otabildir. Fakat, yağ- murdan ve fırtınadan yıkılacak derecedâ köhnemiş, P bulmak, hiç şüp, hesiz ki belediye için en kolay işlerden biridir. Bazi fıkara balk, bütün tehlikeye rağ» mer, yıkılmağa mütemayil binalardan çılımamaktadırlar, Bunlar ancak devlet kuvvetiyle âgan çıkarılmalı evlerde facialara sebeb olma, dan yıkilmahdır, Bize kalırsa, bölediyenin bu yolda sıkt ve daimi bir kontmla kalkışması, İşi kö- künden halletmeye kâfidir. Toprağın azizliği TOKHOLMDE, çiftçiliği seven bir mütekalt, kirk senelik çalışma mış olduğu bir arezinin hiçbir şey yetiştirmemesinden dolayı büyük bir suk hayale uğramış, tün çalışma» larmın bir fayda vermediğini gören zavalir adam, ni- hayet arazisini yok pahasına salıp hiç olmazsa boş yere çabalamaktan kurtulmağa karar vermiştir. Bir adamla anlaşarak bir mukavelename sureti hazırlamış ve ara- riyi nlacak olan nde ui lamıştır.. Tarla, sında yaptırdığı ufak kl oturup dururken can: sıkılmış, kazmasını eline alıp biraz oyalanmak is- temiş. Senelerdenberi bütün ümidlerini bağladığı bu hayırsız toprağa son kazma darbelerini vurduğu sırada kurumuş bir elma ağacinm meydana çıkan köklerinin koyu bir yağ tabakasiyle örtülü olduğunu hayretle gör- milş. Biraz daha kazmca, sonradan yapılan tetkikler- den öğrenildiği veçhile, bir bitum tabakas sakiz) karşılaşmış ve hiç güphe yok ki, b bir maden sahibi olduğunu görünce, bereketsiz toprağı- nr satmaktan hemen vazgeçmiş. nm semeresiyle ale

Bu sayıdan diğer sayfalar: