30 Ekim 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

30 Ekim 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gün Bağı, İfin Seni, sn ma bal a İçin malik oy; k tabii, e. hn sk a çığın Bördü, Mimi lm a bilmemeztik se fazlı di Sv Ait iş teş 2 bem, “yi istedi v, Büzelliğini Aynada — e Bir masaj — dı yanın gençlik za. ““iyet heniz insanlar vel : kendi arzuları Yelerini bez İsminde — genç — yeni bi-ne bü- laz Eyl, fakat in- ki bilgisi küçük o. Yâ, bir teşekür nen Şizli düşün iğ Bİ bir aye tin köşesini vermi, day adetin, belki “Ş MeEve ğunu g eno oldu, düş“nerek UYMAYA ilk'ğ, ce kendi” arasından $eylerin meyda. A S”ad ve müreffeh hüner bizleri, iyi ve eiret, beş ve fay umundan faz İT Çoklar; gidi, me- runtuya kapılma" lee için ire a O. bi Yeli Kiran, a mMüÜtessir ok bütün kalbiyle Benç ve güzel dr, 5 ve güzel i, alg la buluşur, 81 hediyeyi gös- iş Zavallı delikanlı, Sebresi arasından İliyetsiz ve basit “ Mevirline ve çer- tinin İsrarı üze. Gessürünü avut- Börmeğe gitti. arkadaştı bu... başında bul- . ma olmağa ha- kendi ara. yerin, Ar Büleççı ç* Soğuk güzelli- m, kendini seyretti, gönülden Bösterdi- Si ila mukâ. Acısına uğradı, mn, VE ar, Sasından Mzliğiyle alay et- Ni bir » EN Aziz dostu - itimat « Uğradığı acı. liken Yefkat ümidiyle © Sirtini muhafaza ediyor! z : 5 : ' 5 Süleyman, kendini şaşırtan ac: hâdi- seleri unutmağa çalışıyordu. 5» Bir akşam, ihtiyar babası, uğursuz Bir akşam, ihtiyar babası, uiyle *n ayna ellerinin arasında olduğu halde, odaya girdi. Sandıkta kitap ararken onu bulmuş tu; kimin olduğunu oğlundan sormağa geliyordu. Süleyman, aynada, babasının çehresi inde, servetini elde etmek için bir sürü suiistimal yapmış, dostlarını al. datmış, bir çok zavallı insanı mahvet- miş, haris, merhametsiz bir mahlük gördü, Ve, artık yaşamak zevkini, itimat, muhabbet imanını kaybetti. En yakın göle koştu, Uğursuz aynayı göğsüne bastırarak kendini sulara gömdü. O gündenberi, bu göle girenler yeya düşenler, kat'iyen geri dönmezler, Memleketin ihtiyarları, bunların su yun dibinde kırılan binbir parçaya ay- tılan sihirli aynada dünya çirkinlikle - rinin, ayıp ve adiliklerinin al gör dükleri için, insanlar arasına dönmek tense, yosunlu sularda ebediyen uyu. mayı tercih ettiklerini söylerler, Efsaneye inanmıyan gençler İse, sin- si suların içinde bi mışlarla, sarmaşıkların, ayarı lerinden ker halde daha tehlikeli oldu. ğunu tebessimle fısıldarlar. Kimin haki: olduğu bilinmez. Göl sir rını muhafaza ediyor, Tatlı yaz gecelerinin göl üzerinde hülyalara dalan parlak yıldızlarma rağ men, orası dehşet dolu uğursuz bir yer- dir, Halide KEMAL Bugünkü RADYO teşrin 1938 pazar günü: 9,15 — Anons (Muhtelif Tisanlarla), Al marşı, 930 — Halk bankası mevzulu konferans, (Banka tarafımdan), —lparatörink; ve cumhuriyet ii leri mevzulu konferans, (Gümrük ve in Lzarlar vekâleti o tarafından), 11,15 — N k (Operet seleksiyon - plâk), 11,30 — Köy kalkınmasında Ziraat teşkildü meyzulu konferans, (Zirazt veköleti tara tarafından) , 14,45 — Müzik (Halk türkü leri, şarkıları * plâk), 15 — Mülkiyet mevzulu konferans (Adliye vekâleti tara” fmdan), 15,15 — Müzik (güzel sesler - plâk), 1530 — Gaz maskeleri omevzulu konferans (M.M, vek'üxi. tarafından). 1545 — Radyo evi ve Etimesut istasyo- nunun açılış töreni: Anons açılış töreni» ni bekleyiş. 16 — Açılış töreni, 18 — Müzik (Fanlar), 18.15 — Nüfus e ehemmiyeti mevzulu konferans (dahi vekâleti tarafından), 1830 — Müzik (dans), 19 — Denizbank mavzulu konfe- Trans. (Banka tarafından), 19,15 — Ie berler ve arapça söylev, 1930 — Müzik fsaz eserleri, semai ve (şarkılar), 20 - Türk hari inkılâbı mevzulu o konferans (Kültür bakanlığı tarafından) , 20.15 — Müzik (Türk müziğinden seçilmiş parça lar - plâk), 2030 — Milli bankacılık ve tasarrül işleri mevzulu konferans (İktisat vekâleti tarafından), 2045 — Müzik (plâk), 20,50 — Kaçakçılık ve zararları mevzulukonfer ans (Gümrük ve İnhisar lar vekâleti tarafından), 21 — Bayan Mağda Tagliyelero konseri: Böskolf (Koserto * dö msj 2) Sehurmann (Carneval a 3) Reynaldo Hahn (Sonatine). Fran- cis Tolusnz a) Pastovelle, b) Toccata. 4) Abeniz (Sevilla Nompev (Bahçede terç kızlar). De Falla (Dawse de “Ta vie breve..,) (Bayan M. Tagtir(»ro ve konseri hak- kında izahat - Mesut Cemil tarafından, ta afından!. 23.15 — Müzik Cumhurivet devrinde içtimai muave* net müesseselerinin inkişafı, mevzulu kon ferans. (Sıhhat ve içtimat muavenet ve (olâk), 23 1) Mozart » Sontate, (re majör) Bach > 40 Birinciteşrin — 1938 PAZAR Hicri: 1537 — Ramazan 8 Caz mean Öğe rin Aben Vem Sak 6,20 11,58 14,49 17,08 15,42 4,49 Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köslenceye; Salı günleri 18 de Pi- re, Beyrut, İskenderiye. İtalyan vapurları; Cuma günleri saat 10 da bire, Hrendizi, Venedik, Triyeste, ln İstasyon Müdürlüğü Telefon 79. Lüzumlu Telefonlar için: 24232, Reyoğlin İçin: iköy İcin: 60020, Üsküdar i- Makırköy, Bebek, Tarabya, Fenerbahçe Kondilh, Eren Büyükada, Mevheli, Rurguz, Kanalı, 0: Telefon o muhabere menu runs vansın demek KAfidir. Rami iifavesi Deniz iwfaiyesi Beyazıt knlesi: zı 508 Galafts Yangın 44908. Müsideiumumilik; et müdürlüğü: 24482, ileti İstanbul Elektrik İşleri Umum AMödürüğü Meyoğlu: 44801 , İstan, Gill: 20222. Nurosmaniye: diğ, Üsküdar » Kadıköy: 00773. Havagazı: İstanbul: 24378. Kadıköy; 60790, Beyoğlu: 44642, Taksi Otomobili İstemek İçin Sular İdaresi: Mevoğlu! 44783. Beşiks Neyağlu ciheti: 490N4, fehek ciheti: 3ö « 101. Kadıköy cibeti 60447. Müzeler Ayasofya. Roma » Pizans. Yunan eser- leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi müze, (Bu müzeler hergün suat 10 dan 16 ya kadar açıktır.) Türk ve İslim eserleri müzesi: Pazar: tesiden başka hergün sant 10 dan 18 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye ka- dar açıklır. Topkapı Müzesi; Hergün saat 19 ten 16 ya kadar açıklır, Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Saat $ de Konya, 9 da Ankara, 15,15 de Diyarbakir ve Samsun, 15,30 da Eskişe- 9.45 — Müzik, 10 — Kızılay kurumu ça- Ee ilinin MEN İışamal: - mevzulu konferans, keli. Bu irenlerden saat 9 da hareket eden tarafından) , 1015 — Müzik (plak), Ankara muhteliti pazartesi, çarşamba ve cuma günleri Haleb ve Musula kadar seler etmektedir. Avrupa Hattı Semnlon eksnresi hergün Sirkeciden saat 22 de kalkar ve Avrupadan geleni sant 7.25 te Sirkeciye mavasalat eder. İmdan), 11,45 — Müzik o(plâk), 12 Belediyeler bankası mevswlu konferans, Pipe si yöNl ANIM ĞA kalker SR (Banka tarafından), 12.15 — Müzik Edirne postası: Hergün sast a de (Şarkılar - plâk), 13 — Haberler, 1330) hareket eder, 19,33 de gelir. — Sümerbank mevzulu konferans (ban- ka tarafmdan), 1345 — Müzik (karışık| Denizyolları program - plâk), 14,30 — C.H.P. nin U-İ © fstanbul acenleliği; 22740. Karsköy: lusal eğitim proğramı (Kültür bakanlığı| 422. Pazartesi Tophaneden 10.30 Mudanya, 20 Handırma, Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mu- danya, 19 Karabiga, 20 Bandırma, Gala- tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin. Çarşamba Tophaneden 16.30 Mudanya, 20 Bandırma. Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Rartın. Persembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16.20 Mudanya, 20 Bandırma, Galatadan 17 Karadeniz. Cumartesi Topbaneden 14 Mudanya 0 Nandırma. Sirkeciden 1$ Ayvalık, 18 Bartın. Pazartesi Tophanerlen 9imraz, 4.30 İz. mit, Galatadan 8,30 Mudanya, 10,30 İzmir Sür. 12 Karadeniz, 22.30 Mudanya, MÜNAKASALAR: İnhisarlar idaresinin Çankır: tuzlasın- da sartname ve projeleri mucibince &yp- tırılacak üç memur evinin inşaatı kapa- Ni zarf usulle eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 12817 Jira 66 kuruş ve muvakkat teminatı 961,33 liradır. Ek- | siltme 83-10-9838 tarihine raslıyan pazar. tesi günü saat 15 te Kabataşta levazım İ ve mübayaat şubesindeki alım satım ko- misyonunda yapılacaktır. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Sovyet Rusya ziraat komiseri azledildi. köleti tarafından.) 23,45 —Müzik, 28,50 — İstatistiğin devlet teşkilâtındaki ehem- miyeti ve psikolojik inkişafımızdaki mev ii mevzulu konferans, (Statistik umum müdürlüğü tarafmdan. 24 — Haberler. ve istiklâl marşt, Yazan: Rahmı YAĞIZ “Aâllenin ve sevgilinin intikamını almak çaresini bulursun,, —127— Sözün burasında Davist bir el işa retile Artinin sözünü araladı, Sordu: — Ne değin. Sevgilinin adı Zey nep mi idi? — Evet efendim. Zeynep! — Bunu oradan İstanbula sürdüler mi? — Evet... — Sonra o tekrar değil mi? — Evet. Orada tekrar yakalandı, bir defa daha İstanbula gönderildi — Sonrâ kara yoluyla (Çanakkaleye gelirken yolda, Balıkesir (o civarında bir yerde yakalandı. Casusluğuna hükmedil- di. Çanakkalede kurşuna dizildi değil mi? Artinin yaşlı gözleri hayretle | irileşti. Davistin bu macerayı da yakından bili- şine şaşa şaşa sordu: Davist sırlr bir gülücükle dudaklarını buruşturdu, Artinin tekrar sırtını okşar- ken ilâve etti: — Onu sorma.. Ben, burada olan biten her şeyi bilirim. Zeynebi buradayken bul- dum. Baktım. Çanakkaleye (gidişinden de haberdardım, Aşk denilen kör yılan 0 nun da kalbine girmiş, gözlerini kör et- miş, dimağını kaplamış, asabını, karını zehirlemişti. Şuurile değil hislerile hare ket etti. Programlı bir hareket tarzı tut” madı, Sevgisine uydu. Seni bulmak için kıtana, hastahaneye kadar geldi. Son tur tuluşunda bir gürültüye kurban gitti. Ne ise üzülme,. Her şey kabili telâfidir. Onun intikamını alırsın! Şimdi, sen burada ne rede kalıyorsun?.. — Askert misafirhanede., Artin gene iç geçirdi: — Yüzlerce hastanın, akalın arasın da hoşnutluk, rahatlık mevzuubahs olur mu efendim! — Öyleyse buraya gel. Burada kal. Hristo sana bir yer ayırsın, burada be nimle beraber çalışırsın. Senin hava teb dilini de uzatmak imkânlarını arar bulu- rum. Hem ailenin hem sevgilinin intika” munı almak çaresini de elde edersin. © lur mu? Artin Davistin ellerine (sarıldı. Deli- kanlının kadın ellerine benziyen yumu şak ellerini gözyaşlarile ( ıslâtarak öptü, #urıldandı: — Çok “eşekkür ederim efendim.. Tan 7ı sizden razı olsun, — Haydi, çık,. Git istirahat et.. Üstünü değiş. Sivil elbise giy.. Tezkeren var de Zil mi.. Tebdilihava tezkeren? — Var efendim! — Haydi.. Andonla beraber aşağı inin. Hristo sana yerini gösterir. Andonla Artin tekrar teşekkür ettiler. Odadan çıktılar, Davist Hristoyu çağır” dı. Kıvırcık saçlı, hain bakışir. siyah yüz” Yü hizmetçi içeri girdi, Davistin karşısın da durdu. Delikanlı ona talimat verdi: — O Fransız gemicisi var ya Hristol — Evet elendim! — Sözlerime iyi kulak ver. O adama bir iş veriyorum. Sen de onu kontrol edecek sin anladın mı? — Evet efendim, . Delikanlı masanın üzerine ayırdığı ta- bancalardan birini aldı, Hristoya uzat tr, sözüne devam etti: — Bu tabancayı al.. Sen de üstünü de #işecek, temiz ve kibar bir kılığa girecek” sin. O gemici İle beraber Sütlüceye gide ceksiniz, Orada, Karaağaç yolu üzerinde Pandelinin tuğla harmanı var. Harmanın önünde bu akşamdan itibaren bekliye” ceksiniz. Bizim mühendis Dikran vardı. Onu tanıyorsun değil mi? — Evet kapiten! — O, ele geçmis. Karaağaca gölürüle- cek, orada tazvik ile sorguya ( çekilerek” miş.. Onu muhafaza altında oraya &ö” Çanakkaleye geldi türürlerken Fransıza göstereceksin.. Ta-| bancasile ateş edecek, Dikranı öldürecek. Dikranm muhakkak ölmesi lâzım. Şim diye kadar bir şey söylememiş ama sıkı karşısında söylemesi ihtimali var. Onun için mutlaka öldürülecek. Fransız bunu yapamazsa sen ateş edeceksin. Hepimizin selâmeti buna bağlı.. Şarl Kapo herifi vu” rursa onun ele geçmesine meydan verimi" yeceksin. Sen de bir kurşunla (OKapoyu yere sereceksin. Bu işi, askerlere silâh çekdiği, bir zabit vurduğu için yaptığını söylersin. Ama, ele geçmeden kaçabilir- sen daha iyi olur. Tuğla harmanında ka çacak, saklanacak çok yer bulabilizsin. Göreyim seni Hristo.. Hepimizin selâmeti senin becerikliğine bağlı.. İsa yardımcın olsun. . Hristo uzandı. Davistin elini öptü; aldı Fı tabanca ile, şarjoru cebine koydu, kapı” dan çıkmağa hazırlandı. Delikanlı onu durdurdu: — Hiristo, giyindikten sonra Şarl Kapo ile beraber buraya gelin, beni görün. — Baüşüstüne efendim.. Davistin neşesi tamamen (yerine gel- mişti. Yüzünde, göz kamaştıran bir pen belikle ağzını çerçeveliyen (o bir inci te bessimlin arasından söylendi: — Taliim yardım ediyor.. Bu çetin ve korkulu vaziyeti de kolayca bertaraf et* tim. İkinci kısmı da Hristo o muhakkak başarır, Artık Ayşe sultanı görmeğe, yok” lamağa gidebilirim.. Davist, ceketini çıkardı, tuvaletini ta- mamlamağa, giyinmeğe (o hazi'landı. Bu sırada kapı vuruldu, Delikanlının müsa- adesi üzerine içeriye Hristo (ile gedikli Şarl Kapo girdiler, Fransız gemicisi, pos bıyıklarını kırpp tırmış, iri gövdesine iyice uyan siyah el» bisesinin içinde kalantor bir kiyafet al mıştı. Hristo da yepyeni kıyafetile Tatav la bıçkınlarının paralılarmı oandırıyor, fesinin altından taşan (kıvırcık saçları trian hüviyetini tamamlıyordu, Davist, Kapo ile şakalaştı: — Ooo, Bu ne değişme sermesi Adeta bir kont olmuşsun.. Sonra güldü, ilâve etti: — Tabii kont dö Pari değil, kont dö Köonstantinopl!,, 2 Gediklinin yüzü gülmüyor, derin bir düşünce altında, aldığı müthiş vazifenin azabile kıvrandığı belli oluyordu. Davis- tin bu iltifatına boş gözlerle delikanlıyı süzerek mukabele etti: Hristo sözü aldı: — Gidiyoruz kapiten.. doğru tuğla har- manına gideceğiz. Orada (o bekliyeceğim. Ne zaman geçecek Dikran? — Bilmem.. Saati muayyen değil. Ya: bu akşam, yahut da yarın o geçecek, Siz devamlı tarassuda alın yolu, bekleyin! Hristo, gizli bir şey söyliyecek bir ix vira Davistin yüzüne baktr, göz ucuyla bir işaret yaptı, delikanlı bunun mana sını anladı, ilâve etti: — Haydi, 'Tanrı selâmet yardımcınız olsun! Şari Kapo ile Hristo genç adamın ya” nından ayrılmak için ayağa “kalktılar. Şarl Kapo, kapıdan çıkarken Davist ses" lendi: — Hristo.. bana bak biraz! Gedikli dışarda kalmıştı, Hristo efenr disine sokuldu, Davist sordu: — Demin bir işaret yaptım. Bir söyl yeceğin mi var? Kara yüzlü hizmelçi karşılık verdi: — Evet kapiten! — Ne söyliyeceksin? — Eğer gediklinin kurşunları boşa gi- derse kaçmakla mı iktifa edeceğiz? — Ne münasebet? Biraz evvel sana söylemiştim. Hepimizin selömeti Dikra- nın öldürülmesine bağlı.. Şarl Kapı bu şi göremediği takdirde sen başaracaksın,, , O zaman hem Dik i temizliyeceğim! versin.. İsa — Hoşça kal kapiten.. Öbürgün muvaf- fakiyet haberile gelirim! — Haydi.. Tanrı muvaffakiyet versin! Hristo ile Şar Kapo gittikten sonr delikanlı traş oldu, banyosunu aldı, üs tünü değiştirdi. Kendisine çok' yakışan, Sedef heyazlığını çok güzel tebarüz ettiren siyah kostümlerini giydi, çıkmağa hatır landı, Merdivenleri indi, sokak kapısının ö nünde Andona tesadüf etti, sordu: — Ne var Andon, bir şey mi söyliyecek sin? — Evet kapiten! (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: