20 Aralık 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

20 Aralık 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sp miycaA Kaynar su ile adam|Mısırın beş senelik'Dünyanın en büy öldüren kadına müdafaa plânı | harp gemisi. ihtifal Yeniden: 500 tayyare alınma- Rekor İngiltereden 10 HABER — Akşam postası — — —— Amerikada yeni bir icat: Konuşan (taksimetre ( şoförlere tehlikeyi haber veriyor : Cenovada böyle bir ihtifal li MN En büyük Yİ s N Otomobilin süralı çoğaldıkça tehlikeyi yapıldı çe Mas beş senelik bir. nil mağdafaa| <a ile Jngiltere arasi. gidek i Cenovada geçen hafta, üç asır evvel bir adamın başına bir tencere kaynar su dö” kerek öldüren kadının hatırası anılmış ve ihtifal yapılmıştır. Bu kadın Cenovanın (o kahramanıdır. Amerikada en büyük maya hazırlanıyor. Amerikan birleşik d€ ' plânı hazırlamaktadır. 19 milyon İngi- liz lirası tahsis edilecek olan bu o plânla ğ Misirin milli müdafaa tertibat takviyel geniz kuvvetleri ki olunacaktır. Bu plâna göre, Misir yeniden| müzdeki sene içinde 45 bin“ ei “Krallık anası,, İsmi verilen bu kahraman 500 tayyare alacak ve 110 bin kişilik biri ya iki harp gemisi ”y kadın, Savoyalılar 1602 senesinde şehri g0 in ordu teşkil edecek, ulak bir donanma ku) | Bugünkü halde di işgal ettikleri zaman onlarla mücadeleye “Han, yetmdir. Ve 1918 d ihtar eden makine, sürat 120 ye geldi mi haykırıyor: * Allahtan ruhuna mağfiret dilerim!,, Şoförlerin veya kendi o otomobillerini| şan taksimetreden o kadar memnun ol- kullanan kimselerin ihtiyatsızlıklarını göz| muşlardır ki, hepsi o müesseseden benzin önnüde bulunduran Amerikalılar, onları) almaya başlıyorlar. racaktır. harp gemisi İngilterenin yola getirmek için güzel bir çare icat et- mişler: “Konuşan taksimete,, ismi verilen bu makine şolörün kulağı dibinde daimi bir öğüt verici halindedir. Şoför, otomo bili saatte 60 kilometreden fazla süratle sürmeye başladı mı, makineden bir ses duyuluyor: — Dikkat et! Aşırı gidiyorsun! Fakat, şoför buna aldırış etmez de sü- tati daha fazla arttırır ve 71 kilometreye çıkarsa makine: — Şehir içinde bu süratle (gidilmez! Burası dağ başı değil! gibi daha şiddetii bir ihtarda bulunuyor. Otomobilin sürati gene yükselmekte de- vam ediyorsa “konuşan taksimetre,, ar tık kendinden günah gittiğine okanidir. Fakat, bir kere daha ihtar etmeyi bir va” aile biliyor: — Başına gelecek kazadan sen mes'ul- sün! Şoför, 100 kilometreden daha fâzla sür- atle gitmekte gene devam edebilir. Sürat 120 kilometreye yaklaştığı zaman taksi” metre artık ölüm tehlikesinin yaklaştığını hissediyor ve: — Allahtan ruhuna (o meğfiret dilerim, Bu, şoför için son bir ihtardır ve bunu makine sesini mümkün olduğu kadar hız” laştırarak söylemiştir. Şoförün (nihayet aklı başıma geliyor ve sürati azaltıyor. Piyasada ayrıca “konuşan taksimetre,, lerin satılığa çıkarılacağı söyleniyor. Fa- kat benzin deposu bunları müşterilerine parasız olarak dağıtmakta devam etmek- tedir. Bu takdirde Amerikada bütün oto- mobillerin o şirketten benzin alacakları tabiidir. Yalnız, diğer benzin şirketleri de müşterilerine ayni şekilde hediye vermeye hazırlanıyorlar. Diğer taraftan bildirildiğine göre, könü” d şan taksimetreli otomobillerin daha az kaza yaptıkları görülmüştür. italyada ilk televizyon istasyonu İngiltere ve Fransadan sonra İtalyada da ilk televizyon istasyonu kurulmak ü- zeredir, Yeni icatlar içinde en - yavaş ilerlemiş olanı televizyondur. Sesli sinemadan çok evvel keşledilen ( televizyon, sinemada bir diğer inkılâp renkli film inkılâbı oldu" iu halde, heniz tamamile tatbik sahasma! konulmamış bulunuyor. Buzün Fransada ve İngilterede birer televizyon istasyonu yardır. Fakat bunlar da ancak muhitlerin- de 40 kilometre içindeki bir araziye neşri- yat yapabilmektedirler, Çünkü televir yonun bugünkü şekli ile, daha uzak yer lere televizyon neşriyatı kabil olmuyor. karar vermiş ve elinde geldiği kadar çalış” mıştır, Bu arada, sokakta düşman asker lerinin kumandanı geçerken, pencereden büyük bir tencere kaynar suyu başından aşağı boşaltmış ve Savoyalıla- neticesinde der- tın kumandanı bunun 1. iş Bankası'nın 939 KUMBARA İKRAMİYE PLÂN —— e — LİRA MÜKÂFA! ğ 32,000 hal ölmüştür, adamım İKRAMIYELER: Kaman anlama Cenovalılar kadınm bu ( hareketinden cesaret alarak düşmana £ karşı harekete) mi zayi ettim. Yenisini geçmişler ve Cenova bu suretle onların is” Kuralar: 1 Şubat, 1 Mayıs, 26 Ağustos, 1 Eyli 1 ikinciteşrin tarihlerinde çekilecektir dirilmiştir. Gi eskisinin hükmü yoktur. ld Bu yeni icat öleti ortaya bir benzin de'| | İtalyadaki televizyon istasyonu Roma" 1 Adet 2000 liralık s- 2.000 lira posu çıkarmış ve kendisinden benzin alan) da kurulmaktadır ve inşaatına bugünler- s5 y 1000 12) — 5.000 # otomobillere bunu bedava olarak vermiş" de başlanacaktır. İstasyon iki, üç aya ka- 8 500 -— 4.000 ; k tir, Şoförler ve otomobil sahipleri komıs dar bitetek ve faaliyete geçecektir. 16 - 250 ? — 4,000 : air O 2 Kd ” , Me MİŞ — 6.000 ,, İSTANBUL HARİCİ “ASKERİ 95 “ 50 “ — 4180 , KITAATI İLÂNLARI 25 » TE0 Beher metresine tahmin edilen fiat 18 kuruş 88 santim olan 200,000 met. re sargılık bez müteahhit nam ve be- sabına 22 . 12 - 938 perşembe günü saat 10 da Milli Müdafaa Vekâleti Sa- onunda açık eksiltme e satın almacaktır. İlir teminat 2832 Tiradır. Şartnamı 189 kuruşa Mili Müdafaa Vekâleti satmalma ko- misyonundan alınır. Eksiltmeye gire cekler kanuni teminat ve 2490 sayılı kanunun 2, 3 Üncü maddelerinde yazılı belgelerle beraber eksiltme günü ve saatinde Ankarada komisyona gelmele: (8081) o KAHRAMAN HAYDUD Genç kızın boynunu bir kor. delâ ve boncukla süslü güzel bie gerdanlık süslüyordu, Sa- bah tuvaletiyle de, güzeldi. Bu beklemediği gelişten hay. ret içinde, elinde tuttuğu tirge bir kâğıdı bükmekle meşguldü. Rolanın gözleri bir tirşe kâ- fıda ilişti, Genç kıza yaklaştı. Juana, haydudun arkadaşının yanina bu kâğıdı anlamak için yaklaştığını anlayarak izahat vermiye başlamıştı: —Dün Notrdam dö Salot ki. Hsesinin kapısından koparmış- tım, Bu kâğıt İskala Brinonun idam edileceğini bildiren ilin. lardân biriydi. 4 Temmuz 1515 tarihini taşı- yordu. Bu tarih, Rolanın gözleri önünde büyüdü. Onu derin bir heyecana sürüklemişti. Mırd. dand... — Alti sene... Evet tevkif edileli altı sent olmuştu. O zındancıya sordu- Yu zamanlarda kendisine iki üç sene diye cevap vermişti, Me- ğer, meğer tam alti sene olmuş. tu. Rolan masa Üzerinde duran küçük bir aynaya yaklaşarak yüzüne baktı.. Bu akis Rolan m Kendisini tan'yant Alnında iki derin çizgi vardı... Dudaklarr solmuştu. Yanakla- rında derin iki çukur vardı. İlânın altına baktı. Üç kişi imzalamıştı: 1 — Dandolo: Büyük engi- zitör, 2 — Foskari; Cumhurreisi, 3 — Altiyeri: Başkumandan, Bunların altında da mahkâ. mun tubi istirahat: için dua &- edilmesini istiyen Venedik psi- koposunun imzası görünüyor. du: Bambo.. Röolan hiç bir şey söyleme- den bir iskemleye çöker gibi oturdu, Dirsekleriyle masaya daya- narak başını elleri içine aldı. Bu sırada, masa üzerinde du. ran İlân üzerindeki imzalar bi- rer ateşleşmiş gibi düşüncesi. ni kavuruyordu: >— Dandulo? Foskari!: AhL yeri! Bambo!., li JUVANA İskala Brino da, ilâna bak- mış, fakat onda, hiç te Rolan- da uyandırd ği tesiri yâpma. mıştı.. Yalnız omuzlarını li- kayd bir halde silkmekle iktifa etmişti. Sabihtanberi Kendisini ke sp kavuran heyecandan hiç T. iş Bankasına para yalırmakla, olmaz, aynı zamanda talihinizi de denemiş olursun! (AHRAMAN HAYDUD gı Birdenbire genç kadını kol. larından yakalayarak kaldırdı. Yanaklarına saf ve samimi bir buse kondurarak sordu; — Demek bu sabah beni gö- receğini aklına getirmemiştin? Juana gözleri dolu cevap verdi: — Dua ediyordum. — Demek beni unutmadın! Benden nefret etmedin?. — Senden nefret ötmek mi?. Ne münasebet.. Sen ki beni hi. mayene almış bir adamsın, Sen benim kardeşim, her şeyimsin... Sen herkese karşı bir haydut, bir cani çlabilirsin. .Fakat bâ- na karşi. — Doğru... Beni, doğrusunu söylemek iâzim gelirse meftun ediyorsun Juana. . Juana haydudun dizleri üs. tüne oturmuştu. Neden sonra Jvari — Beni af mi oldu da gelebildin!. — Af mı? Ben kendi kendi- mi affettim. — Ne diyorsun, — Ne diyeceğim.. Hakikati... Kaçtım.. “10” larm müthiş cel. Jâdı ve hafiyeleri benim burada bulunduğumu bilseler vay ha- Time.. Az sonra Sen Mark mey danını boylar ve kanl taşlar ü- cansız yuvarlanr lunurum, Juana, titredi ve sıçradı. kapıyı kapadı. Sonra dönerek: — Demek kaçtın öyle mi? .. diye sordu. Fakat buna nasıl muvaffak çlabildin?. — Nasıl olduğunu bana sor. ma, Aslını sorarsan ben de pek iyi bilemiyorum. Şimdilik bildiğim bir şey varsa (okatnı- min aç oluşudur. Juana, Rolanı göstererek ve hafif bir sesle; — Ya o? dedi. — O mu?, — Kim? — Sus! Sus! Onu bırak... Ondan bahsetme. .Sen gel bana biraz yiyecek ver bakalım. İki odadan ibaret olan evde, şimdi bulundukları odayı ya- tak, diğerini mutfak olarak kul lanıyorlardı. Juana İskala Brinsyu sörük. İercesins mutlak gibi. kullan- dıkları odaya getirmişti. Genç kadın, belki hir hafta yetecek kadar yemek vermişti. o İskala Brino, hararetli bir iştahayla yiyor, ara sırada boğuk boğuk mırıldanıyordu : — Ne kadar da nefis... Hele ekmeğin beyazlığına diyecek yok. . çi Haydut karnımı iyice doyur- yalnız para birikti” gi a ee b e m öm 2 Kiliselerde sinema oynalâ/4 , X 0 AN ia : NE E EE a i ili İN ğ $ 2 “Zerr Meryem rolünü oymyan kadın Filmin senaryosu vi ba karısı tarafından yail! > | Askerlik şubesi” Kadıköy Askerlik Kadıkö besi m adıköy şu meleri olan yedek topçu Si bay) 29009 kayıt m N Abdülkadirinin askeri “get ji likte Kadıköy şubesin* İstanbul haricinde is€ il

Bu sayıdan diğer sayfalar: