9 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

9 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maber'in tarimi Romanı: 24 Dursunun gözleri parlamış, sevinçle yerinden fırlıyarak hünkârın ellerine kapanmıştı. esa - Fütuhatı ahiresinden Kesbi ret syliyen sultan Orhan bu munc- ciz komşularından kurlulmağı tas- mim eylediğinden. ilkönce kadim Mizide lersyı hükümet eden Türk. men ümerasından Kresi Üzerine bü- cum eyledi Osmanlılar Keşiş dağından çığ gi- bi aşağı inerek dağları, dereleri &- | sp Toros silajlesine kadar Arndo- luyu kana boğarak devleti Selçu - kiye enkazından zuhur eyl dokuz bükümeti istilâ ile mülkleri. | süist ns zam ve İliveye muvaffak oldu.| 0, dişah Örhan kararını vermiş bulunuyordu. Dursun iyi olur olmaz ve onunla bir anlaşma yaparak Ka ine sefer açacaktı. Bu ciheti silâh arkadaşlarile de görüştü. Vezir Alieddin de artık bu davanın ortadan kalkmasına ta- Yaftardı. Dursun İ; Imak üzereydi. Zaten | yarası pek mühim değildi. Bir kaç pensmenla kapanır gibi oldu. H r Orhan Dursunla görüş - mek istemiş ve yaralı huzuruna ge- tirilmişti. Yalnız vezir Alâcddin be- | raberdi. Üç kişi toplanıp dört aaat görüştüler. Hünkâr Dursuna demişti; — Artık büyüdün. Bir memleke. ti idare edecek kabiliyette olduğu- na kanaatimiz tamdır. Hükümeti bi in yedâinde: tihsal gerek. ür. Dursunun gözleri parlamış, se - vinçle yerinden fırlıyarak hünkürin | ellerine kapanmıştı. — Otur Dursun, zaten biraderi. nu nin kırdığı ceviz bini aştı. Kol hudutlarımıza kadar uzalınık küs - tahlığında bulundu. Senin cerhin hüdisesi bizi daha fazla tenvir etmiş oldu. Artık kar. deşinin haddini bildirmek zamanı gelmiştir. Ne dersin? — Hünkârm âlem, hükmü var ki? — Öyle deme Dursun, Karösi hâ- kimliği mühim bir kölesin ne İderkal harek ettirmiş olacaksın d bnm farkında de: | mümkün olduğu kadar kardeş jlerle v İ rın ârzusunu bir an evvel tahakku- İka sövkediyordu. HABER — Akşam postası İDURRAHMANI Yazan: memnundular. Bu turstls omesele|desinde müsavi haklarla buluna. kalmamış oluyordu. sak, Hünkâr; — Pek — O halde. Dedi, İyi olür olmaz| Dursun bitaderinin bu âni kabu geçerek Bem bira-i ve hem | tahakkuk Ii mi? — Elbette hünkürün. İzin buyu, | ktyetlerden korkusuna hamletmişti. hemen yola çıkabilirim. o (Hacı İl bey hünkür Orhana haber ir, gönderdi ünden hayrete düşmüştü. Bir mü- nakaşaya bile kalkışmakaszm bu ku bulü, bünkür ordularının muhasarg- derinden İntiks nı nimia d8 huzurumdaki alı Hünkâr ihtiyati elden bırakma. makla möşhurdu ve yine o gün #er. muştur: — Sakım bu O mel'unun yine bir maksadı mahsişsu olmasın? Hacı İl: — Sanmam, şevketlim, dedi. Dikkat et Maer İl bey, bu ae. witanatı muhafaza için elinden gelse benl ifha ve imka eder, yni keramettir şevketlim, fakat sizin kahir kuvvotiniz karşt- Sada zobundar, — Yins sen mukayyed ol. — İrade hünkürmmder. Karesi hâkimi, Osmanl orduları- »m hücumlarını durdurmuş ve Ber gamada büyük bir emniyete kavus- muştu. Ama, kafasında dönüp du - ran melânetini tatbik için de hazır. Eklerin; ikmal elmekteydi, Bu anlaşma neticesinde Kareside büyük bir bayram oldu, Hâkim ira. de etmişti İk üç çin Üç gece İşharığa, saltanntr elinden imkân görm dan intikal eden almalarına Sunu izale için etrafına bel vajdler- | de bulunmaktan geri durmuyor, kud'alar, desiseler içinde hiç de ra- hat gö müyordu, Maahaza pek yakın bir zamanda başma büyük bir felâketin geleçe- ğini hesab etmiş bulunsaydı, bu iş şacağına hünkârla anlaş, mayı tercih ederdi Günler geçtikçe bu alev fazlala- şıyordu. Bir taraftan da Hacı İl bey, Dursunu teşvik ederek hünkâ- Bir sabah hünkâr sari nala gelen bir tatar, yerlere kapa” narak padişaha şunu arzetti: — Dursun şevketlünün imdadına ma dört muhtaçtır, Orhan derhal ordusuna iradesini tebliğ etti: dulariyle Nb si üzerine aş! ah. Orhan Rindoküs daki Ulubad, Kirmasti ve Mihsliç şehirlerile Kailes Ve Ailos hisarlarını bir hamlede zaptetti (3) göklünde r alan Karesi hâkimi a'e'âcele topladığı ordusuyla Balhıkesiri ters kederek Bergamada Osmanlılara mukavemete hazırlandı. Hünkâr Orhan kaleyi kan döke- rek almak istememiş, bu işin bir| Çapraz eğlence: Pad kenarlı suyu Bu harbi bir emrivaki hak 2 ikimim mevkii hâkimiyeti müteseviyen tak- sim eyledik! Bu aralık Kara Abdürrahmanm | tüylerini Ürperten bir hâdise olu * , yordu. Karesi anlaşmasile pek ya» kın bir alâka gösteren bu vaka Ab dürrahmanı çileden çıkarmıştı. Ab. larda gösterdikleri büyük muvaffa- | dürrahman, esiresile &yri bir evde babasıncı nezareti altitda büyük bir haz ve sükün içindeydi. Ama, o. mu kuşkulandıran hâdiseler etrafım- da esiresile konuşmaktan da bir an gori durmamıştı. Kara, kızı seviyordu. Bu mutlak- ti, kız da Abdirralımana abayı vak- mıştı, Hem öyle ki, o biraksa ölür dü. , Bu kalb anlaşması, kızım, birçok İfşaatını zemin olmuştu. Karosde bayramı olan İlk gece, tabesabalı devam eden iki sevgili- Bin zevk ve safasi, varı gecede bir. dgenbire bir faciaya inklâp ediyor. du. Yağ dJanı müdafaa etmeğe karar ver- di ve hastalarının başı ucunda yap- tığı gibi, genç kızı teselliye çalış — Ağlamaym Mari - Frans, Sakin olunuz. Jant Mham elmeyiniz. Ba - bahız öğrenmek işin wer etmiş ol- 4 mulider herhalde. Jan mukadderatı değiştiremezdi. Babanızın intihar et İ mesi mukaddermiş? Mari . Frans itiraz etti: ben de öyle düşündüm. st makinemin raoş'um haberi- nin babamı intihara sürüklemediği Be malim” babum kendisine güve- İnen bir adamdı. Uğradığı mal! buh. İranı belki yenebilirdi. Fakat maki nenin hükmü onun ümidini kırmış. ji Bu sebeble de intiharı miüeik olan vaziyeti düzeltemediğini kabul etmek kabildir. Jerar mırıldandı: — Kimbilir? Belki de haklısınız. meğe çalıştın. Keştinin ne büyük fenalıklara sebeb olduğunu anlat « tım. Kızdı, zalim ve müstebzi oldu. Gürür onu mehva sürüklüyor. O zaman babamı gördüğünü bil, miyordum. Bilseydim bunu da ken- disme söyliyecektim. Niçin bana — Birküç saat evvel Jant ikaz et. | Nakleden: F- a şİe baktı. Onun Jan hakkıedi mesini istediği hükmü, dö” İ doğruya olmayarak, iki bildirdi: — Zavallı Mari - Fransi Jerar için bu yeni ifşaat, na bağlıyan eski dostluğu İlçin son darbe oldu. blari - Frans susmuşt İ sona: — Siz, dedi, makinenin seri olduğunu öğrenmek istem — Ben mi Mari Frays” bilmek istemiyorum, Beni ğim bir şey var: şimdi yanım ve istırab çekiyorsunuz. Sİ8 “ , nim nazarımda... Ağzımdan kaçımacğı 552899 rek cümlesini tamamlanmadı “5 cub, mırıldandı: — Affedersiniz? — Neyi affedeyim ? “Siz &İ nazarımda merhamete lâyık Jaa muhtaç giye niz değil mi” i Jorar cövab vermedi; “Aeabiğ tadı mı? diye düşündü ve Fransr gücerülrmiş olmuk'#$ lu. İ Genç kız ayağa kalkarsk Kır, Abdürrahmanım kollarınday. |lar söyledi? Babamın ölümünde uy. | uzattı: i ken sormuştu. (Devamı var) (1) Hammer tarihi cild 1, sayfa 172 - 173. (2) Aşıkpasazade tarihi (Vatikan kütüphanesindedir). (3) Germosti (Kirmasterye) 5. | dındaki bir rum prensinin adına & zate olunmuştur. < Mihaliç de bu'kuzm kardeşi Mi r. Hünkâr Orhan or-İhal adıyla yadolunmuştur. (Cihan. anlaştık ve biraderimle | hüma). Soldan sağa: 1 Ramazan OoObunsur «imar — Çocuk, 2 — İğri — Bir erkek adı, 3 Neri - İçine bir şey konulan nes "e, 4 Memleket — Çalışma — Ek- mek, $ — Bir erkek adı — Edalı şart 0 — Sümerlerin Allahı — Saklayıncu samanı gelir, 7 — Tahkir — zayıflık Sonu yumuşayınca balık tutar, 8 — Mendek (frenkçe) — boş, 9 — Düzeltme, fayvantar için), İstekler 10 — Sinir — İşaret, facık da olsa bir mes'uliyet hisse- İsi olduğunu büdiği için mi? Yalanı onu suçlandırıyor. Jandan korkuyo- | İ — Mari - Frans, sâkin “olunuz. rum! İ Şimdi heyecanlısmız. Bu halinizde acele etmeyiniz, yarm belki piş - mah olursunnz. Düşününüz. Janla bir kere-daha konuşup bu bahsi a. çinız ve onden sonra mleyhinde bir büküm veriniz, Genç Kız giâdetle itiraz etti: — Hayır. Janla bu bahis Üzerin- de asla konuşmam! Onun iki yüzlü olduğunu artık anladım. — İki yüzlü mii? Jan iki yüzlü değildir. — Siz her şeyi bilmediğiniz için öyle diyorsunuz. Bilseniz... — Neyi bilisiyorum” Gehç kız tereddild eder gibi oldu. Sonra karar vererek anlattı: Jan hakkında hüküm vermek için! — Babamın ölümünden evvejdi, g Tanı İüboratuvarında ziyare: et -|,, — Şimdilik Allaharsmarlad. İ sihatinizi dinliyeceğim. He rd rağmen Janı belki Kendisine biraz ev tim, O zamandanberi Eğr€ bü vasdimi tutmamamı ies yor ama... F'ukat Jerar, sİS€ olarak söz veriyorum: tekr4t © buraya... Bana karşi Sv dayrandınız ve hakiki bir desi Zunuzu ispat ettiniz. Tekrsf kür ederim, Jerar, bir hasta çocuğu ne eden bir doktorun babi :l He: — İstirahat ediniz Mari * Dedi. Kendinizi üzere sinir harab etmeyiniz. f Mart - Frans uslu bir çözü mukabele etti: — Peki doktor. Birden ciddlleşerek ilâv? p ei ye babam ard yi memedi ikbaldir. | uzlaşmayla elde edilmesinin müm - müşlim. O zaman uğraştığı keşfin | ğunu pok iyi bildiğim ir Bunu tödvire ve benimle elbirliği olduğunu ileri sürerek Hası İli EYL s6” mabiyetini, neye yarıyacağını bi - | ganmış olmağı pek İsti iyor i etmeğe kudretin var mı? iki kardeşi uzlaştırmağa memur ot- “4KPISTANITINNI a Söylememişti. -— Merak etmeyinis, Bu4u UÜ — Sayende şevketlüm, mişti, : İOİN AMİ TAİNTE | Mesaisinde kendisine yardım w meğe çalışacağım. *l Ve Dursun yine bünkürm etek-| Karesi bükümi bu hâdiseyi bir fıre| 1 — Muhteriyet verme — Kadar, 3 , >TAMİANİ Tİ E| memi istedi. Memnuniyetle Mabul lerine kapanarak #özüne devam et. | sat telâkki etti ve Dursunla kargi- pan, — Talk ve düzgün, 3 - &İMİ İRİAİMİAZLAİNI ettim. Butun üzerine beni “ölümü Xvi ? ti: şti. Konuştular, ğımızın Yengi — Ağırmızdan ol LİUİRİ İRİOİZ! haber veren makine,, de muayene NELKENTAL ÜZÜNTÜ? — Aydncik, Balikesir, "Tırbala,| — Dursun, Hünkâr Orhan ara. | cikan — Bir şeyin konulduğu yer, 5 <İBİRİLİU İZE MİRİ) Mari - Früns gidince Jers” Manyas şehirlerini künkürma tor -| mızda bir anlaşma işin elçi olarak | — Girik 7 — 2 e pi »İsi TZİUMİ RİNİT Terar yerinden sıçradı: ime salonuna geçti, Orndas *İ ği kederim, iner İl beyi izam etti. No dersin? Gülen gey > Taharri eder, 10 TDİ SİMİRİMLAKTATRİ Jan bunu yaptı ha? düşünceli kelâr. O kağar , Feremid, Kızılca Tuzla, Pıharhi.| — Tekliflerim malüm. Aydmeşkı| Sıfat (fransız ve türkçe) — Ame- — ŞİTİNEMAMNİA İT İZİ — Evet. Simdi onun hakkmda siz | xi, omuzuna biri dokununc8 sarı, Ayment kuluna kalır. (2) Balıkesir, Tırhala, Manyas hünküre | rikalıların heyret ettikleri bir nevi TİANITAİNİA, İTİN kllkilm verin | Dönüp bakti, annesiydi. yad” Sultan Orhan vo vezir Alkeddin | teslim olunacak, hâklerlik ikimiz gh. gürültülü mükeffifat Jerar, Mari - Frsnsa merhamet | 4 ER A 1 0 VD DA i — Size rastgeldiğime çok O memnunum, » — Bu ne şiddet, bayancığım?... Suçlunun | i Melike, idam hükmünü istiyen o müddelumumiye| Birkaç cümleyle, Me a Kız, ayni sükünet ve soğuk kanlılıkla, benziyorsunuz! Bu kadar sert davranmağa mz yi vi “köpeğine seslendi: ne sebeb var?.. e 'peki kasr r — Sus Koko! yat bakayım! Gülmeğe, şakaya boğmağa çalışıyordum. sr dye e bunu di — Galiba köpeğiniz bana küsmüş olacak. Fakat o, heykel gibi Cansu ve | sesindi | EĞT TEA Se erabe YO Fakat Mefike, dün onu siz de o kadar ki” * gisine sadece “Melike, dörimesire taha: © mek aklımdan geçmemiştir. Sadece, köy- ç Tiç. Yumuşıyacağa benzemiyordu. — |. eaama haber veren Sİ kırttnız ki, beni düşman sanmakta hak” yağla yokmuş! lerde daha samimi olunabileceği zehabına — Ne sebeb mi var? dedi. Anlaşılan siz, “d sz değil, Bu defa elleri durdu.. Başını kaldırdı. Tuhaf şey, dedi, sizinle hangi mahe! lede arkadaşlık ettik, acaba?.. Şaşırdım. - Ne demek istiyorsunuz? Öyle ya! bana bu kadar lâubali şekilde “Melike, Melike...., diye hitap iğinize göre herhalde ayni mahallede zinle ip atlamış, çenber çevirmiş, seksek, kaydırak oynamış olacağız.. Dudaklarımı ısırdım. Bu ihtar, ince ter dolayısile, müthiş haysiyetime dokunmuştu. Bilhassa gene haksığ olduğumu idrâk ettiğim için biye görmüş bir erkek olmak büsbütün ezgin'ik duyuyordum. Sanki kendisini dehşetli surette tahkir etmişim gibi, dimdik ve müthiş haşin na” zarlarla, beni süzmekte devam ediyordu. Anlaşılan bana karşı derin bir anlipatisi vardı. Olur 2.. Sebebi, hiç anlaşılmıyan, izah edilemiyen antipatiler çok görülmüş” tür. Şimdi de böyle olsa gerek... Bu düşünceler beynimden geçerken, kı zın, sert nazarları hâli o üzerimden ayrıl- mamışiz. Birkaç saniyelik üzücü bir süküttan son ra, aradaki soğukluğu gidermek için, da ha nazik ve yumuşak bir sesle söze baş ladım: — Çok alfımızı rica ederim (Bayan Me bir pi si Hele şu küçük hanıma bak! demek, ken- like. Emin olunuz ki size hürmetsizlik et- kapılmıştım.. Hem yaştnız da o kadar kü- çük kik Evet ayni köyden olanlar o arasında samimiyet vardır, hattâ biribirlerine “şen,, de denir. Fakat hiç tanımadığımız bir ya- bancının lâubaliliği biraz can sıkar. Mese- lâ beni de sizin annenize sadece ismile bi- tap etsem, yahut da köy çocukları ona bir lâkab taksalar da öyle çağırsalar, ne der sini#? kızmaz mısınız? Ooo, mübalâğa etmeyin; ben bunları düşünmemiştim. «- Düşünmeliydiniz efendim. o Madem ki genç kızlara karşı gösterilmesi liztmge- len hürmet ve nezaket tabiatinizde o yok, hiç olmazsa bunu belli etmemeliydiniz. ne,, de muayene etmiş. Madam Gallua şaşırdı? Siz de, pek sertsiniz! — dan bunu yapmış bat TA gi bu kadarla — Hiç e değil, Bir kere düşünün. e vi gayri. Nefsinizde mukayese yapın... Size gülerek:| “ mer Yön ie gali tanımadığınız birisi İkubalilik etse, küfret- İde rayına ekeni ya DAN se, kızmar mısınız? İ ömrü kaldığını kendisine — Tahil kızardım, dedim. Onun böyle, | İmiş, Beş günün sonunda mühalâğalandırması boguma gidiyordu. | otihar etti. : Demek size nazaran ben, “tanımadığınız. | Mari - Frans bunları İ kendinize dokunan meselelerde pek müsa- mahakârsınız.. yi vel birisi,.yimi öyle mi2. : — Öyle ya!,, Hem de bana “sen,, diye| | pvet, Fakat elân hitap etmekten ve —- sanki herkesin lâ: | temiyor. Bana riea etti; bali muzmelelerine hede! olabilecek birisi | ya babası arazmân eler iü imişim gibi — hürmetsizlik göstermekten | öğrenmem istiyor. yat çekinmiyen bir yabancı... — Ne yapmak dikerindes Devamı yar (Devem vor). ha? ii i l o si SERME ERE İKELSLEES SE İPEŞEM SİS ESES mr m

Bu sayıdan diğer sayfalar: