18 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

18 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maber'in tarihi Romanı:33 Yazan: Ikimim .... Hünkâr tekrar sofraya döndüğü zaman adamakıllı kızgın ve muztarip g Ziyafette Aca bey, Samsa çavu- gu, Lala Şahin, Kocaili valisi Orhan oğlu Süleyman pâşa, sultanönü va- lisi Orhan oğlu Murad, Çandarlı Kara Halil, Vezir Alâeddin, Taced- | dini Kürd!, hâkimler, reüderrisler, Gazi Abdürrahman, Kara Abdür. rahman da bülundular. Henüz geceyarısını bir saat geçi- yordu. Hünkâr salona girerek p net erinden biri dişabım yanrra 80- kuldu ve kulağına bir şeyler söyle. di, En hassas olan Kara Abdürrah- man, hünkârın kaşlarının çatıldığı- ni gördü. Bir aralık hünkâr yerin . den kalkir, tarikatler üzerine ce - reyan eden münakaşa, hünkârm bu Aayrılışmı pek hismettirmemişti, Abdürrabmanı ve Murad biribir!- ne bakıştılar. Sanki bir hissikab - Ielvulu hünkârm bu çekayı ile önlü. | rın dokuz doğurdukları mesele üze. rinde bir alâka olduğuna hükmetti, riyordu. Filhakika bunda aldanmamışlar- dı. Hünkâr tekrar sofraya döndüğü zaman adamakıllı kızgın ve müzta- Tip görünüyordu. Vozir Alâeddin vaziyeti takdit etmiş ve hünkür yanındaki sedire giderek gizlice bir şeyler söylemiş, birşeyler konuşmuşlardı. Hünkâr lala Şahine dönerek: — Lala, Dedi, Bir hâdise cere- yan eylemiş. Himayemiz altında hu- zur İçinde bulunduğunu sandığımız Karesi bâklmizi baklı bir endişeye sevkeden bu işi tahkik eylemeğe #eni memur ettim. Ashab: bülüp derhal kayrtların göresin, Kara Abdürrahmanin ve Murad renkleri atmıştı. İşe lala Şahinin karışması pek kötü bir işaretti, Bu- sum veya Suçlu kellesini koparmak. ta tered bile etmezdi, i Ne hünkir oğlu, ne yeğit evlâdı, ne bir şey dinlerdi. Geyikbaba mü- dahale #amatinm geldiğini takdir etmiş ve başımı manidar bir şekilde sallıyarak Murada ve Abdürrahma- na baktıktan sonra hünkâra dö - nüp: — Şevketli hünkâr, Demişti, Endişe ve üzüntünüzü ymucib halet | ne ola. İhtimal Xi bir masumun la- yatma kastolunur. Şevketlünun mü, barek ve ağiz mevcüdiyeti, böğle bir hâdisederi korumak gerektir. Hünkâr, sanki böyle bir işaret bekliyormuş gibi derhal el MEDENİ) masaya bir yumruk vurmuş ve an latmişti: — Gülser ad'ı bir kadınm hays- teni ahdimiz altına almıştık. Bah - çesinde ölüsünü bulmuşlar. Söyle. bildiğine ve Karesi hâkiminin bil. dirdiğine göre katledilmiş. Lala Şahin de birdenbire kızıver, mişti, Bu günlerde hünkâra bünu söylememek Jâzımgeldiğiri bildirdi- halde bu herif yine hünkâr e rahat zamanında iz'aç etmişti. Kehdisini de bu meclisin sobbe - nden mahrum eylemişti. Hiddeti- ni saklıyamamış ve kendisine bir şey sorulmadiğı halde lâfa karış « miştı. — Şevketlim. Değdi. Bü mel'uh dalma tek durmadı. Netekim kim- bilir hangi masumlara töhmet at, fedecektir. Mes'ul olarak kimi ileri hakipayinize arzedildi mi? Hünkâr Murada ve Kara Abdür. rahmana bakarak, korkunç bir hid- det ve kinle haykırdı: — Beni mahcub etmekten başka i$6 yaramıyan Murad ve Abdürrab- mandan çüphe varmış, Cenabibak- ka kasem ederim ki kendi ölimle katlederim. sürdüğü Akdimo hans vaziyette bulun -|b mak şanımdan değildir. Meclis birdenbire üzerletine buz! serpilmiş gibi dondu; Bütün taş .' lar Murada ve Abdürrahmana dön- dü. Gari, yine ter dökmeye başlamış, vezir Alğeddin yihe dişlerini gıcır | datmış, Murad ve Abdürrahman bö- yunlarını bükmüş, lala Şahin de hayretle beka kalmıştı. | versinler. Hünkâr bu işle udalet İ gördü desinler. Kendi çin üzünt rahatlarma baksm iü çekmesinler, & için ayrıca nöbetçiler sun. Ve böylece bu iş unut miş, Kara Abdürra resihi kurtarmış, Gi; cı v8 İaansut © ederek müdahalesiyle kan dökülmesinin önüne geçmişti. (1) Gazi, bir aralık oğlunu — Bu defa yakanısı Geyikbaya Kurtardı, demiş ve tektas elmiş ve hattâ gözyaşlarımı mıyarak: — Şurada ömrümün nekadart kal dr Abdürrahman, demişli. Hiç el- maasa sağlığımda beni lekeleme! zej € c nasihat sakla- Ve zuteti bundan #otira yeti ve büyük devlet hâdiseleri Abdürrs mani saraydan uzaklaştırmış ve Bi garib, korkunç Maceraları sürük- lemişti. Bejki bu tarihten sonra dazl bile oğluma hasret kalmış, Nilüfer onu sayıklamış, kaç kere ondan bizzat sultan imdad istemiş, fakat ele geçmemişti, Bu hâdise, Kara Abdürrahmanın r macera adami olmasinın rez olmuştu. Murad işine dönmüş, Süleyman göhretlere gömülmüş, lala Şahin büyümüş, Gesi ihtiyarlamış, berken İsilâk başma üşüşmüş, hünkâr da İ birdenbire değişerek yeni bir rum Çapraz eğlence : | 56789 10) Ge | İş mühimdi, Gülserle Muradın ve | Karanm ne alâkaları vardı? Fakat Geyikbaba, hayret etmedi, şaşalamadr, ne diş gıcırdattı, ne ter döktü, hünkâra dönüp: — Şevketlüm. Dedi. Birkaç saat eyvel huzuru şabânene arzettiğim rüya tahakkuk etmiş gibi görünü - yor, Üzülmeyiniz, bunda bir adüleli i- lâhiye tecellisi aşikârdır. Na tahiki, ke üzüm var. Ne devletlü lalanm elkoymasma hacet görülür. Allâh bunu şevketlüma Arz için beni memur etmiştir. Hünkâr Orhan ellerini sakalla - rinda gözdirerek: — Öyle baba hazretleri. Dedi. Haklısm. Birdenbire bu cihete imsii fikretmedik, Önce malümumuzdü. Ve dönüp lalaya: Lnfa, Karesi hâkimine haber hiçbiri gibi! Gülerek j i *0 Yukardan aşağı: 1 — Zekâ ve feraset gösterme, 2 İ Ateş gibi - Ağzımızdan çıkan, 3 — Tahtadan olanı yarmacılıkta kulla, nılır. Demirden olanı memnu gilâh. ğa Bayrağımızda var, Bir nota - Sırt. 5 — Harita alma roktaları - Bayra- ğtrnizm rengi, 6 — Zerar . Üzerine (> bir gey olmıyan toprak. 7 — İn. #an kaniyle yaşıyan haşere, $ — Delik açan « Yaz için enfes # yerleri, 9 — Büyük - Ebedin akâi, 10 — İngilterenin gimali, lardan sayılır - Aşağı, baj | zaklaştırmış, git -Ja kaldırmı örünüyordu prensesi peşine düşmüştü. 1 da çileden çıkarmış, den vurmuş, Abdür hünkârdan u - işmandan gayrisine cağı hakkındaki ah edakatsizliğe sevket ima hâsret kalip yarı yl in- $ bir hale gelmiş, işler tamamile değişmişti. Bizans hükümdarı Andronikes, hünkâr Orbanr de bir genç Bizans. W kızla avlamağı hesab ederek bu yolda muvaffak olmak için çalış - mağn başlar; İşe kadın girince satvetli paşalar da yumuşndilar, ne mesküt geçtiği bu hâdise yatın ve saray entrikala- m çok mühim safahatmdan ma « duddur. Bu hususta Hammer dör. düncü kitabınm 184 üncü sayfasın- (Devamı tar) o da diyor ki: (0) Bu hâdise hünkürlar zamanı. sın mahiyetini izah için ne güzel bir örnektir. Görülüyor ki Hammer Os- manh padişahları hakkında bu ba - Kumdan hüküm verirken aldanma « mıştır. Zaten Neşri, Sadeddin, Evli. ya Çelebi, İdrisi, Solakzade, İktra, bon, Tiviyus, Harıhalife, Aşıkpaşa zade tarihi gibi yüzlerce eseri mor. çeden Hammer bü gi İzahların. | da kat'iyyen bitaraflıktan ayrılma mışlar, Soldan sağa: 1 —'lğletici ahenk. 2 Birini bir yere onarma « Zehir. 3 — Kan » Muntasaman gidip gelen 4 — Gösterme. 5 «- Fransızca pirinç . Fazlalık gösteren sdat « Pasta, 6— Babsnm eşi - Yok olan, 7 — Ait ol- ma - Hitab edalı, 8 «- Harbde ele geçen carlı « Son haftalar zarfmda istik istiyen şark kavmlerinden biri. 9 — Bir Türk harfinin adı « Di- nİ şiirlerden bir novinin adı. 10 — Sorgu - Nebatların çiçekleri için - deki toz. Booucurus«. XXx1 VADE 15 Mayıs... O sabah Jan şafakla beraber Hi çıktı. Makine açmak istiyordu. tuvarmdan Nereye gittiğini kend İmeksizin akşama k adar $ dolaştı rabar evö Salonu ge ve elektriği Koltukların lan biri önu bekliyo Jan bağırdı: — Buraya ve yapmağa geldin! Galya saati işaret ederek cevab verdi: — Ölmeğe geldimi. Ayak ayak üstüne attı, bir ciga. ra yaktı ve kalan ömrünü haber verdi: — Seat dokuzu 8 olurmuş ©- du; Jerar... kırk ge vurdu, Koltuğa rahitça yaslarmı yatımın son gec: bir korkaklık duydum. Yalnız öl 5 mekten korkuyorum. Bunun içi geldim. — Jerar! — Râhatsız olacnksm değil r Hakkin Var. İnsanı bir ölüden da fazla rahatsız eğen ne olabilir? / sura bakma... Kır Tekrar âhâte bektız —- Çök Kalmadı, 48 dakika sora imi tamam! — Fakat burada ölmek... pek âlâ burada da ölebili im. Hem ben burada ölmek iş — Rica ederim Jerar, nuşma.,. böyle ko. — Harekâlımı câli mi sun? Yanlışı var, İ sim. Ölümümden otuz İka evvel rol İnsan ne zaman üleceğini bildiği i- çin yavaş yavaş alışıyor. yapacak d Jan hiddetlendi. Jerarm Üzeri- ne yürüyerek tehditkir bir tavırla bağırdı: — Açık konuş! Buraya gelmenin hakiki sebebini söyle bana... — Ben de oraya geliyordum a - ma seni alıştırmak niyetindeydim. | Maamafih hakkım var, acele etmeli. | İ yim, Ancak ot dakikanı kaldı. — Siyliyecek sisin artik? — Söyliyorum. kalktı, Sesinin mü A BIZCUN ZI iç düş i alay ettir — Gene ahlâk vasi dekileri söylemekten numaralı # ünü nereye lacağına kanisin, Makst” mi? (me — Avustury son filmi “Bir sır,, adıni film Pariste * buluyor - | | Ava sessizlikten fena halde usandım.. Hissetme- den, etrafımda dolaşan gizli o varlıkların mevcudiyetine alışmış, olacağım ki, burla- rı arıyorüm.. Bir şeyler olmaemt, günlerin mösötonluğunu giderecek bir hâdise çıkma sını Adela temetini ediyorum.. ürmeden evvel eserimi bir kere gör- mesini çok isterdim. Genç kiz en bir şey anlamadığına güre, ille ona eserimi göstermek istemekte bir mana olmadığını biliyorum; fakat ne de ölsa, ö kadar di n olduğu, içinde bü- yüdüğü bu harabelerin resmini bir kere görsün istiyorum. Resimden O anlamıyah kimselerin de bazan çök kiymetli | fikirler verdikleri olur... Hattâ, resmin temenni et» manzaradan başka bir şeyle (alâkası ; böyje'basit bir kızcağızın bile... Bu akşam, köye dönerken, ayni hayal göz lerimin önüden canlanıyor: Güzel yürüm de, tatlılıkla ciddiyet manaları (o birleşmiş mağrur bir genç kız.. Arkasında iki bronz saç örgüsü.. Hiç bir kadın ihtimam görüs miş, bir çocuk safiyet ve derbedetliğile kasına safkmiş iki kalın saç örgüsü.. Bu hayal, bende fikri sabit haline gel meğe başiryot! ... Eserime son bir fırça o vurup bir “ob!, çekeceğim sırada gene tenbelliğim tuttu. Bu son fırça datbösile bir köşe madan evvel, şöyle bir gün istirat Ze karar verdin. Ve bütün günü kırlarda geçirmeği düşündüm. Öğleye kadar, civar bağ'arda, tarlalarda, korularda dolaştım. Öğleden sonra, gene çeşmenin bulunduğu sırt yoluna düzüldüm. Gene yolun hihayetine kadar yürüdüm. Bu rası fevkalâde hoşumu giden bir yerdir. Bu tepeden görülen panoramik manzara o Kadar eşsiz ki. Fakat, Buraya uzantaktaki maksadım hari b ölralda beraber, kendime dahi itiraf etmediğim bir sakin beni bu tarala çektiğini hissediyordum. Evet; buralarda, belki Melikeye rastgelmem ihtintali de va dı. is onu görürsem, bir kerecik e gelip eserimi görmesini Ti or tabloyu otele götürdükten artik genç kızın oraya kadar gelmesi güç leşebilir... Hem onu benimle beraber göretr ler, meselâ Güllü nine, buna bir mana vere mezler.. Dedikodu olur, Orun iç e di onu bulup resmi göstereyim, daha iyi. İşte geçen gün genç kıza o rastgeldiğim yer.. Şü ağacin altinda oturuyordu. Bu hatıra gözümün önünde caniz zaman garip bir zevk duydum. Tuhaf şe; bu kızcağız zihnimi ne kadar işgal edi Fakat bugün genç yün ö o yök. Birdenbire, ileride oturduklarını dü- daha yukarı doğru, vürüd U, çır- çıplak bir arazi pâr: olduğundan hiçbir |, zaman gözüm (utmamışir. Fakat bu defa tereddüt etmedim. Tozun, sıcağın içine dal dim. Melkeyi görmek arzusu bende sabit bir fikir haline gelmişti. Yürüdüm, yürüdüm... Ucsuz bucaksız bir tarla içinde durmadan yürüdüm, Etrafım ak bit dağla çevr Acaba yam emi sıpmıştım? Geri d lemişlerdi. Omüzl a sukuztu b (Devam var) beğeniliyof © Filmdenbir Son günlerde Parisiğği defa ölarak gösteril” rasında bir de Avustfiği var; daha doğru bir © rya filmi, Zir8 alınmasından sonra Almanya tarafmdan rauş ve bundan sonrâ filmler Alman filmi 2 Avusturya fimleri a sinemalarında $” “Bitmemiş Senfoür filmi bu sen sayıiryor. di. karalar, eseri Mevzuu basit bir Idir, bir genç kizdır. İ memlekette şöhret “ | falerdır. Hastaları ev | teşhis ediyor. Bu ada — — İna kızını da karıştı” Bu mesele ünive şayi oluyor. Kız üniv vuhiyor. Hanna vap ederken genç bir d o e vur, Bu det Kazıyla evle röşi © şarlatan söylüyor. Kız, çocuğunu dö da wi İsviçrede dağ başı ” çekiliyor, Otada mil yat yaşıyor. Bir çakar yl kızdan kaçan doktor siyle © karşılaştırıyf dokter, hakiki dokt? İ dilmez bir bastalıkti”. Doktor ve baba 18 ye” Kızı buluyorlar. VE “© bir düğün ile bitiyo”. dü Filmin basit me “e ş ar bil sâhneye konu! çok beğenilmiş” rya filmi derini y üzel muz ei Filmdeki genç kiz roll i seli ve Aşık doktor Fok Horbger oynamıştık * ©,

Bu sayıdan diğer sayfalar: