28 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

28 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kudüş h arp divanında bir idam kararı Tahta bacak değil, , Silâh deposu! “< T&isi Al LLM >“ b ES Ali, adam öldürdükten sonra silâhlarını aş, gın rl, Sok ki Kğ G ai öldürmüş olz Ür an “Tahtahac ği ka “Pte idama mahküm edil e #Mİ Melek çe Handy elen kâdar, deli Mm Ni te teşkilâtının şefi ik tesbit edil- ulunamadığı için i ola getirir, cağının içine sakla ; hn , , tahta bacağını Min, Bika Ve fişek koyup kaçırdığı e Kitre arkadaşı, ' iş tarma ğı tesbit edil lahta bacağı a saklar, yakalanmaktan kurtulurmuş sine bir silâh deposu hizmeti görrürmüş.!. Çete reisinin bu hilesi belki daha uzun müddet dana çıkmıy ığı şeyler hak” a diğer Ara lâlcilerine m ğı gizl' mektuplar nihayet İngiliz tarafından keşlediliyor ve şiirder çözülerek “Tahta bacak,ın esrarı Kudüsteki d çıkarılan Al! üç muhtelif hâ miş ve bunlardan ikisinden di olmuştur. Tahta bacak Ali bu karara itiraz etmemiş ve ken" disini müüafaa etmeye de çalışmamıştır. alnız, idam ed''diği ç un sefil olacığmı Muhâkeme esasında Fransanın umumi konso- lssluk memurların Çünkü “lahta bacak,, Ali Cezairli bityetindedir. m an aa, fi vasını da ayni ş€ İş d - İİ Alin | simi bu suretle kendi- İl | ik z ada bir ti « ig ei mii ha cennot » ler be hana, Ve e ! Oya 2 ee Pile girenl Ala, den istifa. Amerikalı. birçokia. babanın cenn hora tepenler zenci, yeni bir din kurmuş Üözini gezdim, dininin. umdelezi ıkmda tetkikatta bulundum, Bu- wede, İlâhi vücuda (getirmiş Jana öğrettiği şekilde bir hayat yaşı; Yeki, m Vi babanın bâ GE k ve yapacağımız hiçbir şeyi dü- bi emektir. Başımıza bir. felâket eldiği zaman hiç: “ne fena!,, diye meyiz, “harikulâde!,, deriz. “Bizim din mensuplarının hergün tekrar ettiği bazı sözler vardır. Me selâ: “İlâhi baba ile beraber geçir diğimiz hergün ondan evvelki gün den daha tatlıdır,, “sulk, kardeşim. sulhl,, “harikulâde,, gibi... *İ “Toplantılarımızda bunları hep bir ağızdan tekrar ederek döneriz, hoplar zıplariz. Bu suretle kendimi” xi unutur, vücutlarımızdan ayrılır ve manevi bir hayata geçeriz. “Şubatta yapacağınız toplantılar TEİSEN Bu GÜNÜ SüRE v6 CEkSiM. sean KELES, Bu EYMABA 5 Arna Yarıda: ye yanın bütün ırkları ken 'YAZAN:I. Buse'ı 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyah se Insana ilk naazrda harikulâde hir Cesuret, hattâ daha çok bir sihirbaz lik gibi görü bu hâdiseyi tama mile izaha imkân bulamıyorum. F: kat bu âdet Fıçılılarda bi; rupalılar tarafından daima görü | duruluyor, Bilhassa Bega adaların Ida en enteresin bir şekilde, muaz- zam ateşlerle kızdırılmış fırınlar 0s“ tünde yürüy" lileri görmek her“ günkü basit m teşkil eder, Benim vasıl olduğum naat Fıçı yerlilerinin bu mücize rini sırf atışmak sayesinde yap ları merkezindedir. Zira bu hari lâde mariletin bundan başka bir i- zahı olamaz. Benim dünyanın vahşi kabile- leri içinde gördüklerimden hâsl ettiğim kanaat şudur ki dünya i ündeki insanlar uzun asırlar insan eti yemişlerdir. İnsanların " hayvanlar gibi biribirlerini yeme si kadar bugün bir insana nef- ret veren bir şey olamaz. Fakat muhakkaktır ki, cümle dün- rine bu menfur zıyafetleri bol bol çek miş olan coğlerin evlâtlarıyız. | Aenba insan oğullarının insam "oğlu eti yemesi ne gibi bir bepten ileri gelmiştir? Ye | milyonlarca hayvanla, nebatla, | yemişlerte doluyken insanların bii m rlerini yemesi noden icap et r?, Nüfusları milyonlarca kalaba: Ilikalan Çin gibi, Hindistan gibi, hattâ bir zamanlar Çarlık Rus yasi gibi ülkelerde büyük kıtlık zamanlarında insan eti yendiğini | obur ve ağzının lezzetlerine düş-| Fıçı adalarında insan eti yemeğe nin sebeplerinden biri de kıtlık - tır. Fakat yamyamlık dediğimiz bu feci itiyatdın asıl sebebi kıt- | lık olamaz. | Zirainsın eti, asıl bu âdetle olan yerlerde asla ki zarurelinden yenmiyor. Bilâkis gayet mümbit ve malısuldar, or- mahsus tahta tabakla çatalı bu vahşi sefahatleridir ki dünya yüzüne dini bir maske altında yamyamlığı musallat etmişti, Zira kabile reislerinin kenâile- rine söt çocuklarından ziyafet çektiğini gören ve bunda dini tabu olduğuna itikat eden kabile efradı bu sefer düşman kabilele- İrin büyüklerini de yemeğe başla manları hazır leziz ve doyurucu) mışlardır. yemişleri vahşi ve nefis av hay nları ve denizler dolusu envai| klar, hattâ birçok ehli hay - vanlarla feyiz ve bereket içinde bulunan yerlerde da insan eti yenmektedir. Benim edindiğim kanaat gu : | “)dur: İ İnsan eti yenmesi, son derece Fenast şuradadır ki insan eti yemek hemen daima tabu ile ka- İ rişık bulunduğu, yani dini heye canla yenildiği için her defasın- da büyük bir zevk ve raşe ile ye- İ nilmekte, binaenaleyh dini ziya - fetlerin en mutenası, en zevklisi bulunmaktadır!. Bütün Polinezya adalarında hepimiz biliriz. Acaba böyle kıt. kün vahşi kabile reislerinin bir| senelerce gezdim. Girip çıkmadı - Ik felâketleri gibi fevkalâde s&- İ beplerden dolayı mı insanlar in- Sen eti yemişlerdir? rın öldürün yemelerine bakarak diyebiliriz ki, insan eli yenmesi- İda bu dirt ayini ilk defa olarak In gilterede tatbik etmiş olacağım. O j gece sabaha kadar caz çal: dans edeceğiz ve yukardaki sözleri tekrar İ ederek Coşacağız. Eğlencemiz erie İsi sabah da devam edebilir. Çânkü İlâhi babanın dininde gece, gündüz farkı yoktur... | Kadının anlattıklarma bakılırsa bu garip “ bir nevi dervişlik ve bektaşiliğe benziyor. Fakat İngilte- rede böyle bir teşeldcül yaşayıp ya- şamıyacağı malüm değildir. ilüksü olarak başlamıştır! | Son derece şekemperver olan I ğım yer, görmediğim şey, tanı - madığım esrar kalmadı, kabile reisleri harbettikleri diğer) oPolinezya adalarında, hiçbir - | Büyük katlık zamanlarında in: | kabilelerin emrindeki süt çocuk-| yerde yi eti yallkensak tedi “Bu hayatın esası kendimizi unut. anların hatl& anularını, babala-| larını ateşte kızartıp yemişler ve bir süt kuzusundan daha lezzet-| M olan bu ziyafeti mabutlara da (ikram etmiş olmak için süt çocu- iğu kurban etmek gibi dini bir â- det de ortaya atmışlardır. Harple diğer * kabilelerin süt çocuklarını kebap edip yemiye muvaffak olamıyan obur kabile reisleri ise kendi k»bilelerinin çocuklarını büyük dini merasim- de kurban etmek âdetini koyma» ğa mecbur olmuşlardır. Bu su retle insan eti yemek, gıdaların oz yiyebilmek gibi lüks bir ihtiyaçtan ileri gelmiş bulun- maktadır. Ayrı zamanda kâhin ve sihir - baz olan obur kebile reislerinin ame er rm aa nr ME MM TE MR ERA MAMA MER TR A a e er Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 73 SALA MayaT, MU KUR TARDIN.FA-| | BEM (Bu MAYDOT GETENİYAN GLÜYERYM. A airrim. GAV Yorum; Di 240 BEN SİNGER DEN Dağitim MAYA, ÇETESİNE NSYSUM: Ev. ZABŞ <a3u3 ew. EDİ YORDUM. Esasen tatlı, yumuşak ve gaira- ne iklimlerinin tesiri altında son derece hassas, halim, selim bir | seciye almış olan bu adalar in - sanlarının insan eti yemek gibi şiddetli vahşet zıyafetlerine tabi- atları artık müsait değildir. Fakat Fiçi adaları ahalisi, müs tesnaları Melaneğya olmasi iti « barile ve daha ziyade cengâver ve yırtıcı İnsanlar bulunmaları dolayısile hâlâ birçok yerlerinde insan yemektedirler. Misyonerlerin faaliyetlerile hı- ristiyanlıkla nüfuz ettiği yerler - de bu menfür âdet tamamile kalk mışsa da Fıçı adalarının bezi iç ve daba vahşi köylerinde son de- !rece coğkun ve müstesna mera“ simle insan kurban edilmekte ve eti sırf dini mahiyette olarak, bir nevi sevap addedilerek yenmek- | tedir. | Fıçı yerlileri bu merasimi pek İ nadiren yapıyorlar. Daha doğ - rusu hükümetin şiddetle menet - miş olmasının da bunun Üzerinde | tesiri olmuştur. Fakat Fiçi adalarında yam “ yamlık hemen hiçbir zaman bils- bütün terk olunamıyacaktır, di- ni Jtikatları değişmiyecektir. Fıçılılar insan etini hususi me- rasimle yerler. Bunun için şid - detli tabular konmuştur. Bir de- fa hiç kimse hüsusi surette ve tek başına insan eti yiyemez. İn- san eli yiyebilmek için mutlaka uzun uzadıya pakuz merasimi yapılması, yenecek insanin evve- lâ dini efsunlerla levgiyat ve gü“ nahlarından kâmilen temizlen - miş olması, yiyecek olanların da birçok tabuları geçirmiş olmaları Vâzımgelir. Çocuklar hiçbir zaman İnsan eti yemezler. Ben Fıçı &dalarında takdis €- dildikten sonra insan etl yenil « diğini bildiğim için inci saydi maksadile bu adalara uğrumıya mecbur olduğum zaman daha öh tiyatlı bulunmağa lüzum görmü- gümdür,

Bu sayıdan diğer sayfalar: