15 Şubat 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

15 Şubat 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İN İç içe meseleler sac Emektar bir artist i sürünüyor ! Sahnede ömür tüketerek, hayat çürüterek, ter dökerek bize neşe, zevk ve kahkaha sunan Asım Babaya Satırlarımdan ihtiyaçların tasnifinde en ön safta bulunanların ihmal etmek gibi bir netice çıkarılmamak kayıt ve şartile şunu sanatın, tiyatronun, mesleğin, meşlektaşın, cemiyetin acı bir istihzası | söylemek lâzrmdır ki ikinci, üçüncü ve hattâ sekizinci derecede gi- bi görünen ihtiyaşlarm, hayat pahalılığı üzerindeki tesiri, bir kül i halinde mütalâa edilirse birineilerinden hiç de geri kalmıyacak bir kıymet taşır. Evini pahalıya maleden bir sermaye sahibinin kiracılardan faz la para ister, Evine yaptırdığı elektrik tesisatı için fazla ücret öde yen fırmcı, fazla verdiği parayı sattığı ekmekten çıkarmak İster, | Otomobilini ağını derecede fazla bir fiyatla satın alan bir şoför 1 benzin ucuzlamış bile bulunsa her gün, tekerleğin her devrinde TTraşsızlıktan uzayan beyaz | halkı kalıkahalara boğan yüzün-! Haydi sahne nankördür, haydi sakallarının o çevrelediği soluk de, bugün ağlalan, İnsanın içini bu sanat nankördür. Meslektaş- benzi ve gömülüp kaybolacak gi. | sızlatan öyle bir görünüş var ki/ları onların, yani Asım Babala- bi çukurlarına batan fersiz yöz-| buna titremeden bakabilmek im-| rın, Abdilerin ve daha doğru tabir ieriyie bu yüz, bana beğif sanat| künsızdır. İle tulünt sanatı mübdilerinin açı hayatımıza belki bir asırlık öm-| Asım Baba Jâalettayin bir a- tığı yolda kendilerine hayat ve rünü vakfeden sanatkârların is-! dam değildir. | saadet, ge: şöhret temin et- tikbali gibi çok acı bir intiba bı-| OSaknelerimizin en eskisi, en e. tiklerini di erse, bu facia. Taktı. ; İmektarı, en muvaffakı ve en sa:jya lâkayd kalmak bir nevi Parçalanmış elbiselerinin di- natkârı idi nankörlük demek değil midir? kiş tutmiyan yırtıkları arasmdan| Vücudu pörsüyüp, Asım Baba bugünkü tiyatra ki işin Güvemli, aramız- a O ve duygu f diğim (L0YBU fark, AM İnsanlardan biraz daha eskiyen arabasmın kıymetini taşıyacağı müşteriden koparmaya savaşır. Bunları ayrı ayrı, bu hareketlerinden dolayı kabahatli görmeye imkân yoktur. O, istediğini fazlaya almakta - z dır, sattığını da fazlaya satacaktır. bein pe il dü e ii, i kendisi $ İriz, mi a — Hükümet çimento fiyatlarını ucuzlaştırdı.. dedi, Fakat ha. irle” urlulamamaştır; kikaite ucuzlayan hiçbir şey yok. yani ehle, Seböbini sorduğumuz zaman bize verdiği cevap da şu oldu: Bdıklar, — Çimentolar, fiyat ucuzluğundan önce çuvallara konurdu, Bugün kâğıt torbalara konuyor. Kamyondan indirirken gösterilen PP sev, rin samimi- ndan başka inbileceğine MEZ, Zarar. İok sehç- artık iler RNA G , © | yl g a eza oğlunu ve ine ii San ge natımı daka gp sek ta, utuğu meslekle, hali, Mevdiğin a bir şeydir. tak Yeni p'» İcin çıkardığı Birliy; haa Kİ ber ay a i okumam, & ayrı min kapağında * “Bu mecmua” kaldırımında Ey iten sy iü, kendisinden Kişi Sa by er beklemezdim. büy. MR Yöku, a ea iin Yep 75 memle- şleri matbaslarının ka 4 Yu ta Re ng ih oğullarından Ming, K tarafımı mede- Heç Bay 4 kadar bir vi tay, <sddesini #stih- ek çeki memleketin Mözü olan adamın iken vir. Burada za- a Mânsız adam» Noya arksdaşlık âklerinin aksini M8 böğiş Olabilir; Sakal A üç İnsantar yok- Yür, ele etmek için * Selmek Tâzım- akip karıdan ide AL İL Eneenlirin lay SİNÜYoruz? Bura- söylemiş 1g konuştu la, Kili, ba cad- tarafından dö- #den Zahir Sıt- ede çalışmaz Nuruliag, ATAÇ Gir, 4, *, pia ie Bun Zes cing gine İaine ndh kita- aleni, Silen bir fikra WE yg, “lüşulan bir pi ağı oldu i Bundan onu yor ve dökülüyor. Bu dökülen çimentonun yararmı, geri kalanla. ra ekleyince, çimentoyu, eskisinden daha pahalıya satmalmış olu. yorür. Çimento kâğıt torbalara konur ama böyle torbalara değil, Bezli ve kalın kâğıt torbalara... | | €n küçük bir dikkatsizlikle, hattâ şöyle bir sert kavrayısla yırtalı. Görülüyor ki çimentonun ucuzlaması, fabrikaları, başka yol - lardan belki mecburi bir tasarruf sürüklemiş, fakat ihtiyaç sahip- İ leri ihtiyaçlarını eskisinden daha çok bir fiyatla elde başlamışlardır. Yine bir elektrik malzemesi satıcısı sattığı bazı mallarm ken, disine yüzde yüz, yüzde elli kâr bıraktığını, buna mukabil basıla- rından da kazancınm sıfır olduğunu söyledi. Hele yalnız madde üzerindeki bu yüzde yüz elli kârm o mad- deyi yerine koymak işini de üzerine alırlarsn yüzde iki yüz elliyi bile aştığını ilâve etti, Bu elektrik malzemesi satıcısının elde ettiği kârm yüksekliği karşısmda apartman sahibi olduğunu sanırsmız. Fakat hakikat onun ancak dükkân masrafım çıkarabildiğidir. Çün- kü elektrik malzemesinden birçoklarının mahalle bakkallarnda bile satılmasına göz yumulduğudur. Neticeye dönmek istersek şuruya geldiğimizi görürüz: Ha, yat ocuzluğu, yahut hayat pahalılığı bir küldür ve bunda hariçten 5 gelen mallar Üzerinde yapılan aşkın kârm büyük bir hissesi vardır. 5 Acaba hariçten gelen malların fatura fiyatları kontrol edilip musyyen bir kârdan gayri aşkın kârların önüne geçilemez mi? Ka. İ naatimizee bu güç olmakla beraber kabildir. ve bunun hayat ucuz. | doğu üzerinde büyük hizmeti dokunacaktır. İ Bostancı açıklarında bir | Osman Kavrak İ deniz kazası Bir genç ölümden güç kurtuldu Dün Bostancı açıklarında bir de niz kazası olmuş ve bir genç saat“ lerce sularda çırpındıktan sonra bir tesadüfle ölümden kurtulmuştur. Hâdise kahramanı Tophanede 0 turan 18 yaşlarında Tevfiktir. Tev- fik dün Büyükadadan Tophaneye gelmek üzere Yelkenli bir sandalla denize açılmıştır. Sandal Bostancı açıklarında gekliği zaman birderbi- te fırtına başlamış ve rüzgâr şiddeti" ni arttırmıştır. Yalnız başına hem dümen ve hem de yelkeni kullana” mıyan Tevfik sıkı ve anl bir r Feriköyünde oturan Ahmet dün sandal birdenbire alabora olmuştur, Dalgalara yuvarlanan genç derhal sandalım kenarlarma (yapışmış ve diğer taraflarında buz gibi sular i- 1. | çinde feryada başlamıştır. Fakat fır- Yirmi beş liveyş,, idir şeye lan tirlermiz. Bun. yavaş & beraber Mall, savletini deniz, Kİ 2 ba hal ar ima yüzünden çocuğun sesini hiç kimse duymamış yalnız kazayı Bü yükadadan bir balıkçı görmüş ve o sırada Yalovadan Büyükadaya ge len Mahir kaptan idaresindeki Pen- dik vapurile kaza yerine gidilerek küzazede kurtarılmıştır. edebilmiye Hâkim namzedi tayin edildi Senelerdenber! gasdbniiz spor yar zıcıları arasında bulunan kıymetli arkadaşımız Osman Kavrak, geçen sene hukuk fakültesinden mezun ol- mi Kendisi adliye vekâleti tara- fından Rize hâkim namzetliğine ta- yin edi Yarın Tarı vapurile vazifesine bareket edecektir. Bütün sporcuların pek iyi tanıdığı ve çok sevdiği değerli ve çalışkan arkadaşı” muza, yeni vazifesinde de muvaffa- kiyetler dileriz » görünen pörsük vücut parçaları yırık ayakkabılarının kenarla. rından dışarıya fırlamış parmak. lar, bu hazin manzaraya daha derin, daha manalı bir elem sin- diriyor. Bir asırlık mustarip bir mesul yorgunluğu. Kim bilir ne zaman danberi aç ve müftekir, perişan ve zebun sanatkârı yekpare bir hınçkırık haline getirmiş. Edebi- yat yapmıyoruz. Bir roman kah- rTamanıni tasvir etmiyoruz. Ya- rim asırdanberidir, Türk ruhuna tiyatro ve o şubede zevk, neşe| vermiş; bugünün tiyatro inkılâ. bina rehberlik etmiş, uzun bir tarih boyunca Türkiyede bir ti- yatro sanatı yaratmağa savaşıp bu uğurda ömrünü vermiş bir sanatkârımızdan bahsediyorum Dilleri Türk lehçesine dönmi- yen, o günkü ruhları saf Türk ideolojisine yaramıyan sanatkâ- rım yanında bir kaç 'Türk sanat adami olarak bulunanlardan ve baş kaldırıp muvaffak olanlar- dan, sahne diye bir varlık ku- ranlardan biri olan bu asirdide e- mektar artist aç, perişan, hima. yesiz sürünüyor. Belki de benden sakladığı yu-| muk avuçlu elini bir kaç dakika önce bir sinemanın gişesine bir kaç kuruş alabilmek için uzat- muş olan bu sanatkâr, yalnız za- manının şah sanatkârlarından bi ri değil, bugün yeri doldurulma- yan, komedi ve vodvil artistleri- nin babası, en eskisidir. Şehir Tiyatrosunun, tiyatro mektebinin, konservatuarın, kü- çük büyük tuluatçı veya eserli tiyatro, operet teşekküllerinin ve böylece geçinen yüzlerce artis tin gözleri önünde, onların da is. tikbali halinde bir facia olarak dolaşan bu sanatkâr, Kel Hasan. dan önce Abdileri ve strasiyle Ha sanı, Naşidi, hattâ Dümbüllüyü yetiştiren, orta oyunlarında pişe- kârı ibda eden bü sanatkâr (A- sım Baba) dır. Onu cumhuriyet tarihinin tu- luat sahalarında, çevrilen Türk filmlerinde bugünün gençliği de hürmet ve muhabbetle sever ve tanırlar, Bundan evvelki neslin tiyatro sanatnda duyduğu zevklerinde en büyük hissesi olan Asım Ba- ba, #ahgenin nankörlüğüne, sah. ne arkadarlarının, evlâdlarının ve nihayet meslekdaşlarının göz. leri önünde himayesiz bir halde sürünüyor, Ne elbisesi, belki ne yatacak yeri, ne yiyeceği, belki) | Ayrıca lise musl! no içecek cıgarası olmiyan Asım İ zammı haklarından is ENE, yeri, Balmadığa su Kik | sanatının bir meselesi haline go dar ve yani bir kaç sene önceye kadar sanatında kalmış, buna sadakatle bağlanmış olan Asım Baba için, Şehir Tiyatrosu delâ letiyle bir hizmette bulunulamaz mı? Sanatkârlar, sahnenin şimdi sürünen ihtiyar emektarına gün. ler, jübileler yapamazlar mı? Onu âhır ömründe bari yalın ayak sokaklarda bir lokma ek- mek arkasına dilşmüş bir halde dolaşmaktan kurtaramazlar mı? Bu faciaya, meslekdaşları nasıl vircidirler? - Maarif tirilmedikçe sahnede ömür tüke- tenlerin yarınları hep böyle facla- Jarla dolu olmağa mahküm kalas caktır, İstanbulda ve hattâ Türkiyede tiyatro denen varlıktan zevk al« mışların kursaklarında Asım Ba banın sanat ekmeği vardır. Dün sahnede ömür tüketerek, hayat çürüterek, ter dökerek bik ze nego, zevk ve kahkaha sunan Asım Babaya, sanatin, sahnenin, Ciyatronun, mesleğin, meslekda, şın, cemiyetin ne acı İstihzası buf ugün müfettişler topla nıyor Şurası hazırlıkları bitmek Gerek (tedrisatın üzere ıslahı ve gerekse .Maarifin diğer işlerine müteallik tetkik- leremüstenit dilek raporları tabolunarak azâya tevzi Dün lise ve orta mektep müdürle. ri arasında Maarif OŞürası - na ibzeri mahiyet e$bit olunacak dilekler münasebetiyle yapılan top. | lantı geç vakte kadar devam ötmiş ve epeyot münakaşalı olmuştur, İlk ve orta tahsil idare işlerinde İ ve tedrisat programında yapılması istenilen tadilâta ait komisyonların hazırladıkları teklif mevaddı kabul edildikten sonra Beykoz orta mek - tep müdürü Cevat Palandöğen'in olunacaktır allik teklifleri müzakere etmişler ve buna ait raporlarmı ikmal eyle « mişlerdir, Bu #wretle, Maarif Şürasma ya, İ pilacak tekliflerin hemen ana bat , jlar: hazmlanmış bulunuyor, Ankara, 15 (Telefonla) — Maarif üresi hazırlıkları hemen ber vilâ- jyette bitmek üzeredir, Haber aldı. i drmıza göre dilekleri ihtiva eden ve eikiklere istinat eden raporlar ta. olunarak azaya tevdi ölünacak , maarif işleri üzerinde umumi bat .'tır. ları tebarüz ettiren raporu müza - kere mevzuu oldu. Bugün toplanacak müfettişler de| alâkalı ilk tedrisat işleri üzerinde komisyonların ihzar çitikleri teklif. leri müzakere edecektir, Bu teklifler arasında bilhassa azlık mektepleri muailimlerinin,. resmi “mektepler muallimleri gibi tekaütlük, kıdem fade etmele tur, leri de top - lansrak psikoloji ve felsefe dersleri ri gibi noktalar mo | Babanın, dün neşe ve zevk saçan, münasebetiyle tedris usulüne müte- İİİ İİİ hasımda büyük bir ali nuniyet uyandırmığ bulunuyor. ibarile maarif wlahatı. nm alâkadarların müşterek faaliyet va tetkikleriyle yapılması mânasıni tazammun olan bu hareket Türki , ye kültür işlerine, bugünkü fbtiyaç- larm en ince teforrüstma okadar tesbit edilerek yeni ve umum! bir çalışma plinmı hazırlamak demek olacaktır. Mahiyeti Maarif Şürasında mevzubabs olan İ ruzname mevaddı ilk, orta ve Wise amil olduğu nisbette ere de intikal etti. mekteplerine yüksek mekte rilecektir. Natürel yumurta UMURTA tacirleri ve komisyoncu, ları toplanıp yumurta ihracat ni. Tannamesi Üzerinde görüşmeler yapmıslar ve nihayet yeni bir tip ihdas etmişler ve buna da (natürel yumurta) adını koymuş. Jar, Ha, şimdi anlaşılıyor, çörekler, pastalar vesaire gibi gıda malzemesinin nasl yu . murtadan yapıldığı, Demek ki boyuna biz fıkarayı sun'i yumurta yiyormuşuz!, Kasapların derdi ASAPLAR senelik içtimalarmı yap- tılar, Dertleri bu içtimada anlaşıl. dı, Meğer ilare heyetlerini teşkil eden top. tancıları istemiyorlarmış. Ne garip tesa » dür: Biz halk da istemiyoruz. O halde yaln alanlar değil satanlar da aynı dertle malül demek, Biz bu iş için bir tek çare görüyoruz: Biz nasıl olsa zaten yiyemiyoruz, kasap- - İlk plânda tedrisat, lisan, kitaplar mevzubahs olacnk, idare işleri de | ikinci plânda gelecektir. Kasyele lar da satmasmlar, bak toptancılar nasıl bizzat kuzu gibi kesilirler, ## Maaş vermiyen mektepler AAŞ vermiyen azlık mekteplerinin derhal kapatılması karar altma a. lanmış, İyi, ama, anlamadık, bu ceza mektebe mi, muallime mii olur” Pa F ine At içeri öküz. MaMIŞ, İlira- Yine haber aldığımıza göre, baz öğretmenler kendi Mhtisasları ve de receleri dahilindeki mekieplerde ya pilmasi matlüp wlahat ve değişik - likler münasebetiyle şahst Intıba ve kanaatlerini bildiren raporlar hazır. lamakta ve olikalı toplantılara tey * İdi etmektedirler. ümmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: