21 Şubat 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

21 Şubat 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a een e he çü Münir. paşı paşa| - Nizameddin Nazif kt, Babam Abdül SE mem Kar , adi bir gür” rd Orada mektep a bilikte hep şu na Nü idrilimin adese ? başlay: ıncaya kadar telkin altında kal miş: NE söyliyeyim? 1933 ida Velâ ile birlikte A rmağa karar tanımı mış bir den mi? My . tiği NN baht Salih Mü m 1983 yılına baran enin tel'in lal iyi nim meslimki lan rahme ii â, »la Yakı, nr paşa ile karşı â., ) Olmaktan, onu an e ü Fan hayatını, bilgisinin O DE ge İMİŞ olmaktan aa, W Wesiz bir e * Söylermeği bir vazi fe N ir halada tanıyama" $palı gözlerle tarafgir aş he «sir kalmışlar N alı bir telâkkini ke a arlğuna mun Fra: Wi Bali Mezdinde ye diz Gti, sarayının hafi” parator etesil ettiği oldu. Fakat Ab tanat tahir yakının: W bu kadar yıllık atında biran bile ha ik İ ot büyük ek men, hayatınm son günlerinde nis- beten bakımsız ve âlışamadığı dere" cede parasız kaldığı halde Münir Türk tarihine bu növi hat ralarla dolu bir cilt hediye etmek- hakaretleri savurmuş olanları bile kendileri tarafmdan 908 nm bazırlanışında işlenmiş fenalık” larla lekelemek istemedi . tının son devrini iseç şahsında ciddi bir Türk muharriri yaratarak yaşa“ dı. Esnaf cemiyetlerinin ıslahı lâzımdır SNAF cemiyetleri ile İstihdaf olunan gayelerin tahakkuk E ettirilemediğini görüyoruz. Kasapların yıllık toplantılarında, esnafm cemiyet idare he- yetlerine karşı gösterüikleri toplu itlmataırlığı hangi ruh haleti. nin doğurduğu anlaşılmadıkça, esnaf cemiyetleri istenilen ml mete tevcih olunamaz. Esnafın cemiyetlerine karşı gösterdiği bu hareket el beri tekerrürüne şahid olmadığımız bir rüşd işaretidir. Hüdiseyi bu bakımdan incelemek sakatlığın teşhisine en kuvvetli delili el. de ettirir, Buzün esnaflık, hemen hemcu küçük mikyaata bir nevi tüğ- car komisyonculuk mahiyetini almış bulunuyor, Cemiyetin tekâ- mül ve İnkişafına muvazi mevruai, esnafı yeni tedbirler almağa sevkeden değerdedir ve bu, birkaç yıl önceye gelinceye kadar kapkaççılık şeklinde vasfedilebilen snaflığı yavaş yavaş ve otoma, tikman müesseseleşmek vaziyetine getirmektedir. O halde münferit esnaflık yerine müctemi esnaflık hâkim ol mağa yüz tutmuş demek olur. Bu da mesleki vahdet gibi bir vasıf aler. Buna nazaran bugünkü esnafın muhtaç oldukları şey kendi, liğinden meydana çıkar: Mesleki inkişaf ihtiyacı, Mesleki inkişaf, cemiyetin ilerlemesi nispeti gözönünde bu. lundurularak makineleştirmek, o müesseseleştirmek, ıslalıçılık, kooperatifçilik, tesanüt, yardım, koruma, istikrar ve istismar gibi birtakım çalışma sahalarına İstinat eğer. Cemiyetlerin, esnafın bu ihtiyaçlarmı karşılıyabilecek plânlı, sistemli, hedefli ve bilhassa şuurlu bir yol Üzerinde çalışıp muvaffak olabilme (liyakatinde bulunup bulunmadığı kab'iyetle kestirilmedikçe esnafın cemiyet. ten, Idare heyetinden memsun olmasma imkân tasavvur edile. mez. İş, yalnız aidat toplamaktan İbaret değildir. Buzün mesle- ki inlişafsa muhtaç mico esnaflık ve bu vadide himaye beliiyen nice esnaf bulunduğu ve bunun için devletin büyük hedef ve hüs- nünliyetlerle teşkil ettiği bir halk sandığı Kürulluğu halde cemi, yetler bu işe Hkayttırlar, Esnafm kefaleti, muhtaç olduğu yardım derces ve mahiyeti, o İşin ilerlemesinin icab ettirdiği tedbir ve mukteralar, cemiyet idare heyetlerinin müzakere ruznamelerinde yer bulmarlar, Hal buki hedef yalnız ve betahsis badur. Baçlin esnaf, mlinkariz saltanatın, ne olduğu bellisiz bir en- muzeci değil, İnkişafmın, terakki ve tekâmülünün neyi müstel, zim olduğunu anlıyan, rüşâ sahibi, hakkını bilen ve iyiyi fonayı tefrike kabiliyeti olan iş sahibleridir, Cemiyet teşekküllerinin ve o teşekkiillerin idare İşlerini yiiklenenlerin önce bu tekimülden haberdar bulunmaları lâzımgelir. Bu noktada çafli bulunanlar, esnafrâ toplu bir tezahürle: — istemeyiz! Hükmile dalma reddiyle, karşılaşmak zararetindedirler. Cemiyetlerin idare heyetleriyle sanat Babil efsanesindeki iş- giler gibi biribirinin dillerinden anlamaz halde bulandukça esnaf- lık belediyenin mtcadele sdeeeği bir şehir derdi olmaktan kurtu. Tamaz, Halbuki esnaflık, belediyenin de, hükümetin de himaye ve müzabereti altında inkişaf ettirilmesi icab eden binlerce yalan» daşın meşru İş sahasıdır. Kurulan iş bürosunun hedefi de bu olmak lâzmgelirken es- naf cemiyetlerindeki bu mübalâtsırlık, büronun mesaisini büsbü, tün ayrı bir noktaya sevkefmektedir. Ticaret odası, esnaf teşekküllerile alâkalı mali müesseseler, İş bürosu, umum esnaf cemiyeti ve meslek teşekkülleri arasnda sıkı bir birlik ve münasebet lizımgelirken bu bilâkis biribirlerine Zıd iki kutupta vo ihtilâf halinde görüyoruz. Esnaf, inkişaf isti- yor, himaye istiyor, müesseseleşmek istiyor, cemiyetin tekâmülü- ne muvasi ıtıfa istiyor, tesanüd istiyor, emulyet istiyor. Belediye memurunun önünden kaçan esnafm günahı onu idare etmek mes'uliyetini üzerine yüklenenlerdeğir ve kezalik cezaya çarpan esnafın, muvaffak olamıyan esnafın günahları ba teşekküllerdedir, Fsnaf cemiyetleri idare heyetlerinin süratle ıslahı ve osna- fın istediği tekâmül ve İnkişafa kavuşturulmaları lâzımdır. | Nevyork sergisine ilk | parti eşya Salih |“ Nevyork sergisinde teşhir edile- cek eşyalardan İlk partisi dün gön- derilmiştir. Bu partide pavyona ait dekorlarla Amerikaya bazır olarak | bırakılacak tarihi çeşmenin parça. ları vardır, ll iğ General o Veygand çekindi. Hattâ kendisine en adi | bekliyoruz. Bugü şehrimizden geçti Fransanın Suriyedeki askeri kuv- vetleri milfettişi ve eski genel kur- may başkanı general Veygand dün | Teofil Götye vapura ile Beyruttan | şehrimize gelmiş ayni vapurla akşam Üzeri Marsilyaya gitmiştir. | ve siyasi mevzularla uğraşan General dün şehre çıkarak müzele- Bu ikinci devresinde çok sem:| ri ve camileri gezmiştir. Yerli Çorapcılar, çoraplarına Çorap içtima yaparak oAvr çorap mütehassışı celbine karar veri leri Bu mütehassisın tahsi rikâlar arasında mütesaviyen taksim edilecekti. - Fabrikatörler verdikleri kararı tatbik sahasına koymuşlardır. Mütehassıs bu ay olmazsa mart ayı içinde İstanbul: İda bulunacaktır. Gerek mütehassısın celbine ne- den lüzum görüldüğü ve gerekse İ çorap imalâtçılığı sırasında karşı» laşılan müşkülât etrafında alâka- darlarla görüştük. Çok şayaı dikkat neticelere vardn bu görüş meler, çorap (| fabrikatörlerinin memleket hesabına bazı haklı te mennilerine rttılâımızı de temin et- miş oldu . Elyazaro! ve Rahimof çorap | labrikası sahibi Rahimof diyor ki- “Gümrüklerin çok yükzek ol ması karşısında memleketimize hariçten çorap ithalâtr yapılamaz. Yapılsa dahi çok lüks fiyatlarla satılmak zarureti hasıl oluyor. Maahaza bir hakikati cikârı W- mumiyeye arzetmek isterim: Ge- rek Avrupada ve gerek Türkiye de mevcut çorap makineleri son tekemmülâtı ihtiva eden ayni mâ- kinelerdir. Henüz daha mütekâmil ve daha yüksek ve değişik modeli gikmeyan bu makinelerde gerek Avrupa “tezgâhlarınm kullandığı mevaddı iptidaiye ve gerekse Türk tezgâhlarında “kullanan (iptidai maddeler kalite itibariyle de ayni- dir , Bu itibarla Türk çorap imalât, Avrupa ile tam ve hakiki rekabet halindedir. Yalnız son asır kadinlar, ince ten çorabı dediğimiz çeşitle- re karşı daha büyük bir inhimâk gösteriyorlar. Bu, fabrikalarımızı sevkediyor. nda yapı yanrkhlık iti bariyle Avrupa çoraplarından hiç bir suretle aşağılık göstermez, bil- daha sağlam olarak vasfolu. Filhakika çorap fabrikaları bir mütehassıs celbine karar verdi. Biz, Türkiye piyasasına emniyet telkin etmeğe muvaffak olamadık.. Her yeni olduğu gibi çorapçılıkta da fena propagandalarn (o müvacehesinde Emniyetin temini için ihtiyar iz mütehassıs celbi işi, cak ve belki kalite itibariyle çorap sanaylini daha sağlam istihsaline savkedebilecektir. Fa- kat bundan daha ileri bir şeyi biz ince mal vad ve çalışma sistemlerine naza” | ran bizde de Avrupadada bu tarzdaki çorapların daha sağlam olmasına imkân tasavvur oluna- maz, İnce çoraplar üç kat Ve 1S - 13 denilen ayardadır Piyasada en çok sürümü olan bu nevilerdir. | edebirecek ayardadır. Ama, istihsal başlangıcında | p i i an“) sat teftiş iptidai me.! çoraplarımızı komşu piyasalara ihraç kabil değil mi? Çorap fabrikalarının Avrupadan celbe karar verdikleri mütehassıs gelecek ay İstanbulda bulunacakmış son asır kadınlarının, düşkünlüğünü söyliyorlar Bizzat ben, bir çorap imalâtçısı olarak iğeğil bir müşteri olarak yer mâmülâtmı, daima Avr tercih ederim. Avrupa çorabının. gümrüğe verilmiş yüksek tetmin- den ve fiyatındaki lüksten gayri mümtaz tarafı yoktur . Bunu, isbata Türk mamulâtr kâ. ti bir delil teşkil eder, Yalnız iptida! maddeler arasın. bulunan © tabil ipeği Pransa- dan celbediyoruz. Halbuki Bursa ipeği Avrupa iplikleriyle rekabet çorap aline elverişli hale getirebilmek ri Bursada büyük sisi icap eder. Bunun vereceği ran. İdımanla sarfiyatından alinacak ir nisbetsizilk © ka ken dini koruyamaz, ama, bu suretle de yeni bir mesai tarzı memleke. timizin yüzünü güldürebilir: Bi- zim çorapçılığımız ihracat yapma. | ğa müsait bir halde gösterdiği kolaylık ve yardım çok büyüktür, Bu gün İstanbulda tah minen 20 çorap fabrikası vardır.. İstihsalâtımızın harice gönderil- mesi çok mümkündür ve çok doğ. ru olr. Bu takdirde .bir kaç fabrika ki- fayet etmez olur. Bursada tesisi muvafık olân fabrika 'da “ken, idare edip kâra girer. Çoraplar mis pekâlâ şark komşularınız, Balkanlar çeke Çorap imalâtçıları him gördükleri bir m çok mü- ktada şu iden Anadolu çorap çek- Halk ellerindeki | şişlerle çorapları giyerlerdi, Mektep, kültürün ilerlemesi, kendi mamulâtımız olan çorapla. rın Anadoluda da revacını temin etti. Trikotaj, çorap ve bunlara makis mensucatçılığın nihayet beş ıktisat Vekâleti teşki- lâtında değişiklik Ankara, 20 (Hususi) — İktısat Vekâleti teşkilâtında değişiklik ye na dair bir kanun “proj Lâyiha "nisanda Meclise ve. rilecektir. Bu değişiklikten mak . heyeti kadrosunu geniş . İletmek ve Türkofis teşkilâtının | bir kısmının iç ticaret umum mü . dürlüğüne ilhak: ile kadrosunun tensikidir. Tramvay ve Tünel şirketleri teslim alındı Tramvay ve tünel şirketlerinin teslim alınma işi dün bitirilmiş Bu işle uğraşan beyet relsi Sürur! raporla vekâlete bildir r fabrika te-|i Ihracat halinde hükümetimizin | | lisesi bundan sonra müst: »İrer ae halinde idare ince ten nde bu günkünün iki üç misli revaç göreceğine şüphemiz yoktur . Bu itibarla böyle bir velüt İs« tizbalin bügünden ber türlü ted. birler alarak beklenmesi lâzım dir. ünasebetle muttali olduğu. muz bir noktayı da işaret edeces diz: Maliy. herhanşi bir karar veya t ile küçük trikotaj ve gorap imalâthanelerinin 935 yılım» dün itibaren fabrika sayılarak ona göre birinci sınıf mükellef ado“ maları ve deftere tâbi tutulma. ları meselesi, maliye ile imalâtha“ neler arasında bir ihtilâf teşkil etmiştir. Bugün cezaya çatptırılmak is“ imlâthaneler, fabrika itibar lerinin o tarihte kendilerine İ tebliğ eğilmesi lâzım geldiği hal- de söylenmemiş olmasından dola. yıbu vecibeyi yapamadıklarını bildirmişlerdir. Buna mütedair evrak bü itiraz. lâ resen takdir komlsyonuna ve- ştir. Bu yüzden fabrikalar, maliyenin haksızlığını ileri sür- mektedirler, Pabrikatörler: “Biz baklıyız.. Bugün fâbzika telâkki ediliyoruz ve mükelletiyetlerimizi yapıyoruz, Eğer buna muttali olsaydık gene yar Kanun değil ki bilmiş | olalım. Bizi bu yüzden cezaya İ çarptırmak doğru değildir. Resen takdir komisyonun: dahi iyi bir karar alacağımızı ümit ediyoruz. diyorlar . Velhafi kul dertsiz olmazmış. Çorap fabrikalarının bugünkü ha. raretli satış karşısında memnun olacaklarını ümit ederken onların da dertli olduğunu görünce bu darbımeselin isabetine bir kere daha inandık. İstanbul muhabiri Lise haline getirilen mektepler Ankara, 21 — Çamken, Cümbhuri- et kız, İnönü, İzmir ikinci. erkek lakillen bi lunması ka- rarlaşmıştır, Esesen birkaç seredenberi lise olan bu dört mekteb, başka mek- leplere bağlı olarak idate ediliyor. du. Bu yolda bazı is müş ve müstakil mıştır, —— Italyan transatlantiği dün gitti Evvelki gün şehrimize gelen İ- bandıralı 45500 tonluk Kont le transatlantiği dün akşam saat 16 da Akdenize hareket etmiş- saly Böyle bir adamın xy” i 4 olabilmesine e lamazdı. Bu mütev Futbolumuzun mukâdderatı ie | Tavuk kasabı geldi İLTABİ gazetelerde okumuşsunuz- dur. Almanyaya tavuk fhracatımız göğalmış, Vagon vaşon kesilmiş tavuk gönderiyormuyuz, Fakat © Almanlar bizim kesilmiş tavukları beğenmemişler. Tavuk- ları, kanlarını zayi etmek suretile kesiyor- muşuz, Almanlar bunun için (o Türkiyeye dört tavuk kasabı göndermişler. mürevver ve müellif Salih Çorlu uya olduğu kadar, İmparatorluk sefiri kebiri Salih Münir paşa har retlerinede ancak saygı (duymak g, Sut y NA a sonra kahra'| doğrudur. Babamın ve neslinin ha- i nice nice “Ah-| tasına benim ve reslimin iştiraki İce “ha cr, çıka N . diri ç erlarm çıkar” doğru olmıyacağı muhakkaktır. ti İ begald un ısrarlarına rağ” Rasgele Ne dersiniz, biz daha tavuk kesmesini bilmiyormuşuz, sonra kalktık koyun ve hattâ inek ve hattâ manda kesmeğe! Tevekkeli bir manda bu kesime içeri, yerek bıçak altmdan fırlayıp kendini kur. şuna atmadı! &N haysiyetine ve Sklir oldu. Eğer bi- ty Özlemiş GEK sıfır olmasaydı maçları nakil My, 5 Olsaydı, Abdül Mado edebilecektik acaba? Beylerbeyi 0, / Süleymaniye 0, Davutpaşa 0. İşte futbolümlüzün mukadderatı! Nznmeltin NAZİF

Bu sayıdan diğer sayfalar: