28 Şubat 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

28 Şubat 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mile meselesi DEMİ anketi devam edi- ü ie doğrusu © eğlenceli şey, yorum... Fakat şu sor İşi, Verenlerin hemen hepsi, e yy, boyona beni de karıştırı- Yallerinde kurdukları aka- ki etmek içim değil, payla- - Daha iyi; o doğrnsu ben 8; hayali de olsa, akademi ki ağa tercih ederim, Akade- iğ, “€ #ikıntılı yerler olduğunu Pir kere: oralarda hiç sev- diği, sopatine katiyen hürmet “ii ( *X, büdalalıklarınn kani ok İmselerle'de terbiyeli ter- 2İk nazik konuşmağa mec » 4 İçinizden: “ N dama İl iin: "Evet, Efendim, hiç Ri, Hakkeğliniz var amma aca: iş, Ölesek de olmaz mr?,, diye Üye ceksiniz. Muharrirler i- Sena bi vardır ki insan vapur rr, Fâslyeleceğim (diye kor- ay eBiye intihap edildiniz mi, Muayyen günlerinde onlarla İraşlarını o çekeceksiniz. 4, > Ühi tatsız bir şeyl. Mi hakkında ne düşündükle- | e iedikten sonra tana da şöyle | , dostum Ha- tu | rfakım fantezilere a, derin mısra diye Yazık M,, Vman Efendiye sözünü tek- kyn ta iki üç isim beller, “iy S1 eder durur, İşle Nurul- Sy, Amentüsüz Varmı yok $Ç Kemal ve Nedim, Yahya h Di m. Yahya Ken A Kyle büyük sanalkâr, Fa iy Altaçın midesi nazikmiş. ili ii Miydi Halit Fabri'ekğim, bar | ey, Wyorsun? Benim sevdi- he imz iki tane midir? Ök day nda da, yaşıyanlar ara- Na, e nİğe şairleri sevdiğimi Miğin içinde onları tek- İig?orum. Eakat sen onların sim arıyorsun, onu A ötekileri de göremiyor” artine: “Bir tek kişi dünyayı çöl eyler, ma- İk o, misrağ söylemiş, senin tan hatırlatıyor. Ne yapa- Pan? Seni severim, hem de ig» #ylardanberi seni göre- N » Ada yapurundak! konuş iğ pg Ünakaşalarımız, kavga- yn taşı da tütüyor. Fakat şah- şe itim mmuhabbetime rağ- ie bir türlü hoşlanama- İki kendime cebrettiğim 4, Yürterin birsz ümit ver Mi *Rdimi ikmna © çalıştım; b şeyler değil... Ha- WE Böre adı Serveti « Fir irlü yemek yiyor. Başka | sey olduğunu kâle bile e b , Mohiy olan bir © mer aza bumaralarında senin Me Nİ okudum, fena değil » inden hoşlanan delikan- yk hanımlara tavsiye e- ecekler, Ama ne di- hai, ve adini “R keremi İnsanın gülme- a, #ümenin o bir parça i * de dikkat gdemez olu- Mia söylemişsin: “İnan- gula Ataç bu masraın güzelliğine ken- iştir, , diyorsun, Ben sözü ve o sörü ih- iplikgel Güzel bulmasaydım, liye İddin etmezdim. 4 Yle İllihama kalkışma- EN wca yıllık dostlu-| Krem dım. *Ydın, kendine ne di- Me? Orhan Veli'nin Kifabei , MAN ayaz şiir, diye bilirsin ki! “€, Ona benziyen ye- hasırın fecaatini an- iç Pİ maksatları yoktur; ni Diyes. yazmağa di hş otun? Şairin işi gü- Münasebetsiz şeyler et, dostum, kendi Yorsün? O şiirde mu- arıyacaksın da ne : i i Vilâyetlerin âbideler | içi yetlerin âbideler (için verdiği para ÜZEL Sanatlar Akademisi Müdürü Burhan Toprak Ma- nisa Abidesi münasebetile, vilâyet bütçelerinden bu mak- salla İfraz olunan tahsisata temas ederek çok mühim bir noktayı teşrih etmiş bulunuyor. “Yolu, hastanesi, kanallrasyonu, mektebi, hattâ içecek suyu ihtiyacı karşılıyacak derecede olmıyan bazı vilâyetlerimizin büt, çelerinden 90 bin, 100 bin, hatiâ 140 lira ve bu şekilde müsabaka açılmasını istemeleri hakikaten bir Israftır.,, diyerek bir hakikn- ti tebarliz ettiriyor, Burhan Toprak âbide yaptırmağa kalkışan ovilâyetlerin If, raz ettikleri tahsisatlan bahsederken de şu hesabı veriyor: “Trabzon 140 bin, Erzurum 100 bin, Bolu 23 bin, Mersin 50 bin, Sivas 118 bin, Kırklareli 36 bin, Ayvalık 12 bin, Çanları 15 bin lirn.,, Yine akademinin çok değerli müdürü çok dikkate değer bir noktayı gözönüne koyarak İsraf diye vasfettiği bu Abide İşlerinin Almanya gibi zengin bir devletle de kıyasını yapmış Oluyor. “Almanyada son seneler zarfında hiçbir yerde 50 bin liradan daha fazla paraya mal olan Abide yaptırılmamıştır,, diyor, Hele Yunanistanda üç beş bin liradan fazlaya mal olan hiçbir kompo- zisyon yokmuş. Vlâyet bütçeleri içinde en zengini hiç şüphe yok ki İstanbuldur ve belediye ile müşterek bütçesi 10 milyon Tira- yı tecavüz etmez. Diğer vilâyetlerimizin bütçeleri, tahakkuk ettirmek mecburi, yetinde bulundukları şehir, imar, terakki hedefleri karsısında mütevazı olmaktan sarfınazar kifayet halinde bile değildir. Henliz pek eski olmıyan bir tarihte Relsicümhur İsmet İnö, nü Başvekâlette bulundukları zamanda muhasebel hususiye büt- çelerinin vaziyetini tebarüz ettirmiş ve muallim maaşlarını ve- remiyecek halde bulunduğunu ortaya koyarak süratle ıslahma ihtiyaç olduğunu zikretmisti, Muhasebel hüsüsiyelerin çoğu borç İçindedir. Vilâyet bütçe, lerinin de muhayyel hesablara Ktinat ettirilerek kendi kendimi. zi aldatmak gibi bir tezahür verdiği yine pek etki olmıyan tarih. lerin en hazin münakaşaları arasındadır, Biz bir taraftan Burhan Toprakla ayni fikirdeyiz. Yanl vitâ- yetler yorganlarma göre ayaklarmı uzatmamak vaziyetindedir- ler ve israf halinde bulunuyorlar, Bir taraftan da ayni fikirde değiliz. Bürbhan Toprak Mani, sa âbidesi müsabakasınm kazanan sanatkâr Palesen'den bahse. derken: “Kıymetli sanatkârm bu sevinci hiç şüphesiz beynelmi, Jel bir müsabakayı kazanmasından İleri gelmektedir. Fakat bu sevinç elbette, biraz da tahsis edilen paranm istihfaf cdilemiye- cek bir meblâğ olduğunu göstermektedir.., Diyor ve vilâyetlerin daha mütevazı hesaplarla bu işl yap- masını İstiyor, Halbuki, Türk inkdâbmı, Atatürk devri ideoloji, sin! ve umumiyeile Türk Cumhuriyetinin vardığı sonsux muvaf fakıyeileri ve başarıları âbidelerle temsil (o etmeğe çalışmaktan önce, şehirlerimizin medeni ihtiyaçlarını tahakkuk ettirmekle, ” asıl temsil gayesini meydana getirmiş oluruz. Bir şehrin modern vesaitle isale olunmuş suyu, sehrin ihti, yacını önliyecek hastanesi ve bütün böyle çalışma örnek ve neti- celeri ayrı ayrı ideolojik canlı ve müspet âbidelerdir, Bunları tahakkuk ettirdikten sonra İmkân bulunursa âbide- lere, kompozisyonlara, şehir zihniyet ve süslerine para harcana, bilir. Bizce cumhuriyet inkılâbına muvazi bir şekilde Imar ve tem- din olanmuş bir şehir, en küçük zerresine kadar canlı ve hayati, yet halinde, elle tutulup gözle görülen bir âbide olsun, Türkiyenin mektebe, hastaneye, bakım yurülarma, kanali- zasyona, frengi, sılma, traliom, tifo mücadelelerine, suya ihtiya cı her şeyin üstündedir, Yolları olmıyan, çamurdan geçilmiyen, bahçesiz, meydansız, hastanosiz, mektobsiz, musllimsiz bir şehirde Paisson'un değil herhangi bir sanatkârm herhangi bir eseri, kol başa şimşir tarak olur, i i i | İ | | Amerikan hastahanesinde yangın Brezilyaya kömür ihracatı 13 Bin ton kömür gönderildi Son günlerde Brezilyaya. mühim miktarda kömür ihracatı yapılmak tadır. Son olarak 13000 tonluk bir parti gönderilmiştir. e Mukabilinde! kahve ve diğer eşya ithal edilecek-| tir. Brezilya hükümeti nezdinde kö” mürlerimizderi gümrük alınmam i hakkında da teşebbüsler yapılmış tır. Dün öğlöden sonra Nişantaşında Sait paşa sokağında bulunan Ame kan hastanesine ait binada yangın çıkmış hâdise yerine yetişen itfaiye ateşi söndürmüştür. olacak? Biraz rabat et, dostum, ken dini yorma, Bak, yarın öbürgün aka“ demiye girmen ihtimali var; şimdi kendini yorarsın sonra o akademide düşünecek şey bulamazsın. Nurullah ATAÇ Rasgele Yine Haliç temizlenmesi meselesi STANBUL belediyesi, Haliç şirke- tinin kendisine devri için İktıat Vekâletine müracaatla bulunmuştur, Bu münasebetle belediyenin üstünde durduğu bir mesele daha varmış ki, o da, Halicin te- mizlenmesi iştymiş, Çünkü, Balat, Defter, dar, Eyüb ve Kâğrihane tarafları fazla dolmuş, Fakat yine mâsele bir paraya dayanı- yormuş, Hallein temizlenmesi mühim bir paraya mütevaklıf bulunuyormuş. Bele. diyenin bu temizleme bullular çoktur. dır, Cemaat ne derse d ğini okur, Hahicin adını bile koyd Haliç park! İ beri bu çareye te Resmi Tebliğ şahadetname vermek mecburidir ğup büyüyen, ihtiyarlayıp yine belediye- nin temizleme kararı sırasmda ölen İstan, Ama, Haliç mütemadiyen dolmakta- Biz zarari neticeye göre müsiakbel Şoförlerin şikâyetle Şoförler, araba noksanlarından cezaların mal sahiplerinden al bu yükten kurtarılmalarını Şoförler Cemiyeti, plâka resi Şoförler Cemiyeti LE Zİ nin ağırlığından dolayı bir istida| yaptıkları müracaatte plâka tes. ile belediyeye müracaat edereklminin kaldırılmasını değil, bir| şikâyette bulunmuştur, mikdâr tenzil olunmasını istemi | Şoförlerin plâka resminde mu-!ler ve bu münasebetle de İstaribul af tutulabilmeleri için evvelce | daki taksilerin kazançlarına göre benzin fiyatlarına zam yapılmak | bugünki tahsil olu: resmin düşünülmüş, fakat, o zamandan «| yüksekliğini tebarüz ettirmişler. r avdet olun. Şoförlerin şikâyetleri (o yalnız plâka resminden ibaret olmadığını görüyoruz . Nişantaşında Meşrutiyet mas egelmektedir. hallesinde Cami arkasında birin- Pliâka resimleri, otomobillerin İci Ayazma çıkmazında 8 numara- motör kuvvetlerine tâbidir. Bu-/da oturan 1844 numaralı taksi gün piyasada iş yapan ve aşağı şoförü Tasanm o söyledik. yukarı ayni tipte bulunan taksi-| lerini dinleyince şikâyetleri hak- ler belediyeye her ay mühimce bir | kında esaslı malümat edinmek ka- yekün ödemek zaruretindedirle: oluyor. mamıştır. Bu itibarla şoförlerin hakika- ten ömuzlarında bir yük halinde bulunan bu resim böylece tahsil İşinden çıkan işçilere Iktısat Vekâleti İş Dairesi Rek liğinden: İş Kanununun 3İ İnci maddesi mucibince, işinden herhangi bir su. retle çıkan veya çıkarılan İşçiye, iş veren tarafından, yalnız işin nev- ini, mahiyet ve müddelini gösteren bir şehadetname © verilmesi icab etmektedir, Bu gehadetnameye, ancak işçi tarafından (taleb edildiği takdirde kendisinin hal ve hareketile çalışmasının ne yolda olduğu da ayrıca yazılabilir, Kanuni yukarda ömrettiği şekilde Wölye şehildetinine vermemek veya şehadötaamöve Işçi hakkınd doğru olmıyan yazılar yazmak; İş Kanununun YOR inci maddesinin 13 üncü fıkrası mucibince cezayı müs, telzim bulunduğundan, bilimum İşverenler tarafından kanun! şartlara | uygun olarak verilecek şehâdetnamenin örneği aşağıya dercolunmuş- tur; İŞÇİ ŞEHADETNAMESİ İşverenin Ticaret sicilinde kayıtlı olan unvan ve adresi; İşçinin: Adr ve soy adr: Doğum yeri ve tarihi: İşçilik numarası: Yaptığı işin nev'i ve mahiyeti: Yukurda hüviyeti yazılı ve fotoğrafı yapışık is... tarihinden ,.... tarihine kadar müessesemizde çalıştığını gösterir şekadetnamedir. .../ 19 m. İşveren veya işvereni vekilinin imza. | si ve varsa İşyerinin firma mühür| veya damgası, (2) nin nin İşverenin.«.. m... Send Yeki yukardaki imzası tasdik olunur. (8) iş Mi .. (1) Buraya, ancak işçi tarafından taleb olunduğu takdirde kendi. #inin çalışmasının we yolda olduğu Yazılır ve işçiye dabi imza ettirilir, İşçi tarafından böyle bir talepte bulunulmazsn burası çizgi ile kapatılır xe bir şey yazılmaz, (2) İş kanununun 31 inel madüesinin 4 Üncü fıkrası mucibince, ret tutarı 30 lirayı geçmiyen işçilere verilen şehadetnameler Wi resim ve harçlardan zuaf tutulduğuna göre, aylık ücret tuta. rt olüz lirayı geçen işçilere verilecek şehadetnamölere, Damga Resmi Kanununun 11 inci maddesinin 48 numaralı bendi mucibince 159 kuruş- lak pul yapıştırılması icab etmektedir. (3) Bu tasdik, işyerinin bulunduğu mahal zabıtası tarafından Yapı. Yacaktır. Gemi enkâzından istifade ABER alındığına göre muhtelif li- manlarda batmış olan gemi enka- zının çıkarılması hususunda mühim bir karar verilmiş. Karabük fabrikalarının tamamlanması yaklaştığı için bu fabrikalara lâzım olan ilk ham demirler bu suretle temin edile, cekmiş, Bu zahmete ne lüzum var? Deniz dibinden enkaz çıkarmakla uğ- raşılacağına, deniz üstünde dolaşan vapur enkazından İstifade olunsa daha kolay ol. maz mı? kararı sırasmda do- esin imam yine bildi, duk: | ve üzüntüsüz ri yalnız ' plâka resminden ibaret değil ! dolayı kesilen ınmak suretiyle istiyorlar Şoför ihsan diyor ki: “Plâkalar henüz değişti, Bele- diyenin koyduğu mecburiyı naya otomobilin numarasını yaz- maktır. Ben bunu yağlı boya yâp tırmak için yazıcılara yerdim., luğundan geçerken ru çevirdi, ayna. daki numarayı sordu, izahat vers dim, dinlemedi, ceza yazdı, On beş gün önce Ortaköyde şapkamda ehliyet numaram yok diye ceza yazdılar. Pazar gecesi lâmbalar yanmıyor diye ceza yaz« dılar, Hâlbuki belddiye memuru” na, İâmbaların bozuk olmadığını, yandığını gösterdim, fakat he. nüz müşteri almıştım, hareket e“ derken yakacaktım. Vakit kalma“ dan yakama yapıştılar, 30 senelik şoförüm. Hiç kaza yapmış değilim, Bir çok yerlerde şoförlük ettim. Mahmut Şevket Paşanın şoförlüğünü yaptım. Ye- di nüfusa bakıyorum. Hiç yoktan yazılan cezalar bize çoğ ağır ge. liyor. Size bunun en fena tarafını söyliyeyim, Biz şoförlerin bir ço- ğu, başkâlarma ait arabaları yüz- delikle çalıştırınız. Bittabi mal sahipleri bu cezayı tarımadıkları in biz ödemek mecburiyetinde kâliyoruz. Gündelik kazancımız kendimizi ve ailemizi güç geçin- direcek bir haldedir. Bütün yıl zarfında tahsil edilen cezalar ka. zancımızın yüzde altmışına baliğ olur. İkame < olunan o mecburiyetleri şüphe yok ki yapmak zaruretin- deyiz. Bunu yapabilmek için mal sahiplerini bulmamız, parasını al- mamız ve İsteneni yaptırmamız için zamana ihtiyacmız vardır. Emir vetili; verilmez tatbiki nin istenmesi doğru mudur? Bu. nun meden yapılmadığını, neden yapamadığımızı tahkik etmeleri icap etmez mi?, Üstüme başıma bakmız. Yır- tık içinde şu elbise ile İstanbulda ka- zancım geşinmeme kâfi değil .. Bir elbise alacak kudrette deği lim., Plâka parası, cezalar, şuna, buna masraf. elimizde avucumuz. ida ne kalıyor ki... Temin ederim ki sizi şoförlerin izde sekseni bu haldedir.,, Şoförlerden Ali Reçep adında biri de diyor ki “Bugün bususi otomobillerde şoförlük yapmak mümkün değil. Elbise, görünmüş, tanınmış olmak İâzım.. Böyle şartların taallük €- deceği bir işte hepimize ekmek yoktur. Otobüsler de bir ka çtanedir. Bu kadar şoför var ve başka İşle- ri yok. Ne yapacaklardır? Bittabi ellerindeki vasıtadan istifade et- meğe çalışacaklardır. Böyle aciz içinde bulunan biz şoförleri cezalarla işinden bezdir. mek değil bilâkis himaye etmek lâzımdır. Gerek plâka resmime ve gerek- se diğer belediye emirlerinde bi- raz vakit ve mühlet verilmelidir.. Plâka resmini indirmelidir. Bir çok mal sahipleri (oepkâlâ resmi. ni şoförlere ödetmektedir. Bu pa. rayı otomobil sahibinin ödemesi kadar tabii ne olabilir?. Her hal- öruMüğü gibi rahat r iş değildir. Bir tir. Başka iş bulamıyacağı - muz için nâçaf yapıyoruz.,, Bize kalırsa otomobil sahipleri iş veren mahiyetindedir. Kâalet. tayin bir işçiye bir makine tevdi eden sermayedar nasıl bu makine- (Lâtfen sayfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: