24 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

24 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1811 senesinin sonuna doğru Gavril Gavriloviç çiftliğine çe. kilmişti. Civar köylerde gayet iyi tanılırdr. Evi, kimi yeyip içmek, kimi zevcesiyle kumar oynamak, kimi de genç ve zarif kızımı gör mek için gelen misafilerle dolup boşalırdı. Maria, Fransız romanla. rını okuyarak yetişen ber genç kız gibi, henüz yedi ya, şında ikön, senelik iznini köyde geçiren beş parasiz bir mülâzime şiddetle âşrk olmuştu. Genç adam da bu sevgiye ayni hararetle m 'kabele ediyordu. Fakat kızm aile si, kendi içtimai vaziyetlerine uy- gun olmeyan bu birleşmeye taraf. tar olmadıkları için kızlarının © nunla görüşmesini değil, onu dü- düşünmesini, ondan bahsetmesin! bi, Je menetmişlerdi. Genç kızın bu yasağa aldırış et" tiği yoktu. Mülâzimi her gün ör- manda görüyor, konuşuyor, evden çıkmak imkânın: bulamadığı gün. Jerde de sayfalarca mektup y #ıyordu, Nikayet ( biribirlerinden uzâk yaşayamıyacaklarını anla. yarak, katı yürekli babasınm ta“ hakkümüne karşı isyan etmeğe » karar verdi, Tabil bu fikri ona veren mülâ- zimdi; genç kızın romanlarla bes- lenen muhayyilesi de böyle bir tekliften pek hoşlanmıştı, Kış gelince, mülâzim vazifesi. nin başma döndü, Her mektubun” da genç kıza gizlice evlenmeleri, bir müddet yerlerini belli etmeden beraber yaşamaları için yalvarı. “yordu. Bir kaç ay saklandıktan sonrâ babasının ayaklanma kapanarak Af talep eder, aşklarmı meşru bir şekle soktuklarını anlatarak mu hakkak onların da gönlünü edebi. Yirlerdi. Marla, Vladimirin . tekliflerine on uzun müddet mukavemet etti. An nesini, babasını kırarak Vladimir ile gizlice evlenirse, mesuğ olamı” yacağını, daima vicdan azabı çeke. ceğini hissediyordu. Fakat mülâ- zim o kadar israr etti ki, genç kız, birkaç zaman sonra babasının ken dilerini nasıl olsa affedeceğini dü” şünerek kaçmağa karar verdi. Kararlaştırdıkları günün akşa- mı, başı ağırdığını bahane ederek yemeğe İnmiyecek, oda hizmetçisi ile birlikte arka kapıdan bahçeye, oradan da sokağa çıkarak Vladi- mirin göndereceği kızağa binip bir © kaç kilometre uzaktaki Jandrino köylünün kilisesine gidecekti. Via- dimir kilisede onları bekliyecekti. AÇACAĞI günün gecesin. de Maria, hiç uyumadı. En lüzumlu eşyalarını, bir kaç ek bise ve çamaşırla elmaslarını iki küçük bavula yerleştirdi. Biri ba basına, diğeri samimi bir arkada. Şına uzun birer mektup yazdı, zar! Jarı kapattı ve masasının dlstünde göze görünür bir yere bıraktı. Ortalık ağarırken oyatağının anarak biraz dah Uy- le türlü korkunç rüyalar görüyor, rahat edemiyordu. Tam kızağa bineceği esnada babası kolundan yakalayarak — süri yor, kızı simsiyah, dibi gi yen bir çukura fırlatıyordu. Bu kâbustan sıçrayarak uya mp. biraz sonra tekrar dalınca Vladimir'i kanlar içinde yerde ya” Gam; sönm gözlerini güçlükle açarak: “Beni set, beni sev.. kaç bana Marla, diye yalvarıyor ve . ölüyordu ; i .İrısmın şiddetlendiğini bahane €- Genç kız bu kısa ve kâbuslu uy- kudan uyanıp kalktığı zaman ba- şt kakikaten çok ve şiddetli ağrr yordu, Gözleri çökmüş, rengi büs. bütün solgunlaşmıştı. Kahvaltıda kızlarının halindeki gayri tabilliği farkederek; — Nen var, Maria Hasta mı- sm?. Diye soruyorlardı. Maria, gü İümsemeğe, meye şörünmeğe gayret ederek, biraz başı ağırdığı at söyledi, Akşam yaklaştıkça, he- yecandan bayrlacak gibi oluyor- du, Ömrünün on sekiz senesini kalabileceğini düşündükçe kalbi burkuluyör, gözleri doluyor, he- men hemen kâçmaktan cayacak raddeye geliyordu. Gizlice, evde- kilerle, eşyalarla, hattâ bahçedeki ağaçlarla vedalaştı. Akşam yemeği zamanı, baş ağ”! derek yemek yemeden hemen ya” tacağını söyledi, Her zamanki gi- bi annesini, babasını öpüp odadan çıkarken sessizce ağlıyordu. Ken | di odasına girince, yatağına kapa- narak hıçkıra hıçkıra ağladı. Sl ttm saat sonra, doğup büyüdi eyl, allesini ebediyen terkedecekti. Dışarıda kar yağıyor, rüzgâr acı acı uluyarak pancurları sarsı- yordu. Etrafta bir felâketin mate“ mini tutuyormuş gibi bazin bir! sessizlik vardı. Maria, başına bir şal örttü, ka- ln bir palto giydi ve bavulları ta- şıyari hizmetçi kızla beraber, ayak I larının ucuna basarak arka merdi- | divenden bahçeye indiler. Sokak” ta, kızak çoktan gelmiş bekliyor - du, Arabacı onları görünce he İ men koştu, bavulları aldı ,genç kı. İzin kızağa yerleşmesine yardım etti ve soğuktan uyuşan bacakla. rını durmadan hareket ettiren at. ları kırbaçlayarak, bembeyaz karlı yolda kızağı sürdü. LADİMİR, bütün gün wö- V taşmıştı. Meselenin en güç tarafr, Jadrino papasını nikâh” larını kıymağa razı etmek olmuş. tu. Bir kaç saati de şahit arayarak geçti, Üç şahit bulduktan sonra, €. vine dönerek, hazırlıkları gözlen geçirdi, Sadık arâbacısını kızakla Mari- ayı almağa (göndermişti. Kendisi de tek ati; bir kızak kiraladı ve hava iyice kararınca kiliseye git mek üzere yola çıktı. Jadrino uzak değildi, yolları da iyi bildiği için yanına birini almağa lüzum gör. memişti.. En fazla yirmi dakika. da kiliseye vasıl olurdu. Fakat Vladimir, tam tarlaların arasından geçerken öyle şiddetli! ir tpi başladı ki, bir karış önü.| eya arkasını bile görmek im | kâru kalmadı. Bir dakikada yol ta. | mamiyle örtülmüş, hava ve toprak irine karışmış. tipi kalın bir sis tabakası gibi etrafı sarmıştı, | Vladimir, tarlanın o ortasındı kalmıştı, ! At, kendi havasına, rastgele ko. | şuyor, kızak kâh bir çukura düşü. | yor, kâh kar yığınmın üstünden 4- şıyordu. Evden çıkalı yarım saat. ten fazla zaman geçtiği halde Jad rino korusu henüz görünmüyor - du. Şiddetli soğuğa rağmen ve karnı na kadar kara gömülü olduğu hâlde çat yorgunluktan iri iri ter damlaları döküyordu. annesi ve babası)” geçirdiği ewde ancak bir saat daha)” YY NEYE Kar F IRTINASI Yazan A. Puşkin Nihayet, Vladimir, yanlış isti. kamette ilerlediğini farketti ve tan başnı sağa çevirdi. Ti şiddetle devam ediyordu. Bir saat. | tir. Durmadan yol uldıklarına göre Jadrinoya yaklaşmış olmaları lâ zımdı, fakat henüz koru bile görü inürde yoktu. Birden vrakta bir karaltı göre. | İrek sevindi: Jadrino korusuna atımı sürdü. Keni 'ok şükür yarabbi, nihayet gele. . diye söylenerek koruya Köy, korunun tam arkasın" , En fazla beş daki kiliseye girebilirdi. Korunun de köye giden yolu kolaylıkla bul du Sık ağaçlar, yapraksız oldukla. rı balde, yolu tipiden ve rüzgâr . dan epsyee muhafaza ediyorlardı. Atın bile keyfi yerine geldi, Via" dimir , ıslkla bir Kazaska çalarak ilisede buluşacağı genç gelini dü. şündü. Epeyce yol aldıkları halde köy görünmüyordu. Korunun biteceği yoktu.. Birden, Vladimir, bilme diği bir ormana girmiş olduğunu deh şetle farketti. Yeisle hayvanı kir baçladı, at bir iki adım koştu ve durdu. Yorgunluktan bacakların: kımıldatacak hali kalmamıştı, Ağaçlar seyrekleşmiş, bitmişti. Fakat Jadrinoya değil başka bir küçük köye gelmişlerdi. Tipi biraz hafiflemiş, . gökyüzü açılmıştı. Vladimir, aym vasiyeti orma ü,İne bakarak gece yarısının çoktan geçtiğini anladı ve gözl.rinden yaş lar boşandı. Küçük köyün İlk evinin önün. de attan atlayarak kapali pencere. sini yumruklamağa başladı. Bir kaç dakika songa tahta kepenk a- çıldı, ihtiyar bir adam kafasmı çı" kardı: — Kimsiniz? Ne istiyorsunüz? — Jadrina buraya uzak mıdır? — Ha?, — Jadriho, buraya uzak mıdır”, — Pek uzak değillir, on kilo - metre kadar, Bu cevab: duyan Vladimir, idam hükmünü dinleyen bir mah. küm gibi eliyle "gözlerini kapata- rak bir müddet hareketsiz durdu. İhtiyar köylü: — Nereden geliyorsun? Diye sordu. Vladimir çevap vermeğe cesaret edemedi: — Dinle beni, baba, dedi, Beni Jadrinoya götürmek için at bula” bilir misin?. — Bizim atımız yoktur kil. — Yanıma bir klâvuz katsan da olur. İhtiyar, kepengi kapayarak: — Bekle, dedi, oğlumu kaldı - râyım,. O seni götürür. Viadimirin bir dakika bile bek. lemeğe tahammülü yoktu. Ke. penkleri Otekrar yumruklamağa başladı. — Ne istiyorsun? — Oğlun ne oldu? Uyanmıyor! mMu?, — Şimdi gelecek. Çizmelerini or, .Üşüyorsan içeri gir, ısın! — Teşekkür ederim. Oğlunu çabuk gönder (e sen, soğuğun e bemmiyeti yek. Kulübenin kapısı gicırdayarak aşıldı. Elinde bir fener tutan bir çecuk çıktı, .O önde Vladimir ar kada yola düştüler. — Sant kaç, oğlum acaba”, — Ortakk ağaracak neredeyse! ADRİNO köyüne girdikle. ri zaman ortal k iyice ay- dındanmıştı. . Vladimir, çocuğa pa” ra vererek kiliseye doğru yürüdü Kapılar kapalıydı. Kendi kızağı da orada yoktu, Viadimir papasın uyanmasmı o bekliyerek kilise nin tâş merğivenlerine otutdu ve başint ellerinin srasma alarek, Ze yk AŞAN Çeviren İlhan Tanar oyuncağını kaybeden bir çocuk gibi sesli sesli, içini çeke geke ağ. i | İadı. ge 5 Marianın babası, sabehleyin w- yanınca başına yün takkesini, sır. tna pamuklu hırkasını geçirerek yemek odasına indi, Vızır vızır kaynayan semaverin başında karı siyle karştlıklı oturdul. Kırla. ri henüz kahvaltıya emişti, O- izmetçisi gece epeyce rahat. unu, şimdi biraz daha leştiği için aşağı inehileceğini söy- lemişti. Biraz sonra Marla içeri girdi ve annesiyle babasını öp — Başımın ağrısı geçti zım?. — Daha iyi, baba!, — Muhakkak dilin kömür çarp. mıştır sana... — Her halde öyle olacak, an. ne! Akşama doğru Maria steşlendi. mi kr tor genç kızın şüddetli bir beyin hümmasma tutulduğunu söyledi.. Tam iki hafta, Yiaria, ölümle pen çeleşti, Evin içinde, hizmetçisinden başka kimse firar hâdisesini bilmi. yordu. Yazdığı mektupları, döner inmez yakmıştı, Papas ve şahit. ler, böyle bir meselede gevezelik etmenin yersizliğini idrak eden di adamlardı. Hizmetçi kız, e tendisindex korkasak kapı yoldaz larına bile bir kelime söylememiş. ti. Kızak sürücüsü ise, mülâzimin eni sadık adamıydı.; Sathoş Olduğu bile çırmazdı. Fakat hastalık esnasın. da genç k'z, vak'ayı baştan aşağı kendi ağzıyla anlattı, daha doğru. su farkına varmadan sayıkladı. Gece gümdüz ; yatağın başın * dan ayrılmıyan annesi, kızının ka. tışık sözlerinden bir mâna çıkar. macakla beraber, Vladimir ismi. nin 5 k sık geçmesinden, Marianın ciddi bir aşkla sevdi- gini anladr.. Belki hastalığının se- bebi bile oydu, Kocasiyle uzun u. zun konuştular; fakirliğin ayıp bir şey olmadığına, bir kızın para ile ideğil iyi bir erkek evlenmesi icap ettiğine karar vererek Vladi. mire bir mektup yazdılar, Aldıkları cevap ikisini de pek şaşırttı: Vladimir, bir daha evle rine ayak basmasına imkân olma. dığını, ölümden başka “kurtuluş ümidi olmıyan bir betbahtı unut. maların; yazıyordu. Birkaç gün İderek uzaklara gittiğini işittiler, Nakahet devresini geçirmekte olan Marjadan b; haberi uzun müddet sakladılar. O da Vladimir" den hiç bahsetmiyordu. Birkaç ay sonra, gâzetede Vladimirin harpte âğır yaralandığını oku. yunca bayıldı. Hastalığın tekrar. Jamasından çok korkuldu, fakat her nedense genç kız, bu milthiş darbeye mukavemet edebildi. O sirada ailenin baş bir fe. lâket daha geldi; Gavriloviç, bir - | denbire öldü, Ana kız, yalnız ka" unca, çok acı günler geçirdikleri kte oturmak istemediler. Uzak bir kasabanın civarında bir köşk satın alarak taşındılar, Genç, güzel ve zengin kızın ta. !lipleri pek çoktu, Maria hiç bi en küçük bir Ümid bile vermiyor. du. Arnssi bazan bu genç adam - lardan birini intihap etmesi için israr ederdi. Maria, cevap verme- isine meydan birakmayan göz yaş larını annesinin ellerine akıtarak öper, hıçkır'kları biraz dinince, bir daha bu bahsi açmaması için yal. vardı. Vladimir, hastahanede ölmüştü. İ Maria, şimdi onun hatırasını kud. | kalmış bulunuyorum. Sizin batıra.| miyorum.. Tipide girip, tipi sileşmiş bir aşkla seviyordu: Bir v İmiş, göği Derhal kasabadan getirtilen dok.| ağzındam bip keliriğ kaf sonra Vladimirin harbe iştirak e.! zamanlar beraber okudukları ki. tapları, onun yaptığı resimleri, beğenip te kopya ettiği şiirleri, notlarımı, onu hatırlatan en küçük bir şeyi bile muhafaza ediyordu. Bu eşi görülmemiş sadakate şa- şan konukomşu, Vladimiri unut- İturacak kahramanı sabırsızkıkla bekliyorlardı. Harp bitmiş, ordular mu- zafferane dönmüşlerdi. Sağ kala. rak gelen zabitlerin göğüsleri ni. şanlarla doluydu. Marla ve annesi | pek ıssız bir semtte oturdukları için şehirlerde yapılan şenlikler - den, merasimlerden haberleri ol | madı, Kendi köşklerine bitişik mali kânenin sahibi olan genç zabit te harpten hafif yaralı olarak dön. 0. Harpta çok yararlığı gö- miralâylığa terfi et- nişan dolu, kadınların İpek hoşuna giden solgun benizli, yirmi altı yaşında bir genç adam” dı. Maria, genç adamla alâkadar gibi görünüyordu. Onunla konu. İs her zamanki kederli ve | düş tavrv biraz değişir gibi oluyordu. Burmin de genç kızın varlığı ile meşgul gi- bi görünüyordu, 1, Burminin solgun ben. asılı duran kolu ve nazik, tavırlarından ziyâde es- rarlı sükütü cezbediyordu. Tapr dığı diğer gençler gibi hemen ikin ci görüşlerinde evlenmeğe talip j olmamıştı. Aralarında sevgiye dair de bir kelime bil! ti. Yaln z ikisi de bir; gendiklerini hissediyorlardı. O halde, genç zabit niçin açık konuş. muyor, neden genç kızı istemiyor. du? Dilini tutan his ve heyecan ai aşkın ilk habercisi ölen ve mâhdübiyet imi? Yoksu Rina bir naza çekiş mi3, Genç kız, bütün bu niçinlerin, ne” denlerin cevabını günler ve gece iri i Miralay sonra, miralaya biraz daha güler yüz gösterip cesaret vermeğe ka. 'rar verdi, Bir gün Marianm annesi salon- da oturup, kâğıtlarla kızımın ii tikbaline baktığı sırada miralay İ Burmin içeri girdi ve Mariayı sor” du: — Bahçededir, oğlum, gidin 0- inu bulun., Ben sizi burada bekle- rim.. Beraber çay içeriz. Burmin kapıdan çıkarken, ih. tiyar kadın kendi kendine istav. roz çıkararak; — Hayırk olsun, dedi, mesele bugün halledilecek gibi görünü - yorl. Burmin, Mariayı, bahçede, ha- vuzun başında bir söğüt ağacının altında buldu. Bembeyaz esvabı, elindeki kitabı ile, bu dekorun içinde tam bir roman kahramanına | benziyordu. Genç kız, miralayla bir kaç ke- lime konuştuktan sonra kasten muhavereyi kesti ve başını tekrar kitabma eğdi. Eğer miralay ken. dinl seviyorsa, ilimaşk etmesi için bundan daha iyi fırsat olamazdı, Burmin bir müddet sustuktan sonra! — Çoktanberi sizinle yalnız ko. nuşmak istiyordum, dedi, bir da kika beni dizleyebilir misiniz ?, Maria kitabını kapadı ve gözle. rini havuzun sularına dikerek bek ledi, Zabit, genç kıza doğru eğildi: — Sizi seviyorum.. Pek çok s€- viyorum! sizi, Maria kızandı, başmı büsbütün önüne eğdi. Miralay Burmin devam etti; — Sizin harikulâde mevcudiye- tinize kendimi bu kadar alıştırmak hergün sesinizi duymak, sizi gör. mek için evinize gelmekle büyük bir suç işledim. Şimdi kadere mu- kavemet edemiyecek klar geç nız, hayaliniz beni bütün ömrüm lerce helledemmeden düşündükten l !ce takip ederek bazan mes'ud, 9” zan muazzep edecek... Arar wütbiş, aşılmaz bir mânia gibi Bİ iren sırrımı size anlatmadan evel buradan uzaklaşmam da imkân?) — Bu mânla esasen mevcuttöi ben asla sizin zevceniz olamazd"” — Biliyorum.. Siz de niz. Fakat ölüm ve üç sene mete” kâfi değil mi? Çok rica ederi” bana, eğer benim bir manlim ol I masaydı, zevcem olmağı kabul a deceğinizi duymak saadetini çok görmeyiniz.. Eğer ben — Ab, susun, yalvarırım, #ö” lemeyin.. Azap içinde kalıyoru” — Anlıyorum... Razı olacak “ tınız.. Fakat ben şu güneşin e da yaşayan insanların en betbahit” en perikanıyım, Maria, ben ©“ yim. Maria hayretle baktı. — Evet, evliyim. Dört sem“ denberi,. Zevcemin kim olduğu” şimdi nerede oturduğunu, bir ha onu görüp görmeyeceğimi bilmiyorum. — Ne diyorsunuz? Ne garip © lsadüf! Ben, fakat ben sonra # İ terim. Siz devam edin. j — 1812 senesinin başında iğ Alayımm başına dönmek yola çıkmıştım. Konakladığı! köylerden birinde atları dei İ rirken müthiş bir kar fırtınası ei tx. Bir tipi, bir tipi, göz gözü SÖ müyor. Bu havada yola çıkeiliei diyenleri dinlemedim. İçimde R. | rip bir sıkıntı vardı. Atları dei since hareket ettik. Fakat bi yol alinca hata ettiğimizi anlli? ji Yolu kaybettik, bilmedi, imiz köye girdik. Köy kilisesinde | vardı. Kapının önünde bir kağ 5 zak ve aşağı yukar: dolaşan © alam vardı. Bizi görünce, b zala, bu tarafa diye Jiaykırdılaf İ Otglerinden biri kızağın tâ na kadar koşarak; j “Nerede kaldın Ali gi deği.. Kızcağızı öldürecektin yecandan!.. Gelin baygın, ne yapacağın; şaşırdı. Biz d€ redeyse geri . dönecektik. gel. . Kızaktan çıkarak, kiliseye “ dim. İki ince mumun - sönü | &iyla aydınlanan kilisede kim yüzünü seçmek kabil değildi. şede bir genç kız baygın yatıf başka bir kız da şakaklarını © | yordu. Kız beni görünce: “— Şükür, nihayet niz.. dedi, Küçük hanım biraf ha ölecekti.,, İhtiyar papas yanıma gel — Başlayayım mı?, Diye sordu. Ben, dalgın dalgın; gr 4 p rkta görebildiğime göre galiba,. Affedilmez bir kü: se la kendimi beklenen damadı” rine koymakta tereddüt a Papas okumağa başladı. Şi gi rin üçü de genç kızla o sağ güldüler ki, benim yüzüme bile olmadı. Nihayet papas sustu... ge miştik, , Birbirimizi öpün, goes rım, Karım, $olgun yüzünü w doğru çevirdi. Tam öpeceği” rada birden bir çığlık kopsrd" — Ah, o değil, o değil Diye haykırdı ve bayılari” re yuvarlandı. şahitlerin üçü ye, bana döndüler, Onların yas” ii ğından istifade ederek vii #rladım.. Hemen kızağa süt ' sürücüye: “Çek!,, dedim. 1 nala köyden uzaklaştık. Maria, yüzünü elleriyle si — Aman Allahım, 74 0 zevcenize ne oldu, bilmiyo” $ — Bilmiyorum. Hangi * kilisesinde evlemliğimi VEN (Devamı 14 üne

Bu sayıdan diğer sayfalar: