28 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

28 Haziran 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM POSTASI Sahibi ve Nejriyat Müdürü Hasan Rasim Us İDARE EVİ: istan Ankara caddesi batan lana 24 Target alem emma MASCR Yam işleri telelomu: 23872 bu yrl adalara su Artık muslukla 5 sular akacak! içlardan, sıkalardan kur Adalar dedikse o her işi o) Inız Büyüka” iç ük motörlerle kendileri l yapar- a Rİ: saat on bir buçuk, on iki oldul söylediği gibi y yosma Burgaz!,, Ama Büy ükada'ya su geliyor. İ:| inü şöylel n sokak») hendekleri « bozuldu, geniş gen : Yuz. Geçen gün araba ile bir e gideyim dedim, yol bulmak i- * İkv uğraştık. Suyun geleceğine, , Mdân daha iyi delil mi di borular döşeniyor, ur) aka »ca ufak dereler hasıl o oluyor, “min yapılacağı yer de istimlâk i “*cekmiş... Daha ne İsteriz? İn- Na » düşündükçe yüzünü gözünü bol ile yıkamış gibi içi açılr istersiniz? k iki aylık yaza r. Vapurlar idaresi he fesini hazırl, i inmüyor. Hele temmuz *çsin, mekteplerin açılması ZA n, şehre göçler başla” van yaz tarifesi de başlar, ya sokakların bo” hen vapura bindiniz mi, Buram; ha am ter ye terliye bir buçuk, ikil ite muhakkal in kıymetini k varırsınız. İnsana anlatır. Hani: ik ne çabuk geçiyor!, ; a *mlar vardır; siz bir de Büyüka , Olcularına sorun. Bize o bir bu" , bilhassa Swwsf ve Ülev vi son moda bunalma esbabı ile r Sehhez vapurlarda © kadar uzur. k sabahleyin yola çtj iz kararı değil, ta üzü bile unuttuğu” Hasılı biz vapura Kiya inanıpı: “Mis kokulu İey- ları, arasanız belki bulursunuz, er aradığını bulur, bu” p iynca da hayalinde icat eder. “at at pisliğinin kokusunu arama * bulursunuz, Hele günün sıcak gölerir wxle gayet keskindir, bir kere mı, artık günlerce imdi © çeşit güb” “Okulu sokakların bir de su bo St döşenecek diye aldıkları hali » düşünün, Bi * Büzel, kalbe inşirah Si uğunu anlarsınız. or, Akşama bu sözü din» geçirdik. ıllardanber Sk, Hayali ile hoş vaki aç muharebe geçti, Hat- dahili harbi gibi s0 ini sandığımız #uha- “er Hile oldu, umulmadık neti iş Verdi, Onlarm hepsi bitti, a 4 Su verileceği bahsi bir tü madı. Söyliye söyliye nihayet, İtası vardı; cehlimi başk “Mareşal Çanakkalede Çanakkale, 28 — Dün saat 630 dr Mareşni Fevzi Çakmak maiye tinde generaller ve Trakya umumi müfettişi Kâzım Dirik olduğu halde şebrimize gelmiştir. — Ağırcezada bir muhakeme Despina nasıl öldü? Elindeki çakıyla yarala- narak mı yoksa Mahmut Nedimin darbesile mi ? Gailatada birkaç ay evvel & otobüs şoförleri, Mahmut Nedim şetresi Despinayı bıçakla öldürmüştü. Suçlu Mahmut Nedimin dün ağır ceza mahkemesinde duruşmasına başlanmıştır. Mahmut Nedim sorgu sunda şunları söylem, Bi” ka olmuş, Despina ile üç sene beraber k, Onu belâlilarından kurta, rip İzmit civarında bir köye götür şidüm. Sonra günün birinde Salih ad hı eski bir dostuyla kaçtı. Bir müd- det onunla yaşadıktan sonra da yi ne bana döş Ben Domuz soka, ğtoda meyhanede içiyordum. yaşad barışalım de, dedi. Ben ise; “Glmaz, artık her şeş bitti, dedim Ru cevabım ürer Desrina bağı. | tp çağırmağa ba; Sarhoştu Tutarak dışarıya çıkardım. Bana 8ö| Züp saymağa devam ediyordu. Bir İara elinde çakı gördüm. Vurmasın diye kolunu tuttum, Yere yuvar - landık. Bir hayli boğuştuk. Bu st- rada kendi elindeki çakımın saplan- masile yaralanmış,,, Mahkeme şahitler için başka gü. ne birakılmıştır. zaten yamırı yumru olan sokakları- mızı da bozdular, büsbütün rahatı” muzi kaçtrdılar, Adalara su'geliyor., Gelmez olur mu? Yağmur yağar, sar şişelerle, dama- canalari: delen, Göztepe, Yaka w.k suları gelir; 2 mekten bahsedilince işin asi imiyenlerin ağzının suyu gelir; daha ne bileyim? kırk ve belki daha faz dereden su gelir... Fakat muslukl, dan sarrr diye boşanacak suyun ge- leceğ'ne eskiden de şimd! de pek inana a n birinde adaların suyu çıkacak.! ikimse'er oralara uğramaz o olacak belki o zaman $u 'da gel Nurullah ATAÇ H. — Dünkü yazımda zikrettiğim İransızca mısralarda bir imlâ ha n yüzü me vurmadan ben itiraf oedevim., Yazıyı gönderdikten sonra (aklım başıma geldi. Üçüncü mıstaın birin i kelimesi: “Alent,, değil, keşfolundu! “İderhal ölmüştür. inanmazdım, “Ait, o İlacak;yani cemi yerine müfred.N.A, RİSALE İTİ LD AİLENİN ,Hayat pahalılığının sebebi ÖER doğruysa saym hâl müdürlüğü Hayat bahalılığı böyle mi hallolunacak ? Yazan: M. DALKILIÇ AZETELERDE şöyle bir haber okuduk: nın önüne geçilmesi için belediye bazi (Hayat pahalılığı. G tetkiklerde bulun- maktadır, Pahalılığa bilhassa seyyar sadıcıların sebehiyet verdik» | leri, ucuza aldıkları bir malı pahalıya sattıkları o anlaşılmaktadır. Hâl müdürlüğü bazı tedbirlerin ittihazmı düşünmektedir. Bu arada hülden satmak üzere mal alan seyyar esnafa bu malı kaşa aldığı, liste verilecektir. Seyyar canaf bü listeye Hâve edeceği mikdarı tayin edecek ve bundan fazlaya satış yapamıyacaktır.) Hâl müdürlüğü tarafından düşünülen tedbir münasib olsa dal hayat pahalılığına bilhassa seyyar satıcıların sebebiyet verdiğine biz inanmıyoruz, Daha doğrusu, eğer seyyar satıcılarm cümlesi itti-İ Tak edip de hayat pahalılığma sebeb olmak isteseler dahi mukte na dair her gün birer buna | ir olmalarına imkân yoktur. Zira seyyar salıcılarm hayat pahalılığına tesirleri anenk de- vede kulak kabilindendir. Esasen esnafın en mihnetkeşi olan sey. yar satıcıların ticaret hak ve serbestilerini fazla tahdid ve tazyik etmek de emek ve söyin mukaddesliği bakımından asla caiz görüle, mez. Düyünmelidir ki bu adamların hemen hepsi halis Türk köy- lüleridir ve aldıkları malı yaz, kış taşıyarak alıcının ayağına gü türmektedirler. Merhem Abdullah Cevdetin dalma hayretle söy- iediği gibi bu adamlar esasen ticaret fikrinden tamamile mahrum insanlardır: Sabahlardan akşamlara kağr devam eden ve alıcının a yağına kadar mal götürme hamallıklarma mukabili sattıkları mala bir ücret ilâve etmeyi bile bilmezler, Yani, halka bu emeklerini | $ adeti hibe etmektedirler. Biz İstanbul halkı ise bu fakir adamların bu emeklerini hibe edişlerine asla riza göstermek istemeyiz. Bu adamlar, sabahtan akşama kadar taşıdıkları malları hâlden aldıkları fiattan, hattâ belki de oturduğu yerde zahmetsiz- ce nini salan dükkân sahiblerinden daha haklı değiller midir? Halbuki iş aksinedir. Dükkân sahibleri dalma mahı daha yükseğe satmaktadırlar, Bu, belediye voya hâl müdürlüğünce hayat pahalılığına hiçbir yapmıyor da ötekiler mi hayat pahalılığında âmil oluyorlar? Biz bu görüşün, ciddi zannetmiyoruz, İ | pahalıya satmakta tesir surette belediyemizin görüşü olduğunu Zira hayat pahalılığının bu suretle telâkkisi asla ne ilmi, ne de pratik bir mahiyette saldedilemez, Hayat pahalılığı bir memleketin umumi ekonomik düzeninin şartlarmılaki bozukluğundan ileri gelen, tabir caizse, para - ekono- mik bir hâdisedir. Bu yalnız şuur, bilgi, son derece enerji Ve da, ima teşkilâtia mücadele edilecek bir memleket işidir, Hâl müdürlüğü, buna göstermelik mes'uller arıyor gibi bir ta. vır takmımamalıdır. Belediyeci fantezisi değil, bu büyük milendele Için, sistemli ve teknikli faaliyet isteriz, Bir k yıldırımdan n Çi gb Ekmek işi — Çub köyünde okan | İmaliye - ücretleri az müthiş bir fırlina sırasında Hakkı değilmiş meğer isimli 80 yay t Ekmek yapıcılar cemiyeti ekmek işinde firincilarm iddi a tama, men aykırı bir yol tutmuştur, Bunlar belediyeye İzmit, arında köylüye term isabet etmiş, zavallı adam * gönderdikler Mahkümlar Cumhur Reisinden Aflarını istediler İstanbul tevkifhanesi ve cezaevi mevkuf ve mahkümları, Re - İedilen amele vevmiyelerini hile da- ha j ve Büyük Mütet Meç, | h4 asağı verdiklerini İbir tezkerede ekmek imaliye ücret. lerinin az olmadığını söyletnekte - dirler. Hattâ bu tezkerede firinerla rin belediyece masraf olarak kabul hur İnönüne ye 27 Kaysiğan rmlarm ekmeği Bina birer telgraf çeke.) HİM rek Hatay anavatana ilhakı dola- | 204 Weüza yasl ettiklerini ileri sür T Töim bildi İbu sendeti serbestçe yaş lisli başkanlığı şlerdir, yapılacak yısile sevinçlerini et toplantısının münakaşal ola, Çünkü firme az olduğu İstemek- İlamalarmım esirgenmetaesini ve af- Ni larına müsaade edilmesini rica et- mişlerdir, ASE Aenih, umum! | tahşidat Fr xlaki Siegir Alman kıta Fakat bu hâd ied istihkâmla- halkı Hitlerin bu ti bir bilse biöflere artık , biöE değilse ylemektedirler. ayni dırış de aldr maylığı da kanaattedir. Fransız ve İng İkeri hazırlıklarına tam bir beslenmektedir, Bu hal ise Çekoslova kımı takip eden günlerden beri Fran sa ekârı a ape büyük bir İz ağ itimat nım ilha- İeğişikli mektedir. yapılan anlaşmada F umumiyesinin bu itimadını büsbü- kuvvetlendirmi; sında hâzır bulunu" hazırlan konlera du. Bugün daha iyi bonleransı sırasında (herşey hahasına amamile ortadan kalkm sul Fransız efkârı umumi; değişiklikler sinemada görülmektedir. Zira F çen sene zarimda 8 man geçit resimleri rını, İspanya ve Çindeki bosabardımanlarını gösteren Jurnal ikâr bir endişe ve korkup seyretmekteydiler. Şimdi Hitler ve “Musölini - göste“ tilirken ıslıklarla ka ır. Kont Ciano ve mareşal Göring kahkaha le derhal manevrala an anmayı arttırma harbe , bilal Fransız ve vwetlerinin artışı ve yeni ikleri sayesinde sulhun kurtu İla kanaat beslenme ktedir, İngiltereye karşı yeni tayyare üsleri kurdular A civarındaki yeni sırtıkla” | rma Fransiz genelkurmay na gelen haberlere göre & Almanyadaki Hanover civarına yeni tayyare o üsleri etmişlerdir. Bunlar İngiltereyi tihdaf etmektedirler, Hanover şeehri civarında Hilde- , Brursbürick, - Luneberg ve rirlerinde yeniden beş tayy: re karargâhı vücuda (getirilmiştir. d şeh tesis Tebrik borcumuzdur!.. ON günlerde İsi lerinde yapılan ekmeklerde taş ve toprak çıktığından sikâyetler ediliyor, Y: mbulun bazı semt. ı tahşit| | tayyarejr ici bir hareket olarak tenkid | LMANLAR'ın Fransa hududu) Almanlar Almanlar Fransız cephesine yapıyorlar Bunların ilk dördü her biri 5 re alabilecek vüsatted gt ver karargâh ta; 500 re bul Avusturya askerleri | Gestapo arasında müsademeler OHEMYA ve Mor gal etmiş olan Alma tapo arası tığ Ke ve kâmilen Avusturya" mürekkep k mensup bir neler bir Prusy yının suratı Gestapo ku olan bir tokat vurm kalanı Almanyaya gönd dir, erilmişler” Onlar son hâdiseler için ateş püskürüyorlar | USOLİNİNİN Milanda esi olan Popolo d'it ansız « Sovyet M giliz - Fi wimez taleplerde Londra ve Par li şler ve ki 7 pısını çalan dilenci mevkiine müşlerdir.,, Macaristana Nazi liderleri yağıyor ! UDAPEŞTE'den ne göre Alma; bildirildiği: , İrinin biribiri peşine âdeta Mac İtana yağımı Macar halkını * |hiş etmektedir. İki ; prmpaganda nazırı doktor Göbbels İba itin erkânıharbiyeğğe bi rlikte. Bu 1 doktor Fric Anıharbiyesile Bunu müteakip, anşlusdan bi iş ” kabinesi nde tün er İreti tak in ziyareti vaki olmuş Şimdi Budapeşt j hücum kıtalarmın umumi İtor, gene di hücum de » umi şefi Pis krtal kumandanı Adolf İran ler Macarlar, eğer sırf ekonomik iniikie bah zuu ise bu polis ve hücum kıtaları mev 1. İstanbulda hayat pahalılığı hakkın- Ya her gün köprüde vapur bacalarınm Viderlerinin Budapeştede ne işi veren bir! da bazı tetkikler yapmış ve gazelelerin yazdığına göre de nihayet hayat pahalılı- ğnm sebebi keşfedilmiş: Hayat pahalılığına bilhassa seyyar sa, tıcılar sebebiyet veriyormuş! Çünkü ucuza aldıkları malı pahalıya sattıkları anlaş. maktaymış... Yani, sabahtan aksama kadar taban teren bu en zavallı esnafın aldkları bir ku- ruş, yüz para hayat pahalılığı yapıyor- muş!. Doğrusu istenirse hayat o pahalılığı hakkında yapılan bu tetkikler asıl bizim işimize yaradı. Çünkü hayat pahalılığına sebebiyet veren şeyi asıl biz kesfetmis ol. duk: Böylesine zihniyetler... çiya v5 Bunda bir yanlışlık olacak ! AZETELER şu haberi veriyor: Bazı yerli müesseseler tarafından imal edilen sun'i sis bombalarmın tecrübe, leri dün Beylerbeyinde yapılmıştır. yaptıkları ne?! ler yermiş, Alâ değil mi: mek gerek olduğunu tevkif edilmiş, Ne iyi şey değil ğu müddetçe fistanı bitince geri gelsin!.. hediye et, Tekrar ge (Devridaim) hediyesi keşfetmiş bir adam.. ARKO isminde bir müddet Şefika adlı bir kadınla ay. ni yerde beraber yaşamış ve kadına hedi- ye olarak bir fistania ufaklefek bazı şey« Bu Marko pasa veya a. ğa bile kadınm derdinin hediye İle dinlen, ait tarsfına hakalım: Ve lâkin Marko sonradan kadmın 0- dasına girerek verdiği şeyleri ondan ha- bersizce slmış!, Tabii, hırsızlık suçuyla da Hediye fistan aşkın bostan dolabı mı? pılan tetkiklerde bunun değirmenleri ölek- siz ve lâvajsız olan bazı Anadolu değir, menlerinden gelen unlarla pişirilen ekmek, lerde olduğu anlaşılmış... Evet, tabii bir şey demek. Eleksiz de- Hirmenlerde yapılmış unlardan olduğu için taş çıkıyor. Ekmeklerden, bu unların naklelundu- ku mavnaların çıkmayışından dolayı âmil, lerini tebrik ederiz!,, * bahçıvan bir İmrenilecek bir yangın ! TE başımıza diyeceğimiz | eğer Heybelide (târiki dünya) denilen de- yısmda birkez çöplerin üzerine dal, kla atılan ciaradan yangın çıkarak iki çamla beraber yanmış... Şu İstanbulun târiki dünya sokakla, rındaki çöplere de hep ayni dalgm elgara teşrif etse ne olurt!, anlamış... Fakat işin darısı İ “ rini aramak için soyundurunca İn- matbuatı bu hareketin insani hakların en mukaddeslerini ihlâl mahiyetinde olduğu: sörliygrek ametler kopardılar. Fakat Filistinde ayni İngütere ya hudi cürüm şeriklerile birlikte bü” tün bir milletin kendinden - çaldığı toprağında üstünü başını arıyor... | mi: Sen çıkarın oldu. hediye et. Sonra işin Tekrar bir başkasma ri zelsin!.. Ne âlâ. | Mim dilerine sorm: ve yağan bu Nazi liderlerine ile bakmaktadırlar. Uzakşark hâdiseleri ve Almanlar LMANLARIN yarı (Deutsche Dienst) gaze İFi n ve Tiençin hâdiseleri kında şunu yazmaktadır: “Japonlar Tiençinde haklı tedbirler sırasında İngi resmi İ beasının zararsız bir şekilde giliz ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: