28 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

28 Temmuz 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 ağ li Yazan: HABER — Akşam Postası Mg m sini Çanakkale sularına gömdü İkisi de sustular, Ozidom da muvaffakıyetin Türk tayyarecileri tarafından elde edildiğini gör. xniiştil, bir dakikan Sonra Sordu: — 'Türk filosu kumandanın adı seydi Arif boy” — Yüzbuşr Pazıl! — Mersi!. — Bir şey değil amiral!, Ozidom Faml: kalben takdir etmekten geri kalmıyordu. Havadaki karışma bütün şiddetiyle cereyan ediyordu. Fazıl ateşile bir tayyaresini ilk hamle- de kaybeden Rocens ileriye doğru uçuşunu sürdü- remedi, bu hüzmeden kurtulup Fazılın alımdan ge- çer geçmez bir dakika evvel önünden gabriye çe- kerek löpinge geçmiş ve taklayı tamamlar tarcam, Jamaz hâkim bir irtifada önüne dikilen Falken - hayr'm iki grupluk 6 tayyaresile karşılaştı. 6 ma- kiheli tüfeğin ölüm takırtısı Rocensin iki tayyare. sini daha düşürmeğe kâfi geldi. Fazlda akni hir dönlişle yürusmağa koşarken blubaşı Falkerhaya işaretle İstenbul istizametinde ilerliyen bombardı. man tsyyarelerini gösterdi. Türk kartalı süratle yanların üzerine atıldı. Bomardıman tayyareleri Faztim taarruzu kar © gıaında uğradıkları felâketin derecesini anlamakta dehşete düşmekte gecikmediler. Üçü do kanat nitlarmün takılr bütün Obombalarmı bıralverdi. ler,. Sular acaip infilâklarla sltüst oldu.. Böylece hafifleyen bombardıman tayyareleri biraz daha yük selmeğe, dönüşe geçerek geldikleri istikameti a). mağa seğirtüler, Fazıl buna meydan vermedi, daha keskin bir dönüşle, 90 derecelik bir kavis üzerinde yan uça, vak yollarını kestirdi, avcı filosunun makineli tü - “ekleri düşman uçaklarını nişanladılar. Onların ma- #inelilerine ehemmiyet vermeden bir kartal sav. etile avlarının üzerine etildılar, Üç bombardıman tayyaresinde ikişerden alt: wifek işliyordu. Fakat battal ve az manevra kahi. 'ipetli oluşlarını bu ateş kesafeti izale edecek ma - ayette değildi. Fazüm hücumu karşısında şaşırın M, V. IM. markalı yüzbaşı Malison'un uçağı yanlış bir imanev- <a İle kenöini Türk kartalının tüfeği önüne attı. Boşlukta bir sorçe kıstıran kartalın şahane inişini andıran bir süzülüşie M. V. III. ün üzerine çullanan Fazıl iki hüzmede tayyarenin radyötörünü parçala dr, iri, çit satılı düşman tayyaresi yerinde sarsıldı, sonra bir kanat üzerine dikilerek cshernerı gürül! , tüleri içinde toptağa doğru yuvarlandı. Denize ya- kın sarı saltiklar kayalıklarma eşrporak tuzla buz oldu, İki bombardıman tayyaresi arkadaşların: kay. betmelerine aldirmş bile etmeden kendilerini kurtar. mağa çalışıyorlar, var hizlarile kaçmağa, kendi av filolarmın yanma kapağı atmağa koşuyorlardı. Fal bunlarm peşine taktldr, Alman filosunun önünde ii tayyarosini daha kaybeden Rocens üç *ayyarc e bambardonan uçaklarının yanma koştu. İngiliz pilotu bu falk düşman karşımda onların fazla olan ağır makinelilerinden istifade oelmeği düşünmü Fâziln örüsira kaçan, bir taraftan da Macidenin çehresinde gördüğü ıstırab ve hevecan Behirenin dimağını kemiren kara kurtları yenideti faaliyete © getirdi: Birkaç adım ilerisinde ıstırab çeken bir kalb var. Nişanlısının eliyle yaralanmış bir kalb.. Halbuki Behirede bilmeden, dü- Şünmeden, istemeden ayni şeyi yapmağa hazırlanıyor. Avni Macideyi bırakıp git- mişti.. Behire de Nihadı terketmeği düşü" nüyor, ateş eden M. V. IV, ile M, V. 7. Alman tayyareleri tarafından kovalanan Rocensin iiç tayyaresile bir . leşti, Rocens bu fazin atöze istinat ederek hücum numaraları, akrohatik hareketler can havliyle a- cele başarılan manevralar yapa yapa boğaza doğru kaçlı,, Erenköy üzerine gelince orada duran Kuin Elitabet ve karşı sahilde, Morto limanında bekliyen Golyava ile karadaki kılaların tayyare topları tara» fmdan himaye edildi. Felkenhayn bu ateş önünde durmak, geri dönmek, hücuma nihayet vermek za - ruretinde kaldı, Rocerisin 9 tâyysre ile gölerek 5 tayyare ile dönen harap ve mahcup filosuna arkası. nı.gevirdi, kendi meydanlarınm yolunu tuttu. Fazıl hücumuna devam ediyordu. Falkenhayn'in dönüşüne alârrmayan Türk kâr falı kaçan düşman filosunun peşini bırakmıyor, bi « rakmak da istemiyordu. Kuin Elizabet zirhtrsile Golyatım tayyere hatar yaları Türk tayyarelerinin etrafında beyaz bulut - çuklar meydana getiren at ile fazlivete zeçmiş, Famlla birlikte gökte yer 'en durun ve İn- filâk izlerine Kurekaledeki diğer sefinslerlea karada bulunan tayyare topların ateşi de ilâve edilmiş. ti. Palkenhayn bu söz dinlemez, acar kartala me - ram anlatamadığına kızarak geri döndü, Fazilm hazarı dikkatini celbodecek bir pike ile meydan 4. zerine gelmesini işaret etmek isteği, Gözü kızan Fazıl her şeye vağmen hücumu sür dürmek hevesinden kendini alamıyor, çan minğrur düşman pilotlarını kova! yük hazzı duyuyor, iftiharla kabarıyor, kar. tallaşan ruhunür bülün küdretile ü sira sn en bü, ilerliyordu. Nihayet, Falkenhayn'm iğaretini alan mülüzim Avni tayyaresini Fazılm önünden geçirerek geriye döndü. Fal başını çevirdi, uzakta meydan Üze - rinde, dolasan. A 5 arkadaşını gördü. rünce Yüzreri eimiş, tokrar hücuma Xi Fazılın aklına şehit arkadaşı Mecdi geldi, Ufa. cık bir ibtiyaisıziık yüzünden kurban olan Türk kar- talimi düşündü. Düşman filosunun dönüsü, tekrar hücuma geçişi, aşağıdan yapılan top, makineli tü- fek ateşi kendisini tehlikeye düşürüyordu. Hücu mun ve takibin zevkiyle kendini kaybeden yılmaz pilot kendi nefsini tamamen kstikkâr etmişti, Fakat Mecdiye verdiği söz, onun annesine ve niganlışına karşı olan borcu burada, çu bir türlü doyamadığı zevke Lükim bir dövüşüşle İngiliz tayyarelerini ö- nüne katışm verdiği bazza son çekli, Bir # bombardıman tayyaresi düşüren günün kahramanı kendi may'danıma döndü, işini temamlayan Falken - hayn filosunun ardından üç Türk tayyaresi #etih . kâmlarda bu cengi seyreden Polnad Mehmetçiklerin alkış ve yaşıları arasmda yere indiler... Amiral Ozidom, Narada bulunan donanma ikig- si kumandanı Arif Bey, fırka kumandanları mey - dana gelmisler, tayyarelerin dönüşünü bekliyorlar. dı. Fazıl ile Avni ve Cavit de tayyarelerinden in - dikten sonra meydanda dizilen Alman arkadaşların yanmda durdular. ni keşre işti. (Devamı var) : Nakleden: RAHMİ YAGIZ Türk kartalı, iki düşman tayyare- tin parmak izlerini elde ettiğimi söy lemiştim. Bu izierin eşini 13 haziran da papazın evinde, makyaj kullarr#dart civsten büyültücü bir ayna üzerinde buldum. Haym sordu: — Fotoğraflarımı aldınız mı? Hayır. Fakat erin onaat j olduğundan eminim, — Onun ne ehemmiyeti var? Bili- 1 yorsumz ki en parmak (izleri çok uzun müd det durabilir. On sene evveline ai dığı görülmüş inmiş ltf gör im, akın zabitin parmak izlerile parmak izleri. it kısa bir tetkikten sonra hay rada çok fark olduğunu bilirler, Ben de bir parmak izi Meba ir ikiz, izlerde Fransız rdusu sal; ti şı Jorj Gayyard, 15 ın 1890 da doğmuş. Haym hiddetle mukabe e etti: — er e sizin hafızam * Gay ZN da o tarihte doğduğunu bi- | liyorum. Bir teltiş esnasında öğren İ miştim, Ştrobery müdahale etti: — Sinirlenmeyin yahu! İkiniz her böyle sebebsiz yere atışırsmız. Biraz İ susun da düşüneyim. Zihnim karış” İt. Ne berbad meseleymiş bul Br İşım çatlıyor. Şimdi Sen Korenter- ide olan Gayyard hangisi? * İzah ettiler. Kompars tekrar söze başladı: — Ben İşin aramızda o taksimi teklif ediyorum. Tabii şimdilik ki? falan mevzuubahs değil.. üz Diğer taraftan Vandövrde zabi-! yapar | aktörlerin ve tuvalet için kadınların | isini bile aynada kal- | .. Bdeta teslim etti; mesini tet| e ermek vaziyet... "yiz, — Ben tayyu.c sahalarını arayayım | * leğil. jSiz Sen Korenten faaliyetlerini ta"! nizi (Oböylece kuşkulandırmız2#81) sut edersiniz. Aramızda daimij oluruz. Fakat iki şartlar Papazın © r temas halinde olmamız — lâzim.| sine gidec:i: arkadaş polis olman” ettiğimiz | a :.. sonra kızslânede papaz vazifesi » vii noktalarda, yani salı ve çar : yahında kimse bulunmf & I şamba gecesi bu temas elzem.. Salı aşa 1 bana “şehirden şu saatte ve 8 za istikamette çıktı. deme'isiniz. Haym güldü: “ağunu söyliyecektir. a — Bugün günlerden ne biliyo ws € İ musunuz? Sabaha karşı sant ikide Preri sok! , - Salı, 7 önünde Haymın erarile bektiye £ — O halde size her şeyden evvel| "adam nöbetlerini © başkalarınf venizin doğruluğunu kontrol | verdiler, şüpheli hiçbir şey ve msi) * finde bulunuyorum. görmemişlerdi. Saat ikiyi beş geiği | — Hâlâ kani olmadınız mı? Ştröberg, yalnız başına sokağı gire” Tâzim omuz silkti, Bir icn ciddileşerek, rakibinin ha'lan: rek papazın kapısını çaldı. B. rini) katta derhal bir pencere açıldı Ştroberg: — Evet, aşağı yukarı kani ol - Papaz Gayyardı arıyorum, det dum. İnsan kendisinden daha ©“ sek birisine rastlarsa önünde İ Romarınızı muhayyile, yahut sade- © benim muhayyilem almıyor, Fa- at bu harpte imkünsz hiçbir gey haklı alab:! di, — Benim. , — İçlerinde haletinezide biri d bulunan Fransız yaralılarının — siz€ ihtiyaçları var, Cevapıdrhal ve tereddütsüz gel di: | — Peki, Bir dakika sonra yanınıf dayım. bir tavırla: Ne garip. adamsınız azizim , Faraziyemin doğruluğunu gay bil münakaşa bir şekilde isbe' edecek yeği elil olan ayna Üzr de parmak izinin benim kavli içerredimde kaldığını biliyorum. etmeyiniz. 1 haziranda al: ış olabileceğimi sanmak hakkını Bu vaziyette yanlış yolda yüz maedifimi bana gösterecek o bir gey yulmak beni memnun eder, Takat mahı? aklıma gelmiş» bir fikri yim. Sabaha Irarşı saat ikide, yeni tayiyikme örer merada nina papaz Gayyard evinden çıt cnun (yerine bunur Lu j Sahaha karşi saat “şte, hartındi ovuşlarından birinde perde a7 a gizlenmiş olan papaz H uppenş'i 'aht, kuudisinden birkaç metre ö de papaz Gayyardın bir askeri tağı üzerine iğilerek can çak “a“taya katoliklerce yap! ist m ifa ettiğini gördü. Sabahın dördünde Alman papa 7 arkadaşlarının yanma döndü: j « eiiRınadam hakikaten garaz. di F Ştroberı. Tlaşm ve Kompars &“ vap ve.miyerek üzün » mrddet essiz” ce durdular. Sükâtu Xl. bozan Komi pars ok: — Mücbir bir sebeb altında pi paz olmıyan bir katolik can çekişe” bir adamın bilâhare bir papaza söİ” lemek üzere itiraflarını dinleyip © nun günahlarımı çıkaramaz mi? Papaz kızdı: (Devamı var) Şe A e Çılgınlık! Onları büsbütün kuşkulandırmış oluruz. : — Hayır. Yalnız birimiz gideriz cap ın Olursa askeri hastane deki yarahların “bir Fram iz papaz istediklerini, merkez kur mandanının buna muvafakat ederek papaz Gayyardın hastaneye gitmez” xs izin verdiğini söyleriz. Bu, tamamile yalar da deği sabah Friseden getirilen bir nelerir geceyi geçirenicmesini temin ederiz Bir Fransız papazın, vatandaşın: ölüm döşeğinde son arzusunu Ted Cetmiyeceği muhakkaktır. Şit titredi: — Ne diyorsunuz? —- Dekler gelince, çok Tahnisff , 2 1 RU Rez? 3 ğ Li zemini hazırlamak, sessizce ağımr MASAL'ÇOCUKLARI HABER" IN AŞK VE HİS ROMANI: MUZAFFER ESEN Kömpars, Haymın (ikrini tasvip) olduğum için kendisini kabul ede etti: miyeceğimi söylersin, man Beliire işin farkma vardı. Birdenbi" re sarsıldı, etraftan bü halini görenleti | bulunması ihtimalile asabileşti, | gizli” gözlerinin yaşını sildi. Kendi kendini de tatmin etmek istiy muş gibi “hayır,.dedi, hiç mustarip deği" lim, Kederlenmeme ufak bir sebeb bil yok. Arcak -başkalarmın. haline acıdığı" için üzülüyorum... 42 İçeriğini sarsan maceranın korkurçlu- ğuna dalan Behire nikâh salonundaki me rasimi tamamile unutmuştu. Hattâ nişan- hların şahitlerle beraber nikâh memuru” nun karşısına oturmuş olduklarmı o büe farketmedi. Memurun “özlerine, nişanlılar cevap'ı rma, ve rihüvet memurun yeni oevillere Saade' terrevmi eden xısa nu huna dikka bir bim ya tifham ateşten bii şakaklarını yakıyor. Yarın kendisi de ayni vakayı tekrar ederse,, Para peşinde koşan Avni gibi, bir takım boş hülyalara kapılarak Nihatlan ayrılarak mukadderatını Necdete bağlar si , Behire bu dakikada kararmı vermişti. Macidenin yüzünde gördüğü ıstırab göl- gesini Nihadın simaanda görmek istemi- yor. Mademki Nıhıta nişanlandı. Onun- la beraber kalacak Hayatım tek erkeği Nihad olunalıdır. Nişanlısı kendisini sevi yor. bundan emindir, kendisi de Nihada karşı lâkavt değil, Fakat Behire nedense Avniyi bu işte suçlu göremiyor, O, trpkı Necdetin dedi diği gibi hareket etmiş, daha vakit var ken dürüst bir instri gibi hareket etmişti. Ya Macide ile evlendikten sonra © bâşka bir kadınım eteklerinin cazibesine takılar rak karısını bıraksaydı.. Avniden iğrenmiyen Behire Macideye karsı derin bir sempati duyuyor, onu çek tiği ıstırab yüzünden insanlıktan ayni muş, âdeta melekleşmiş farzediyordu. Macidlenin ıstırablarını düşünürken Be- hire birdenbire Necdeti hatırladı. Kendi nikâh gününde Necdeti sapsarı görür g bi oldu. Ve Necdetin kederli sesi kulakla” rında çınladı; — Demek sevgilim... çok geç kalmışım... Behire gene kendi iç âlemine dalmıştı.: Necdetin evire ilk geldiği günü düşündü. Genç doktorun vüzü yaz güneşi Okadar parlaklı. Fakat Behire çocukluk arkada” şınd atla nişanlandım. Nihâdı sevi" yorum, Nihat da beni seviyor, dediği akit bu parlak çehneden karanlık bir bur lut geçmi Daikan'ının bu kâra haberle çok sar iğını daha o gün anlamıştı, Fakr v kendine hâkimiyeti: sayesinde nışınt, bu hakerin o Neçleti gelip geçici bir fırtına gibi yalnız biran sarstığını sanmıştı. Enson (görüştükleri Xün bu bahs teksar canlanmeca, oBehire kendini tutamamış, zavallı (o delikanlıyı Adeta evinden koymuştu. Bu hareketile delikanlıya kendisini unutturmak, yahut ta kendisinden nefret ettirmek istemişti Fakat Behire biliyor; Necdet sevdi unutacak, yeni bir sevdada teselli bulacak insanlardan değildir, O halde, Bebire evlenirken bir insanın rlırabına sebeb olacak, kend: nikâh gü- nünde de Necdet mağrur ve yaralı bir sima ile belediye dairesine (o gelecek, ve vdiği kızın nikâlımı tıpkı bir yabancı gibi uzaklar lakip edecek. Bu $ön hatırlzyış Behireye çok ağır gs'di, göz Kapakları büzüldü, iki damla vaş kirpiklerinin ucunda be Ancak bu iki damla yaş dudaklarını ılatlığı za Behire farkında olmadan kendi kendini aldatmak istiyor, kendi kendisile konuşur ken bile sözlerinde samimi değil, . Kalbi” deki hisleri bilmez gibi görünüyor. Bu 9 da Behireyi işgal eden düşünce, Nihat de" Zildir. j Şimdiye kadar hayatı ve insan ruhl&” rını tıpkı bir aleydeskop arasından 8#Y rediyormuş gibi binbir güzel renkte gö ren Behire hakikat ile karşı karşıya sl ği vakit birdenbire çok sarsılmışlır, Behi renin güzel başı, güneşin binbir renkli H”) timaları ile pırıl piril yanarak önüne dop ru düşüyor. . Behire. gözlerini yummuş, dus ediyof” “Yarabbi! Beynimde yaşıyan bu şüpheY' içimden çıkarmak için bana yurdım €tx" Behirenin önünde birisi durdu ve bir © genç kıza açık bir şeker kutusu tuttu. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: