30 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

30 Temmuz 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞAM POSTASI bibi va Nejriyet Müdürü asan Rasim Us RE EVİ: lalarbıl Ankara caddesi Miran: İstemi MANLR İn işleri #elelonu: 23872 — m Pp “ . , Böler "sk. An “e “ NSANLAR ikiye ayrıldı: bu günlerde harbi kkak sayanlarla bütü tin harpsiz halle; te söy z iz her iki türlüsü ile İs insanı sinirlendiri Ikısmı et lalecana düş or; ne İri le uğr kutu * 1, Yeis de, ü: Wan hâdiselerin ink: Konlara soğukkanlıl: hay Raha doğru bir hareket olmaz| Ii Bukkazlılığa İk basit değil bepimi istikbalimizi, . Harp çıka larla insan » Böyle bi r ihtimal ükkanlıddiğr muh: i ihsan kuvvet fev şa düşmekle ne kaza iniz: rlalecanınız zsa Sizi harbin felâketlerin- İrtarabilir mi2... Ha Zı haksiz, yarın sizi utandı- hükümler vermemize, sözler inca kendilerinde bir rahal- duymazlar mı? kahvesi mi i gibi, bazı bi adam avi erini ra erde harplerin, şu ve) erin arzusu il değilim; fakat o — e sebeb zuhuru İn ikindi derecede âmil olma kün v le bedi kanaatinde, “İtalya'nın, Yaya g'mva'nın Ankara 30 — Bu sene janr ii 2 İdi imkân mı var?| © hayat dinliyenleri kizş yşüirara) insanlar sanma ee harbin işleri düzelteceği, Si 'bir sagdet devresine ulaş” lili! Yazan : — BAŞLANGIÇ — Bütün nezaketlerimizi, pazarlık- | larımızı, muvazaalarımızı, tevekkül, lerimizi, kanaatkârlıklarımızğ, oluru. sms tesellilerimizi bir tara- fs bırakarak, dünya öl ün p dileceğini na bağ “İde, konuş yor. Çün cak dere ötekiler güne kadar gelmiş bütün s4- nat ve fikir kıymetlerini muayene altma çağırmanm. ve tenkidi bina etmenin günü bugün. Ciğerci dükkânmda bile (Bugün eresiye) yazılı bir aşadığımız günün İ. temizleyici at de de ka ağız? bil. şü, kof ve günübirlik tecelli gayre- tatlı canını 24 saat İçin koruma açık gözlüğü, Yaradana sığınıp s8- vurma küstahlığı, dünya kıratında bir iç ve dış türlü yanaşamama en ne vakit kurtul Her meselede #atih üzeri sin raha umızi a| saplaşmasına bir arsa dün pane tan doğan neti, vey Klâsik çatının klâsik temeli olun. caya kadar Üzerinde işlemeğ küm olduğumuz hesaplaşma Borcu- çek- miş, ölüm korkusu ve yaşama ihti, rast duymuş her Türk sanat ve fi, kir adam: taahhüd altındadır. ... Ben kendi hesabıma, terkib etti- İğim her mısra ve cümlenin yüzü .4 mab- kinde ol- Hakkınız ot karşı, şahsiyet o hilmmas; dünyayı, lecan an me kargı “eda e bü borcu, asgari bir taksit Yk sile ödeme hareketine girişmiş bu. sanat ve fÜ dünyasını, bütün birinci surlariyle, kuruluşundan bu cağı) kadar nasıl Şım. mleri bus oYapacağ 1 devletle | narında ie sını belirtmesi gibi, çok acele bir İtaslaktan ibaret. Fakat öyle bir #lak ki, cümlelerin Üzerine per. izle eğilmeyi bilenleri, bütün geçit o noktalarından » “dolaştırmak İ şartiyle ana kıymet vardıracak. İ Görüşümü 5 safbaya ve 5 parça. va taksim ediyorum: İlmi ve hakiki manada Türk sa, nat ve fikir bayatmın başlangıcı. diye hay sınıf un. güne mimarm gazete ke- n, döğrü" tahmin e çıktığı İ adamlar, “Sat or ında, hiç yerimize başka türlü düşünen, gö" ren adamların gelmesini beklemek ten başka çare yoktur. Nurullah ATAÇ iyenlerin İçlerinde: sığmaz | künu 70,000 kisiymis, HABER — Akşam Poster eri önün. (ll Fikir veresi- | jrası Türk sanat ve J kısa bir gördüğümü anlataca-| ,. hükümlerine | Pazar vapurları hasaba AZAR günü Boğaza gidenlerin yes Tutmuş, meraklı bir muharrir ? — EZ) ie ee M Yİ LA ea «e Zürk sanat ve fikir hayatı üzerinde taslaklar Necip Fazıl KISAKÜREK Osmanlı İmparatorluğunun kurulu- şu olduğu için, o günden Tanzimata | kadar, birinci devre, Bu devreyi (Ortaçağ Türk sanat ve fikir ada- mina kisa Bi tamamiyle şahsimiza ait bir öl İxinsisi; Tanzimstm ilânmdı sonra geçen ilk yarım asır. Bu dev. reyi (Tanzimat Türk sanat ve fikir adâmmaâ kısa bir bakış) diye çerç veliyorum, Üçüncüsü, Tanzimatı takip eden yarım asır nihayetinden Dürya orum, ki Ortaçı; arbine gelinceye kadar süren çey- | Bu devreyi (Dünya Har- | rek asır. bine gelinceye kadar Tanzimat son- fikir adamma bakış) diye çerçeveliyo. rum, Dördüncüsü, Büyük Harbin baş. Isngıcmdan Cumhuriyetin ilânma kadar gelen zaman. Bu devreyi, (Büyük Harb ve Büyük Harb son- rasi Türk sanat ve fikir adamına kısa bir bakış) âiye çerçeveliyo- Tum Beşincisi, o Cumhuriyetin ilânile bugün arası. Bu devreyi (Bugünün Türk sanat ve fikir adamına ksa bir bakış) diye gerçeveliyorum. Görülüyor ki, 660, 50, 25, 10 ve 16 yıllık beş devre, mütesavi za“ map bölümlerine değil & büyük içtimai hâdiselere muvnzi sanal v8 fikir döğişmelerine uygun olarak sıpıflandıriıyor. Çizeceğim (taslaklarda olarından ziyade fadesi içinde ve sade bu i. belirtilerek, topluluğa dit teğhislerde unsur rolünü oy şahıslar, z | yasak, çizgiyle bir bina e-| .. Ne bu ateşböcekleki gibi aydm- lk vermeden karar noktalama fabtazyacılığı? Ne bu, idrak mide- lerine hazım ve kanımıza cevher teklif etmiyen #ikir posacılığı? Ne bu, leblebi ve kabâkçekirdeği geve. leme tenkitçiliği? şey söyliyelim, bir şey Müspet bir hami vsiyet vaadeden, boşlukta mekân İşgal etme kasması olan bir şey söy- liyelim! İsterse o şey vanlış olsun. Söylenişindeki ihtiyaç doğru ya? andıran, rı sağlamı ne Sanat ve fikir olduğunu anlaşın hayatımızın zift İR zatın biri küyette bulu bunu bakış) diye çerçeve-| içtimai | cağıdır. <Refik Saydam şefkat yuvası» Birçok devirleri ve rejimleri görmüştür. millete pek çok değerli insanlar hediye etmistir, Fakat hemen hiçbir devirde, hiç kimse bu müessesenin ma, nevi eşiğinde diğer bir yoksulluğun, ğmi görmemis, hiçbir zaman bu sefkat kendi milletinin kız evlât. larını bağrına basmamıştı, İlk sayın ve büyük kalpli Başvelilimiz Refik Saydımdır ki sü0ns saraamessaaasas0ame 0014 ense area vr sama Not Yazan: M. DALKILIÇ AYIN Başvekilimiz Rofik Saydam'n millet babası olarak gösterdiği bir sefkat hareketi bütün memleketin viedanı- teshir edecek kadar ulvidir. Sayın Başvekil babası millet olan bir Irfan miüessesemizi, Da, rüşşafakayı büyük bir insan kalbinin en hassas incizabile ziy ret etti ve öksüz yoksulluğun Milletin şefkatine muhtaç kızlarımız İçin de bir İrfan müessesesi, bir kız Darlissafakası kurulacağını da müjdeledi, Dartişsafaka ol. dukça eski ve hakikaten yaratıcı bir sefkatin açtığı bir irfan ku daha bükük boynunu doğrulttı Kucağından bu iğer bir öksüzlüğün ağladı- bu şefkat yuvasının maverasındaki bu yaşlı gözleri de gördü ve onların yası akan yere bir irfan âbidesi Milletin babası, oğlu kadar öksüz kızmı da kuruyor. k Refik Say- damn büyük kalbinde bağrına basmış oluyor. -| Sayım Başvekilimiz milletin yardım sefkatini bütün bir şef, kal halinde yaratmıştır, Artık milletten irfan istiyen bu yoksul kularımıza da yükselme ve yücelme ve millet şefkati yavası açı hıyar, gimizi eğri rasim. Biz bir gey başkasmın fikrini zeitmek #uretile hiç teşhise varsın, ruşta! —ı1— ITÜRK ORTAÇAĞ BAKIŞ J senim bütün İideolocyasının AE . İ O, içinde yaşadığı Kendisini yoğuran Cobjet) ve (sujet) sanat ve fikir dü surlarına sahibdir. Dil, nahvi ve tecelli aynalarındaki rile ©, rindedir. Bu platformayı ona cemiyeti, ce- zü sakat kabul edenler, arıyacakla- | miyeline de İslim iman ve ideoloc- yası bina etmi vazenesine gör Rasgele Fen bu!.. gazeteye şöyle bir si» muyor renkli bir geceye benzer siyah Laş tahtasma bir çizgi çekelim de çiz. büğrü sananlar, mekle mükellef oldukları şekli kav- söyliyelim tashih etmeden kendi fikrini bulamıyanlar bizi dü- olmazsa Kuhramanlık, bence bü baş vu- SANAT FİKİR ADAMINA MSA BİR. Türk Ortaçağ sanat ve fikir ada. Imı, dünya mikyasile, ruh ve Kafa, mimarisine, bütün miyarlarına cemiyetle ve cemiyeti, yerleştiği medeniyet kay- mağile tem bir anlaşma halindedir. cemiyet, hir dünya içi ifadesine ve bir dün- ya dişi telâkkisine malikseo da, halinde, yasını bütün un- de, ! kalipları; « İmantığı ve nasları; ahlâkı, ve ruh haletleri; menbar, mecrası | ve mansapları; bulâsa bir varlığın bütün akisle. sistemli bir platforma Üze, O devrin mu- İslim iman ve ide. sıkıntılardan te olduğu l yıkılması ile | İ s0 idarelerin » Ve İntizamın yerine gelece h son derece safdillik o İ mesele, o idarelerin 2 #beb olan (sıkıntıları gi- ektedir. Bu da şimdilik SİN elinde değil, O sıkıntılar W veya bu hareketle dı ld telâketler doğura”| halledilemiye" ncelerimizin, iti a - hükümlerimi .Buda ancak alım? bizler “sıla katlanmak ve hü” İnkisafını, bizlerin göçüp' hesaba vurmuş, bunun nekadar bilet parası tutacağını hesab etmiş! Boğaz vaypurlarında vasati gidip gelme bilet ücreti 25 kuruştan hesab edilince 17000 lira tutuyormuş! Bize bu hesabın asıl şöyle yapılması gerektir» Bir vapur vasati 1000 kişi aldığını göre bu halk boğaza neyle gitmiş? Zira bu hesiba göre pazar günü bo, ğaza neyle gitmis?.. Zira hu hesaba göre pazar günü Bo- Zaza 70 vapur İşlemesi Hizm, Halbuki şir ketten bu kadar vapur yek!. Bix de bu tuhaf muharririn merakı, na kapılıp da hesablara kalkıştık, af buyu, rün... Nemize lâzım: Zengin vapurlarda söylenenler vü- ğürdün çenesini yorar!!... *x Bu zat doktorun tavsiyesi üzerine bir sise maden suyu almıs. Açıp bir bardağa boşaltmış, Fakat bardağı ağzına götürüp biraz İçince gönlü bulanmış, Zira burnuna bir esans, bir kokusu gelmiş... Mivanta Önce barılağın lâvantalı olduğuna hükmetmiş, Fakat sonra gişeden hir yu, dum içiee livanta kokusunun şişede oldu, gunu anlamış. ni Diyor ki: — Anlaşılıyor bu şişeye lâvanta veya kolonya konmuş, sonru maden suyu doldu» rulmus?,, Bu zavallı okuyucunun herhalde yan- lısları var: Fibette! Siseler fenni yıkanıp mi koksun!!, kapatılıyor. Pis' Ancak bir millet babası kalbinin mihrak olacağı bu şefkat şafağı karsısında derin bir tahassüs duymamak imkânsızdır. Onun içindir ki Refik Saydamın yarattığı bu yeni şefkat A. bidesine, millet babalığınm yaratıcı larak Refik Saydam İsminin konulmasını tebeilen diliyoruz, sefkatine ebedi bir ömek o olocyası güneşli bir gö toprak, sanat ve fikir adamı da, ferdiyeti. nin köklerini bu te istidadına göre yemiş ver Kaştır. Ağaç, toprak ve gök; ferd, eemi- yet ve ideolocya halinde düzene gi- rinee HAYAT ve onun sonsuz de. veranı doğar. Hiçbir insanlık devri, ve gelön nsurlar Giz. â6, bir giden kim ne olursa olsun, bu ana ünda yapabil, miş değildir. İmdi, metafizik hir kıymet hük- müne şimdilik yanaşmadan kabul edebiliriz ki Türk Ortaçağ #ahat ve fikir adamı, o bellibaşlı bir görüş merkezi fmda sebeb, netice ve Egayelerini çerçevelemiş: ozamanı | mazi, hal ve istikbal olarak Üç a- hengiyle temsil etmiş; kendi ömrü İve anlayışı içinde iselere hâkim olmus tezatsiz bir cemiyetin halis i yemişidir. Bu cemiyetin: Dinf mizaer VE ir terkip sanat ve nasıl Sö (Süleyman Çelebi) Derirlik ve olgunluğu (Mevlâna) ida, İlmi, Mavera hümması (Yunus Emre) mizacı , de, Kahramanlık hayali (Battal Ga. râ) de, Aksülümel lu) nda, Nükte ve hlevi (Nasreddin. Ho- ca) da, Necib Fenl KISAKÜREK 5 incide) psikolocyası (Köroğ, (Devamı Istanbulda yağların tersi.. IR gazete şü malümatı veriyor: B — Fırtmalı bir havada © diyor, bir geminin etrafma 400 Hire yağ dökülecek olursa gemi iki saat için rahata kavuşur!, Aenih, Acalb. Biz İstanbulda o midemize hangi yağı döksek bilâkis Iki sant fırtına oluyor! .. Yeni bir haber ACI Sadullah o Gözetelerle saknlar sütununda Son Telgraf gazelesin. de yeni bir haber görmüs: İtalya Hataya göz dikmiş, haberi, Ayakkabı boyacısı kendi fotinini boya- maya vakit bulamazmış, derler; bu da öy. le olacak. Kendi gazetesinin başmubarririni oku- muyor galiba, O günkü basmakalelerini 0, kumnş bulunsaydı, bir başmakslenin nasıl Paris telgrafı eübbeslne büründüğünlü gö- rerek, mevzuunu başka bir cepheden ele a. lurdı sanırım, Yazık bir mevzu kaçırdı, Mim cemiyet | Düşündüğüm gibi: — Büyük Şefin sözleri Yazan: SUAD DERVIŞ da, Maarif Şürası aza- ları şerefine tertip e- kabulde Büyük Şef nü, Maarif Şürası azası- beyanatta bütün Türk münevverlerini Büyük hay» ranlığa ualştıran bir belâğatle şu hakikati işaret et: ir; smi İsmet İ ne eri “Büyük Türk milletini lâyık ol- | duğu derecede tebarüz ettirecek tek vasıta onun kültür ve teknik kuvvetidir.,, , İ Şefin bu büyük hakikati ifade- | lendirmesi memleketin yarınmda bu iki kıymeti yükseltmek için nasıl bir enerji sarfedileceğini bi- ze öğretmekte olduğu yoruz, in sevini» Evet! Bir milletin yükselmesini temin eden yegâne kuvvet, kültürde ve teknikte en dereceye yükselmesidir. Bir başka yazımızda da anlat mağa gayret ettiğimiz gibi, tekni- ki, bilgisi, kültürü bir ihracat emi teâsı yapmadan evvel bir millet tam mânasiyle yükselmiş addedi- lemez. Türk milletinin Türk toprak- larını düşman istilâsından kurtar» dıktan sonra yaptığı ve daha şid detle yapması lâzim gelen müca- dele, onu cehaletin elinden (e çe- kip kurtarmak savaşıdır. Türk milleti muasır milletlerin bilgisine, tekniğine, iftikar arzetmiyecek seviyeye gel diği gün, Türk milleti istiklâl ve hayatı için mevzuubahsolabilecek bütün tehlikeleri, bütün korkuları jatlatmış demektir, Türk gençiliğine aşılanması lâ“ zım gelen fikir şudur ; Bilgi, kültür, teknik milli mücadeledir, Bir istiklâl ve hürriyet savaşıdır. Türk vatanı gibi cömert ve zengin bir toprak parçası Üzerinde oturan bir mille“ tin o topraklardan ihtiyacı olan her şeyi istihsal ddebilmesi için muhtaç olduğu şey, yalnız kültür, teknik ve ilimdir. Ve bunu ken- di toprağında bulunca, iktısadi ol- sun veya herhangi bir şekilde o- lursa olsun hiçbir başka milletin nüfuzu altında bulunmak mecbu- riyetinde kalmaz. İ Türk gencine telkin edilmelidir İ ki, üniversiteden imtihandan ,Hön- mek, harp meydanında silâh terk - | etmek kadar kötü ve şerefsiz bir İl iştir. Ve eğer biz Türk istiklâli- nin hakiki zaferinin burada oldu- İğunu onlara telkin edebilirsek, İlim savaşında aciz gösteren bir tek gence rastgelemiyeceğimizden emin olmalıyız. Milli Şef İsmet İnönünün bu sözleri ise münevver gençliğe bu mefhumu telkin edecek kudrtte - dir . Türk gaçliğinin, bu teknik ve İ kültür harbini bu, büyük münev- | verin başkumandanlığı altında kı- İsa bir zamanda büyük bir muvaf- | fâkıyetle muzafferiyete ulaştıra- cağından emin olabiliriz. onun yüksek kültürüne işi b Suat DERVİŞ Bu ne sürat Atatürk köprüsünün bo- yaları şimdiden bozuluyormuş! Atatürk köprüsüne konmakta olan ağaç parkelerden 150 bini daha Fransadan gelmiştir, Yakında son olarak 200 bin parke daha gelecektir. Köprü dü balarına vurulan boyalar şimdi den bozulduğundan müteahl ingaat bitinceye kadar boya işle rri mukaveleye uygun olarak tamamlaması bildirilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: