19 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

19 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 me 19 AĞUSTOS < j8 GEREDE, TABLE || HABER'in Tarihi Romanı: 13 Yazan : RAHMİ YAĞIZ Zavallı mevlevi dervişi ıslatılıp ıslatılıp. dövülüyordu Bu sözler, bekledikleri mevzuu ele geçir - miş vaziyette bulunan polisleri harekete ge « tirdi. Bir anda yakasına sarılan, üzerine çul, lanan 6 çift gügü kuvvetli kolun hoyrat tar- “ taklayışlarile sürüklenerek sülendan çıkarı » Jan ve ne olduğunu anlamadan soluğu mer - diven altinm dar, karanlık ve rutubetli bop- luğunda alan Reşit Efendi tekme ve yum. ruklarla hurdehaş edilmişti. Dervişi merdiven altına kapayıp emni - yet altına aldiktan sonra konağın telefon - ları işlemeğe başladı: Sivil memur Küçükpazarinİbsan azamet le Babıhli telefonunu yakaladı, Sadrazam paşayı aradı, Mühim bir iş, fevkalâde mühim bir hâdiseyi arzedeceğini söyledi, Meclisirü - kelâdan çıkarak telefon başına gelen Talât Paşaya heyecandan boğularak bâhsetli; — Paşa hazretleri. Konağınızna kadar gelen ve koltuğunun altında müthiş bir bom, ba bulunan bir sulkastçıyı yakaladım. Mer- diven altına bapsettim, İradenizi bekliyorum. Talât paşa o sırada meclisi vükelâğda hara- retle meşgul oldukları mevlevi taburu ile diğer tarikatlerin de iştirak edeceği yeni silâhsiz kuv- vetler etrafmda müzakerede bulunuyordu. Ve tu- haf hir tesadüfle, bunları başaracak zâtm Reşid efendi isminde İstanbulda bulunduğunu tahmin ettiği hir mevlevi dedesi olduğunu söylüyor, Reşid cfendi imi mewlisi vikeiâia Ao! ken zevpli Re. etendi sille tokat sadare Arma altma indirilmiş, hapsedilmiş, sulkasiçi diye za haber veriliyordu. Sadrazam sivil memura teşekkür etti, verdi; — Poliş müdiriyetine teslim edin. Tazyik © “wler. Alşam üstü tahkika? neliectini dahiliye- a öğrepirim! Bu emir yerine getirildi. Polis midiriyetinr aber verildi, Gelen kapalı bir arabeya ayni hoy- s sara, emir &x merasimle, ,sille tokat bindirilen Reşid efendi, “Kölis. müdür. ilan yolunu tuttu, oSiyasi işlere gubeve verilir verilmez bigi, * e — deryleyhemen tazyik, altma alındı, - İlk sorguyu sube müdiri bizesi yaptı: — Adın nç senin? “ “ş , — Roya! Bu cevab şuke müdürünü kızdırmıştı, Yerin. den fırlıyan müdür Reşid efendinin vediği yumruk- İardan yer yer çürümüş, şiş suratına yeni bir yumruk indirdi, haykırdı: — Doğrusunu söyle ulan ihtiyar haydud! Zavallı dede inledi; — Doğrusu bu, Adım deryiş Reşid, Yedikule 4” 7 merlevihanesi nakibiyim, Bu iddia, müdürün hirsmı arttırmaktan baş- ka bir işe yaramadı. Yumruk, tekme, sille faslı u- zun sürdü, zavallı Reşid efendi yediği dayak. tan, gördüğü işkenceden istintak arpa boyu ilerli, yemeden düştü, bayıldı, kendinden geçti, Bu bayılma, bol bir ıslatma ile tektar ayilm- esya kadar adamcağıza yapılan Sopa masajmın durmasını temin etmişti, Suçsuz derviş ilk “suale doğru olarak: / — İsmim Reşid, mevelvihaneden sorun ister- | seniz! Der demez ânyek fazlı görülmemiş bir şiddet- is tekraranıyor” — Doğrusunu söyle kârata, Ak sakalli; ihtiyar baydud. Leşini sereceğim senin!, Diyen şube reldürü ile maiyetirin arttırdığı sopa Reşid efondiyi avaz avaz haykırtiyordu, katil, Fakat #hliyar adamcağızım ne yürekler acı feryadı, ne de ak sakallarından süzülen göz yaşla, rt birinci şwbe memurlarının İnerhametini tahrik ediyor; memurlar halı silker gibi adamcağısın La, banlarında ye oyluklarındn o sopalarını var küv- vetleriyle şaklatıyorlardı. Zavallı Reşid efendiye sorulan sual, komlteci arkadaşlarının kimler olduğu, daka başka teşkilâ- ta mensub insanlar varsa onların ndresleriydi. Birinci şubede ilk günü yediği dayakla 'ahan- ları patlıyan, oyluklarından kan fişktran ihtiyar mevlevi dervişi, birkaç defa bayılıp ayıldıktan ve: — Vallahi, billâh, pir hakkı için bir şey bil âiğim yok, benim ne komitecileri tanıdığım, ne de komitecilerle alâkam var. Allah rizası için yakamı berakın! Feryadını binlerce defa *tekrarlıyarık der. mansız düştükten sonra bu dayak faslma nihayet verildi, Bir çuval kemiğe dönen dedeyi, eteğinden çe- kerek tıpkı bir hayvan leşi sürükler gibi, müdüri- yetin muşamba döçeli koridorlarmda sürükliyerek getirdiler. Birinci şube nezarethanesi deniler dar, rütubet ve küf kokulu karanlık bir odaya attılar, Yanma bir desti su bıraktılar, Kapmm dısma da bir nöbetçi koydular. Tazyik ve işkenceyi ertesi günü tekrarlamak üzere o gecelik fasıla verdiler, / Reşid efendi, sabaha kadar baygın ve bitab yattığı tahtalarm üzerinde kaldı, Yer yer çürüyerek , Mersran, vücudunun iler tutar tarafı t. : O akşam konağa dönen Talât Paza telefonla dahiliye nöbetçi ümürini buldu. Keyfiyeti sordu: — Allo, ben sadrâzam Talât... Nübetgi âmiri Süruri bey, telefonda duyduğu bu isimle mulmatışslanmış gibi bir tavır aldı, Talât paşa devam etti; — Buğün yakalanan derviş kılıklı ermeni ko. mitecisinin istintakı ne oldu? — Henliz polis müdiriyetinden bir #ş'ar vaki “olmadı paşam, Emrederseniz tahkikle haber vere, lim. — Komiteci hâlâ polis müdirlyetirde mi? — Evet pasam! — Peki,. Ben oradan öğrenirim! Sonra, Talât paşr telefonda polis müdürünü buldu. — İhtiyar komitecinin isticvabı ne oldu? Polis mildürü, birine şube terafından verilen ilk istievab raporunu telefonda sadrazama okudu; — Efendim. İstintakin bizzat mesgul olan bi- rinci şube müdürünün verdiği raporu synen oku- © mama miüsaadenizi istirham ederim, Rapor şu (Devamı var) a m bizli. Ya seç Nazırlığına. Marleden : Fetni KARDI O zaman Kanadanın Halifaks li-Jyani hız. ven için evvelce kararlaş -fiçin, memleketime sö nanında bulunanlatdan hiç Hiralmuş on saat önce, E *! adile bulunuyorum. Alef sereyanı eden müthiş ve İeci Sal — ağn Mam, Avrupaya döğe | ecir. Bana yardım pa üeleri unutamaz. Bürlar, “ Avtupa | sola çekti ” kaptan, ancak sizin sayeniA lewetleri, arasında henüz patlam: | Üç sâğt lezbi sonra | tanıma dönebilirim. ğ âan 1914 umumi Yarbinin ne kada İşilep açık de. .2dö bulunduğu sara orkulnç olacağı hakkında bir fikir |da tehlike işareti makinede bulu-İ “DÜNYAYI. DOLAŞAN İ vermğe kali idi, ranlardan ba;ka b...a müretteba ALMAN | .. tisetlen birkaç #aat önce Ka -|tr tahlisiye manevemsi'için da gazeteleri kocaman harfleri | teye topla. Bu âmiböe bir munev Tai ğe Bi in ; ları? Av is : in haberi bildirmişlerdi: “Har; adan ibaretti; süvari tayfalarını alryordü, Bn esi, tekiz daşladı!,, - “Almanya ve Avnstur ye | Şir tehiike fânlmia yaps. 19'Ya - Macaristan Rusya ve © Fransayı | âleleri bir kere dâha öğretmek'ü sayşı herbe girdiler,,, İ ere umumi bir ptova yaptırmağı Bu haber üzerine gittikçe büyü (| üzüm göcüiüşdü.' Ng olur ne olma. ven telâşlı ve heyaanlı bir hal | yordu, harp zamanında bulunu * #elgral cihazi yoktu. Esi nanlar telsiz telgraf henüğ sak ve ilk emeklemz d develi unuyordu, Seler on gün 4 ç| 3u müddet zarfında da kalmamış- | xalabalığı imana akın etmişti. O ada bulunan bitaraf devletleri | bandırasını taşıyan gemiler, Yen 'Dünyadan Eski Dünyaya gitmek isteyenlerin hücumuna uğradı, Ka Inadanın ber tarafından gelen trenler Kanadayı, süratle terketmek iste yen Almanları limana boşalıyor - lu. Herkes, İngiltere, henüz Al A beraber bunun artık bir saat me #lesi haline geldiğinden ve bu tak- dirde Kanadada bulunan bütün Al, kedileceği nden emindi. Almanya ve Avusturya - Maca « ristan imparatorlukları tebaalarım dan bir kısmı memleketten kaçmal, kampına girmek telikesinden uzak» ların endişesi geç kalmaktı; İngil dudu aşmağa gayret ediyorlardı. KAÇAK BİR YOLCU asdı, gemi bir tehlikeye düşe - iiçdi. Tahlisiye sandallarından birindi sazak bir yolcunun saklanmış ol - tuğunu gördüler. | Bu gizli yolcu, yirmi bir yaj'arır |, i 4 bir delikanlı idi. Süvasmin, ken manyaya harp İlân etmemiş olmak | Jisine yağdırdığı küfür yağmuruna yaşı havada ve bir tek kelime söyle aekeözin tahammül etti. Süvari hiç “BANA YARDIM EDİNİZ!, | &etinden boğulacak gibi, bar bar manların tecemmü kamplarına sev- ağırıvordu? — Seni denize atacağım! Seni Ax rupaya kadar bedava besleyip pa rasız götüreceğimi mi sanıyorsun? Çıldırdın mı sen? Hem sen kimsin gayesile ve şimali Amerikaya Beç-İ yakalım? Nereden geliyorsun? mek ümidilt cenuba hareket ettiler, | Şimali Amerika bitaraftı, hududu ses çıkarmadan kaptana bakıyor - aştılar mı İngilizlerin tecemmü| gu, Dedi ki: Delikanlı, soğukkanlı duruyor ve — Kaptan, sizinle yalnız görüş * laşmış olacaklardı. Fakat kaçan:| mek isterim. Kamaranızda bana biz mülâkat şerefi vermek lütfunda bu tere merkezi Avrupa imparatorluk-| lunur musunuz? larma harp ilân etmeden önce hur Kaptan söylendi, homurdandı nazlandı ve nihayet meçhul yolcu » nun dediğini kabule razı oldu. O» nurla beraber kamaratına gitti ve Hollanda şilebi “Emika” liman | sert bir sesle sordu: da harekete hazırebir halde bekli:| — Söyleyim. Gemimde ne işiniz yordu, Hakiki bir,deniz kurdu olan gemi süvarisinin Avrupa büyük devletleri arasında başlamış olan mücadeleye aldırış ettiği yoktu; o- “Jun bu bahis üzerinde bildiği ve e- hemmiyet verdiği bir tek nokta var dı; Holandanın bitara! kaldığı... Yirmi kişiden ibaret olan gemi müretlebalı, süvariden aldıkları & mir üzerine, şilebe girmeye çalışan Almanlara şiddetle karşı koymakla meşguldü, Bu kolay bir iş değildi. Birçok Alman denize atılmış, yüze" rek Emiliaya girmeğe teşebbüe et - migti, Süvari yalvarıp yakarmaları din- lemiyordu. — Jsrar beyhude! Gemiye kimse Yi alamam. Kaçak bir Alman Yü * ründen gemime ambarro koydur - mağa sebep olacak kadar deli de - gilim ben! Ve o gün öğleden. ora ikide SAKİ: kip» Kaçak Yolcu bunun üzerine izâ « hat verdi: — Babam Almanyada faal ordu- da albaydır, Büyük babam da as - kerdi, şimdi albay mütekaidi... Am cam, general, Büyük babamın ba * bası, Napolyona galip gelen gene - ral Bluherin (oerkâmharbiyesine mensuptu. Ceddim ise... Middeti gitgide artan kaptanır tahammülü müzaade etmedi. Muhe tabının sözünü şiddetle kesti: — Dur yahu! Burlarm benimle alâkası ne? Ecdadın asker olmuş veya olmamış bana ne? Gemimde işin ne, sen onu söy'e! — Ben de onu söyliyecektim kap tan,.. Almanya, Fransa ve Rusya ile hali harpte... Sonelli sere zar- lında mem ..sstimin girdiği harple zin hepilide muhakkak ailemder diri bulundu, Ceminizde işte bucur ya bâdiselerile alâkası tai ilmiş olacaktı, Or günde! ok hâdise olabilirdi ki? Bİ uzlar Berline, yahut Almi' «ise girerlerdi. Uzun, hararetli bir koni onra Joschim fon Ribberi Hattâ o katlar ki kamara yerce çıktıkları vakıt geri anm da. Xü olarak kararlaştırılmış : Delikanir. &....adan geçei attı. Ancak yirmi bir yi takat arkasında fırtınalı * “ırakmış olduğunu meyi sebilirdi. Hemen hemen çocukluğ” ri beynelmilel bir hayat “Tahsilini Almanyada, Fi viğrede, İngilterede yp mi yaşında Kanadaya gi miryolu inşaatı işlerinde / Bu asl! aile evlâdı iş ve sıkmtısı ile ilk dela y w. niztı. Müteakiben ru, daha sonra da kendi müteahhit oldu. Bir sene içinde pe çok Bu, kaptanın geminin k Sema “muhabbet “eslem” Adi. eğen ya: GEMİNİZDE ALMAN 7 VAR MI? Emiliâ denize açılalı Üğİ muştu ki bir gün ““ veli nin sildeti belirdi, Müreti ve:tede bulunan hepsi, doğru sü-atle gelen bu tılar. Eski model bir düÜ tasile şeminin mahiyetini yan kaptan oldu: : —Bir Togiliz harp geri ne istiyor acaba? Bak yi durmanızı işaret ediyof. t e a işmal Altıni Tefrikamızın # tl inci sayfa“ m EE İkisi de sustular, Fakat biribirine baka” * rak konusmakta devam < ediyorlardı. Bu sırada Behire birer birer mukaddes hatı- relarmı çekmesine koymağa başladı. Be- hice hanım heyecanından söz söyliyemiye rek genç kıza bakıyordu. Nihayet ihtiyar İdin mırıldanır gibi bir sesle; — Necdetim için, dedi, sizin gibi maziye bağlı bir kız bulsaydım ne kadar sevinir- dim. Bu sözleri söylerken gözleri Behireye dikiliydi, Genç kız bu sözleri işitmemiş gibi dav- kpa tercih etmiş, işine devam etmiş W. Fakat elleri titriyordu ve yüzü kıpkır mızı olmuştu. Çekmeceyi yazıhaneye koydu ve gözü kilitledi. Bu hareketile kendi kendisini maziden uzaklaştırmıştı. Behice Hanım genç kızın karşısındaki /ökoltuğa oturdu. Hâlâ etralına bakiyot du. Behire mazinin azamet ve ihtişamıs mw mödern zevkin başitliğile kep iyi bir leştirebilmiş ve odasına yepyeni bir a « henk koymuştu. Kadın takdir hislerini saklıysmadı. — Bu eski eşyayı ne karar derin bir sevkle tanzim edebilmişsiniz, dedi. Behire cevap vermedi. Yarın evlendiği MASAL ÇOCUKLARI > IN AŞK VE HİS ROMANI: a MİZE EE 1: ko yrnanear vakıt bu eşyadan ayrılacağını hatırla - mış, müteessir olmuştu. Evleneceği günü düşünürken içinden bir nefret hissinin, İsyan arzusunun ©0ş- tuğunu hissetti, Bu sükütüun çök manalı olacağını bil diği halde dahi, Neçdttin annesine ne nişanlandığından. nede nişanlısından bahsetti. Nihat, şimdi Behirenin naza » ruxja ümit yolünun önüne dikilmiş aşıl- maz bir maniadan başla bir şey değil - di. Fakat Behire, bu dakikada bile nişanı bozmağı, Nihattan ayrılmağı düşünmü- yordu. Nihada birdefa söz vermişti. Kendi saadeti uğrunda, daha çok beğen- diği adamla birleşmek için Nihattan ay- rılmaktan utanıyordu, Nihadın gözünde hevederine tâbi bir hercai menzelesine düşmekten ürküyordu. Nakleden : Ah Nihatia uyuşabilseydi.. Faküt huy ları o kadar zıd ki. Nisanisaı Bebirenir. sevdiği bü iki mobilyadan adeta iğre » niyor. Bunlardan bahsederken eski va - ziyeli bile kâfi görmüyor; “Bunlar, di - yor, üzerlerine toz, İhtiyarlık, can sıkın- ti sinmiş, modası geçmiş şeylerdir. Bu- rada müzinin çirkef kokusu var. İnsan bunları görür görmez kara düşüncelere dalıyor... Behire bu sözleri kalbi parçalana par çalana, hası eğik dinlemiş ve mürebbisi- nin önünde titreyen bir vahşi hayvani gi- bi hiç bir şey söyliyememiş, hiç itiraz edememişti. İk Behireve arrularını kabul ettir mek için esksklik nufuzundan istilarleye * başlamıştı bile, Açık ve âmirane bir ses Je nişanlısına: “Bana, demişti, aydınlık, düz,. basit o 63 lan modern üslüpdan bahsedinir. Evi - mizde her şey yeni ve ültra modern ola- cak ş Behire bu karardan üzüldüğü kadar, Nihadın “bu sözleri söylerken | takındığı tavırdan da üzülmüştü. Fakat itiraz et- miyordu, Nihadın sevgisine inanmıştı, Bunun için susuyordu. Bugün de Nihat hakkındaki hislerinin . değiştiğini iddia edemezdi. Fakat bu ih- Uyar kadınm karşısında kendisinde bir değisiklik, bir başkalık görülüyordu. necjetin annesinin yanında Nihat ismi. ni ağına almağa adeta sıkılıyordu. Behire yoksa genç mimardan soğumuş muydu. hisleri baska bir tarafa doğru mu akıyordu? Bshire henüz kendi kendine bu suali sormuş ve cevap vermiş değildi. Fakat Nihadin. hayatında aldığı ehemmiyetin günden güne azaldığını hisse bm annesi buanda ze 5 lı tetli anlattı ki | Dnyars şardı. Behirenin yüzünden bir a“ genç kızın simasını bir kat leştirdi. miştı. Bu heyecanm farki e Fakat oğ'u'ile eskidenberi çe kız arasında bir birleşmeden nun olacağını belli <imeki yordu. Necdetin; ey annesinin şahsivetinde ge vin bulmuş olacağı güphesizdi © Bshire.“Needetin ie ha retli bir dille çocukluk bahset. Genç karm mezi © çok “memnun olduğu aç yor 1 çe

Bu sayıdan diğer sayfalar: