24 Ocak 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

24 Ocak 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a AL iz p İm A a. Rasim us ARE EVİ: istan Aakarı caddesi 00 van an 244 Kayra ren mali MARKA Yam öğlen telelone: | 73877 ANE SANTA Br... e 1100 an Hâdiseler EN Ve Tarih MN İlim hareketlerimizin son ve mihim hâdisesi “İnönü Ansik. Mpedisi” nin yazılıp neşredilece- ği hakkındaki karardır. Verilen izahata göre bu ansiklopedinin tariziminde arım meşhur (Arus - Laousse) ansiklopedisi «as tutulacaktır. Yalnız o an. ansiklopedide Fransız büyükle- rine, Fransız kültür hareketle, Tine pek tabif olarak fazla yer verilmiştir. Her millet kendi yaparken bu mu feda etmez. Biniki de öyle lace ilm (Devamı 4 üncüde) Kadircan Kaflı Alman işgali altındaki | Paris'te Kulaktan kulağa haber fısıldamak | yasak! Dedikodulardan sinirlenen polis Rastgele 50 kişiyi tevkif etti Nevyork, 25 (A, A.) — Nev yörk Taymis o gazetesinin Ber yolu ile Paristen âldığı bir teigra, fa nazaran, Paris. polisi, kulaktan | kulağa yafılan şayialarm önüme | geçmek İlzere lokantalardan birin de ve sair mahallerde elli kadar sabsı tevkif etmiştir, Tevkif edi - len yahıslar, heyecan uyandırıcı | haberler o yaymaktan suçludurlar. İ Polis prefesi, Paris halkma hita - İ ben neşrettiği. bir. beyannamede, İ eiddetli cezalara çarpılmak istemi yorsa, dedikodulardan ve #ayialar yaymaktan tevakki ötmeyi tevsi, ye eylemiştir. Bu şayiaların rieden tâhis olduğu malüm değilâir, ———— Maltalılar Zaafa düşmiyeceklerini Çörçile bildirdiler Malta, 25 (A, A.) — Çörçilin tebrik mesajma cev olarak Malta halkı Malta umumi vali ve- kili general Dübbie vasıtasile İn, giliz başvekiline asağıdaki tolgra, fı çekmislerdir: “Malta ballı ve garnizonu tel - gralmızdan son derece mütehassis olmuşlardır... Allahm yardımivle Malta 2aafn düşmiyecektir, Nihat 2afere yardım ettiğimizden dolayı bahtiyarız. Galibiyetin muhakkak ve kat'i olduğunu biliyoruz, 50 Amerikan torpidosu ingiltereye vardı Vaşington, 28 (A, A.) — Bah- riye nazır albay Knoks dün gase, teciler toplantısmda beyanatat bu unarak İngiltereye satılan 50 tor. pito muhribinin şimdi Atlantiğin öbür tarafında bulunduğunu söy - lemiştir. Yalnız bunlardan biri teslimi müteakip başka bir gemi ile müsademe ettiğinden hasara uğramıştır, Maamafih bu Otorpito muaribinin de şimdi İngilterede ol- mast muhtemeldir. Beşka bir susle cevap veren al. Bay Knoke, İngilizlerin Amerikalı, lardan Vichita modelinde kruva - zörler istediği haberini Yalanla - mastır, Fransanın Suriye komiseri Halepte memurlarla görüştü Halep, 23 (A, A,) — Havas: Suriye yüksek komiseri general | Dentz, Halebe gelmie ve sivil ve i askeri memurlara o gazetecileri, yerli halk mümessillerini ve biha #a Eransiş kölonisini kabal etmiş, İ müleskiben Beruta dö) Vişi Siyam ihtilâfında Japon tavassutunu kabul giti Vişi, 23 'A.A)J sı bildiriyor: Fransa ile Japonya dostane münasebetler Havas Ajan. ar: Fransız hem Si, hükümetinin Hindiçini ile Siyam arasmdaki hu. dut ihtilâlmda tavassutunu teklif eden Japon hükümeti vassutunu kabul etmiş Fransanın Tokyo tavassutla alâkadar her türli i meselelerini Japon hükümetile gö. rüşecektir. eğme LiİNDBERG Amerika Hariciye Encümeninde fugiltereye yardıma muhalif olduğunu söyledi Bu kanun Amerikayı Demokrasiden uzaklaştırırmış? Vaşington, 28 (A, A.) — Röyi Bugür meşusan meçlisinin hari, ciye encümeni huzurunda demok. rasilere yardım — proojsi hakkında fikirleri dinlenen albay Lindberg, ezctimle demiştir ki: Amerika Birleşik devletleri, ma- kul hadde modem ordu, donanma | ve hava kuvvetleri idame ettirdik- çe ve müdafsa için elzem olan üs, ler tesis eyledikçe denizden ve ha vadım istilâya uğraması tehdidi mevcut olduğunu zannetmiyorum, Törnövde, Antillerde, Havay a- dalarmda ve Alaskada tesis olu « macaklardan manda Kanada ve merkezi ve cenubi Amerikenın ba- kısımlarında da başka üsler te, tava yedir, Groğnland, dn ön GIĞİF bazı Tele yapılar Amerika Birleşik devletleri, ta- mamiyle modern on bin kadar mu- tır. Hava kuvvetleri ihtiyatı geniş mikyasta dünyanm diğer yerlerin, deki vaziyete bağlı bulunmaktadır. Encümende albay o Lindbergden İngiltereye devamlı yardım lehin - de olup olmadığı sorulmuştur, Albay, bunun cevap verilmosi çok güç bir sunl olduğunu söyle - miş, fakat Amerika Birleşik dev, letleri bu tarzda bir karar sims bulunduğundan bu siyasetin terki, ni çok İyi bir tarzda haklı göster mek icap eylediği fikrinde bulun- muştur, Albay Lindberg, son kanun pro, jesine muhalif bulğnduğunu, çün. | kü bunun harbe yaklaştıran ve de- mokrasiden uzaklaştıran bir adım teşkil ettiğini söylemiştir. ——- Kanada filosuna iki balıkçı gemisi iltihak etti Ottava, 28 (A, A.) — Kanada filosuna iltihak eden yeni İnşa e, dilmiş iki balıkçı gemisine Minas ve Vatiğa adları veril ve kurtulmak istiyen Bizi mes'ut etmesi lâzimyelen bu yakınlık da artık ruhumuzu tr, O elleri bir daha bırakmamak İMter gibi avuçlarında tutarsk! > Artık bir daha oraya dönme, - Ölye yalvarıyordu. piş sözler bir yalvarıştan ziya- Kine Here. benziyorlardı.. Onun ün Son hamlesi, son Kalknmaaıydı bunlar... Büsbütün oum değil miydim? Sunmak hep onu dinlemek ietiyor. k Tobruk taarruzu | İ iki muhasım arasındaki sahada bulunan bir gazeteci Müthiş hücumu anlatıyor 4 saatte alınması lâzım gelen ilk hedefler 2 saatte alınmış Kahire, 25 (4.A.) — Böyter ağanısının 'Tobruk civarında il muhesmu arasındaki sahada bu. lunan cephe muhabiri bildiri. yor; ral Vavel ordusu Tobrr ka kâra büyük bir taarruza geçmiştir. İmparatorluk ordusunun ileri kuvvetleri İngiliz tanklarından, İngilterenin şarkında kâin bir kontluk alayımdan, Avustralya, İli piyade kuvvetlerinden ve mo- törlü kıtaattan mürekkepti Başlıca hücum dış” müdafaa hattiyle Tobruk kalesi arasm- daki sahada Italyanlar tarafın, dan inşa edilen çok kuvvetli bir surette tahkim edilmiş olan mev zilere karşı tevcih edilmiştir. Avustrulyalılar tel örgülerini kestikten sonra şafakla beraber tanklarımız hedef üterine atıl- mışlardır. Açılan gedikten dal ga halinde giren bir Avustral, ya livası askeri mevzilere hü- cum etmişlerdir. Diğer kuvvet ler de sağdan soldan dış müda, faa hattımı âşatak u mev- gilerini otemizlemeğe iŞ - lardır, Kitsat gittikçe şiddetlenen topçu barajınm arkasından ya, vaş yavaş ilerlemiştir. İlk hat- ta bulunan İtalyan topçusu bir müddet sonra SU: ve kızılhaç teşkilâtmm hücum neticesinde alman müdafae hattr arasından ilerlediklerini gördüm. o Bazı düşman topları sık sık ateş ediyorlardı. Bu sırada müthiş bir manza ra İle karşılaştım. Binlerce İ, talyan esirleri kendi topçuları» nın baraj ateşine maruz kar dılar. Obüsler aralarında patlı. yor, bir çoklarımı öldürüyor ve- ya yaralıyordu. Sağ kalanlar & teye beriye dağıldılar. İlk hedefi teşkil eden topçu mevzilerine vardığım zaman, kurmay plânları mucibince 4 saatte alınması Jâzim gelen bu yerin, ve esirlerin 2 saat icin, de zaptedildiğini öğrerdim. İtalyan toplarının bir coğuna obüslerimizin tam isabeti ol- ki olmuştu. Sıhhiye erleri ya ralı İtalyan topçularmın yara, lerini sarmakla meşguldüler. Önümde garbe doğru Pilâsti- rino İtalyan müstahkem mevkii gözüküyordu, Bu hedefe dokum mamak için emir alan kuvvet, lerimiz daha ileriye uzanarak Salaro ve Airente kalelerini zap tettiler, Tobrukun gerisinde bulunan bu kaleler limanı ihata etmek- ANEY dum, Onun, bu emre benziyun kes kin yalvarışları ruhuma muhtaç olduğu kuvveti veriyordu, Ah bir az daha kuvvetli, biraz daha hi. kim olabilseydi... Beni buradan bir xorha gibi kaçırıp götürecek ka . dar şiddetli ve kudretli olsaydı... Göz kapaklarım ürken bir çocuk gibi titriyerek onu dinliyordum: — Gitme, buzada kal, Sen ya- nımda olursan, sana büsbütün ma, lik oluru mher şeye karşı koya. bilirim, İstersen uzaklara, bizi kim senin bulamıyscağı yerlere gider ve bizi bir daba ayrılmakta kur, tarucak sevimli ve güzel bir bağ YARAT, İl Titriyen göz kapaklarım nemle- nerek yüzümde sicak başlarım pi, Yazan. NEZİHE MUELİDDİN rıldadığını duyuyor ve onu dinler. &en İnifyorum... — Oh söyle, söyle, Bizi biribi. rimizden bir daha ayırmıyacak mukaddes ibr bağ... Bu bir çocuk değil mi? Biribirimize daha sokularak fasıl dağıyoruz: — Bir çocuk... Ol evet, bir çe- cuk... — Aşkımızın çocuğu. — Onu nasıl severdik... — Biribirimize daha nekadar kopmaz bir kuvvetle bağlanırdık. — O zaman aramızda yeniden v5 bambaşka bir aşk baslardı., — Ve bizi bir daha hiçbir kuv. vet aymamazdı, 1 83 ğ vira Artık gözyaşlarım Kurumuştu, Karanlık ruhumda bir güneş aç , mıştı. Onün aydınlanan gözlerinin ışığını içerek cnrlarmıştım, Bü | yük sevgimizi arada bir karartan, bizi sinirli vo hırçm yapan eksik. liği anlamış, ona bir fslm vermiş ve tatlı hir hayale erişmiştik. Bu tatlı hayalin içinde geniş ve ay . dimdik bir saadet hulyası kurar , ken, görünmiyen hain bir el kızıl ve korkunç bir kelime yazarik görlerimi tutusturuyordu, Bu ke , lime bir isim. Çocuğumun İsmi!, AB ne korkunç bir isim bu! Titri- yerek gözlerimi açıyorum, Sendeliye sendeliye kalkıyorum. Yanmdan © uzaklaştığımı görünce * biraz önce yüzünde aydmlanan Yuh e Büyük ey münev, verlera mahsus bir pavyon kurulacağını haber veren bir ga, zete buna yoksul münevverler pav. yonu adını veriyor. Yanlış, &fen- dim, yanlış!.. Buna İstanbulds bü, yük akademi demelidir, Bir kere, münevver bir insana yoksul denilemez, Yoksul diye, pa. rası bulunmyan ve para kazan, mak için fikri ve bal olmiyan kimseye derler, halbuki münevver adamın parası bulunmasa, onu ka» #nnacak hali olmasa bile, paradan ve her türlü servetten daha kuv. vetli olan nurlu fikri vardır, En büyük serve* bir günde kaybedile. bilir, halbuki münevver birada, min fikri hiçbir vakit sönmez. Dün yada en büyük varlık münevver bir fikirdir, O halde münevver bir adama, parası olmasa da, yoksul demeye İnsanm dili nasil varır! İstanbul belediyesi, münevverie- re mahsus payyonu Darülücezede kurmaya karar vermişse, onun bu, Tanduğu yerin geniş ve havası gü. xs) olmasındandır. Zaten bu, pay, yonda otel konforu bulunacağı, bu- an yoksullar pavyonu denilemiye, ceğini anlatmaya yetişir... Sonra da münevver adamların toplu olarak bulundukları yerlefe akademi denilir, İstanbul belediye, sl bu güzel kararı vermekle İstan. bulun ezeldenberi göze çarpan 8- kaderj eksikliğini tamamlamak İs temiş demektir. Hem de, başka biçbir yerde kimsenin hatırına ge. İememiş pek mükemmel bir suret, t6 tamamlamıştır. Bilirsiniz ki her yerde akademi, ler ayrı ayrı mesleklerden mü - neyverlere tahsis edilir, Meselâ içtimai ilimler akademisi, nefis sa, natlar skademisi v, s.. Onun için ukaderilerin herbiri mutlaka dar bir çerçeve içinde kalır, Halbuki akademisi münevverlerin her snr, fını bir araya toplıyacak en geniş ve en milkemmel bir akademi ola. istanbul hayatı Istanbulda Akademi cak demektir. Başks yerlerdeki akademilerin bir yanlışlığı da akademiye girmek istiyenlerin önceden orada bulu , manlar o taratından (seçilmesidir, Böyle olunca da işe mutlaka hatır ve gönül, arkadaşlık karışır. On... dan dolayı başka yerlerdeki oka demilere, oralara girmiye değeri olmıyan kimseler de az çok kar gir, İstanbul akademisine girmek © yolda seçim yapılmıyacağına gö. re buraya girecek münevverlerin mutlaka değerli zatlar olacağı güp, healizdir, Böyle hepsi değerli ve mlinev. verliğin her smufina munsup zatlar dan mürekkep olacak İstanbı) a- kademisinin nekadar nurlu, zevkli ve faydalı olacağını tasavvur ede, bilirsiniz. O konforlu otelin salon, larında gazeteciler, öğretmenler, lim adamları, artistler toplana , caklar, tatlı tatir konuşacaklar, #& rasma göre fikir münakaşaları ya, pacaklar, herbiri ihtisasma göre konferanslar verecek, bunları her snuftan münevverler dinliyesek ve bu toplantılardan mutlaka yeni ye, nİ fikir nurları belirecektir. Hele akşam Üzerlerinde ve ge. celerde bu akademinin vereceği zevke doyum olmıyacaktır, Meselâ akşam üzeri bir ney üstadı Darfi- lâçezenin bulunduğu o geniş yer. de bir nefes üfliyecek, gecöleyin bir tarafta piyano, keman üstatla, rı nefis musiki parçaları çalacak, lar, tiyatro artistleri en güzel se- matlarmı gösterecekler, gazeteci . ler ve öğretmenler onları sanat ba kımndan tenkit edecekler ve bu süretle sanat mutlaka İlerilyecek, tir, İstanbul belediyeni, münevverle, ri dünya maişeti gailesinden 228- de bırakarak, büylik bir akademi toplamak kararını verdiğinden do, layı hem tebrik edilmeğe, hem da teşekkür edilmeğe lâyiktir. Yalnız, bir nokta kalıyor: Ger. çekten münevver diye kimlere de, nilecektir? M.F, m —C -— tedir. Bir subay bağa dedi Kik | Sü erme idi, Nitraiyözler, Evvelâ bu kaleleri almak a a e pe e yoruz. Onlarm zaptından sonra | yade büyük bir ah inde hare- Pilâstrinonun irtibatı kesilir ve ! ket ediyordu. Ru sirada arkamda kale faydasız olur. Saat 2 ye doğru, bir taraftan Pilâstrino okelesinin dinlerken, diğer taraftan da, Solumda muharebenin son saf. halarını seyrediyordum. Önümde Tobrulen kadar inen kumlu bir ova bulunuyordu. Kalenin üstünde petrol depola - rindan ve kışlalardan yükselen kara duman İngiliz hava kuv- vetlerinin faaliyette bulundu. Zunu gösteriyordu. © Semiş gölde kocaman karmcalar gibi kıtnat usulü dsirösinde ve is- tical göstermeden hedeflerine doğ şığınmı söndüğünü görüyorum, 1. çim parçalanarak gene beni boğan ve ezen sessiz duvarların arasma kapanmak için hazırlanıyorum, O, nun yeise kapılmış karanlık rahun. dan bakan gözlerinde son ve me calsiz bir sorgu, sönmeğe yüz tut maş İsli bir kandil gibi pirtldiyor? Cevap vermeden ondan ayrıla . rak, korkunç ve tehlikeli gecenin yükü şimdiden omuzlarıma çök , müş gibi zindanrma dönüyorum... Tam iki gün, hislerimle beraber vücudumu da saran yakıcı nöbet , ler içinde çırpındıktan sonra kur- bulunan bir batarya en ileride bu- uman İtalyan kalesini dövüyordu. toplarını ' oAkşama doğru Tobruk'a doğru | indim, Son tepenin Üzerine vardı. bir ; im zaman limanda büyük ge minin yanında da daha ufak bir şok vapurların alevler içinde oldu- zörü limanın methalinde demirle miş bulunuyordu. Burada, birini kalenin İngilizler tarafmdan zap- bulunduğunu öğrendim. Gece olunca toplar sustu, Nihaf hücümun ertesi günü safakla ve- pılacağnı anladım. li Avustralyalflar, Tobruk'un mer kerinde topçu mevzilerini zapte - derken hür Fransız kuvvetlerinin de iştirak ettiği zırhlı fırkalar gar. Bizonu garba doğru sürmekte idi Bütün harekât esnasmda tek bir | İtalyan tayyaresi bile görülmedi. iİngiliz bava kuvvetleri şilotları inkir edilemez bir tarda havala. ra hâkimdiler, . Şimdidön binlerre «ür alınmış, külliyetli top, mühimmat ve nakil Barranide ve Bardia'da olduğu gi- bi burada da İngiliz zayiatı çok hafiftir, Tanrrurun. muvaffak olmamna âmil olan şey kara, deniz ve ha- va kuvvetlerinin tam bir işbirliği olmasıdır. yapmış 5 Pazar akşamı, İngiliz donanma- tulmak ümidiyle tekrar ona ko . | smmm şehri dövdüğünü, İngiliz ha- şuyorum, Fakat artık bir daha o, nu bulamıyorum. O gilmiş.! Be . va kuvvetlerinin de limanı bom - bardıman ettiğini görmüştüm, Ta. bim bir gece sonra onu rüyasmda | A'TUZ başlamadari önce tayyarele. yapayalnız bırakarak kaçtığım gi- bi, o da beni sekin rüyamdan u . yandırıp beş söne avuttuktan sop, ra bir günün içinde yalnız bira karak arkasından hiçbir ir birak - madan kaçıp gitmişti. (Devamı var) rimiz şehri iki ti buçuk saat süren mu da topcumuzun hir sast süren * bir baraj atesi takip etmişti, Tank lar ve piyade kuvvetleri bundan İ sonra hücumu kalkmıştır. 11 east içinde İngiliz imparatar- "luk ordusu 15 kilometre ilerlemiş ve rnein mermere. EY ğe e

Bu sayıdan diğer sayfalar: