16 Haziran 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

16 Haziran 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 HAZİRAN —1941 20100200 “Ne oldum dememeli ne olacağım demeli ” Rumen gayeteleri, general Am | dan tutup, yanıbaşma oturtmuş, toneskonun Münih seyahat; bak- | Uryani oğlu Mehmet Arif, ömrün. kında neşriyatta bulunuyor. Bir |“ imlâ kılavuzu hakkı tarık us'un buna Saray nayatı Peşgir ağaları - Anahtar ağası - Tülbent ağasi »« Rikâbdar ve çuhadar ağalar . Senevi 100 bin ku- kasım gazeteler bu seyahatten Ru men milloğ için faydalı neticeler Sıkacağını yazıyorlar, Bir kem tefsiri mütalcalarda bulunuyorlar. Kazıları da, Komanyanın hakları. mn tazımılıp, bunun yerine getiri. feceğini, yani Romanyaya bazı ta- vizler vertleceğini söylüyorlar Vel *) Msi, bütün Rumen gazeteleri, Eoygoycular gibi hep bir ağızdan haktan bahsedip, birtakım şeyler dileniyortar, Hek dedikleri, İstedikleri şeyin Besarabya olduğunda süphe yok- tur. Fakat bunu kim geri alacak?,. Yahut, Sovyet hükümetine: “Bu « Üte haksızlık ettin, aldığın yeri Seri ver!,, diyebilecek?,. General Antonesko, hangi hakları ve nasıl file çıkaracak? Bunlar, öyle snallerdir &i, ce- Yaplarımı vermek çok güçtür, Ve haklı haksız kim olduğunu, gele <ek günler”ve hâdiseler göslere- #ektir, Ve hak, ne zavallı bir ke. ir, Maksızlığa uğradığmı söyliyca Ve bazı tavizler istiyen yalnız Ro- Manya değildir. Mihver devletle. "iniz koltuğuna sığınan bazı geniş minimini milletler de var- dir. Romanya, nasıl Besarabyayı için ağlıyorsa, onlar da, yerler; istilâ ettikleri için se- Meme verilmez ama, her ağlayışta da ağıma ans memesi vo emzik haddini bilmeli, ler, teesslir İnsanı — öldürmez, Bilâkis şifa T, tesellibahş olur, Fakat se- ? yaşları adamı öldürür, Şu ata nekadar vecizdir: Ne oldum Mi, ne olacağım demeli?,... Eski zamanda, Uryanizade Meh- Met Arif isminde bir hoca varmıs, ça mürekkep yalamış, sago. tefsirleri, ihyellulümu falan münevverce bir mollacik- M3. Kendisini satmasını, ricale, Vükeliyn, ön plânda gelen insanla» ?0 yanaşmak hünerini bilmediği i- SİN kimsenin yardımını temin ede. Memis, aşağıda bir rütbede sürüm “öp silik bir adam olarak kalma, Gitnlin birinde, kuvvetli devlet Adamlarmdan birinin mi mazarı çekmiş, no olmuşsa ol M3, zavalir Uryani oğluna Üskü- mevleviyet; verilmis. © devrin, teşrifat kaidelerine Böre, bu rütbeyi alanların şeyhii. eteğini öpmek âdetti, Fa- kat, öyle cini kolunu sallaya sal | deği, muhakkak debdebeli, tantanalı bir “alayı vali” ile git Mek Tzımdı. Kavuk yeni, elippe Yeni, salta yeni, sarık yeni, pabuç , velhasıl her şeyin yepyeni he da protokol icaplarmdandı. i Arif, hakikaten çıplak bir | Adaramıs, kifzi değil, tam münasi, Ve uryani.. Sertmdakilerden baş ka elbisesi, başmdakinden başka kavuğu yokmuş: Onlar da yırtık, Portu, yamalı şeylermiş. |, Seyhülislâmm karşısına çikabi- lecek hir kılığa girmek için soğa (ola başvurmuş, emanet aldığı #eylorle kıyafeti düzmüs, iğreti aldığı ata binmiş, yine emanet te (darik ettiği wsağı arkasma tak. Miş, fotvahaneye gidip şeyhülislâ- | Mm yanma çıkmış. Daire hademeleri ,yobaz çömez. “5 kapıdan Karşılamışlar, etekle Wişler, koltuğuna girip, seyhülis- Timin odasına götürmüşler, " Şeyhülislâm da aşırı dercecde #aygı göstermiş, nezaketle kolun- sığanıyacak bir hale gelmiş, yıllardanberi çek» tği yoksulluğu, zavalllığı unutur ibi olmuş, Dönüşte de ayni ihtiram ve ay- ni alkışlar başlayınca, sevincinden Cevri gönüldür çeken, gözdür gö- ren rubsarını, Allâh Allah, güm alan kimdir? geken kimdir tasb? LAEDRİ Amerikan moatbuatı Vapurları- mızı teslim etmek ve Donanmamızın himayesi altına almak sırası knda hami olan tesir Lusitanin vapı runun geçen barpte bakırılması ile husulk gelen tesire müşabik bulun maktadır, Neryork Taymis gazetesi bu kusun. ta şöyle demektedir: Vupurlarımızı teslih etmek ve dö Bunmamızın himayesi gitına koymak zamurı çoktan gelmiştir. Hersli 'Tribüne gazetesi “Korsan- Lik,, başlığı altında şunları yazıyor: Bu vapur, bir Alman denizaltı ta, rafından hüviyeti tamamiyle malâm olduğu halde bafarılmışlır. Sağ kalan lardan 11 Kişi günlerce anların cere yanma tâbi olarak denizde bırakıl. mıştır. 35 yolcu kaybolmuş ve belki ölmüştür. Bu, beynelmilel kanunların asla tssvip edemiyeceği aşikâr bir güya bir nizam altına almak için bu- raları harp mıntakası ve harp harici diye bir takım kısımlara ayrılmışlar. dır. Bu vaka, denizlerin serbestisi hakkındaki tarihi Amerikan prersipi” hin, nazi tahrlki fe nasıl hiçe sayıl dığını isbat etmektedir. Bu noktada mili emniyetimizin eh esaslı menfa. atleri ile karşılaşmış ölüyoruz, MUM. emniyetimizi alakadar eden deniz yol larının temizlenmesi için harekete geçmek artık zarurt olmuştur. Böyle bir tecavüz her nevi kanuni ve shlâki tedbirlerin altımasını mez tu kılmaktadır. , Fransızlar “Suriyede Alman askeri bulunmadığını SÜYLEMEKTE ISRAR EDİYOR Newyork, 15 (A.A.) — Vişinin Su. riye meselesindeki vaziyeti hakkında mihver kuvveti bulunmadığını tekrsr- Tamış ve Hull'ün yeni tefsirlerini hay ret vö hayal inkisiriyle karşıladığını bildirmiştir, 'dair düşünceleri »iğis kelime sonlarında değişen harfler : k,ç, (k) He biten bir kelime yazıyoruz: Bölük, buna sesli harf ekleyince Ki), yumuşayıp değişiyor: (goluğu bahçede alâr*) diyoruz. (yok) ve (çok) müs. taşma, kelimemiz tek heceli değilse (k) nin (8) olması bir kalde.. yalnız harf inkilâbma kadar bü kaide aslı türkçe olurak Lanmnân kelimelere hik, münli geçirebiliyor, astı yabancı bir Gile nisbet olunan kelimelerin, sonla. Tındaki (k) lar, ekseriyetle, olduğu gibi kaltyordu. (tarığı selâm!) desi. tebiliyordu da (barika selâm) yazıtı. yordu. “ana hatlarile tirk grameri, bu dil hâdisesini “sonsesie tonsuzlaşma,, di ye anlatmaktadır ve “Katz tenli pat. layıcı konsonuntlar, yani bede sesleri hiçbir zaman son seste bulun. mazlar, bunlarm yerins dalma ton. sazlarını, yani p, $, ©, k seslerini gös rürüz,, demektedir. #uzalt,bizim (yokluk, varlik) su retinde yazdığımız kelimeleri gazelie, rinde xvarlığ, yokluğ) suretinde de yazmıştır. “periganlıktır, ey ehli ci. han, #'z cem'edin hatır, mısrada (k) ie gördüğümüz perişanlık, bumu tüm kip eden “ki ben cem' eyleğim, her kande vardır, bir perişanlığ) nsrama (perişanlig) suretinde (e) ile girmiş. tir. “(diş salıp, her piçütâb açtıkça Hilfünden, tariğ * rişted O cinmda, reşkimden düger, yüz piçütab) beytinde gördüğümüz (tarâg) bizim bildiğimiz (tarak) tar. belki mahalli şiveden 1. bareltir; belki kafiye zorundan, belki Kelimenin (k).amı yumuştmaya, sesi. ni kemin © Bizdabi, agd Bh e kararsıztığından bir kaide iitidiğlime bir çığır açmak mümkündü; (kelime sonlarında b, €, dg gelmazter; bunla. rm yerinde dama p, 6, , k görürüz.) kaidesi şöyle tesis edilmiş oluyordu: Üzsiime sonlarındaki b, €, 4, g ler, dalma p, $, t, k sesi verirler), kelimelerin kökleri böyle bir istid. Mile gerçekten elverişli olsa ve arab harfleri devrindeki bu imlâ karışıklı. &: böyle bir nizam bakiyesi bulunsa bile buğün onun üzerinde bir kalde kurmak artık hatırları gelemez: kı. lavuzun (türkçe Kelimelerin sonunda £ burfi gelemez; kelime sonunda bü. Munan K harfinden sonra seji bir barfle başlayan bir ek gelirse ba son barf g şeklinde yumuşar) demesi doğ. rudür; iki istlenmsile'tek heceli keli. meler bariç, türkçe asıldan gelme &e, limeler için Kalde umumidir, vakıa ahlâk gibi, istihkak gibi, mhrak gi. bi, frank gibi tek hecelilerin istisme.. inrını katması münakaşa edilebilir kelimeler bulunacaktır; fakat bunda şimdi umumi istimali kaideye tam bir teslimiyet halinde bulmaktayız. yalmı konuşanon veya oküyanca yabacılığı besbelli olan yabut okuya. ım hususi dikkati çekilmek istenen ve bu maksatla da parantez veya tımak içine aymagelen yerlerde bu harf (yan suda) muhafaza olunur ve ba takdir. de de bir koma işaretile ayrılmasına cevaz verilir: (tarık'ın teklifi) gibi. ... yukarrki mütalealardan, kılavuzun (k) üzerine hangi noktasında nasl bir tadil ve Hâve teklif ettiğim arla- pılır; fakat kelifne sonlarındaki (bc, 4) de böytn almalı midır? bunlardan ç, arab harfleri devrinde k dan farki bir kaldeye mevms olmuştur. (yalnız isim)in sonunda duyulan ç sesi, sesli bir eko bağlandığı zaman © oluyorsa ©; fukat ç kalıyorsa ç yazılırdı. bunda da ç kalanlar tek heceli kelimelerdi: kog gibi, suç gibi, sa; gibi (andece #inii bir (saç) vardı ki c İle yazımı. mız emrolunurdu. gözümüz (kıl) ke. Bimesinin müradifi (saç) ten ayıran diye. 1891 de çıkan bir kitab, (kavsid Yisin.i türki), bu hayfi de k ile &y5r suretle mütalen etli ve aynı Kkaldeye Gibi tuttu; fakat lügatler eski ist. mall muhafsza ettiler: meselâ (agaç), (kamts.i türki) de (c) ie yazılıdır. âl üterinde yapılan incelemeler doğru ise « sonundaki (ç) leri bir sas. U eke hağlayınca (c) olmiydn kelime. er sayısını beşten, altıdan fazlaya Gi pt izücüme gitti), gec (gecikme) gihi, Ayam incelemeler asi tek heceli türkçe kelimelerden topu topu (dib) ile (kab) in bir eke bağiandığı zaman (b) kaldığım kaydeder, sonundaki Ct) si (d) olmıyan bu kas »I tek heceli kelimeler de bundan fazin görlnmiyor: ad (adı ne?), ard (ardın bakmıyor), öd (ödüm koptu), bud (Esdm budu)... buna bakarak t, ç, p harflerine de (X) gibi muamele yapmasmda kıla. kılavuzun ileriye sürdüğü maycih sebe. bi, gözününde tutarak buna evet diye, miyorum ve grameri imlâya hükim tattağum için değil, bu yolda öğren. mek ve öğretmek daha Kolay olacağı. nı zannettiğim için yalnız bu harfler. de ali ulvi elöveyle beraber oluyorum; 1) dilimiz, bu üç harfi yumuşat, makla (k) deş olduğu kadar umum! değildir. 2) sonradan girmiş kelimelerin, son (4) Jarma karşı dilin gösterdiği hâ. kimiyet ötekilerde hissolunmıyor. on- lara duba müsaji davrandığını zaznc. muşayıp değişmesini dilin zenginleş. me kabiliyetine uygun bulmuyorum. (haddini bilir) elimlesindeki had), (Ad bir derecede'y cümlesindeki (44) sonu, (d) ile biten birer keli, medir ki ben bu iki <d) nin (hat) ke. Gimesindek? (£) dan mücerred hâlin, d3 de farklı söylendiğine inanıyorum. Telkitu a ba biz takâmlı şiiri önü Merakla en İmlâ kaldesinden üstün batuyorum. 4) kelimelerin böyle değişgen harfe derle bitenlerini imlâ #ügatinde, lügete lerde ayrı ayrı işaret etmek, İüzüs munda O lüğatlere bakmak zahmetin. den bizi kurtarımadığına. göre, bun. İarm yumuşıyarak söz arasında alâ, cağı harfi esas tutup başında onunla belletmek öğretme ve öğrenme baki. mundan daha kolay olduğunda şüpbe etmiyorum, kelimenin mücerred halin. Gen ziyade birleşik hallerini dikkate almak doğrudur &yorum, 6) türkçede kelime sonlarında (bd, € 5) barfleri gelmez diyeceğimize, (gelir; fakat tabiatile daha sert oku, nur) deyip kısı kexmeyi, bu harfler burularda zaten başka türlü okunup #eslendirllemiyocükleri için işi tabiate terketmeyi dah doğru buluyorum. 6) valsl okuma yazma öğrenmeye gelen türk çocuğu bu harflerin bangi kelimelerde yumuşıyacağını bilir far, zolunacağı için akeinin daha fazla kolayirk temin ettiği söylenebilir; di. Wmiz yedi « sekiz yaşında bir çocu. ğun szberleyebileceği kadar ne dardır, ne dar kalmalıdır. yeniden yeniye gi. reccik kelimelerde bü İstianaları bite, viya arttırabilir, imlâ kaidesi dile hâ, kim olamaz, olmamalıdır da... .. (pasiç) ç ile kalacak da (hevuc)un #owu (c) barfi alacak! (zzet)tin son harfi (t) mi Kalacak? (sametyin 800 barti (4) mi olacak? (kalafat) (tb) hi bitecek de (ırratyın sonu (d) ye çeve riüecek diye sonradan sonraya ders mevzuları, istisnminr tesbit etmek da, ba kolay değil daha güçtür öyle ki (ır. gsdh tabii halde zalen(t)ye yakın 0 larak seslendirecektir. tamamile Xd) okunduğunu kabul etsek dahi bir yane ışık yapıtmış, bir gey kaybedilmiş olmaz; sira kelimenin birleşik bali o. dur. türkün telâffuz cihazı (k) nın (g) Brakılmasını razı olmıyor da iti. kadımda, buna müsait bulunuyor, b, Pp, & 6d, &, Barflerini pek güzel ayırd eden elifte zamanımın sön vardığı im, lâ tekâmül bize bunu isbat ve ihtar etmektedir. (Arkası var) Bahçeler ve yeni kanapeler Belediye, şehrin umumi bahçelerin. do kanapelerin azlığmı, nazarı dikka. te alarak yeniden 500 kanape yaptıra karmıyor; aç (acıkan), öc (öcünü «l. | mağa karar vermiştir. Bu kanapeler &), sas (tenekeyir sacın farkı), gü parmaklıklı gekilde yaplırıdacakktır, Har, ruş gelir ile çırağ edilen Üç adet biniş köşe pesgir ağa"! ları, dört neler göç köşe peşgir ağaları ve.bağpeşçir ağa: Bunlar has odanın itibarlı a- ğalarıdır. Bu ağlar bu mevkile. rine, yalnız liyakat ve ehliyet gö. Başbeşgir ağağınm vazifesine gelince: Padişah yazın bir say- fiyeye göçettiğinde, hazine, ki. lâr ve seferli kovuşlarmın ketin. daları Ye anahtar ağaları Top- kapı sarayında kalmak kaideden. dir. Padişah nezdinde bütün bu ağaların hizmet vekâletini baş. Pesgir ağası görür. Kovuşlarda. ki ağaların ahvalini “göç eskisi” denilen zat başpeşgir ağasına ar. zeder; mühim bir mesele olursa, © da bütün inderun halkınm en büyük zabit ve âmiri silâhtar a, yede olan her geye o nezaret & der. Başpesgir ağaları terfi et. tikleri zaman anahtar ağası olur. lar. hu Anahtar aağsr: yeme Anahtar ağalığı, Has odada, silsile ve krdem ile ulaşılan iti- berir mevkilerindendir. Bütün has oda ağalarınm idaresi onun üzerinddeir. Hasta olanları tedavi edilmek üzere hastahaneye gönderir, yâ. hut evinde tedavi edilmek üzere izin verir. Has oda vazifelerini © tevzi, bir gelir ile çmağ edilmek istiyenlerin istidasmı silâhtar a. Zaya o takdim eder. Enderim a, ğalarını sabahleyin erkenden uy. tan kaçıp gizlenmelerine mani 0. Yazan: Tayya zade ATA EFENDİ 100 sone evvel Osmanlı saraymda yaşamış bir Zülüflü Ağa, emektarlar Bubüssaade civarında gezinen haylâzları kovuşlarma gönderir, padişah sayfiyeye gittiğinde a. mahtar ağası Topkapı saraymda kalan ağaların zabiti olarak ka- Im, sayfiyeye gitmez, anahtar a. ağaları terfi ettiklerinde Dülbent ağası olurlar, Bun en büyük zabiti; Silâhtar ağa olurlar. Silâhtar olamıyacaklar, mükemmel gelirlerle çırağ edi- (*) Hirkai saadet siydrefi an, mesi ve merasimi, Vakıt'da “Sa.

Bu sayıdan diğer sayfalar: