Ştikdâl AİĞRUNDA İOVük Mili Roman İk” © Yazan MAHMUT ATTİLA AYKUT Biraz sonra çatlak, sarhoş bir 868 nevadan bir gazele basladı, Ayağa “alktım, — Bana miasade edin, Eve haber bırakmadım beni bekler. ler dedim, pederin sağ e ının kon Yormuş gibi bi- an çikart- — Otur be Kemal, Buranın â, | lemi asıl bundan sonra, İçimde sebebini bilmediğim bir ezginlik vardı, Ben böyle bir to; lantıyı daha ziyade konusmağ bir vesiyle teşkil eder diye dim arzu etmiştim, Arltadasların raflarına rağmen onlardan ay, rıldım, Eve geldiğim zaman v. kit gece yarısını çoktan gecm KE, fln da tek başı M v6 ahbab ii Rüj ti, Kapıyı kardeşim açtı, Heniz v iknü'ya de bul . soyunmamış ve yatmamıştı: $ı mamur — Daha yatmadın mı dedim il m isin aikiş im ağabey Kardaşımla konuşmak İsteme. dim, Konuşmak demek biraz o. Yen i mun benden gizler calıstığı in dertlerini eşelemek demek elm. ri ki . Yacnk mıydı? Daha bu sabah o. nun Rüştü baba ile ne konuştuk, larını kendi kulaklarım! duyma miş mıydım Yatağıma uzan. dığım zaman büyük firtmalara tutulmuş Ogemiler gibiydim. Sarhoş muydum? Cok mu içmiş. tim? Hayır, Eğer sarsil, bu sarsıntıyı yapan tesi lerle yudum, yudum içile dan ziyade zedelenen hani; aramak daha doğru olacaktı, Bugünkü hâdiseyi neden bu kadar nazariyemde büyütmüş. tüm?, Talep, mutlak bir hakkın karşılığı mıdır ?., Eğer bu böy, leyse ben mutlak hakkın karşılığını istememiş miydim. Uyumak ve unutmak, Ben şimdi bütün kuvvetimle yalnız bu arzu icin, çalışıyorum. “İçeri. sine limon suyu sıkılmış g;bi ya | nan gözlerimde bu arzu Yatı. mayan bir isyan halinde,, İsmi, yorum ki; iki deri parça ve sükünetli bir inki zuma ram olsun,, Annesini aldatmak isteyen bir gocuk safiyetiyle yalandan göz- y lerimi yumuyorum, Bu yalandan oyun ne kadar devem etti bilmi. kücük Hay- yorum fakst, her halde oyu; Si doğru ilerle. da muvaffak olum ve uyu Mes ha Yahut daha doğru söylemi y İlay; Bize aş mam için uyumuşum diyeyim,, Kekeyi,e2er Yok ... p Yerek sö. L vi ben Bir günde sekiz kapı eşiğinden de atladım, Mü mümevyiz. kâ. tip sekiz çeşit insanla karşılar tam, Sekiz insanada ds ezberi miş bir söz gibi aynı isteği vek rar ettim: — Anadoludan geliyorum, İş islca bir keş- . çıkarttık am, yi tuzağa düşürez a. M N i YE, ay © tazelerek. Emir Vay #onradan Bunların istiyorum, Tuhaf değil mi bu sekiz insan da baru uynı garip mângile baktıla — Anadoludan geliyorsan ne yapalım? Yalnız içlerinden bir tenesi galiba bara acımış olmali ki; gizli bir kabahat fısıldar gibi beni yanına çekerek kulağıma: — Evlât dedi, Kodamanlardan birinden iltimas al'zmazmı. sın * Böyle bir tanıdığın yok mu? (Devamı var Ahmet dede: — Yarın gelirken bir saz satın alırsın, dedi, ve hergün bu saatlerde buraya gelir - sin! Tahir o gün ilk dersi al. dıktan sonra dedenin elini öperek kahvehaneden ayrıl - dı. Vezirin oğlu, Zühreye ha- ber vermeden saz öğrenmeğ! baslamıştı. Ahmet dede ona bir kaç koşma öğretmiş, maniler söylemiş ve gerçek- ten Tahirin musikiye ve şiire istidadını görünce memnun olmustu. Beş on gün böylece geç- ti. Tahir az zamanda, eski - denberi biliyormuş gibi, sa- zımı hazin nağmelerle çalma. ğa başladı. Alimet dede, vezirin oğlu. na saz talim ederken, onun ah ve oflarından şüpheye dü. rp, a saat. ana saz v alel im kah. iYi Şehanp elimi tuvtu, | Nakleden: Muzaffer Acar İhtiyar Ka Vera İznoyeki, muhtesgn e#mde bir Zayır setine Müsşmoro Büyük salonunda aazırlanan zarif bir 8: sek aristokrasiye mensup h amatör - rollerin- sa güzellikic rmeğe hazırahiyorlardı, Ütsiyi de davet etmi tesin ölen Okocasmı! dostuydu, Andre nilesinden birkaç edilmomiş ruhunu ve biraz kabaca doğ. Tuluğunu de tevarüs etmişti. An - nesinden ald ler i kişaf ederek onda mu3stariz bir ruh Yaşlarında olmasın. gakaklarmâ ânmağa bağlı derinlermeğe duha bü. attim resim sergilerin ır cemiyetlerinde £eçi or. Kontes Vera İgnosvkinin daveti. ni reğddedememişti, çünkü kontese azami hürmet duyuyordu. Bu 8e - beble zengin tuvaletlerin ve bil « hassa emeulsiz denecek kudar gü « gel kadmların süslediği bir mlsa « mereye gelmişti Salonda kurulmuş olan sahne - den akseden bir kong sesi, salonun bütün gürültüsünü bir anda ma$ etti, ve gizli bir el yavaş yavaş Sahnenin ağir. kadife perdelerini kaldırdı, Öporetin baş rolünü yaratan prenses Nataşa Bojiski ilk defa o- irak sahnede görüldüğü zaman Andrenin kalbi durur gibi oldu, Ne Eüzrl bir kadındı bu! Yüksek, mev. zün, mağrur vücudu, iri, derin ba kısı koyu mavi gözleri, ipek gibi saçlarının süslediği yüksek alnı, bir gocuk eli, ayağı kadar münimini elleri ayaklarle prenses Nataşa birden Andeeyi bütüm mevcudiyo- tle saramış, ruhunu teshir etmişti İlk perde kapandığı zamar ihtiyar prenses, bir köşede palmiyenin Rölgesi'ultında hili heycennin kal bi çarpan Andreye yaklaştı: — Öpereti nasıl buldunuz? Diye sordu, — Son derece lâtif, hele o genç madam, ne kadar güzel şarkı söy. ledi, Fevkalâde bir sesi var, İhtiyar kontes hayretle kaşla . rim kaldrrdr: — Hangi genç madam” — Baş rolü oynuyan, uzun boy- Ii kadın, — Evet, Nataşa Bojlskiden bah södiyorsunuz, Anladım. faket o madem değildir. on güzel kızları - mizdan biridir, Ve pretsçs orada bulunan yaşlı bir 3 dönerek: — ınız prensea, dedi, Kızı - nız harika yaratıyor, bilhassa Gemiy izden hiç hoşlanmıyan Androyi bile teshir ettikten sonra, Ve bu sözlerle prenses Andı Natazanın armesine takdim et Oldu, Andre güzel sesli el kadı. "ın i öperken Nataşanm aüne- si: — Sizinle tanıştığıma çok mem nur oldum, Mösyö Andre, dedi, B- Sason akraba sa, i annesinin masile gözleri yaşaran Andre: ,, 7 Ben çocukluğuma ve gen gi Peterburgdan uzaklarda Eg « çirdiğim için maateçssüf ennemin akrabalarını tanmmiyorum. HABER — Akşam posts BUDA BIR AŞK vardir, Onun en ufak arzusu benim Diye özür diledi. İhtiyar kem büyük bir nezeketle: — Buzdan sonra inşallah sik gık görüşürüz, dedi, Sizi misafirle- rim arasında görmek beni bahtiyar eder, Nede olsa teyzeni? sayılırım değil mi Andre (birçok hatti, köntes ve prens taraf vâki olar birkaç ihtardan sonr rihayet Bojiskileri ziyarete giti. ve senet muhitine men - mselerin ohafteği bir gür Tehses Bojiskinin selokunda yap - “ıkları toplantılar çok güzel olu - yordu. Evvelâ çok çekingen davranan Andre, mukavemet etmesine im - kün olmıyan bir haşin cazibesine arak sürüklendiği ve daima * bir hüsnükabul gördüğü bu alonuna çok çabuk alıştı, Prenses Nataşa etrafında gör - meğe alıştığı insanlarm hiçbirine benzemiyetn bu garip tabiatlı ger? le ker gün biraz daha fazla alâ - kadar oluyordu, Şüphesiz ki Andre i sevmiyordu, Fakat onâ kars her gün artan bir meyil hi a ni de inkâr edemiyordu. Bu meyli © kadar artmıştı ki tanıştıkları « dan tam alt my sonra 'bir aksam salondaki bütün misafirler çekil - dikten sonra Andre Nataşaya. izdi- vaç teklif ettiği zarhan reddetmeği hiç düşünmemiş: — Eğer siz cidden benimle €v- lenmeği istiydraanız, hay hsv.. Diye cevap vermişti. . Nataşanm ailesi de bu izdivecâ muvafakat etmişlerdi, Andre artık yuvasını süslemekle meşguldü, Son derece mesuttu, Da ha mektep sıralarmdanberi yevkie Bİ Ve zeküsisi takdir ettiği arkads- şi Nikolaviç: — Biliyor musun, şimdi bana bütün kâinat değişmiş görünüyor. cünkü bütün varlığımla seviyorum. Düştün ki zevcem olacak kadın dür- vanın en güzel kadını, bene.. DOFİ biliyorsun,, 18 güzelim, ne «e 86 rin göbi zeki, kuba, hattâ biraz vah $i, fakat zegin bir köylüden başka bir gey değilim.. halbuki Natasa » nin damarlarında Rusyanın en ı kanı var, Ben onun güzelliğe, inceliğine tapıyorum, Bütün güsel” likler onda, benim nişanlımda top- lanmış, onun sdadeti için mevoü ” diyetimi fodaya hazırım, Yeter ki o mesut olsun, Nikolaviç, arkadaşı Andrenin bü sözlerimi dinlerken gizliyemediği fakat her halde Andreyi incitmi « etek kadar hafif bir tebeseilmle gülüyordu. öğünleri yapılır yapılmaz güzel Nataşa ile Andre seyâkate çıktı » lar, Bu Seyahat alelâğde balayı #€ * yahatlerinden çok uzun sürmüğ, mesut çift bütün memleketleri ve bilhesen sanat muhitlerini teker teker dolaşmıştı, Peterburga svdet ettikleri vakit arlık ziyaretler, çaylar, kahuller, punreler mevsim; başlamıştı, * Şüphesiz, Andre hayatımı evinde nihâyet yakm Ye samimi dostları urasında geçirmeği bütün bu gü - vültlü hayata Lercih ederdi, Fa » güzgi karısı Nataş K istiyordu, Nats- bir arzusunu yeinız derhal ifa edilmesi çin kâfi idi, Çünkü Andre karısını taparcasına seviyor: her seye hakkı YAZAN: İSKENDER E. SERTELLİ ğe şerek, bir gün kendisine sor- du: — Oğlum! Senin bir gizli derdin var sanıyorum. Insan anasma, babasına söyliyeme. diği derdini hocasına söyler. Haydi, söyle bakayım, isti - rabının sebebi nedir? — Çok derindir, dedem! söyliyemem.. sende üzülür. sün benim derdimin devası yoktur. — Aman oğul, böyle söy. leme! Allak her derdi deva. sile yaratmıştır. Yeryüzün . de çaresi bulunmıyan hiçbir we şey yoktur; her hastalığın bir ilâcı vardır. Derdini sakla - yan, derman bulamaz. o — Benimki gönül işidir, dederı! bir yerimde yaram önlümdeki yara k, o derece de- rindir ki, bunu ne sen tedavi edebilirsin.. ne de babam. Ahmet dede gülmeğe baş- ladı: — Derdini şimdi anladım, asilzadem! Sen de benim gi bi bir âsıksın! Bir vaki bönim de kalbimi aşkın gön. mez alevleri sarmıştı. Sevgi. için bir kanun olmalidir. O bir ii İç onun esirinden başka bir *v değilim.. Diyordu, Hakikaten Andre esirden baska bir ş di, Natag âdeta tapıyordu. taşa ona müsamahalı bir güzle kıyor ve bu Andreye kâfi geliyor - öyleydi, Bir gün Nikolaviç Nataşı örenin giyinmesi; - len biraz kaba, iakat o kadar iy; bir adam ki., Demişti, Bir gün de bir müsame. re sırasında ihtiyar bir Okontez Andreye: — Karınız çok güzel, fa e cüretkârane giyiniyor. sre Demiş, Andre de: — Konles size karşı beslediğim derin hürmete rağmen katımı ten. kidinize tahammill edemem, Nata. ş& gibi bir kadm istediği gibi has reket etmeğe her zaman hakkı vardır, « Mukabelesinde bulunmuş, o za . man jatiyar kontes bu âşık dostu, hun gözlerine bakarak: . <— Şüphesiz. şüphesiz haklısı . nız, fakat aşk hiçbir zaman kör olmamalıdır. Demişti, Andrç de bir gibi gu cevabı vermişti: — Eğer aşk kör değilse o aşk değildir. Ben askı re Mi anlayainıyorum, filozof Aradan bir sene geçti Nataşa ve kocası dostlarile Beraber yaz mevsfinini Baltık sahillerinde ge - girdiler, bu dostları arasında Niko. Javiç de vardı. Pek gen ve gürül - tülü bir hayat yagadrlar, teşrinev. velde Petersburgd &vdet ettiler yine #uareler, ziyaretler, küller, tazelendi, Ki Bir gün Andre yatak odasındaki vüzolara sevgili karısı Natasânm en sevdiği gülleri yerleğtirirken götüne yartsı zarfmdan dişarıya çökmüş bir mektup ilişti. Yazıyı ta. #idi., Nikolavice gitti, O aksam |. çin arkadaşını yemeğe davet etti. Zi için mektuirun ondan gelmiş ol. ması ihtimalini düşünerek aldı ve okumağa başladı. Fakat ilk satır. larda hayretle dona kaldı, Mek tupta şu cümleler vardı: “Evet güzel Nutaşam., Yarm da aynı yerde buluşacağız. saat kaç, ta buluşacağımızı bu gece yemek- iş kararlaştırınız., bu göte yeme. ğe size davetli olduğumu her halde biliyorsun, Akşama görüşürüz, Mi mimini ayacıklarmdan öperim sev. gitim...” Nikolaviç Andrenici kalbi duracaktı,, elle. ri, ayakları titriyordu, Vücudu buz gibi olmuştu, İçinden #yin kop tuğunu hissetti, oracıkta bir kol tuğa çöktü ve kendinden geçti, Gözlerini açtığı zaman tuvalet masasındaki güllerç, mektuba, ma. sa üzerindeki âynaya taaceiihle baktı. tuhaf! Hiç bir şey değişme mişti. Derin düşüncelere daldı Sanki ne olmuştu ki? Her sey yerli yerinde değil mi? Caddedeki eleke İrik lâmbasınım ziyası yine oskiai gibi tülerden süzlilerek odaya akı yor, uzaktan geçen tramvayı rüküsü yine cekisi gibi isitiliyor aşağıda sofrayı hazırlayan bömei çilerin #esi yine öskizi gibi çatal, biçak gürültülerine kı m karıya kadar &i a her sey olduğu gi lime kavuşmak imkânı olma. dığını aalayınca, Tiflisten kalkıp diyar diyar dolaştım, ve nihayet Diyarbakıra ka - dar geldim, Bu suretle ara - dan uzun yıllar geçti, — Sen de eski âşıklardan- sın demek? Mademki sevi - yordun.. neden sevgilinin bu lunduğu diyardan ayrıldın? — Kızın babası çok sert ve menfaatini seven bir adam. dı, kızını bana vermek için yüz altın istedi. Bende on pa- racık bile yoktu.. Bu işin ol.. mıyacağını anlayınca terki. diyar ederek, sevgilimi unut. mağa çalıştım. « — Unutabildin mi b — Unutabilmek söz ü hiç yavrum? Aradan otuz yıl geçtiği halde sevgilimin ki. raz dudakları, gül yanakları, uzun saçlarile hâlâ karşım- da hayalini görür gibi oluyo MM Eli Vee 5 du, harici hayatla hiçbir gey de - Bememişti. Nataşanm kendisini datmasile hayatı felce uğrama - at da altüst olmuş de, Andre Kim ol yük Ogüst: taşıyan kadından şüphe edilemez” demişti, Fakat Andre büyük Ogüst değildi ki. Roma imperatoru» sun söyledi mağrarane söz için karısından feragali doğru muj Esasen uldatılmış kocanın mâna si neydi? Bunlar nisbi zevç ve zev. venin kim ve nasi olduklarına tü- bi geyler değil mi? Eğer erkek hir böcek ve kadın bir yıldız ise, o z4- man yüphesiz ki, düşünüş şekli de değişir,, Yildez nurlarmı herkese serpmek hakkma maliktir. Ya * cek? Yıldızın yalnız bir damis nuru onun içersinde yuvarlandığı kirli toprakları bir an için olsun aydınlatırsa bu böcek üçin büyük bir saadet teşkil etmelidir, Andre böyle düşünüyor ve NP kolaviçin başka bir adam olduğunu kabul ediyordu. Nikolaviç zarif güzel, seki ve Nataşanm âlemin - den bir adamdı, Nâtaşayı böyle bir adam muhak kak sevebilir. Güzel Nataşa da onu sevmese bile nihayet enzibesine kapılabilirdi., Nikolaviçin aşkı hak dır, çünkü Nataşa gibi bir katlı, »I sevmemeğe İmkân yoktur. Nikolariç mektubunda: Minimi, »i ayacmklarını öperim,.” diye ya. uyordu, Hakikaten Nataşanm kü- çük beyaz ayaklari öpülmeğe W » yiti, Bunlar: ber halde Andre böyle, yazamaz, hislerini bu şekilde an - İatamaz,. hayır.. hayır. onlar hak, İr,. fakat ne yapmalı? Nasil yap - malı? Andre bu sualleri kendi kendine soruyor, ve yine kendi kendine! — Muhakkak Nataşanm saade- tini korumalı, diye cevap veriyor. du, İşte hayatınm bütün saadeti yordu: Nataşanm mesut olmasını! Ne olur, güzel karısı, sevgili Na - iaşası mesut olsun da! (Sonu yarın) 17.10,1941 1233 Karışık makamlardan şâr Muslar, 1245 Ajans, 1800 Karışık ma. kamlardan şarkılar, 13.30 Karışık Program, 1503 Fami heyeti, 1840 Radyo Sving kuartet!, 19.09 Komar ma (İktısat saati), 19.16 Radyo Sving kuarteti, 1930 Ajans, 1945 Elâsik 'Türk müziği, 2015 Radyo gazetesi, 2045 Muhtelif şarkılar, 2100 Ziraat Takvimi, 21.10 'Terasii, 22.00 Radyo aalon orkesirasi, 2230 Ajans, 2245 Radyo salon orkestrası, . Akşam 20,30 da HAMLET (5 perde) ... KOMEDİ KISMINDA Akşam 2030 de Kibarlık Budalası —— < Beyoğlu Halk Sinemei Bügün matine 11 de, gece 8 de: 1 — Lorel Herdi; Zafer Dönüşü. N (Türkçe) ? — Pamuk Prenses, Yedi Cüceler; rum.. Tüylerim ürperiyor.. kanım (tutuşuyor, kalbim çarpmağa (başlıyor. İnsan kalpten sevdiği bir kadını na sil unutabilir, oğul? Ahmet dede kahvehanede Tahire saz öğretirken sık sık aşka gelir, eski günlerini ve Tifliste bıraktığı otuz yıl ev. velki sevgilisini hatırkyarak, sazını eline alır, hazin hazin çalmağa başlar.. Tahir de ws tasmı derin bir zevkle din - lerdi: Ahmet dede. sazını aldı, bakalım neler söyledi: Zevkim artar, gelir gönlü- mün şanı Sevdiğim benimle olduğu zaman. Deföder giderir gönlümün gamin, Yar gelip yanımda güldü. “Devam var)