13 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

13 Mayıs 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 MAYIS — 1042 TARİH KIRRINTILARI: Hidin hayatı nasıl geçti: Gece gündüz, ayılmaz sarhoş tu, Şamdak! #arayınm büyük havuzuna şarap doldurur, cari- yeleriyle beraber şarap içinde yüzerdi. Mekkede zemzem kuyusunu doldurtmuş, Şama uğrayan bacr makamıdır değil mi? Bekmiz Emevi habifelerinden özinci Ve lara, acı bir kuyu suyunu zem- - İzem diye içirtmişti, "| Cariyesinin başma sarık sarâr, mihraba geçirip imamlık yapt rır, kendisi işret sofrasmdan kalkıp bu cariyeden imamın af nie Skar b katında namas kılardı » Nihayet Kurtaba | “* — iyi z Beşir'e o müracaat Bir ona ahretteki milca ağı, > > zatı letter “Bunları neye istinaden söylüyorsunuz?” diye sordu; “Kur'anı kerime göre...” dediler, Hemen emir verdi. bir mushaf şerifi iple boğlatarık ta vana astı ve yüze yakın ok. ata rak delik deşik etti, ... Abbasi sultanlarından Mustazı nın anası halı ve kilim meraklı, sıydı, Bir defasında sureti mah. susada dokuttufu bir kilime 65 milyon altm vermişti. Bir ormanda dolaşan ceylan ları gösteren bu kilimde, hay. yanların gövdeleri atm telle ya- pıl-mış; boynuzları nadide inci. lerden, gözleri pırlantadan kon muştu, i : if ... Abbasiler Mansur has iş Harünreşit cömertliğiyle meş - hurdur, Mansur günde elli kuruş, ir 1 İ g fi 7 E gr vi Yap apaktan o) çoktan sesi iş ve yorul. muş, fakat hâlâ bağırıyor ve kim "İl bilir ne zaman susadak, Halbuki VÜİ varkanm uykusu var, Gözleri BİTİ kapanıyor, başi asağı doğru sar kıyor, boynu ağrıyor. Ne göz ka. 9 ne Mayra &ımsl, İdatıyor; yüzünün kuruyarak o "İ dumlaştığmı. başmın bir iğne başı kadar kükitdüğünü hisse. diyor, ii i, dandini dastana, di. (Dandini vor, daneler girmiş ri a a Afanasiyin he- raltuları duyuluyor... Beğ isr gibi gcırdıyor. Varki atağa yal o kağar tat Peğirsaptip ŞU BapE # sa, elendisi döver, Kandil göz kırpıyor. Yeşil leke veyeölgeler, hareket etmiye bas. twor, Varkanm yarı açık, sabit iğsözlerine giriyor ve yarı uyku- Tu böyninde sisli 'hi kal, bölüyor, Koyu renkli bir çok bulut görüyor, Bulutlar, gökyü- sünde biribirlerini kovalıyor ve - ... : tik İslâmiyetin en yüksek HABER — Aksam KurtabaKadısı Beşirin bir çuval toprağı Yoyh Ibrahimin sekiz kölesi - Harunun serveti hakkında... Şarap havuzunda yıkanan halife - 6,5 milyona mal olan kilim - Şair Ibnürrumi ve zehirli peksimet Harun elli lira sadaka verirdi, ... Şair Ferezdak, dindar bir a, damdı, Bir gün hazreti Ali mm. bayyilesini oşirle oyoracağına Kur'anı hifzetmesini söylemişti, Ferezdak içini çekti: “Sevgilim ire dimağımda o menkuş yalini nasi kazıya yım?!” ce vabını verdi, © *.. Sekizinci asrmbüy ara) irlerinden Ebulatakiye, öter meşhur musannilerden birini ça. Zirmiş ve kendisinin şu manzu- mesini dinledikten sonra gözleri Dİ yummuştu: “Benim için ağ. İayan kağmlarn ölem ve zi. Yapları çok sürmiyecektir, Ark sevgilim de beni düşünmiyecek. tir, aşkımı unutarak pek çabuk yeni bir'dost bulacaktır.,, Abbasilerden o Möütez'in Ebulküstyin hicviyeleriyle. meş, hur şair İbnülrumi'nin zehir gibi dilinden kurtulmak için bir zi. yafetde zehirli bir peksimet yedir. mişti, Zehirlendiğini anlıyan şa “ ir vezirin sofrasından kalkınca, Ebulhüseyin: — Nertye ğ, Diye sordu, r acı bir te. yi istediğin yere! — Öyleyse bizim pedere de se. lâm söyle!, Deyince: — Cehenneme #idecek deği- lim!, REŞAT EKREM KOÇU ileri geri gölgeler gidip geliyor; her iki tarafta, soğuk, mağmum sigin arasından ormanlar görü- nüyor, Birdenbire torbalı insan iar ve gölgeler kendilerini yete, cwik çamurun içine atıyorlar,) Varka; (Ne yapacaksınız?) diye soruyor, Ona: (Uyuyaca, Ziz, uyuyacağız!) diye cevap ve tiyorlar, Ve derin, tatlr bir uy kuya dalıyorlar, Telgraf direk ve tellerine konan karğa ve sak, sığanlar, çocuk (gibi bağırıyor Ve uyuyanları uyandırmağa ça- hşıyorlar, Varka: (Dandini dandini das” tana, danalar girmiş bostana,) diya murıldanıyor ve gimdi artik kendini karanlık ağır havalı bir görüyor, Babası Yefim Stepanov, yere Yatmış kıvranrsor, Varka baba, m er fakat onun ağrı- bnleliğini iyor. Önüm Röyledi (fıtık azıtmıştır.) bir halinin tay eti ki Yefim bağırıyor, Annesi Pelageya, Yefimin can çekiştiğini söylemek için efendi. lerinin koşmuştur. deli hayli olduğu halde “daha 'dönmemiştir. Varka, tuğla soba. nın üstüne yatıyor ve babasının (ov “vo - vo...) seslerine kulak r Fakat iste birisinin a. Hazreti . Meryem göke çıkmış Hazreti Meryem göğe gilemiş, Hazreli İsanm göğe baristiyan dinlerinden bahseden tarihlerde okuduğumuz için bili- riz; Fakat çoğumuz, anası Merye- min, gökte, oğlunun yanı başmda oturduğunu işitmemişizdir. İşitmi. yenlerin işitmeleri için, bu muci- Zeyi, hıristiyan menkibelerinden naklediyorur. Bu menkibelerden biri şöyle » dir: r3 “Hazreti İsanm anası, “mukad- den bükire” 72 yaşımda vefat etti ve Kudüs yakımımda bulunan Get- hsemani'de defnedildi. Marangoz Jozef (Yusuf) un ka- rısı “mukaddes bâkire” nin ölü. münün üçüncü günü, Son-Tomas, Allahınm ve Peygamberinin aha- snın ölüsünü ziyarete gitti, Sen. Tomas bu ziyareti yaparken, içi kan ağkyordu; çünkü Meryemin #on demlerinde bulunumamış, 0- nunla heliliaşamamıştı, Bu ziy retle, o husranmı avutacaktı. Sen-.Tomas, mesarm önüne ge- ince, mezarı açık buldu. Birden bire yüreği smladı; çünkü mezarı hakaret kasdile dinsizlerin tahrip ettiğine zship oldu, Mezarm İçine Havarinin ağzı açık kaklı: acaba Meryemin cet&dini Ğş mi kaldırıp götürmüşlerdi? Bir müddet şaş- kın kaldı, Aklını başına topladığı zaman, kefeni yo'ladı: o, el değ. aldı, dlişünmiye başladı, Bu dü. İ güncesi eanasmda birdenbire içi aydmlandı; çünkü ilhama mazhar ” Janlıyamadığı bir Hsanla, Jâtince etmişti, Sen-Tomns, böyle mühim bir keçifte bulmmunca, öteki havar. Jere mucizöyi anlattı, Müzakere - ler, münakaşalar cereyan etti, Ne- ticcde Sen.Tomas'e hek verildi, Dört havarinin, bam yerleri bir. birine uymyan, dört İncil, Mer. yem harikasını böyle izah etmek. tedir, Hazreti Meryem'in ölüm günü, birinci asırdan İtibaren, dini bir gün kabul edild! ve her gene wun- tazaman kutlanmağa haşlafı, On Üçüncü Lüt, kendisini uğraş tırın dağlr kargaşalıklar ve hari. ci harpler meticeyç vanlığı tak. dirde, “Meryem Ana” yortusanu saşamlandırmayı ahdetmişti, Rig- iyö, başvekâlete gelince, istediği | humle geldi. Bunun üzerine “Mu- | knaddes Bük're” gününe ve Ayini. | ne büyük hir parlakirk verdi, O | zamandanbesidir ki, bu dini gün, | Katolik takviminin ça ehetmiyet- Ti yortu günü oldu. Sen-Bernarın J vaazı | Bir insanın, bir cemaat Üzerinde sözle tesir göstermesinin misâlini Sen.Bornar'da görebiliriz, Hiristi- İ yan dininin büyük mürşitlerinden olan bu sıtın kudretinin sarrı; söy ledikerinin anlaşılmamasmdadır, Çünkü, vaaz ve tellinlerini, halkın ila yanartir, Sesi gür ve müessirdi, Ne söylediğinden kimse bir şey anlamadığı kelde, o glir ve müss- | sir sesin eazibesile etrafıma topla» | ”* nrlar, onu, dini bir vecd ve heye. | Sen-Bersar, ikinej haçlılar sefe- rini körüklendiren bir adamdır. Papa bur adamdan gördüğü hita. bet kudreti üzerine, onu, Avrupa- da halkı ayaklandırmaya memur Sen-Bernar'da, Birinci Haçlılar | Beferini meydana geliren ve topal | merkebi üzerinde her taraf; dolü- . parişan oldu, Üç seneye yakm bir srterilik ve çapuleuluktan Bonru, havarileri Sen-Rernar'la beraber geriye, Avrupaya döndü, Sen-Börmar, o zamarlar, o ka- dar almıs ki, vaazlarnı dimemiye koşanlar anaya yüzbin kii LAŞ, mDernar 982 senesinde, İtal- arasındaki Alp dağ. tirmiştir ki, be bir #ple ve ter- öpekleri vardır, Kış e e, Aip dağlarında, kar frtınalarma tutularak yolların gaşırmış olan yoleulari bulur ve 3- Tümden kurtarırlar, Sen-Bernar, Katoliklerin evliya- larındandır, Ölüm günü, kutlanır, Amerika apon harbinin mesulü Tarih tetkikçilerinin, son sene- lerdeki fsaliyeti, harp mes'ahi a. ramalda geçiyor, Bu moda, geçen Büyük Harpten sonra başladı. Bu harpte devam ediyor, İste simdi de, Amerika - Japonya harbinin sebebi ve mes'ulü araniyor, Bu “harp mes'ulü,, arayıcılarından bi- #ebeplerin ir »iya çiftliklerinden birinin doğur- duğunu bilmeyiz. İşte, bu harbin mesuliyetini bu çiftliğe yükleten sebep şudur: 1918 sulbünün ferdası günü, Ka liforniyada, bir reyiam o meselesi gan Piyer e'Ermi gibi köşe bucak dolastı, Önüne, Pirinci Heçider | seferi ordusundan daha kuvvetli cereyan etti, Bu, Japonlar hak- kında, halkm reyine müracaat idi; Japonlar, o Amerikaklaştırılabilir mi? Buna İmkân olmadığı takdirde olmuştu; mukaddes Bâlcre, ruban ; bir orduyu kattı ve Suriyeye girdi. | Japonlarm Amerikaya mühaseroi- ç olduğu gibi hissen üe “Uruc” et- i mişti, yani söke yükse'mişti. görmek mümkün olmuyor, ök sürdüğü ve kapıyı kapadığı di YE ; Ol: — Işığı yakınız! diyor, Yefim: —Ov-vo, vo,.. diye cevap veriyor, Pelageya, a doğru koşu, ve ki U arâmıy: bepieyor. Bir dakika kadar ser sislik iie ta rl Doktor, ceplerini karıştırdı sonra kendi Kibritini yakıyor. Pelageya: « — Şimdi, simdi, diyerek izbe, den dışarı fırlıyor ve biraz son ra elinde bir cırayla dönüyor. Yefimin o Yanaklar, kırmızı, gözleri parlıyor ve bakışları bil- hassa keskin, sanki Yefim, iz. beyi de, doktoru da delmek İsti YBöktor: — E, ne var? Bu ne hal? di- yerek ona doğru eğiliyor. Sen, ne vakittenberi böylesin? — Ha? Ölümüm yaklaştı, e fendi, , Sağ kalmıyacağım,.. n Saçma seyler söyleme, Te davi ederiz... —— Orasımı siz daha iyi bilir. siniz, elendi, sonsuz r ei ama, biz de bunu anliyo. ruz, Ecel gelince hiç bir gey kür etmez, GE o Doktor, çeyrek saat kadar Ye fimle ; sonra ayağa kalkarak; — Een hiç bir şey yapamıya- Hastahaneye sağım... diyor, melisin orada sana ameliyat Va” Şam'ı muhasara eden bu ordu, hu- rada bir iş göremeğince peli ve parlar, Hemen git,, Muhakkak git! Vakit biraz geç, simdi has- tahaneğe herkes uykuda, fakat bunun zararı yok, ben sana mek, tup veririm, İşitiyor musun? Pelageya: — Efendi, iyi ama, neyle git sin, diyor, Bizim atımız yok, — Ben efendinizden rica ede lerinitmen, hiç değilse tahdit ct- mek Mizrm mı? Bu reye müracaat, Kaliforniya. Ja hararetli münakaşalara mey - dan verdi, Eyâletin payitaht: olan “Sakramente” da, bir toplantıda, çiftlik sahiplerinden biri orlaya çı- karak — Ötede, çiftliğimin yanmdaki tuyor.,, Yartm saat sonra bir #sğreye karsı 483,000 rey “Japonla- raba izbeye yaklasıyor, Efendi. * hastahaneye gitmek için © rabayı göndemisler, Yefim, ha” , Fakat işte güzel, acik bir gün doğuyor, Pelazeya evde yok: Yefimin ne olduğunu anlamak Üzere hastahaneye gitmiştir. Birli, yerde, bir çocuk ağliyor ve Var.| ka birisinin kendi sesiyle: TDandini, dandini dastana, danalar girmiş bostana...) diye ninni söylediğini duyuyor, Pelageya, hastahaneden dönü- yor; haç çıkarıyor ve fısıldıyor: — Gece ameliyat etmişler, # baha doğru rabbina kavuşmus,.. i Tanfı, gani gani rahmet eyle in,,, Geç kalmdığmı söylüyor 'ar,,, Daha evvel lâzımmış... Varka, ormana gidiyor ve © rada ağlıyor, fakat birisi şansı, zam ensesine o kadar #iddeti* vuruyor ki alniyile gürren ağa cına çarpıyor, gözlerini kaldıri yor ve karşısmda ev sahibi kun, duracıyı görüyor. Kunduracı: — Sen ne yapıyorsun, ha? di. Ye bağırıyor, Çocuk ağlıyor halbuki Sen uyuyorsun, ha? O, Varkanın kulağını koparır casına çekiyor, Varka, silkin! yor, başmı sallıyor ve ninni hi marıldanıyor Yeşil leke, dör ve çocuk bezlerinin gölgeleri ona göz kırpıyor ve biraz sonra İra" 'desine hâkim oluyorlar, O, yine çamurlu şoseyi görüyor, Torbelı İnsanlar, gölgeler yere (oyatmir ve derin bir uykuya dalmışlar rın temsil edilemiyeceği, kannatin. de teeeli etti. - Re; Beticesi.. ni de 2 ikincitesrin 1970 kanunu resmileştirdi: Japonlarm emlâk; ellerinden almacaktı, ğı esas, gittlik sahibinin on beş se. he evvelki sözleridir, diyenler var, Gazeteler vazdı; Mart aymın sonlarında, Mısır başvekili Na" has paşaya bir suikast yapılmış, bir talebe, bir kurşun savurmuş- tu, Mısır bagvekili, pek çevik bir hareketle, tabanca kurgunundan kurtulmuştu, O, bu çeviklğ tekdir edenlere: — Bu kadar yerinde çeviklik göstermemin sebebi, böyle bir suikasta kurban gittiğimi, o gece #örürümdiir, Bundan ayı tetikte bulunuyordum, Demekteâir. İse adliye € me başlamak koymuş, Muhake. üzere,, Reis, baş vekilden, telefonla, şu emri alı. yor: — Muhakemeye lüzum yok, “yikast failini serbest birakınız, Herkes hayret ediyor, Nahas pasa, bunu da, şu geböbe istinat #ttiriyor: — Dün gece ,babamı, rüyamda ördüm, Bana, seni öl ia oni. affet, diye vemeetti, n, bunlar, halk (Sene yarm) İki rüya, A 1 ruhiyatr ile alâkadar, iki siyasi kurnazlık değil midir? |

Bu sayıdan diğer sayfalar: