20 Ekim 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

20 Ekim 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EE : HAFTA SOHBET! Tamburacı (sman Pehlivan Bası meşhurlar gibi — da — 1k könser — Batır için — Peşrevler, tuz semnlleri çember wrulü — sn bağı — Ulunayn bir hatira Için aşk hizma mi? — böyla yerlerde güme gider evlât Haikevierinde ve dost toplantıların — Çifte sofiyan Ahmet Rasimin evinde — Papa, Silivzili İszet ve Kaşaemin — Senet Aşk sanat; besler mi7 — Aşkta derece — Oturak, perde Alemleri gibi — baş örtülü erkek! Yazan: Münir Saloyman Çapanoğlu ANBURACI Osman Pehlivân kenili ayarında hazı meşhur ların yaplıkları gibi, piyasada sü. rekli bir seliğlde «az çalıp o mefis ve barikulâde halk tarkülerini o “ kumadı, Garinolarin, sorulu burada öm. rünün içinde âncak birkac ay, — da fasılalarla— çalıp okudu. Bu çalmalarının çoğu da, eski bir icmkânn, bir ses sanatkârmn, Kendi menfaatine verdiği bir ge. €eye rastlamış, Osman Phlivan böyle gecelerde saz heyetlerinin arasına hatır için girmistir, Osman Pehli' halktan işliş. ği, Anadolu &öylerinde, Rumeli ka sabalarmda öğrendiği milli hava” ları çörlü türküleri, halkevlerinde, dost ve arkadaş davetlerinde ça . lp okurdu, Bu zirel burasndan çıkardığı eşsiz nağme. leri eklerdi, O, çok zaman, radyo- da çaldı olcadu. Ve hatırımda kah dığına göre, ilk konserini Beyazıt. ta Halkevinde verdi, Rahmetli, umumi yerlerde, içki. h şazinolarda saz çalmaktan hiç boşlarımazdı, Bunun sebebi de, gü- »el halk eserlerinin dinlenmiyece ğine, kanidi, Derdi ki: “.— Kalabalık yerlerde sesler güme gider, Her kafadan bir ses “war, kimse zevkine varmaz bu ne fis eserlerin... Halbulj Tinlkevle , rinde, radyoda böylemi yaf. Halk, şöyle He beş kişilik dost sof rularında,., Böyle yerlerde insan hazla, alâka ile dinler, O saman <olan da, okuyan (a zevk duyar, neşelenir... İşte, ben, bu sebepten, #alaenirm seylerin glime gideceği ne. emin olduğum için böyle yer * lerde çalıp okumak istemem, Tal. beki Ne kadar rar edenler var,” Malğasten de öyleidi, Birçok patzomlar, çalşılı gazino ipleri ion ettikleri balde, reld, 9 Bunların tekliflerini niçin o kabul etmediğini sorduğum zaman şu cevabı vermişti: “— Memleketin bütin o büyük beni tanır, Sonra, saz meraklısı dostlarım pek çoktur, Bunlar beni sofralarmdan eksik etmezler, her zaman çağırırlar, davet ederler, muhabbetleri benim için kâfi, Yılda birkaç &erç de kon set Veririm, radyoda çalar oku - Fem, Geçinir siderim, Bundan *on- #ası can sağlığı, daha ne İstiyere kim,” .». SMAN Pehlivan, yalnız ka sik havaları, borlnklar, Tu. harman çar Vp okumaz, Osmanlı mesjkisinin en güze) eserlerini de okur ve ça. isrir, (Çiftesnliyan), bilir, (piş revYler, (saz *emsileri) çalar, | #icordan: Bilsen ne beli geçti su biçare serimden Rasttan: Moyi J&'liyie dil mestane olsun şmusra'lı sarkıları, hele “O mehtabe ivesi” söğile başkyan “çember” #wulümdesi besteyi cok güzel kışmaştı, Çaylarını içtiler. Osman Fehiiyan elindeki torbadan bir “bağlama” çıkardı, Bana hitaben: “— Nasıl olsa bir şey çalmakir ğını istiyeceksin, İyisini sen söy lemeden ben çalayan, “— Ne galacaksit? dedim, İ “Bilivrili İzzet 1 Abe Osman Ağı be! dedi, yal o bise geçtiğin bava? Te w Bu çalalım. “Osman Pehlivan, bağismadea bemen bir rast gösterdi Ve rast makamından “seyreyle © billür bedeni” ©ye başlıyan meşhur besteyi okudu, Hele İzzetle Emi nin gayet edalı tavırla usu| vur» rak: —— Ah yele Jel lel yele ie le İç Ke Diye terennümünü okumaları, dinlemeden ziyade seyrine doyum olmaz bir maazaraydı.” ... O, tercihan içli seyler çalardı, Hem de coşarak.,. Fakat buna rağ. men Kendisi çok şendi, neşeliydi. Yüzünden tebessilm, ağzından kah kaha eksik olmazdı. Konuşurken ona sormuştum: — Çalarken coşuyorsun, kw bina sığamıyorsun. Fakat içinden de coşuyor musun?,, Pola bıyıklarını düreleli, işinde biraz serzeniş sezjlen bir deşle: “— Asıl coşkun! coskun. luğudur, dedi. İnsan coş mazsa, nasıl çalar? Nasıl iyi bir şey yaratır? Ben coşmadan çala » mam ki,,, Sazımı selime #idim mi Aksamın bulyalı &n vaktine kadar cahp okusam bıkmam! İçimdeki sanat ateşi c0$. turar beni!., — Asksız sanat olur mu?,, Bu #teş? körükliyecek, söndürmiyacek Ki kudret, bir kevvet lâzım değil ., Meselâ katilin âdi", — Haklısın evlât!,, Sanat için mutlaka aşk lizmilır, Sanata kar 4ı beslenilen aşk kadar, bir de ka. dın aşka, Benim fikrim şar Ka dımsız bir sey yapılamaz, Swat ilerlemez onsuz ve aşksız! Gülme, bu yaslı, ihtiyar baba dostunla a lay etme de, kulağına söyliyeyini: Yanımda kadın olmadığı zaman, ben baska türlü calar, boşka türlü söylerim, Söyleyip çaldığım seyier biraz yavanca olar, Kadınım sannt üzerinde tesiri başkadır vessekim.,. Serda, şlirde, retimde ve benzerlerinde kadın aslıma üzüm vardır, Aşk bunları besler, biiyikir, Sıhhat ve mese verir, Fakat fazlası zararlıdır. De” “receyi aştı mı, js köğlüye #nrar, sa. nat, askin ayaklar altında eaili “Sana bu ise dair bir yağa aw vardı: , Kozyatağın daki evinde toplanırdık. Bir taraf iten calar, deyr, bir taraftan de “ralırlarımızı yadumlardık, Aramız. dn, kadınlar da bulanarün, Kon yide (oturak), Ankarada "ekles. me”, Trabzon ve Karadeniz kıyıla. va “Ker oynatma”, Kastamonu dn "perde, dedikleri eğlencelerin "Miçüik “çepmeda toplantılar yapar, şolurdu, Üstadım Ahmeş Rasiminji bütün şarkılarını da geçmiyli, Evvelce Kartaldn, Adnda otur” idağumuz yıllarda bizüm evde, son. raları, Kağköyünde otururken yi. “Bir ramazan acemi Direkler» ormanda bir çayuda otururken içeriye Osman Pehlivan girdi, Ya ında Silik; İztie Kara Emin verdı, Üçlünün de başlarında bur ma ipek sarklar, sırtlarında çep ken pehlivan çihiseleri vanir, Bu Kiyefet, bu iri adamjarı daha hey” bei; görteriyordu. Hele © amlar dn AN Rifat Beyin konağında © Emin vişne Giri) üzerine #ivah ipek i pek va fabrikası olan bir sehirden geçi. yoruz, Bir sürü amele kapılarda | bekliyor, Hepsinin yüzlerinde ay, Bi Saskınlik İfadesi var: Parisen Turu kadar ber yüzde Sötdüğüm | şaşkınlık atimeti, Yollar Genvba | MERE Talip yok I Fen ve edebiyat fakülteleri binalarile büyük talebe yurdu binası İnşaatını kimse üzerine almadı Istanbul yüksek tahsil gençliği için yaptırılacak ve vakit £eçir » eden hemen inşasına başlama. #i mukarrer olen iki büyük bine” pin ingası âğine bir talip çıkmamır # alâkadar mekağılş düşündün. mektedir. Bu binalardan birisi beş milyon lira'ık kadar umumi bir ingaat masrafı olucak fen ve ede. biyat fakülteleri binaları ile di - Beri Şekxadebaşımda yapılıcak ve iki milyon Hraya mal olacak parti kız ve erkek talehe yurtları bina» lardır, Bu büyük ingnat işlerinin tama, mina talip ookması mümkün olu. mıyacağı anlaşıldığından İnşat işleri kışmlara ayrr'srak ihale e“ dilek istenilmiş fukat bu şekil » öc dahi esaslı bir talip ile karşılar. mak nilmkün olmamıştır, Maizemerin muntazim Ve kö iayidela bulunamaması işçi mese“ İleti ve sair bazı hususlar uzun kir inşaat devresine ihtiyaş gös * teren bu işlere kolay müteahhit tuhunmamasmın başlıca sebebi » “Yerinde bir karar Ticaret odası aşevlerine 200 bin lira veriyor Geçen cuma günü Ticaret Oda, 8 riynset divan! ile idare heye ti toplanarak Kımjay tarafından ağlacak clan agevlerine varidat fazlalarından iki yüz bin firanın tahsşsini kararlastırmıştır. Keyfi. yet, Ticaret Vekâletine bildirilmiş tir, Tüccarm bu işe nakden aynen iştiraki için de ayrıma tesebbüsler yapılacaktır, d Dispanserler takviye ediliyor Vilâyet muhtelif yerlerdeki kü kümet disbanserlerinin tamirine karar Bu 48 fön vödyer bütçesinden tahsissi verilmiştir. silâh falan almadan eğlenirdik, "Bir gere nasil oldu bilmem, A. ramızda kadın bulunmadı, Kendi kendimize birkaç arkadaş demiç - niyorduk, Be de çalıp okuyor. dum, Galiba isteksiz. çalıyorlum. Hasan, bunun farkına varmış, de di ki: — Sende bir hal var bu akşam. Durgun gibisin ?,. Parmakların is. İemiyor, Seşin de pürüzlü, oynak İste tunzırdatıyo “ İsteksir değilim, Neşem — Değil, değil!.. Ben sebebini Anladım ; Hele dur, seni coşturma. Din yokanu bilirim ben... Sözüni bitirince, yerinden fır. adı, dışarı eietr, Birkaç dakika sonra, oda kapısı aralandı, bir baş uzamilı, baktım, bir kadın... Dik . katlotiğim, yüz yahaner değildi, bi raz dahn dikkatli baktım, ba ka. den Hasandı, Basma beyaz bir hez örtenisş,.. Tuhaf değil mi? Kuca ğendeği san sesi, nağmeleri, © hileğum türkülerin ahengi he“ men değişi; hambaska hir sey oldu, Sesim büllürlaşmış gibi yel. ve kursu istasyonda bizden ay, nidılar, İ Buruhin Limeja gidecek bir tren ——— —— — ——— m m ———— il a — i Hindistanda partile ve siyasi prensipleri —* İngilizler, 8 ağustosta, bir kaç parti reisi tevkif ettiler. bu reislerin temsil ettikleri partiler hangileridir ve bu partilerin siyasi prensipleri nedir? Bu yazımızda, bu suaİlere cevap vereceğiz NGİLİZLER, Hindistanda, ağustosta yaptıkları tev, kiflerle, bir gaye takip ettiler: Parti reislerini hapsetmek, bu su retle siyasi faaliyet gösteren pa: #ileri başsız bırskarak hareket rini akamete uğratmak, Bunda muvaffak olabildiler mi? Partiler arasındaki prensip aym , Hkları da besha getirilirşe; yim- dilik evet, diyebilir ve fakat bir dapon taarruzu karşısında, Yin , distanın alacağı vaziyetin ne ©lâ bileceğini tahmin edemeyiz, Biz, buruda, ilerisini değil, bu, günkü vaziyeti tetkik gilereğiz. PARTİ REİSLERİ İNDİSTANIN, siyasi fan, liyet merkezi, “kongre partisi, diye tanılar “milli Hind birliği kongresi, dir, Kongre partisinin, tahminen 4 wiyon kadar mensubu ve taraf- tarı vardır, Banlarm büyük k&, mıns, her sınıftan ve her mezhep- ten Hindolar teskij eder, Bunalrın Parolası: “Hindistanı, İngilizlerin elinden kurtarmak için müeadele,, dir. Kenzreyi, üç şahsiyet, nüfuza,. nı altımda bulunduruyor: Kon;pre #eisi Azad, Gandi ve Nehru.., Azad, Hindistanm en zeki ve en malimatlı adamlarından biri | dir; Gandi is3, Hindlilerin mu- kaddes bir adası, bir bavarisidir; Iskat on hareketlisi ve siyasisi Nehrudur, Oksford, Harrov üniversiteleri, win oOeski #alebeşi Javaharlal Nehru, bugüne kadar kongre propagandasını &tesleyip duran: “Mindistan. Hindolarındır. Biz, istikiği oöstiyoruz.,, Âvüzelerinin mwekdidir, Nehru, #ide birde, aralarında bir cok da dostları bulunan İngi, Staforl Kırips, Hindistana gel, diği saman, Nehrunun uysal dav. ranması, onun hakkında biraz süphe uyandırmış da, bu hareket hattının siyasi bir şeytanetten baska bir sey olmadığı, çabucak anlaşılmıstır ve kongrenin son müzakerelerinde, İngilizlere karsı aldığı vaziyeti de, hea Gandi ile konsre reis? Azad belikte ha, pishaneye yvollanmasıpı ihtar st - miştir, PARTİLER ONGRE partisinin yani “Milk Hind birliği kon, gresi” nin iç bast ile arkadaşları. »ın tevkifi ne netice verdi? Hiç süphesiz, beklendiği gibi «inme ve tereddüt değil, Muhakkak heye can,, Hadiselerin (birbirini takip edip gitmesi, bunu gösteriyor. Mn nda, yaluz “kongre partisi" Yine, istiklâl istiyen #8 mil, yonluk bir müslüman partisi de var, Bunnu reis; Cinnahdır, Yine, EA Btiyen Mahasab, bu Föndu” partiş var, Bu par Azadın partisinden daha dan, bilhassa Brahmanzme hasın) elduğu için konsreye dahil.ol mamıştır; fakat milliyetçidir. Çeviseni Muzaffer Esen tabak dolusu tereyağı ve kocaman ekmekler de koydu, Geniş ber dakiarda sütlü kahvemizi içerken bulmağı ümit ediyorlar, Simdi bir | kahvenin öniinde müthiş bir gü , bastan öbür başı kadar geçtik | biraz şey yemek için bir kahvede | rültü keptm ve bir kalabalık hiz İ rikti, Motasikleli bir Fransız uçak doğru giden bisikletli insanlarin | Biran oturmağı karar verdik. | erbaşımı yardımcı bir polis tevhif Karşıda bir meyvarı ve bir bakkal ! etmis, Polis erbaştan hüviyetini dolu, Hektarla devam eden bağlar ya ils de harp halinde oldağuma, su bafırlatıyor. Ben bunu unut, mustum, Turda henliz en ufak bir #wkerf#hareket bile yapmadıkları #öyleniyordu, Küciik O eskmeceden yığılı, dürinelerle pi tinleree muhacir günlerden beri bu sehirden geçtiği halle bn ka, dar yiyesek nasıl kalabiliyor? Bu na bir Biraz çilek ve kiraz satım aldık ve yemek işin bir kahveye yerleştik, İ öitemiş, mavi bir bazı bend ölüm polis çok öfkelenmis, homurdanıyor, haykırıyor, bir de, Ki gibi yumruklarını sılıyor; yüzü wosmor, Herifçi neredeyse bsyni, türlü akdi erdiremedim. | ne kan hilcamundan ölecek san « dik, Zaten yaşlı, sar'alıya benzi, ven bir adam, Toplanan halkta Tüvateeye gittik, Tün muhabiri ' Kahveci masa Üzerine koca bir ' ;şe karısıyor, bazıları erbaşın bir Buck she iyi Mi, Sonra Sihlerin mezhebi hizipleri var, Bunlar da, mijiiyet prensibi etrafında bir birlik teşekkülü ha, lindesirler, Daha sonra, Paryalar, su “ değmez,, denilen ©) milyonluk mahlüklar var, Bunlar, öyle mu, halefet kuyveti halinde bulana, yorlar ki, İngilizlere, öteki parti. lerden ziyate endişe veriyorlar, Bunların reisi Pateldir ve 6 da, $ ağustosta, hapse atılmıştır , Patel de, evvelce, Gandi gibi parlak bir avukattı, Simdi, yine Gandi gibi, Hr evliya g7bi, bir ça. dır icinde, ibadet ve perhiz hayatı yaşar, Yediği, sütle çevizdir. O da, Gündi gibi, toplantılara pek seyrek gider Ve kiç bir vakit no, tuk söylemez. Öyleyken, İngiliz. ler, Gandidlen ziyade, ondan süp, he çderler: çünkü ele gibi fırıldak çevirir, İngilizler, ayrı olan, fakat mil, diyet prersibinde ve < isüklâl davasmda bulunan büyle teşek- küller önürde müşkül vaziyette olmakla beraber, genis ve rahat nefes alabiliyorlar; çünkü, X0 milyonluk iimanlar, Hindola, rın emel birliğinden ayrı bulunu- yorlâr, Bunlar, kendilerinin bir ekalliyet unsuru halinde kalacak, lan, bir Hind istiklâl istemiyor, lar, Masilerinden mürut bir hakla, Mindistanda, bulundukları eyaletlerinde, kendi o baslarna müstefili bir devlet olmak İstiyor. lar, Sonra, 70 milyonluk Racalıklar var Lâ yüv'el amma yef'al (5) yetinen prensler, İngiliz himaye, sinden çıkmaya sebep de, lüzumda görmedikten başka, rahatlarını temin eden, begünkü Marenin devamında menfaat buluyorlar, Daha sonra, Hindistanda parti, ler, siyasi hareketler var, ama 250 milyen nüfus içindeki müte, yakn büyük kütle önünde, bu evver rümr,.” hareketi, de, Teğs kulak kalıyor, İşte,, Bu siyasi, dini, Mezhebi synlıklar.., Bu ekseriyet tevekkü, Mü, İngilizlerin ekmeğine yağ sü. rüyor, Müslümanlar, Sihler, Fin, dolar, Paryalar, bol aylık cazibe, siyle, İngilterenin Hind ordusa, pa, can atarak nsker yazılıyor. lar, İngilizler, yine, eki vaadle! tekrar ediyorlar: Harp, bir bi de,, Kolay. Her şeyi yaparız, di. yerlar, M. RASİM ÖZGEN (*) Arapan bir tâbir(! yaptık” Tarı sorulmaz” demektir. Altın yükseliyor Altın fiyatları yükse'mekte de * vam etmektedir, Dün bir reşadiye altını 28.5 iraya ve külçe altının bir #vamı 500 kuruşa çıkmışur. Elektriğe 2 kuruş zam yapılı iyor Dün #kşam Ankaraya giden İs* tanbul tramvay ve elekirik umum müdürü, elekirk fiyatlarına yapı eek İki kuruşluk zanf projesini, Vekhjetine : götürmüştür. Pa heyeti vekile tarafından tasdik edildikten aort triik mevkiine konacaktır, Alman. paraşiitçişö © olduğunu haylura haykıra söylüyor, Niha, vet orbaşr bir arahaya koyarak Tekrar yola düzüllük, bu Sefer Ingubam #zerinişn Bordoya gi, den büyük volu değil Sentten se, çen bir kenar yolu sestik, Orman bğı gözel kırlardan geçerek çok hızlı gidivoraz; bir cok arabaları geşiyoruz Ve saatte yüz kilometre yapan bir çek srabn'ar da bizi geçiyorlar, Bizim eski S'teven söliretine lâyık olduğunu isbat iett, var, Çişekler, kiralar, settaliler, #stemis, o da polise göstermemek | Kolunda - | bölde kücük bir kasabada Büyük yol üzerinde olmadığı bensin bulabildik, Biraz sonra, bir çok #tamobil ve otobiisler (bunlar a, rasmdla Parisin eski yeşil otobüs. lerinden de bir coğu var) tas — köprü üzerinde «ikrsp kuldu V. #ün zaman beklemez: mehir & du, Hava çok güzel, ünes çok sı, cak, Arabudan İndik ve yolan rlilAD SELER YARAN Bir kaçını sallandırmalı ?... Ç beş kişi bir araya gelmiş pabhaklık me olsa mutlak Selesi Üzerinde usun uzun konuşu. İ tar, derd dökülür ve fikirler yi rüşl ür, Bunu pek tabii görmeli, çünkü günün davası ve hamalığı budur, Tüscar ve esnafla bir kısım müstahsilden başka herkes sikinti çekiyor; darlığın bir noktala dw racağına hükmetmek de mümkün olmaymen istikbali karankk görü yoruz, Aklımız hep kilosu iki yüzü süaln ve hatti geçen pirinçde, o. nupla yarış eden zeytinyağında, beş liraya fırlayan Urfa yağı ile doksan kuruşa satılan fasulya ve ya nohuddadır, Meşhur sözdür; Dervişin fikri ng ise zikri de ow Far, Pahallık meselesi halledjlin - Ce aklımıza gelmiyecek, düimze düsmiyecektir, Belediye o kooperasifi kendi or. taklarma 120 kuruşa pirinç veri" yor; sermayeden ikramda bolun muyor ve sadaka dağıtmıyor ya, bet kârı da var, Demek ki pe rinej bu fiyata satmak ve kazan, mak mümkündür. Eğer kooperatif herkese bu fiyat üzerinden Firinç verobilse, teşkilâtı olen, pirinç da” vasi bitmiş demektir, Dalavere ile pahal'ık yaratan vurgunculerı yola getirmek için pe yapmairir? Geçen gün birisi kısa bir cevap verdi: Birkaçını sallandırmalı? O kadar dehşeti; bir sözü bu de rece kolay söyliyebi mek için in sanm mutlaka insaf ve muhakg * mesini boğacak kadar #inirlenmiş ciması lâxtndir, Bizim kanunları » mız maksat icin kâfi m; değildir? Kâfi olduğuna zerre kadar süpte edikresin; lâkin birer rwrensip halinde, titiziikle tatbikâ» ta geçilemiyor sanıyorum; yahut bu tatbikat bir müddet sohra, bir çok aslerimizde olduğu gibi gevşi, yor, Meşhur sözdür: “Devlet ya” tağı üç gün sürer.” Bu hükmü Os mani imparatorluğunun ihmelei havam yaratmıştır. Yirmi sene» denberi biz Osmanlı olmaktan kur. tulmağa çalıştık; mühim meselede budur, Artık “Büraki bi idrak yani anlayışa Türkler” sözürü tarih sayfalarm- dan bile kazımak hakkını karam malrvız. Osmanlı devrinin bele bazı k> sımlarında “boyun vurmak, sal, landırmak” cezası pek boldu: fa kat buna rağmen işlerin doğru gitmiş olduğunu göremiyoruz, Hat tâ bu şiddetli cezaların ancak bir morfin kadar tesir ettiği hakkım - da değiller çoktur. Böyle olması da tabildir, zira medeni bir mem» İeketin ceza kanunlarındaki jik vanf suçla ceza arasında nishetsiz. zik bulunmaması. Rirkaçını sal. İandırmak orta çağ zihniyetidir; mme'iyat için pala veya belta kul lanmecayu kadar daha münasip ve ne skin me de kebahım yanma» sins #eben olacak çareler bulmak mümkündür, KADIRCAN KAFLI Amcaboy Yeni bir mizah mecmoası Bsorleri yurt içinde olduğu kadar yurt dişinda da tamirp sevilen kari , Katürlat Cemal Nadir Güler'in “Am. csbey,, isminde bir mizah medimuast Teşredeceğini haber aldık, Bu değerli mecmusyı şimdiden ka rilerimize tavsiye eder, arkadaşımıza muvaffakiyetler temenni ederiz, Anlaşılmıyan sözler büyük * sözlerdir NSAN Anlıyamadığı sözleri, da'ma büyük sözler olarak telâkki eder, Bunu bilen muhar rirlerden çoğu, aynı yolu takip ederler, Bizde bu cins muharrirler eisik değildir. B'r farkla ki bun. Tar, kendilerini “büyük muharrir” atastaele, iç

Bu sayıdan diğer sayfalar: