7 Ağustos 1930 Tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Sayfa 4

7 Ağustos 1930 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAKİMİYETİ MİLLİYE. 7 AĞUSTOS Bizde “Sanat, bir imeslek olabilir mi? e e Bizde “sanat,, daha müstakil bir mesi imdan bekleye: Okuyucumuz az. Piyasamız dar. Bir Alıcımız az: eser bin nüsha defa oynan 'tutulmuş,, telakki ediliyor. Bir n sanatkâr, bir “ e deklieekğie Ahmet Fehim etendi öldü. slek olamaz. Maişetini sana- İçindeki cevherden kuv vet alarak ”zaman,, la, mesut sayılıyor. ve acıklı pispetleri başka hiç emleketin sanat piyasası ile mukayese binen Kısaca bizde ”sanat,, , erbabını ve O halde: Bizde mia daha müstakil bir Ve ci lama; sanat. v objektif za- cia dale yiz â kendisine başka bir meslek edin- a hesi dır. Ve (fabrikada. Bir z: r zi evel muhakkak (etmi Maisetini sanatından bekli .B i bunlar sanatkâr de- gilmiş! “Salim sevmiyorla$ “muhit,, le şarpışmaktan Emi bir “üstün - mış! Heyecanla; iydelerinder; geliyormuş: miy yi leri susunca he adam 0... yecanları müş Ahmet Fehim Efendi di: k ki daha çabuk ölürdü. Onu Bunları, izm dışmd; Memeleketimizin ender yetiş.) kadarının arkadaşlığı yaşat- bırakmak "daha akal bir iş olur... trdiği cevherli b dd rleni Diğer zili lerde de sanat birini eği kaybe: i “Od da bunu bilirdi. Bilirdi vi menfaatine ve kârlar, eserlerinin geliri ile yaşıya”| ciye kadar, n müsamere gecesinde, ken di. i- bilecek bir hale gel al si zi Si bir i is anil dır: yi memur olmuş Mem yi bir e ml kâti; 10 sahne ra sü ime çok- | her sene kendi tan çekilmişti İlen iş, dol meşhur sanatkârlar tari Fakat bunlar, bu de vwrede masi- bir insan nömunesi ola- İçind. alarak le çarpışmaktan yıl-i rak yaşatmalıyız. eki cev- herden kuvvet la, hit, > “zaman, mıyan bir “ n-adam,, dır o.. Bundan ii 5 üç sene evelini) bir düşünün de, o iii ahlâki telakkilerimizi, muzı bir tasavvur edin içtimai şartları r içinde, yirmi imarli bir tor-| nacı, ilk türk gencini, ermenilerin yaşattığı tan * ün! sahneye, “hamle,, nin kuvvetini öl nat ihtiyacını bu kadar can- la içinde duyan ve her şeye, her şeye rağmen onun se yoldan hakkak ayrılmıyan ri ki — ulu orta bir ruh deil nu yaşatmak, borcudur... yaşıyanların h» Ahmet Fehim Efendi, kı tarihimiizn hürmetl& anacağı el varlıktır onun, “oyun,, , aktö- rün, telakki edildiği bir Se o, bir “arüst., olma: ğiğmlizsi sını bi Ahmet Fehim Efendi, Türki yede ii defa Maliere'i temsil e- den adamdır. O, olmasydı, Ah: b met Vefik Paşanın tercümeleri len büyük artistimiz: Fehim Efendi. shui yöyünik belle de güre: İhtiyardı: Sahitede nefesi ke-| ni tutamaz ağlardı. di, siliyordu. Dizleri titriyordu. Ahmet Fehim Efendi eğrileri Medi mlekeilerde, Molie- Hafızası bam iştü: Rol ez-| Bir zamanları seyircilerini göz- i e 1 - ia bi ü re namış olmak, dir ari | berliyemiyordu artık lerinden yaş gelinciye kadar gül ii e a Son seneleri Sokamllük içinde| ;. 5 . . | için başlı ba ir şeref ve şöh- 3 düren Ahmet Fehim Efendi ağ- geçti. Ayni tahin yolcuları o- Yari ret menbaıdır. lan sanat arkadaşları, senede bir gece onun menfaatine müsa- Mütevazı bir muallim iken meşhur bif sanatkâr olan adam: Evich Maria mere tert tip etme, eee 4hmet Föhim veşal bir kah- Moliere'i oynıyan büyük ar: s gize enda bulunmasalardı. o muhak-| raniandı: tistimiz öldü. V.N. sanntkâr bir "zanatkâr,, kalmağa| e düşmezler. Bu devre ün biri m zenğin, hem me m mahkümdur.. in bir tecrübe Mekresidiğ On- Tee > era ı ; ” 3 iin bir gece deye. O: har bir sen ivermis. | Niçin bir İsviçreli resamın aşka memleketlerde ” 'sanat,, , z şırlar. m ea i e a > İş Kekik mühendislik, tacirlik! © İş zamanları per içindir. e edilmiş ve yalnız, Alman- yaptıgını bizim ressamilia- V.S. gibi, bir meslek haline girmiş-| Boş aişllri i ei -a'da iki emi nüsha satılmıştır! » i y tir, a Uzun müddet hiç bir eser orta- - 4 ez bir piyes, bir roman yaya keyi Gökal bile pa- Dilsile Sas, vanap piyame dal! rımız yapmıyor ar: ratan sanatkâr, bütün bir sene ese-|rası içi! gil; tanmmış olmak a 2 i piya Si rinin hasılatıyle refah içinde geçi-|için; zalinekikilei dinlemek için; uzun müddet böyle dar ve hasis| zama ve "miyde derdi,, üşme-| halkı tartmak için kalmağa mahkümdur. Daha uzun) Anadolumuzu sanat eserleri için.da tanıyabilmemiz için fabrika ni eseri için çalışmağa val uu devrede ” eser,, hiç bir vakit ve e eseri, sanatkârını larımıza mütahassız getirtir gibi- bir Resimde de böyle.. Musiki- er erer » olmak b lemi Daha uzun müd-| Avrupadan ressamda celbine mecbur olmuıyalım!! de de.. ne düşmez. eserinin en bü İ o memleketlerde erim; tıp-İyük düşmanı maişet vasıtası ol- Kere za Da ede ee 2 bem imara r İs me motif bulmak arzusu! kı bir iş adamı gibi, va or maktır. çok, şan X liraya bir m viçreli resi Vini mleketimiz ge eee amele gibi, m kendi evinde, ken-| — İşte se içini Yüz binler-| satabilirse kendisini bahtiyar sana- kalkıp, ve e atelye ve otel gi ip itibarile çok Ze: i atelyesinde muayeyn zamanlar-|ce ve hi ayrı işlerde caktır. haline getirdiği bir kamyonda do-| mamen bakir bir — Kare da çalışır. Bütün | bir senenin geliri | ışan ads Bu şartlar içinde sanat eseri Taşa Tür ye kadar gel| bir siri eserleri 'n oriji" temin eid ii? mesl kir ev “iz ve iy yaratılamaz. Bizde & profesy! sezi miş. m her geçtiği memle-|nal mevzu malzemesini i Türkiye'de eserini, tıpkı bir kur: ,İvaffaki şİsanatkâr değil, ancak “ kette bir müddet kalarak resim ya-| bulabilir. ağ ral bal yapışı dibi, dikkate ii sanati sanatkâr. yetişebili pıyor. u böyle ge halde bizim aşkla hazırlar: Profesyonel balesilde kendisini | 3 öd iki aynaktan isti- araka değil, ev kurar! Limo-| çalışmı "»İpiyasanın talebine uydurmak mec- v eid — il h fade etmesini öiiiyoder Niçin? nata değil, bal yapar. yaratıcısını bir güni inde meş- İburiyetin Deriye “ adamı e e ha- Çün ,Bizde yle maişetleri sir hur ediverir: Piya iile ii e geti Asiye işde dışarı çıkmı alin cevabı ŞEN basit: sanın li — U sı bir hud ib diye diyar riley ?| yoktur. Atlı e Erich) liralık bir tefrika Here ve ara sıra yam ii i aria Rem mütevazi bir mu-|üç liralık bir hikâye Aklımıza ”Garp en bir tebeddül eseri; hibi etin en uygun cevap| N. arla arguc allim iken, bu bir & tek eseri ile gü- V. şu oldi orlar; Tabiatla ve cemiyetle doğ- öden doğruya temasa gelmiyor” lar. Ve bir krizantem saksının

Bu sayıdan diğer sayfalar: