13 Ekim 1938 Tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 2

13 Ekim 1938 tarihli Halkın Sesi Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İzmir İ Yazan: Gönül Emre — 2 Kahvelerini DOLAŞIYORUM.... * 4 Malkım bazi | Sefeste değil, kıtaları her yıl bir birinden bir metre uza'laşmaktadır. Bunu Veneger adında bir he yet âlimi iddia etmektedir. alındın Ibtiyar tiyatrocu hikâyesi- ni bitirmişti. Dedi ki; — Haydi evlât! (Hikâye © bitti, ye de bir kahve 1s- marla!, Güldü ve: © —Bir zam trenlerde © hiybeli allam sepetlerini boşalttık, şimdi de bizim ke- seyi) boşaltmak istiyorsun galibalj v Ne bu yahu?.. Hikâye başlarken bir kahve, ortalar- ken bir kahve.. > Bitirirken bir kahve... Ne olacak bu?.. Dedim. Pışkinliğ ni © bırak- madı; — Eh ne yapalım evlât! alışmış kudurmuştan beter- dir! ji ş hikâyeleriniz » varsa, gene dinlerim babalık. © Şimdilik hoşça kal !. © Dedim. Elile Olin alarak may Ee tek kollu adam: (“Bu kolu ben, bir kadın mes de- >ğil, bir eylik yüzünden kay- - bettim!,, Dedi. Gene Eşrefpaşa kahvele- | inden kia m tık beni lin tanı- 7 Halkan Sesi, gazetesine yazı yazdığımı de öğrenmiş- — kadin ismine benzer neresi var bunun. Kendisi de güldü ve ce hi verdi: o — “Gönül, sözünü ekse- ya isler mal edinirler- “de ondan öyle benzettim. — Föka bizdede, yani keklerds Oo gönül yok mu hu... Vat amma, İ bileyim artık.. © Ve ilâve etti. — Kusura kalma ağabey!, Alındın galiba... ok canım.. Düşündü- n şeye bak! Dedim... Biraz ötede tek gü bir adam vardı. Belli- Işte ne veciye müracaat. kimini Kusura kalma ağabey!.. gale laştı ve: — Beyim, benim de anla- tılacak bir hikâyem var.. Gazeteye yazarmısın? Dedi.. Cevap verdim: — Eğer meraklı bir şey ise hayhay... Ve yer göstererek: — Otur bakalım. ia e Etrafımıza toplan- Mal şöyle de anlat Tek kollu adam lame nır gibi oldu abakasını çıkarıp bir siğara zi e Sabırsızlandım: Haydi (o dostum! Seni dinliyeceğiz.. Başla şu il Dedim. Biraz nazlına r rn Bu işler aceleyi sevi Hele şu dumanı bir sarayım da ak- lım başıma gelsin ! Dedi, Ve irk elim ilâve etti: ( Arkası var) -İHer İngiliz Ha- : yatında tam 20 Öküz Yer Anglo saksonlarının öte- denberi çok et yedikleri söy- lenir. Hatta içlerinden bu a- det ve hususiyetlerinden if- tiharla bahsedenler bile çık- ıştır. İngilterede yapılan bir is- i mrü .. hayatında vasati olarak am yirmi öküz yemektedir. ön başka yirmi ton ek- mek, dokuz ton et, iki ton bakon, dokuz ton sebze ve oniki binden fazlada yumur- ta sarfetmektedir. Bir lagilizin 70 yılda ye- diği bu azık kendi ağırlığın- dan 1,300 kere fazladır. ME? SAP ARİŞ <2 a ORAN ZER . - “| Ege Kitap Evi Hisarönü No. 6 Bilumum okul kitapları gel- miş ve satışa başlanmıştır. Her aradığınız okul kitapla- rını bulacaksınız — 15 Kiralık Han Ve Otel Eski Mahkeme © önünde Ömer ağa hani ve oteli ica- ra verilecektir. İçindeki kah- erk Kiralık Otel. b ere 76 Sa. Mani- u iki kıtanın bir birinden ketinin bir neticesidir. Fakat bu heyet âliminin bu izahı noksan telâkki edil- mektedir. Çünkü İskiko adın da bir Frânsız heyet âlimi daha ortaya çıkmış Avrupa Amerika Ve Avrupa Her Sene Bir Birinden Bir Metre Uzaklaşıyormuşi fiziki bir$ ve Amerika hakikat Avrupayla Amerika| birinden yalınız uzaklaştığı- kıtalarının bir nı değil ayni Zamanda ya- kınlaştıklarını da iddia et: miştir. Fransız alimine naza- ran Avrupayla Amerika kı- taları her yıl birbirinden bir klaşmak- ş e ayın arza olan tesirleri- ir. Bununla beraber, ayla gü- meşin ayrı ayrı tesirlerinin mahiyeti henüz öğrenilmiş ve tesbit edilmiş değildir. Öğrencilerime öğütlerim muaşeret d — eg Belli kabul günlerinde res- tirmeğe koşmak doğru de- io - > Geçenlerde gazetele ei © ; Am rikan mahkemele ride biri- sinin, bir köpeği ölüm ceza- sevgisini yerinde kullanama- ması yüzünden küçükleri korkutmasıdır. oynamasını çok sahibi küçük kızdan bir türlü ayrılmak istemiyen koca bir çoban köpeği, oynamak için rastladığı çocukların üzerine atılmakta idi. Küçükler, bu iri yarı mablükun üzerlerine doğru geldiğini görünce, ya bayılıyor, #yahut yere düşe- rek a akla hayale şok yakalar rını belki 3 > zanne- denler bulun Halbuki a edi karıştırı- lacak olursa, tarihte birçok hayvanların (oOölüm cezasına veya afoioz dav nebatların amansız şereler kilise tarafından afo- roz edilmistir. Kez» 1936 da Falez şeh- rinde biz domuz, bi: çecuğu öldürdüğü için ine Rakı ği bibi, bacağının kopan masına ve asılmasına Ni verilmiştir. e Akhisar oteli yim konuş e dinli- Ni MN İstevenler icinde 1474 de Bal şehrinde bir horoz vumurlta vumurtlami. gı © a rının en garibi İ de çe- kirgeler aleyhine verilendir. O zamanlar gene Fransız şehirlerinden (birisinde otu- ranlar çekirgelerin bağlarını a etmiyezbaşladığını gi- dip hakime haber vermişler. Eğer çekirgeler memleket- lerini terketmezse aleyhleri- ne dava açacaklarını hakime bildirmişlerdir. nı hâkime bildirmişlerdir. Hâkim bu işte âdil dav- ranmış, çekirgeleri müdafaa etmek için bir avukat tayin etmiştir. Ondan sonra çekir- gelerin musallat olduğu tar- lalara üç kere mübaşir gön- dermiş, çekirgeleri şahsen mahkemede hazır bulunmıya davet etmiştir. Çekirgeler bu davada tabii haksız çılaştr Fakat avu- gelere tahsis etmiştir. Bütün çekirgelere gelip bu tarlaya yerleşmeleri için rica edilmiş- tir. Tabii çekirgeler davete gene icabet etmemiş, bunun üzerine çekirgelerin avuketiı tekrar mahkemeye celbedil- miştir. Avukat müdafaasında den icabet etmediklerini bil- dirmiştir. Elinden adaleti bir türlü bırakmıyan hakim vaziyeti tetkik ettirmek için birçok mütahaacızların filerini silme Bir ni Astılar!. ikili için idam kararı verilebilir mi? 77 TE : yunu ölçmüşler hesabını yad: mışlar, tarlanın oçekirgelere kâfi geleceğini hakime ar- zetmişlerdir. Fakat hakim bakmışki çekirgeler adalet yoluyla imana gelecek gibi değil baş papasa müracaat ederek çekirgelerin hepsini afaroz etmesini söylemiştir, Aakidin bu fikrini dinliyen papas bir müddet karıştııp düşündükten ra hakime dönmü “Efendim, demiş, affınıza güvenerek söylüyorum, bu haşeratı böyle aforoz edece- sakalını son- ğimize halkı toplasak da top- | luca dâva etsek, hepsinden iyidir, böyle yapmazsak bun- ların şerrinden kurtulamayız, ben böyle düşünüyorum, fa- kat ei ne buyurulur.,, Hâ pasın fikrini ma- kul sl bulmuş dediği gibi, umu- olarak dua yapılmasına li vermiştir. Tab leylak gene bil- dikleri gibi ortalığı kırıp ge- çirmekte devam etmiş, niha- yet yiyecek hiç bir şey bı- rakmamıştır. Yiyecek bir şey kalmayınca, bütün çekirgeler kendiliğinden oradan uzak- aşmışlardır. Fare derisi de işe yarıyormuş Bu güne kadar avcak mu- zir bir hayvan olarak bilinen ve onun için nerede görül- se itlâf edilerek atılan fare- d ğer İşe yarıyormuş. Japonya şimdi fare derile- rinden askerlerin arka çan- talarını mektep çantaları gi- bi eşyayı imale başlamıştır. Her halde Japonya neziretinin tedkikat sesesi fare derisinden azami surette istifade etmek için esaslı tetkikata girişmiştir. u müessese :yni zaman- da köpek ve kedi derilerin: den de istifadeyi düşünmek- tedir. Askeri memurlara zı- ziraat mües- raat memurlarına (o gatirilen her bir deri için 7 yen ve- rilmektedir. En pahalı olan kedi derisi n ucuzda fare derisidir. Zi- raat nezareti bu işi tamim etmek için bir çok tedbirler Mal Meselâ halka kedi, darilarinin na i Belli Kabul Günleri Mevkii Yüksek Ol: Takdim Edilme ğildir. lunmak soğul endir. Umumi ka lim ki bir kı edilmek yah sormak doğ. dar ki tanın: bir muhitte ahibi esase tavıştırmak | ları kendisi hetle lüzum bizzat Di sahibi tafınde şebbüs yapılı edilmek isten aykırıdır. Hel sek olan zatl mek için ev mak ve acel çirkin bir ha şu vardi resn bae Ni doğru belir a s€ duğu vakit, | kasından ev ederek kendi mek lâzımdır şeylerdir. Ahlâl maddeler kâl ki s'zi p'yasa müessesesi b mağazanızda! ca yıllık buki Ayıp değil m — Türlü t dan mal alıyı Gerçek hil di de ufak tı ler var; fakat nie #nfnlmne

Bu sayıdan diğer sayfalar: