16 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

16 Ocak 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i öğle Niyazi Ahmed Okan Ra NB Ul ag ERİN İN Tefrika No. me i Kanlıca yı ilk kuranlar Kala beraber, Hisarı fatih- i Bimap Venedikliler tarafından 1$ olduğu ağa de te- *dilmektedir eşhur Kadı Beyzavi tef. | İn âşiye yazan Amasyalı Si- , ld Yusuf Efendi de, dok - Diş Yaşmda öldü. Kendi yap- Bi ağı Yayla camiinde gömüldü. doluhisarırida Mirâbad gez- na “Yeti, birinci Mahmud kurunun Bi rik rağbet görüyordu.. eşe Mahmud buraya bir kaç | e eemeğe gelmiş, ondan son- Yür ya diğer opadişahlar da yda başlamılardı. de isar İstanbulda Türklerin ilk ii, Kurdukları bir mahalle sayı- KANLICA i eni fetihten önceki adı yahut, Oksiran idi.. Küçük Bu pos adı- da Frikos içim içi mehtaplarında iyi ses- kim burada şarkı $.. Çünkü Kanlıca ko - “ye yi” yere benzemiyen ta- 1 Di bir aksi seda kabiliyeti var- Adı a N İka gin — İsi İvan diğer köylere gitmekte, Fetihten sonra buranın Kanlıca alması, Anadolunun (Kağnı)- iştir. Anadolu halkı, erinden, köylerinde kâğnı - İ ii ii kağrılarını satmakta başka sonra buraya İray söylenmesi güçtü.. Ya- hea (Kâğnilice) de (Kan - ya döndü.. Yoksa ismin 0) ik iğ gibi (Kan) veya (Kan- © hiç bir ilişiği yoktu. inc yüz yılm nakışları 1 ni körfezine (Bahai) (Bahai) dördüncü Murad SBoğaziçinden ile işlenmiş Köprülüler (o yapısı, mermer fiskiyeleri Kanlıcanın ye- gâne güzelilği idi. Kanlıca fetihten önce de Bi - zans zenginlerinin (o sayfiye yeri idi. On altıncı yüz yılda Kanlıca öyle anlatılmaktadır: “Bağlı, bahçeli bin iki yüz ha- neli bir iie Başlıca rı: İbrahim Çelebi yalısı, Emir Paşa yalısı, Süleyman Efendi ya- ısı ve sairedir. Lâkin nihayetin- deki Lonka zadenin yalısı cümle- sinden müzeyyendir. Kefere yok- tur. Yedi mahalesi de islâmdır.,, şksonraorS1j eta etoane taoii i kurun, buranın hamamı da ii satırlarla — anlatılmakta - titasvir o etm sb vehayranolur.,, Bu taş, (1329 - 1911) de Evkaf müzesine alınmıştır. anlıca camiini Kanuni Süley- a İskender fetavi sahibi Şeyislâm Yenişehirli Abdullah Efendi ile Bursalı Meh- şa nie # Kanlıca via ve yuğurduile yu bir semttir.. Şehre bir saat esafede bulunan Göztepeden çı- e su, opiya belli başlı su - larından biridi med Efendi, Sadrazam Nuri Pa- |; bir görünüş Her tıflr nevamuza göünl bağlama zinhar Aşk oğlan oyuncağı değildir ey yar. Beyti güzel parçalarından biri- ir. ÇUBUKLU Yeşillik ve güzellik içine kurul- muş bülbül yuvası Çubuklunun Bizans kurunundaki adı Glaros olduğu kaydedilmektedir. der Golç paşa, yaptığı bir harita- da Çubukluya akan derenin adı- mı “Glari suyu,, diye yazmıştı. stermektedir. Oksiron ola- rak gösterildiğine göre Glaros a- eski kitablar buranın adını “Ka- tan kiyon,, olarak gösteriyorlar. da Bizans kurunund. Aya (Aleksandr) ın kurduğu bir kilise vardı. Kiliseye (Akenet) ler yani uykusuzlar manastırı der- lerdi. Aya Aleksandr, kurduğu kilisesinde mezhebini neşr etmiş, az zamanda etrafa yaymağa mu- vaffak olmuştu. ğ » Hatta Bizanstn. Besi! açılmıştı. Kilisede üç yüz rahib Ye Rahiblerin i- çinde Lâ Yunan, Suriyeli hi- ristiyan e üç kısma ayrıl- mışlardı. Kilise 420 yılmda kurulmuş- tu. Rahibler günde sekiz saat a- PE e 1 — — KURUN 16 6 Tkincikânun 1935 sa Mini muhakemenin tafsilâtı Suçluyu kurtarmak yolunda teşebbüsler Avukat Lindberge soruyor: Elinizi vicdanınıza koyunuz ve söyleyiniz Hauptman suçlu mudur ? ndbergin çocuğunu ortadan yok eden Hauptmanm muhake- mesi hakkında verdiğimiz tafsi- lâta devam ediyoruz: Müdafaa vir ağn Mr - 5 N Hellen için bunları suçlu göstermeğe çalışı - yordu.. Doğrusunu söylemek lâ- zımsa bunları doğrudan doğruya suçlandırmağa cesaret edemiyor, yalnız hâkimleri kuşkulandırmağa uğraşıyordu. İşte bunu temin etmek için mi - ralay Lindbergi hr agie bunal- tacağı ümidinde ii — Veatley alel bir uşak al dmız.. Fakat size getirdiği tavsi - ye mektuplarının gerçekliğini a - raştırmadınız, değil mi?. Lindeberg buna müsbet cevab veriyor: — Evet, bu doğrudur.. — Sonra 2 adam 1934 yılında öldü, lr 2 Çağman kaçırıldığı ak - sam rahatsızdı.. — Biraz yü mustaripti.. — Öyle ise, hasta olan bir ço - cuğun yanmda ( bulunmaları pek tabii iken nasıl olmuş da hizmet- alğınlığından çileriniz bunu ihmal etmişlerdir ?. — Çünkü o akşam daha iyidi.. ley'in çok samimi bir dostu oldu - ğunu biliyor muydunuz?. — Evet, biliyordum.. Bundan sonra, müdafaa vekili doktor Kondoma çatmağa başla - ir Bu zat Lindberg namına suçlu I idi.. Vekilin fikrince doktor kendisiyle görüşmeleri va- n zerine Branks ir gazetenin küçük ilânlar elifatmizdaki yazıya kendisi cevab vermiş olabilir, Da- ' hası var.. Doktor (o Hüg Kürtis a- dında bir mücehhiz kandırmış, güya suçlular bir (yatla çocuğu madığı için doktor vakit kazan » mış oluyor. Nitekim bu Kürtis (o denilen a dam evvelce tevkif edilmiş fakat sonra serbest bırakılmıştı. amıy: Nihayet birdenbire ciddi bir tavır alarak Lindbergin yüzüne baktı ve sert bir söyleyişle dedi ki: — Miralay, elinizi vicdanı berg bu sorgunun karşısmda pek kat'i bir durum ile, ünmeden cevab verdi: — Hiç şüphesiz! Miralayın bu ciddiyeti ve bu kat'i söyleyişi dinleyenler arasın- da tesirini gösterdi. Yeniden mı « rıltılar başladı. Avukat bu sorgu ( ileistediğini elde edemeyince yeniden hiz - metçilere çatmak © yolunu tuttu.. Hizmetçi Viyolet Şarp'm bir dos - tu olan Janson, çocuğun kaçırıl - dığı gece Bridgepor'da Hopevele gidiyormuş, otomobilinde bir süd şişesi bulunmuş, bunun üzerine bu adam tevkif edilerek sorgu altına alındıktan sonra RİK bir yabancı gibi memleketten miğ... Mi Daha, sütnine Betty Gov'un iki kardeşi varmış, bunlardan birinin a nereye varmak pek güzel anlaşılıyordu.. kurmak istediği cürüm . sahnesi şu yolda kısaltılabilir: Ev içinde biri - kim olduğunu tayin edemiyor - çocuğu (alarak merdivenden inmiş, Villâdan çr- kacağı sırada pencere yanına konmuş olan merdivene çarparak onu düşürmüş. İşte mesele Güldü ibaret!.. Bi- a Ti ie ve Me Bu camide ii 1762) da ö-| henk ile dua ederlerdi. Dua hiç : > naenaleyh kim olduğu bilinmi- bn n- | len Bursalı Divan sahibi Mehmed | dinmeden sürerdi. kaçırmış diyerek (o Lindbergi bir | yen bir adam, yahut kadın suçlu * e ad edimi diği Emin Efendi adında bir ozan da tayyare ile bunları arkasına dü - | dur. Bir defa hâkimler (arasmda Ki sm m gömülüdür. ( Arkası var ) şürtmüş.. Tabii böyle bir şey ol- (Lütfen sayıfayı çeviriniz) 3 b yoksa tercüman mı | artık memlekete dönebileceğimi | & Ne kadar şaşırdığımı kavraya - » Ne konuştuklarını bilmiyo - | (Kalın bir erkek sesi cevab ver - anlattı. bilirsin!.. di: ve | | Bular iy gözümden hasta - İZ onun, ie yapı - be | eDedikle, iylü, . İkinci gün aral ibiza a gittim .. işim lm yem gö - > İyi Maş, Yil, Hiç si şeyin kalma - ieemiş olsun #rley e Bibi idiler yaparak bir Söyledi, » Sırtımı okşadı.. Bilki Tu Türkiş? Else sarıldım, öptüm; öp- Ka dönecektim.. Fakat Sefarethanede dönüş için vize ye tercümana dedim — Dotokrun bana verdiği ila - - cın ne im anlayamaz mı- yım?. — Soralım! Deli. Telefonda doktoru bulmuş, ko - nuşmuş.. Sonra bana neticeyi ha- ker verdi.. — Hastalığınız müzmin nezley- iş.. Verdiği haplar da “Aspi- gene el işaretleriyle mi rin,, MİŞ... Çektiğim acılara mı, yaptığım raflara mı, ney: cıyacağımı kestiremiyordum... . *» $$ Babam bu hikâyeyi (omerakla dinledi... £ Sonra gittikçe incelen boynunun üstünde zorla taşıdığı başını acı acı salladı.. Dudak bük- tü: — Viyanaya gitmek!... Mezara rm sana için daha yakın ve -daha k Bu-konuşmadan ancak ikiay sonra idi ki babam son defa yata- ğa düştü ve bir daha kalkmadı.. Yalnız son gününde bir arka - daşiyle epeyce zaman yalnız kal- Ani. ve talebesiyle bir - likte onu mezarına kadar götür - dük... Artık son değneğini kaybeden bir kötürüm gibiydik.. abamın yokluğu, benim içimde güzel bir hava çalarken ağır ağır titriyen ve kopan bir keman telinin susması gibiydi.. O artık kl ses vermiyecekti., rdüncü günün. gecesi, kapı- mız hızlı hızlı çalındı.. Bu, vakit - siz ve beklenmedik bir ziyareti ... Doğruldum., Kapıya doğru yürü - m... o Annem kolumdan tuttu.. Önüme geçti: — Kim o?, Diye sordu.. — Bey marn abla! Aile Ben.. Cevdet Mürli kaç saniye ne yapa- da şaşırmış gibiydi. Kaç gün- denberi için için yaşaran gözleri bir an parildar gibi olmuştu.. Ba - na döndü: bi on dek. Onu kniyedi on bir sene ol- muştu.. İzmirde beraber oturuyor- duk... Annemin babası ölünce ço - cuklarına MN bir o ev, oldukça zararla işliyen, iğ lu bir deri izim bırakmıştı O zaman evi sa Pe parasiyle alekanın borçlarını kapatmak, işi yürütmek istemişti.. Fakat ba - bam: GC Ark:si var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: