21 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8

. ma, ben Galibin e Bay: Mihriye çok temiz bir ev kadmıydı.. Evini temiz tutmak, tozlara karşı bütün gün mücadele etmek başlıca (o kaygusunu teşkil ederdi.. Arkadaşları onu ziyarete geldikçe odalarınm temizliğine hayran olurlardı, Mihriyeyi â. kıskanırlardı. Bir gün dostlarından Fıtrat ile dereden tepeden konuşuyorlardı. Söz yeni ressamlardan Bay Gali - be intikal etti. Mihriye dedi ki: — ve Galib kübik oresimler w Yeni resimlerini bana Bayan Fitret hemen atıldı: “ — Böyle bir düşüncesizlik ya- pacağını doğrusu hiç hatırıma ge- tirmezdim... Bilmez misin ki bir atelyesini ziyaret et - Mübalâğa ediyorsun, kar - deşim, Atelyede bir iki resim gör- mekten ve nihayet Bay Galibin bir iki iltifatını işitmekten ne çıkar ? Olsa olsa benim güzel bir kadm olduğumu, beni çok cazibeli bul - duğunu falan söyliyecektir.. Bu sözleri her kadın, her erkeğin ağ - zından işitebilir (o ve tebessümle mukabele eder, geçer.,, Bayan Fıtrat yalnız: —— Sen bilirsin, kardeşi atelyeye gitmeği Demekle im am- doğru bulmuyorum, , kanaat etti. esi günü Mihriye Bay Ga - libin atelyesine gitti. | Galib onu büyük bir karşılad Mihriye atelyedeki e koltuklardan si oturduktan sonra Galib: üsaade ederseniz gidib dn size bir kahve pişireyim.. ,, iri ve atelyeden çıkıp mutfağa ii Mihriye atelyede yalnız kalınca resimlere adan ev - e, atelyenin temiz olup lem tetkik etti, iğilerek koltuğun altına baktı.. O- rada şenliği ne ari ME YAZAN: ARi” CEMiL mütemadiyen onun arkasından koşuyor ve: “— Hanımefendi, zahmet etme- yiniz... Vallahi çok utanıyorum .. Müsaade buyurunuz da size yar » dım edeyim Diyip m. zem titizlik damarları iyice (oka olan Mihriye onu hiç e harıl harıl çalışıyor, rami süpürüyor ve ia sırada “— Hiç böyle kirli, tozlu oda- da oturulur mu?,, Sözlerini mırıldanıyordu. Ressam Galib, atelyesi i iyice te- mizlenmeden iyenin rahat etmiyeceğini (anlayın kahve pişirmekten ve kübik di - loları göstermekten © vaz geçerek bir köşeye büzülüp atelyesinin bir ev kadmı tarafından nasıl temiz - lenmekte olduğunu seyre başla - Bu aralık kapı çalındı.. o Galib açtı. Bayan rı Bay Atıfla karşılaştı.. Atıf pürhiddet: '— Mihriye e mı?.,, eh sorunca, Galib pişmiş is bi renin! oldu ve kekeleye - k: “— Ne münasebet, Atıf Beye - endi!.. o Hanımefendi o buraya gelmediler.,, a Fakat Bay Atıf res- rmasından ve kekele - medeni büsbütün şüphelendi, ö- nüne geçmek isteyen Galibi şid « detle aile atelyeye doğru yürü « dü. Atelye kapısını açıp sehpala- rın arâsından içeriye bakınca, ev- velâ atelye dairesindeki intizam - sızlık dikkkatini çekti, ondan son- ra, başı sarılı, siyah (önlüklü bir arya koyun gibi dörd ayak üs- beziyle yerleri silmekte olduğunu gördü. 2 olduğundan kim e nlayamadı.. Zaten anlamak d bek gelmedi.. Atelye hapın kapadı,bir facia çıkmasını yen ressama doğru gitti, elini u - ep — Afedersiniz azizim, bir k İ it ce, fena halda a) ve hemen yerinden kalkarak doğru mutfağa gitti, Ressama: “— Atelyeniz ne kadar kirli!.,, Dedi,. Ben orada bir saniye otura- mam. Pişirdiğiniz kahveyi de içe- mem.. Atelyeyi evvelâ temizle - mek lâzım... Bana bir kova, bir süpürge, bir tahta bezi veriniz.. Haydi çabuk olunuz!.,, Bay Galib şaşırdı.. Hizmetçi kadının bir iki gündenberi gele - etmemesini lâf a Bayan Mihriye kovaya su dol - durdu, süpürgeyi, tahta bezini a- lmca doğru atelyeye gitti. Orada resimleri örtmeğe (mahsus olan siyah bezlerden bir büyüğünü ön- lük gibi beline bağladı, bir kü. güğiyle de başımı sardı, kanapeyi ve koltukları bir köşeye itti, san - dalyeleri üs üste koydu, tablo seh- palarını kapmın o önüne dizdi ve atelyeyi süpürmeğe başladı.. Ressam (o Galib ise bu esnada ti. Sokakta yürürken kendi ken - dine: ”-— Hay gidi Fıtrat hay! Bana bir oyun oynadın, öyle mi? Alaca- ğın olsun!,, diyordu. KURUN Istanbul Ankara caddesi, KT AMEFİ yurdu ON TELEFON NUMARALARI: Yazı işleri telefoDy: ve Idare telefonu Telgraf ndresi: Istanbul — ikiz beats kutusu “ ABONE BEDELLERİ: ürkiye el Senelik 1400 Gr, 4700 & aylık 50 M0 $ aylık 400 #00 1 aylık 100, © . Gi FLAN Do İz Ticari Uânların ilân sayıfaların&2 başi Tik sayıfada gk fazla, devamlı ân verenlere ait ayrı tenzilât vardır Resimli (Anların bir satırı 10 kuruştur İçi > e vd Ba. e Mi vere, nendir. Dört satırı gecen Uf satırları beş kuruştan hesap edilir konseri, — ders, — Sözler. 18.85: Şarkr- — Sözler. 19: Sözler. 19,10; Film revü- sü, 19,15: Plâk — 20: ri neşri- yat. — Sözler, 21. LİE di Askı yat, — Sözler, 2! 1: Şarkılar, — haberleri. 22: Senfonik konser, 28,45 konfe- Trans. 23,15: Dans, 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m, 13,30: Orkestra konseri. 19,80: ders, 20: piyano konseri, 20,40: sözler. — haberler. 22,80: plâk. 23,30: opera orkestra, 1,05: son haberler, 115 Khz. MOSKOVA, 1714 m. 18,30: Kızılordu neşriyatı. 19,30; Kolkoz ga 21: Karışık program. 27: Muhte- dillerde neşriyat. 823 Khz. BÜKREŞ. 365 13,15 gündüz plâk id 18 musiki eserlerinden Konser, 19: peretlerinden), 22 Caz, 22,45 haberleri, 28,10 Kahvehane seri, # aaa en gi deki Yaran: Gerhard Hauptmann Sabah namazı 6 6 o KR EDENE LEE ER Öğle namazı 1246 1295 Ikindi Damazı 1457 14.8 Tavus erkekler diy, Akşam namazı 1241 712 ğı karşısında wloasilin. alk; Yatsı namazı 1847 1848 iğ Imsak 538 5.36 Yılın geçen günleri sı Yılın kalan sünleri) vi 34 lünün sahilinde uyandı. Etrafma e a | bakındığı zaman Diodata'nm çi - | | RADYO | çekler arasında oturmakta ve © j setleri lenkler ö el giç ç Bugün ğunu gördü... İSTANBUL: ai vi vus her zaman kendisini o- rada bulmuşsa, oraya nasıl gitti - ğinin farkına var: Tavus uyanırken güneş de ufuktan yük - selmek üzereydi. Tavus hemen yerinden fırladr.. Sanki ona bunu yapması için sert bir emir veril - mişti, ıs evevlâ annesinin hayali- ni gördüğü yere kadar gitti.. An - nesi gene ağaçların arasında gö - ründü. Fakat Tavus henüz o ha - yali görmüşken: birdenbire arka - sına döndü.. Çünkü Mis Laurence sol elini onun omuzuna koym T. Ö esnada Muçi Smit her gün yaptığı gibi oogündeasil Lauw- rence'i ziyaret ve onun yemeğini Muçi adanın baş rahibesini bir kayanm üzerinde dimdik oturur bir halde — ördü. Yeni doğan gü- neş şuaları onun yüzüne vuruy: du. o Muçi ime olduğunu bik meden vücudunda hafif bir râşe duyduktan sonra sel le Eski Fransız Tiyatrosunda de İstanbul Belediyesi Delidolu . ŞehirTiyafrosu pi perde UN Ekrem Reşit Besteliyen: Cemal İLİ Reşit KL Romen Dışbakanı Titüleskonun mühim beyanatı ep” Baş tarajı 1. ci sayıfada Romanyanm coğrafi vaziyeti, onun bir şark misakının akdi için yapılmakta olan müzakerelerin bir an evvel neticelenmesini arzu etmekte olmasını i kâfidir. Biz Roma anlaşmasını Tun vzasında yapılacak bir in birliğinin esası saymaktayız. a, bu itilâfa bütün sa- mimiyetile iştirak edecektir. kat bunu yaparken küçük ül - manın ve Balkan anlaşmasının a- zası sıfatile girişmiş olduğu taah- hütleri hesaba katacaktır. Küçük anlaşma ile Balkan an- um ve Fransa ile olan ittifa - Iz harici siyasetimizin esasmı e etmektedir. manya ile ve Sovyet Rusya ile me arasındaki dostluk, bü- tün bu ittifaklarm normal bir su- rette faaliyette bulunmalarının zı- manını teşkil etmektedir. Bu itti - aklar, hiç bir devlet aleyhine mü- teveccih değildir v: panın bizim memleketlerimiz tarafından işgal edilmekte olan kısmında sulh için birer teminattır.,, kayalığa BA e orum ok ii luğunu zannetti. çırıl ıplaktı.. Her zamanki iki gibi güm - tali olan saçları ae itibaren dizlerine doğru büt vücudunu u hal bir uykuya ?* si .. dedi. Çünkü Laur* | şe e dikilmişti. Muçi vazifesinin neden “ > olduğumu birdenbire alet vücudu henüz d Muçi nazik parmaklariyle gözlerini kaparken ağladi” | i Tavus, içinde bakan kenliye nasıl bindiğinin kında değildi.. Ayni ed odata'yı da taşıyan o ger Okyanosun dalgaları (o | çalkanıyordu. id Tavus, kadınlar dağının | sinden çıkan alevi selâmladi" rılık istirabı ona göğüs d. ir Eyer u.. Kendi kendine di j ın en sevdiği 6 lardan ebediyen ayri ge” Baş tarafı birinci sayıfada mevcud olan rekabet vaziyetin halli meselesinin 1936 senesinde toplanacak olan Vaşington deniz konferansına bırakıldığı söyleni - yordu. Bununla beraber bu Akdeniz pek büyüktür. Bilhassa İtalya hü- kümetinin geçen yılın son günle- rinde 35,000 tonluk büyük bir zırhlı inşasına başladığı anlaşıl - dıktan sonra bu işe verilen ehem- âyet de o nisbette büyümüştür. O kadar ki bu geminin yapılması- na başlanınca bazı Fransız gaze- lim, Yahud bizde onun yaptığı gemilere karşı yeni gemiler yapa- lım. Yoksa Akdenizde mevkiimiz sıfıra iner.,, tarzında neşriyat yap- ınışlardı. len Avrupa postaların- da gördüğümüz malümata göre Romada Mussolini ile Laval ara- sında görüşülen mese arasm - da Aküeniz meselesi de vardır. Hattâ burada verilen karara göre Fransa hükümeti de bu defâ 35 bin tonlek bir zırhlı yapmağa ka- rar vermiştir. Maten gazetesi buna dair yaz* | Roma anl gizli maddeler mi va dığı fıkrada şöyle diyor / teleri: “Ya İtalya ile ittifak ede - e aşmasın talya arasında kalınan şekil li Hariciye Nazırı Laval'i rek bu gemi inşası m , imetin programı ve z ne olduğunun izah ed teyecektir.,, a gi General Basri Si General Cevad, Gaye len damadı General hu için üye cami 7 ym yirmi beşi önel 9 caktır; istiyenler eN e