25 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hatıralar Yedi Başlı Ejderha. Balkanlar ve Balkanlı Milletler TT Ahmed Tevfik maf Büyük Bulgaristan! u hulya ne zamandan, nasıl başladı, nasıl ıl yaşadı? ç Civarda; mandi Mia; ağaç Esi 4 ine ünde iki yüzden faz- Yaptır köylüler ve hay- duyu maci olduğu işin İn- | Re sefareti yerinde “ve bilvesile ahaliyi dinle- fi ataşemiliteri Pera amal valiliği Prens ” İnand'a veriliyor nin N da sml mrs koru le neticelendi. Görünü- için İlgen Pren. iki Rumeli va- ki bu hâdise Babrâli telâşa düşürdüğünden nühüm askeri teşkilât NE za ün bin li, Gari? Toprak, azı yer - t - de birer askeri kıt'a konul- li i akedonyaya yir- du bin kadar asker tayin o - il tertibata Flibe yi yada da bir teca' iş Me iç um ii inin ve laa yastafano: iy in a çizdiği nde N erdi. Bir ve a ir m mek - aymaka - şeref ve haysiyeti itibarile çok ta- kan devleti olmasmı, ç Avusturya da Rus nüfuzunun kanlarda müstakillen ilerilemesini mekle beraber esaslı bir politika takip edemiyordu. rens Ferdinand “İmparator Fransova Jozef” i gücendirmek istemez idise de Bulgar komitele- rinin Makedonyadaki faaliyetleri günden güne armtakta, Avusturya ise Meternih politikasını hâlâ ter - kedemiyor, Selâniğe doğru sark - mak hayalinde bulunuyordu. Son zamanda bile Makedonyada Nü - fusu umumi kaydıncaİslâm nüfusu diğer ekalliyetlerden fazla idi. Or- todoks mezhebinde bulunan ve Bulgarlar İstanbul Patrikliğine mensubtular, Bulgaristanın teşek- külünden sonra Yunanlılar ristanla bir müvazene tertibine kalkıştılar. Büyük Bulgaristana karşı büyük Yunanistan da vücu bulmalıydı. Bunun için Flibenin Bulgarlara geçmesi Yunanistanı galeyana getirmişti, buna mukabil tavizat istiyorlardı, Girid adasını istediler ( Arkası var ) Rüşvet mi almış? |; zifesine nihayet verildi Celâl adlı bir polis memuru, Cibalide Sirmonun kereste fabri- kasının hamal başısından saat 24 den sonra çalışmaya müsaade et- mek için iki lira rüşvet aldığı id- diasile yakalanmıştır. Polis mü - dürlüğünce kaydı silinen Celâl, adliyeye verilmistir. Polis müdür Wine yapılan ihbara göre, polis Celâl, sonra - dan fabrikada kendisine bir san- dık e m istemiş, işçilerden Kenan ğı yaparken eli- le. makineye kap - tırmış, Kenan ve fabrika m şısı, Celâlden tazminat isi ler, polis, bu isteği reletmiür. lis müdürüne gitmiş, vi bulunmuş, yapılan tahkikatta bu hâdise ile beraber daha evvelki iade de meydana çıkarılmış - Me adliyece devam o- Tunuy! pür — Irak ihtilâfı etrafında İstanbul İran ayas konsulü truh Han Bragon dün İran - İrak meselesine dei > muhayriri mize şunları söylemi “İran ile İrak ve çıkan hudud ihtilâfının La Hay" hak ivanına havale edildiğine dair bazı İstanbul gazetelerinde çıkan havadis asılsızdır. 21 Sonkânun pazartesi günü topla nan Uluslar birliğinde İran Dışba- ki > 8 & rede bulunacak ve bu müzakere - - İ nin neticesini yakında toplanacak Tilda elde elde edilmesine Rusyanın kendi siyasi varlığına muzır gör - Bir polis memurunun va- Ayakların üşümesi ve ayakkabı Herkesin ayağına (o tamamiyle uygun bir ayakkabı ( giymesini tavsiye etmeğe hacet yoktur.. Fa - t maatteessüf bu, her ozaman riayet edilmiyen bir kaidedir. Bilhassa çocukların ayakkabıla- rına Giyimi yet yerme Halbu- cuktaki büyümek için büyük bir ehemmiyeti vardır. Ayakların üşümesi sole müz'iç ve hemen herkesin asr oldu- eme: Ayakların üşümesi çok defa kanın umumiyetle fena cevelân (etmesi ile ve yahud asabi hallerle alâka - Bazı insanlar vardır ki kacak kadar dardır. ayaklarını sobaya s0 Bir de ayakların üşümesi hazım- sızlıkla alâkalı olabilir, Sıhhatle - rini koruyanlar ve bilener, ayak - ları üşümeğe başlar başlamaz, mi- delerinin bozuk olduğunu derhal anlarlar. abi insanlar sıcak oda da turdukları halde bile ayaklarının derhal buz gibi Abi bir daha da ısıtmak mümkün olamaz. Kansızların da ça ayakla - rının üşümelerinden şikâyet ettik - leri İş fakat (o kansızlık her zaman sine sebeb ol - 22. Velh hasıl Pie ayak mutla - ka | EE tabı değildir, bir insa- nın naturası ve umumi yapılışı ile kat çorab giyme, yahut ayak kunduranızı dak ve ayaklarınızı sıcak su eye be ki ayağımızın dslr geç- liği biraz da çorab bağların Bir çok olduğu için (o muzırdır. Kan iyi cevelân etmezse ayaklar üşür, ba- caklarda şişkinlikler hasıl olur, Bilhan kadi pie a bacakların biyet verir.. Ço- rab lâstiği daima sıkı durmak lâ- zım geldiğinden ( ve gevşetilirse çorablar aşağıya düşeceğinden on- dan büsbütün vaz geçmek lâzım - dır. Yuvarlak Ke lâstiği yerine makineli ço! bağları Mei sa, om yer muzir olmıyan çorab bağı kullanmış oluruz. Türk dili tetkik cemiyetinde (o . Türk Dili Tetkik Cemiyeti üye- leri, Dolmabahçe sarayındaki yer- e) sabahleyin saat 10 da top- kta ve küçük bir öğle din - rekli sonra akşam yirmiye kadar arasız çalışmaktadırlar. Yurttaş: Hesabımı biliyorsan, yarını dini nuyorsan mutlaka Bankada bir ta sarruf hesabın olmalıdır. M.İ. ve T.C. | Emme aa TY EREM olan Uluslar birliği konseyine bil- direceklerdir. Endül | TefrikaNo: 2 DÜNKÜ KISMIN HULAÂSASI “İkinci Bayazıd devri. Endü- lüste isyan var. Er i En- lis müslümanlarını ortadan kaldırmak istiyorlar. Enik Ab - ir kaleye çekilmiş.. İs - ula bir heyet Kameri Ik kinci Sultan Bayar yardım Ke Türk € çi kiönaleli dere Kemal re- yi nunu aşağıda okuyunuz:,, Yolumdan geri dönmedim. (Gır- nata) kıyrlarında, cesaretini ak saçlı kadınlarımızdan öç almakla gösteren, gözleri kararmış İspan- yol “korsanları, son zamanda, müslüman kanı içmenin bile se - ! Hepimiz sizin köleleriniz ve cariyeleriniz ar İkinci Bayna tersaneyi tef « tişe gelmi: Endü ri hepi Bayazıdın ar- ii sandalda gidiyordu. Halicin bulanık ve dalgasız siyer sekerek ilerliyorlar - ölüp ilmin önünde durmuş - lardı. ktan görünen yüksek kö - peşteli kalyonda, Kemal Reis, a- kıncıları başıma toplamıştı Gemicilerin yanık sesleri işi - tiliyordu: “Biz yenilmez, yeneriz. Bize derler Türkoğlu. Yazı kıştan sezeriz.. Bize Derler Türkoğla Bayazıdın saltanat kayığı ge- minin arkasında duruyordu. Ge - pa hep bir ağızdan söylüyor- 1 “Kalkın yi ” Gemi yalpalar Gözümüz yes arar, Türke siper kayala Kürekçiler bir 0) balalden Dn yazı sezeriz. man başı ezeriz Bize NY Türkoğlu... Biz yenilmeyiz, yeneriz!.. Kalkın tayfalar, Gemi yalpalar!. Azgın rüzgârlar, E. ir AT sey Kemal Reis, bu sırada, uzaktan geler saltanat kayığını görünce KERİM eliyle işaret e! ar hep birden: ürk yılar mı ölümden? 2 3 ti & Dedikten sonra, küpeştenin et - rafında sıralandılar.. yazıd bu ve Türküsün - den çok hoşlanmıştı. Endülüs heyeti reisi Ebukasım, ikinci Bayazıdın yanında oturu - yordu. oEbukasımın gözleri 1s - lanmıştı Saltanat kayığı geminin ei sine yanaştığı zaman, (Baya bu duygulu mülleririke Kemal Re isi göstererek: —İşte, dedi, Endülüse Ke ceğim in aya buyiğit manda edecek.. »ş Kemal Reis Haliçte gemilerinin e — — S5 KURUN 25 iincilânün 1935 meme w |İBÜYUK DENİZ ROMANI| üste Kemal Reis | İM KEZ EMİ e tamamlamağa uğ - raş akip elçisi o sırada İstan - bula yeni gelmişti.. Son yapılan Korfo muahedesin- den sonra İspanyollar o Türklerle dost kalmağa söz vermişlerdi. İspanya kralı, ikinci Bayazıda gönderdiği itimatnamede: “Türkiyede beni temsil edecek sefirim, teveccüh ( ve iltifatınıza gir bir devlet ii m > d, İspanya se - firini, İtaniule geldiği günden - beri ancak bir defa, itimatname - sini tekir ettiği gün görmüştü. İkinci Bayazıd. İspanyolların iğde usandığı için, elçi - ye iti etmek şöyle dursun, o- nun İstanbulda neler yaptığını öğ- renmek için, peşine hafiyeler bile koymuştu. Padişahın İspanyol elçisine iti - mad etmemekte hakkı vard. ni elçi İstanbula geldiği günden - beri, diğer Avrupa elçilerini Türk- ler aleyhine © kışkırtmaktan geri durmiyordu.. Bayazıd bunu bildiği için, Ke - mal Reisi Endülüse göndermeğe karar verdiği zaman, İspanya dostluğunun suya düşeceğini dü - şünmeğe bile lüzum görmemişti .. »$ Kemal Reisin yanında genc bir gemici var inan... Kemal Reis henüz yirmi ü yal iri la yakışıklı ve gönül oyunlarında — bilgi: i fazla, kadı çi takaladaki çok elin bir genç ri o gec, Paz bir genc kıza kaptı Altmay.. Bu, Sinanın sevgilisiydi.. Sinan, Kemal Reisin Endülüse ind Sinan, Altmayı çok seviyordu . aha iki akşam önce şöyle ko » nuşmuşlardı: — Beni öteki kadınlar gibi a- ğızla sevmiyorsun... Beni, candan seviyorsun, keş mi Sinan?. an güzelim, seni can- yor, eritiyor. Seni bir gün görme- sem, bir yıl görmemiş gibi, sarsı- lıyor, çıldırıyorum .. ep öbür gün Akdenize çıkarsı uk unutursun, Sinan! Ötekileri unuttuğun gibi... ( Arkası var ) sanma laz gece me a eczaneler Samatyada: Erofilos, Fenerde: Vitali, ie Üniversite, Şehreminindi Karagüm Belkis, Galata, sinde: Mişel Sofdunyadis, Taksim - de: Nizamettin, Kalyoncu Kullu - ğunda: Zafiropulos, Şişlide Hamam- da: Halk, Kas da: Merkez, Hasköyde: Halk eczahaneleri.

Bu sayıdan diğer sayfalar: