28 Ocak 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

28 Ocak 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pr sizl ye” ÜLKEM s” p EE) Çirei de Bülediye işleri Dirlik düzenlik Memurlar klübü Çivril, (Hususi) — Çivril ka - zası Denizli vilâyeti, bağlı ve demiryolu ile onurlanmış bir yer - dir. Bu kazanın kaymakamı as - kerde olduğundan tahrirat yazga- y Hasan ona vekâlet etmek - tedir. Her ne kadar kaymakam yoksa da bu sene içinde birçok iş- ler görülmüştür. Çarşı ve pazar yerlerindeki sokaklarda kaldırım- lar döşenmiş, merkez mektebinin yanında yatı talebesi için (60) ki- şenlikleri yapılmış, Işıklı ee merkezinde bir hükümet kona kurulmuştur. Belediye işleri ilin değerli ta bir belediye başkanı vardır. Her - es onun etrafında toplanmıştır, memleket onu çok sevmiştir. Bay Mustafa bütün varlıklarını halkın isteğine bağlamış, onu benim: entin lr çeş” meden binbir zorluklarla su taşır- lar ve bir destiyi doldurmak için geç vakitlere kadar nöbet bekler- lermiş. . Bakan bay Mustafa sizadi hex tarafa 13 çeşme yaptır - maşi we belediyenin parası olmadı- ğından bu işi ancak kendi çalış - masile başarmıştır. Belediyenin senelik gelizi (8000) liradır. Yan- gm için bir motorpomp alınmıştır. Düzenlik Kaza içinde ağır vukuat olma- maktadır. Kız kaçırmaktan ve bir de tarla yüzünden azbuz at varsa da düzenliği bozacak dere- di Nİ İki yıldanberi a kumandanlığında bulunan yüzbaşı bay Rıdvan Sa - ze katarak çalışmaktadır. uradan Denizliye, Uşağa, Ça- la ve Dinara şoseler vardır. San - 'dıklı şosesi de yakında bitirilecek- tir. Telefona gelince, sekiz köye yapılabilmiştir; bu ise pek azdır! Sevilen adamlar Çivrilde herkesin sevdiği ve ar- Kasından koştuğu simalar vardır. Bunlardan hükümet tabibi doktor — Yol ve telefon— — Bir yolsuzluk (bay Hıfzı Uyar) çok sevgi ka - zanmış bir memurdur. O, herkesin işine, hastasına koşar, memleket işlerile uzaktan yakından alâka - dar olur. Herkesle iyi geçinir, her toplantıya çağrılır, hoş sohbet se - si sazı güzel, güler yüzlü bir insan- dır. Belediye reisi bay Mustafa, mal müdürü bay Ali, bay Hilmi ile hakimler, müstantik bay Celâl, fırka reisi Hacı Emin, inhisarlar memuru Mümtaz, sim - sar bay Niyazi, gibi pek çok can - dan adamlar da vardır. Memurlar kulübü Buranm memurları arasındaki güzel geçinme, heryere örnek ola- ed İerdedir B hür ba man bir arada toplanabilmek için bir klüp açmışlardır. Her ni klüp yapısı küçük ise de şimdilik başka yer bulamamışlardır. Bu - nunla beraber daha sivekili bir yapı bulmak için çalışmaktadır - ar, Hazinenin parası ne olmuş? azanın maliyesinde 76 bin li- ralık bir yolsuzluk yapıldığı anla - şılmıştır. Bu işi geçen yıl gelen | maliye meydana çı - karmışlardır. Bu işte kırktan zi- yade suçlu vardır. Ve yolsuzluk a- şar parasının mahsup edilmesin - dendir. Birçok mültezimler de suç- lu görünmekte imişler. Yapan elbette cezalarını çekeceklerdir, Devlet, bü işi ehmmiyetle ta - kib etmektedir. R. K, Cantürk Adana e bütçesi Adana, 27 A A Beledi - yemizin 19 çesi hazırlık- larma başlan - mıştır. Bu yılki bütçenin daha der- li toplu ve daha kabarık olacağı um ur. Karakösede halıcılık mektebi Karaköse, 27 (A.A.) — Şeh - rimizde bir halıcılık mektebi açıl- mış, bunun için İsparta'dan müte - hassıslar getirilmiştir. Adanada (Fransız konsolosu nasıl ölmüş? /Bay Bellan, hizmetçilerine 1800 lira bıraktı Adanada çıkan “Türk sözü, arkadaşımızdan aynen alıyoruz: Şarımız Fransız konsolosu Bel- lan'ın çok acı bir biçimde sabahın saat dokuzunda öldüğünü işittik. Bellan, ölümünden önce hiz - zari ae 1050 ve öte- kine 750 ve bu paraları ayrı ayrı İm koyarak üstlerini yazmıştır. Ken - disi bekâr yaşıyordu. bırakmış Genel savaşta kulaklarının za- rı patlayan ve ölümüne kadar an- a cak kullandığı aletlerle işitebilen Bellan, son zamanlarda asabi bir hastalığa da tutulmuş, ve bu has- talrk nihayet, ep gibi ölü - müne sebeb olmuştur. Kendisi şark lisanlarından bir- kaçını bilir; okumayı (o seven ve şark hakkında ilmi araştırmalarla vaktini geçirmekten kıvanç duyan bir bilgindi. Son günlerde İran e- debiyatı üzerine yeni bir eser ba - şarmak için uğraştığını işitiyor - duk. Bellanin ölümü duyulunca va- li, müddei umumi, emniyet ve yağ İş 5 diye doktorları ile Amerikan indi rek ölünün durumunu gözden ge - çirmişler ve muayeneden sonra RR Cumhuriyet müddei umiliğince izin verilmiştir. ai Ilan, yarın merasimle şi dilik Adanadaki katolik Mark - ğına gömülecektir. Ceyhanda köprü Adana meclisi umumisi Cey - han ırmağı üzerinde ve Ceyhan kazası merkezinde bir köprü ku rulması için vali Baysalın teklifi iie e karar vermiş ve köprünün İki yüz küsur metre uzunluğunda saptan yapılması için otuz bin lira kabul edilmiştir. Ceyhan üzerinde ikinci bir köp- rünün yapılması içinde halkm yardımının temin edilmesi şart kı- ıştır. Malatyalılar i lılar için Pamukçuluk yeni bir kazanç, hi refah vasıtası olacaktır Malatyada çıkan “Fırat,, arka- ımızdan: “Fırat,, ürk düş ai Ziraat vekâletinin pamuk mü- tehassısı Mister Klark tarafından bu yıl Malatya mıntakasında ek - tirilen 4 çeşid Amerikan pamuk tohumundan alınan iyi mahsul çiftçilerimizin dikkatini bu yeni tohumlara çekmiştir. Vilâyet Ziraat müdürlüğü yeni tohumlardan, ille Okla hama ve Kleyland inka meni kendilerine de verilm inde bulan dürlük müracat edenlerin diledik- leri tohumların çeşitli mikdarını bir araya toplıyarak Vekâlete bil- direcek ve isteklere yetergen to - humun bedava gönderilmesini ri - ca edecektir. 'amuk ekimi yapan çiftçiler - den ikisile görüştük. Yeni Ameri - kan tohumlarını çok beğendikle - rini, verim yönünden yerli ve iane çeşitlerinden kat kat üstün olmak- la beraber yumuşaklık ve incelik ağn iye e ii mediğini söylediler. Mister Klark a gediği rae Eee vin Ruhreranı vermiş ve görünlerini, (Fırata) m anlatmıştır. Gerek konferansını gerek bi - zimle yaptığı konuşmayı okuyan - lar Mister Klarkın mımtakadaki pamuk ekiminden hektar başıma en çok 720 kilo kadar mahsul alın- dığını söylediğini de hatırladılar. Mister Klark o zaman söyledi - ği gibi bu mikdarı köylülerin ver- diği malümata göre, bir esas tutu - şudur. Ayni zamanda mevzuubahs di çiğit de iane çiğidi idi. Konuştuğumuz çigitçiler yeni Amerikan tohumlarından ekim vaktinde yapılmak ve iyi bakıl - mak şartile mahsulü hektar başına iki bin kiloyu bulacağını anlattı - lar. Bir hektar eski ölçü esasına göre dokuz dönüm bir evlek kadar bir yerdir. enni usulde yapılan ekimde bir hektar için 30 kilo kadar eski saçım usulünde ise 50-60 kilo ka- dar bir tohum ister. Böyle az bir tohum ve nisbeten az bir k ekimine değer ve lerine acınmamak ve $8' elden gelmiyor. Bugün ye muğun kilosu Adanada # tur. DG Çiftçiler, Amerikan p3' rının yerli çeşidinde n göz önünde tutun ve önü” ekim mevsimi için şimdid bum bulmağa çalışm! ir ekinin böyle geli tur. Hattâ Afyonun bile.. ekimi yalnız 8i4 değil, ilan için ayt Ekin ve ektirin!,, YeniKütahya V Vilâyetin kazalar! dolaşıyor | Emed, (Hususi) — Mel Miner A a zim Türegün, Zolirii gelme kaşları inceleme, gözden —izimimakmtemilm il. ez ii kumandanı olduğu Uşak kazasma gitti. İki gi oradan Emede geldi. Ka Bay Raşid Demiralın ko: Ertesi meki belediye alin vi, büküm Hi g g ce inceledi. kasında fırka ve «ve belediye e memleketin canlı işleri," ri hakkında hasbihaller e meri kaydel Memleketi zil nasında valinin şerefine yafeti verildi. Mekteb tale nin devam işleri, saylav d namına teşekkülleri tetkik etti. Bugün kalabalık bir poli fından vilâyete uğurlandı" H.E KURUM'un Milli Romanı:14 YAZAN : Kadircan —n Eğer gitmeden evvel Selmadan söz alırsam rahat rahat buradan çig” tahsilimi bitirir ve döner- im. O zaman da Selma ile evlen- Maki zı kurmak, mesud ol- mak Ve bile değildi. Min meg dört tarafından çağırılacak, kon serler verecektim. Kafamda şim- psodis) armen) gibi oki mevzu- li seymen ile birlikte, elele, kol - kola, sonsuz bir şöhret, saadet, ve refah yolunda yükezlec ece başa geçecek ke sün tta manların hülyası içimde köpürü - yordu. BA birinci günü dayım bana dedi — peel bara başla! Pa - saportunu çi orum. rken - den gidersen muhiti biraz daha evvel kavrarsın, lisan işinde de a» zıcık pişersin. Senin için hayırlı olur, Haftaya kadar yolculuk var. ben yolculuğun Eylül. de olacağını zannediyor, Selma ile görüşmek ve söz almak için epey- ce vakit olduğunu düşünüyordum. Ertesi gün dayım acele bir iş i- çin ansızın Aydına gi Şu bir hafta içinde Selma ile her halde görüşmek lâzımdı. O günlerde aksi gibi havalar birden bire bozdu. Rüzgâr ıslık çalıyor, gök gürlüyor yağmur cam- ları kamçılıyor ve deniz ku - yordu. Ne sandal, ne mehtap ol - yo için tırasalar boştu. Türhanı la, Selmayı da görmek mümkün pelin ordu. hem de — Beş gün kaldı, dört gün kal- o Hem hazırlıklarımı bitiriyor, dı, üç gün kaldı!.. diye üzülüyor - dum. alnız dayımın geçikmesi ü - mitlerimi biraz daha çoğaltıyor - u. Bu takdirde benim de gitmem geçikecekti. Dördüncü gün bava açıldı. Rüzgâr ve deniz duruldu. Tabiat, henüz banyodan çıkan genç bir kadın vücudü kadar taze ve gü - zeldi. Bu sırada Turhanı bahçele- rindeki bir su birikintisinde kâ - ğıttan kayığını yüzdürmeğe uğra- şırken gördüm. Bahçeye indim. Deniz tarafın-| ” tahtaperde yaptırmış, fakat o da son fırtmada yana yatmıştı. Oraya eli Selmanın ük kari kaç adım mı ve ik ey Seslend Li çil; ne haberli mı yüzdürüyorsun?.. Bakin kaldırdiği si nün sararmış olduğunu — Ne o? Sen il Diye ilâve ettim. gi memiş olsaydı, ei vim Taşmalarım belki — Gel bakayım 1 hem daha güzel bir si

Bu sayıdan diğer sayfalar: