7 Şubat 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 14

7 Şubat 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A aa ANİ mii KAŞE REN kelli olur, Hüseyin!.. Hen merd ve Ge5ar bir erkeksin. di er bu - sasta güvenebilirim — Bir sırrın varsa söyle!.. Baş- ka birine kl e dünyanın en alçak kaphesi ola ahmud pe gözlerini oğuşturdu: — Sır mı? Öyle ya.. İçki ve ka- dm düşkünü bir reisin vücudunu ortadan kaldırmaktan bahseder - sem, bu elbette bir sırdır, değil mi? Hüseyin önüne bakarak cevab verdi: — Yavaş söyle.. Yerin kulağı vardır! — Kimseden korkum yok.. Bu herif bizi il iğ Bi- zim Endülüste işimiz ne — Bu emri veren lime - bundan ötürü öldürmek istiyorsan, doğru değil.. ğe ona menfi cevab 745731, bellkci de kanmı inkâr e rek iin bile kalırdı. Ne ko, mak, ne kadar canını düşünen bir adam olduğunu görmüyor mu- sun? Gemide Kemal Reisin burnu- nun dibinden ayrılmıyor, m m e dülüsü de ide bam e yap “ gebertmek istiyen eli kema Giğin yavaşça Hüseyinin kulağına fısıldadız — Ben de - o meçhul el gibi - Kemal Reisi hançerle yaralayıp gebertmek istiyorum,.. Anladm mı?. Hüseyin içinden: — Benim gibi düşünenler de varmış.» erek geniş bir nefes aldık - tan sonra kadehini doldurdu: — Seninle şu arkadaki çamla - rin dibine gidip otursak fena ol - maz, Mahmud dayı! Orada enine boyuna konuşur, dertleşirdik. Kimseye sezdirmeden arkadaki çamların dibine çekildiler.. a Hüseyin, şimdi, o güne kadar çektiği vicdan azabının pek lüzumsuz olduğunu ra Mahmud gibi eski ve tecrübeli bir gemici de Kemal Reisni aley - hinde bulunduktan sonra, Sinanı yaralamaktan ne çıkardı! Akça Hüseyin on tane Sinan yaralaya - bileceğini .söylemekten çekinme - di: n en de merd o bir adamsın Mahmud dayı! - dedi. - İşin doğ - rusunu söyliyeyim: Sinan kahpe- sini ben vurdum.. Fakat, neden bilmem, o gece biraz elim titredi., Hançeri iyice saplayamamışım ki, hâlâ şili Mai Seki iyi yapmışsın!.. Diye cevab verdi. Miksinlan Yala! bu sözler çıkardı! Mahmud onu Kemal Re - ise de sevkedecek, tertibat yapıl- dıktan sonra, iş başında yakalana- caktı. — Sinanı vurmaktan bir şey çıkmaz, dedi.. Ötekinin işini bi- tirmeliyiz.. — Bu işi hangimiz yapacağı 1z?. Mahmud, fazlaca sarhoş görü - nüyordu: — Sen daha nişancısın!. Birçok harplerde bulundun... Sayısız düşman öldürmüşsündür!. şancılıkta eşin yok, Hüseyin! Ba- «İma ağız yapma.. Bu işi ikimiz bir- likte yapacağız.. Ben ortalığı gö - zetliyeceğim. Sen de hançeri sap - a» | Jarsın!.. Bu işin en kestirme yolu budur. Çamlar altında andlaştılar.. Sözleştiler... Kemal Reis sabahleyin a - madan önce kıç kasarada bulu - şacaklar, elbirliğiyle reisi öldüre - ceklerdi. » Sabahleyin güneş doğarken.. e yarısmdan sonra gemiye döhdükleri zaman, «* genci Mah- mud, Kemal Reise, me plânı anlatmıştı. mal Reis, Akça (Hüseyinin kendisini vuracağını aklima sığ - ENDÜLÜSTE KEMAL REİS Akça Hüseyin bu sözleri biraz uzlıca söylemişti.. Küçücek kamaranm içinde u - yanık olanların kulağı bu sözleri elbette iş'diyordu.. Ak üseyinin gözleri dön - müştü.. Dizlerinin üstünde sarsılma - dan duran vücudunu . ileriye attı ve birden kamaranın alçak tava - nında acı bir ses çınladı: hhhhhhh Akça Hüseyin birden, nere geldiğini anlayamadığı mütbiş ii yumrukla sersemliyerek yere yu - varlandı.. Elinden hançeri düştü . e kamaranın içinde saklanan ge- miciler meydana çıkarak, Hüse - yinin etrafını sardılar. uyur gibi görünen Kemal Reis de yattığı yerden fr - layıp kalkmıştı. — Bre hain!.. Beni öldürüp de eline ne geçecek?. Diye bağrırarak, oayağındaki demir ökçeli çizmesiyle başına ve ma vurdu: Kara Mahmud, kapmın önünde Kemal Reise bakarak gülüyordu: — Nasıl, şimdi?. Akça Hüseyin bu sözleri işitin- ce, Kara Mahmudun tuzağına düş- reisim.. İnandın mı tüğünü anlamıştı: — Alçak. Beni yaktın.. Allah “da seni yaksın!, Diye homurdanırken, gemiciler Hüseyinin kollarmı ve bacakları - nı bağlıyorlardı.. emal Reis, Hüseyinin başında Turdun.. « Heyecanmı yordu... gizlemeğe çalışı - Yüreği kopacak gibi çar. pıyordu. Demek ki en ziyade sevdiği, ençok (güvendiği adam da onu kolayca öldürebilecekti?.. Kemal Reis sordu: — Haydi, şimdi itiraf et baka - lm! Sinanı da sen vurdun, değil mi?, i — Evet, dedi, ben vurdum Çünkü o bana kahpece davranmış- tı. Benim elimden sevgilimi al « mak istemişti... Kemal Reis işin iç yüzünü Kara Mahmuttan öğrendiçi için: — Yalan söylüyorsun! -diye ba- ğırdı - Bizim aramızda da bir ka- dın dalgası mı vardı?. den öldürmek istedin?. Akça Hüseyin, sancak direğin - de asılmayı göze almıştı. Ölümle karşı karşı geldiğini Hiç bir şeyden ve hiç bir kimse - den korkmadan cevab verdi: — Sen padişahi kandırarak, bi- Beni ne- seziyordu.. zi İspanyol sularında öldürmeğe götürüyordun?. Gemici arkadaş - ları bu felâketten kurtarmak için arkadaşlarla söz birliği yaparak ortaya atıldım. Ben merd bir ada - mım... Ne yapmak istediğimi açık- ça söyledim.. Haydi, sen de ne yapmak istediğini söyle... Kendi - ne güveniyorsan, beni geminin di- reğinde sallandır!.. ça Hüseyin (o bu sözleri söy- lerken, gözünün (ouciyle Kema Reisin yüzüne bakmak fırsatını da kaçırmamıştı... Donanma üaptanına seferde ha- inliği görülen “kim olursa olsun - deniz üstünde asılırdı. e Padişah Kemal Reise de bu salâhiyeti ver - mişti.. bütün (gemiciler Akça Hüseyini asılmadan parçalamak istiyorlardı.. '— Reisimize hançer çeken bu alçağı bize teslim edin!.,, Diye bağrışıyorlardı. nanmada hatırı dört beşini kendi gemisine çağırarak vak'ayı anlattı: — Bu herif beni öldürürken, ge- miciler yakaladrlar.. Sinan Reisi Kendi ağziyle itiraf etti. Böyle hain ve nankör bir köpeği (o asmak gerek değil midir?. Kemal Reis, do: sayılan reislerden vuran da kendisi imiş.. Diye sordu.. Kemal Reis uğrunda her zaman kanlarını dökmeğe hazır olduk - larını söyliyen reisler hep bir ağız- an: i — Hemen asılsın... o Cezasını görsün.“ Diyerek birer birer (Hüseyinin yüzüne tükürmeğe başladılar .. msi için, Kara Mahmud - dan da çekinmeğe başlamıştı. Kemal Reisin (o kamarasındaki dört gemici, ellerinde hançerle ve üzerlerini kadar gözlerini kırpmadan beklemişlerdi. Kemal Reis de Endülüslülerle bir kaç kadeh şarab içtiği halde sarhoşluğundan © eser kalmamıştı. Gözleri kapalı yatıyordu.. Fakat, kuşkuda düşmün bekler gibi, mü * temadiyen içini çekerek sağina s0- luna dönüyor, bir türlü uyuyamı - yordu. Sabaha karşı kendisinin öldü - rülebileceğini bilen bir adam nasıl uyuyabilirdi? Güneş doğuyordu.. zi! Sabah olmuştu.... Kara Mahmud önde, Akça Hü- seyin bir adım geride... Sine sine yürüyerek reisin kapısı Oönüne gelmişlerdi. Mahmud kapının aralağından içeriye baktı... Ve Hüseyinin ku - lağına iğildi: erkes uyuyor.. Reis de uy - ku dai Tam sırasr.. Haydi.. Ben burada gözcü olarak (kalayım. Sen yavaşça içeriye gir.. Reis sağ tarafta yatıyor.. (o Göğsü de açık.. Bu fırsat her zaman ele geçmez, Hüseyinciğim!.: Akça Hüseyin dalgın bakışla - riyle Kara Mahmudu tepeden tır - nağa kadar süzerek: —Beni çabuk kandırdın, Mah - mud dayı! - dedi.. Herifi gebert- tikten sonra (o donanmadan isyan çıkarsa -şimdiden söz birliği ede - lim- ne yapacağız?, le doal hiç kiev kışlar: tamıyacağını anlayınca Kame yere indirdi.. Sustu.. Rengi balmumu gibi sararmış- Hes, Gemiciler, bu hain arkadaşın bir an evvel cezalandırılmasını i is-| tiyorlardı... Amiral gemisine gelne reisler de sabırsızlanıyorlardı.. Yağlı urganlar sancak direği - i nin armasına asılırken, Akça Hü - seyin gözlerini açtı: — Bir dakikacık olsun, Sinanı göremez miyim Sinan arka lumbarın kenarında serili bir keçenin üstünde yatıyor - du. Yaralandığı gece çok kan zayi ettiği için, zayif düşmüştü ... Sinana Akça Hüseyinin asılaca- ğını haber verdikleri zaman ya - ralı delikanlının tüyleri ürperdi : — Hüseyin ölecek bir yiğit mi- dir?. Onu neden asıyorsunuz?. Bu haberi getiren Sinana o sabah gemide neler geçtiğini kısaca an - lattıktan sonra: — Seni yaralayan Akça Hüse- yin, bu sabah da Kemal Reisi vu - racaktı.. (o Hançeri elinde kaldı... Reisin kanını dökeceği sırada ya- kalandı.. Şimdi asılacak.. Bir da - kika seni görmek istiyor!.. Dedi... Temiz yürekli » Sinan, kendisi Akça Hüseyin söylediği sözler - — Ne mi yapa z İ sen de onu'sonra düşi tili arar gibi görünerek tan viii geçerim.. S larsun! 1 po Hüseyin dişleriM Mi gü — Sen ya reis olurs Bu sözü bir kaç defa dıktan sonra, kapıyı iyi Yavaşça içeriye ilk adın ir saat sonra altmış ibaret büyük bir don kafalı bir adamdı, Ma leri onu bir anda coşi Bir adım ilerledi..: (“ Hançerini koynundal" Reis, loş kamaranın sinde büzülmüş, horul yordu. Akça Hüseyin söylendi: kendi i Oh.... Ne âlâ... Bu başka Himeliliz yok.. gözlerini açsa bile, bir den yaralayıp çarçabuk ceğim.. Artık meydan İspanyol sularına kadar beyhude yere kan dökm” & Ve elindeki hançeri Ke isin göğsüne uzatarak: herif!.. - det denizde istediğin bu sonsuz ve tehlikeli ? | sürükliyen sen değil m 7 ŞUBAT 1935 in razı değildi. — Ben yattığım Yi damıyorum, dedi, onu tirin.. Son dileği ne ise bi i 4 ı , Ve teessürle içini çeke vallı Hüseyin!" Diye söylendi... Sinan, bu eski deniz * nın gemide asılmasma * hammül edecekti?. Sina elin ki kala b ağ Sis inanmıyordu. g — Bu bir iftiradır. benimle bir kaç defa amma, Hiç bir zaman 7” Ti 3 5 Diyordu.. Akça Hüseyini, Si getireceklerdi. Tefrikamızın mını bugün (7 MR re. beşinci sayıfı kip ediniz. | yy “ için başkalarının bürnu kanadığı -

Bu sayıdan diğer sayfalar: