7 Şubat 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

7 Şubat 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 i N kal K dan sonra adı ağ Setmeyi H. iu yi Es umaşah kadın İ — e Zee Niyazi Ahmed Okan oda (1154. 11741) ) de meyi bü- a bazı ve şadır - ettir. il ye yakı - b > CAMİ: Kaptan Si- ln e Cami şöyle ei “j eler yüz ir düz çergâhta beni - dir. it kubbeli ruşen bir ca - la ve dıvarları kırmızı ze pe Yapılmış bir vip KN“ taşrası çınar ağ ia yendir. Camiin Me AYR mı Beşir ağa yaptırmıştı. ME EDDİN İSKELESİ MES. <scidi Barbaros Hayred- miştir, “Barbaros,, kızıl dek, anlamına gelmektedir. Bu a- Mü; Yabtır, ha k donanmasile büyük Mk eli için Süley - pin hamın Hayreddin ol - Hay - a ie hakkmda kı - Ya iğ — alter hicri yalın- vi fethinden do - üz Mra, Fatih büyük bir Nile t ç anakkale boğum n - barak Midilli ad a Beşiktaşta Barbaros Hayreddin dürbesinin içi : lâb oldular. İlyas Kiler Oruc rüldü esir edilere osa götürüldü. Tefrika No, rbaros Hayreddinin türbesi vetli bir askerle gelelim.. Dediler. Kahraman denizci: — Ben burada bir kolumu bı - 1 — KURUN 7 ŞUBAT ES BAM (Baş tarafı 1 inci yaa) hususi slide olan zi beyanatta bulunmuş - tur, General Kâzım Özalp demiş- tir ki: “Ankaraya, cuma günü yapıla - ak olan saylav seçiminde ikinci müntehib sıfatile deyimi kullan - raktım.. Kellemi de bırakırım, ge- | mak için gidiyorum Ayni gün öğle ne dönmem. İsteyen çekilip git - sin, diye cevab verdi.. u sözü duyan i bir Türk see üzeri yolculuğa BERA ubatta İz. İzmire uğraycağım mirde bulunmak Ein i duramazdı. Hücum ettiler. Dört | dan sonra sırasile Aydm, Denizli, gün geceli gündüzlü. Süren bari çok kanlı ( oldu. kale de feth edlidi. hisar, hücum ile fethedilecek bir yer değildi o Yirmi gün topla dö- vüldü, bu sefer barut bitmişti. Ha- ber gönderilen TunusBeyi bir dam la barut yetiştirmedi Oruç kuduru ordu. Fakat elinde yapacak bir İsparta, Burdur ve Antalyaya gi - deceğim, Antalyadan sonra, gene ayni yoldan İzmire. ve Balıkesire uğrayarak Ankaraya döneceğim. Bu yolculuk 25 Şubata kadar bi - tecektir. Yoleuluğum, tamamen hususi mahiyettedir. dan istifade ederek, uğradığım yı şey yoktu. İşte bu halde iken de - | yerlerde halk ile temas ederek is- Fakaf'damarlarında Türk eN do- | mizden iki yüz parçadan mürek - | teklerini, ihtiyaçlarını öğrenmeğe laşan bu kahramanı, orada gördü- da vali bulunan Yavuzun biraderi Korkud şehzadeye baş vurdu. Korkuttan tedarik ettiği ya ile kardeşinin öcünü almak için tek- rar açık denizlere çıktı Bir çok maceralardan sonra kardeşi Hızır ile Cirbe adasında buluştu. Artık hem kardeş, hem yoldaş olan bu'iki Türk denizcisi- deş, İspanyol, Fransız, İtalyan korsanlarından bir an baş alamı- yan Tunustaki Beni Hafas sülâle- e mİ ele sn göstermesini istediler. © Kışı bu - rada geçirdikten sonra, ilkbaharda li il ei Asker, pin Bu alelere hücuma başla - il Sören Midilli prensi, bu kal i, Kay duramıyacağını an - NN Da 1 teslim ederek memle- > Ada g da Türklerin e - a bu adadan dö- bir mikdar muhafız — düşündü. Ordusunda “vay, nda Açaovalı bir si- unu, Midillide bırak- Mut K SY, bülada evlendi, m ve İlyas adla - oldu. Ber ile İlyas ad- Socukları, Türk kanı iç- ME i Bulunan Rodos şö - , etin bir savaşta mağ - GE i . &vlenirsin ve bera - e ten, irsin iz. Hiçolmazsa bahsedi - olmadığım B Bra, a n pişmanlık duy - til rarlıyordu. dü insanı çok za aşk hülyaları kadar sn > öyle idim. 9 son Münlerinde Ceneviz ği riyetine aa gemi i ladılar. İspanyadan gelmekte olan ve içinde bir çok silâhlı İspanyol bu- lunan bir parça kalyona da hücum ederek reisleriyle beraber gemiyi zaptettiler. Tunus, yire kadar gelerek çoluk çocuk - ları esir eden buralarda Mili oi Be - coye kalesinide yaptılar. Burada Orucun kolu sa- Ha omuzu altından kesildi. Türk denizcisi, bunu öc- süz ese Kolu yileştikte: sonra zencire vurulmuş biraslana döndü. Yerinde duramıyordu... İki kardeş tekrar ayni kaleye hü - | denizcisi olarak keb müthiş bir İspanya dondnma- sı göründü. Türkler için artık ü - mid kalmamıştı. çektikleri çay kurumuş karada kalmışlardı. bir şey vardı: Gemileri iyi Bunu yaptılar. Kaleden almi oldukları altı yüz esiri er biribirlerine bağlı olarak oradan uzaklaşırlarken, arkadan müthiş biz alev yükseliyordu. Türk donanması idi. (Hızır Reis (Barbaros) üç ge- m: ide doğru Tunusa gitti. e Dört gemi satın aldı. Ayrıca yedi de gö- nüllü sefine kendisine katılmış - tı. Kurdoğlu (Muslihiddin Reis adlı bir Türk korsanı da on dört parça-gemi ileyolda Hızır. Reise “Şeki üç öç almak için yola çıkmış 7. Ti karşısı imse du- -amaz. ilk ağilk diker sekiz parça kalyonnu sessizce teslim al- dılar. Midillide bulunan (o kardeşleri İshak Reis de, bir aralık donan - ması ile iki kardeşlerini buldu .. Trablus, Ceza- | Şimdi üç kardeş, üç deniz kahin manı bir araya gelmiş bulunu - spanyollar artık | yorlardı . Tali, üç kardeşin bir arada bü - kanlı bir dövüş | tün dünyaya meydan okumaları - na fırat bırakmadı. Fakat merdce bd 5 sonra şehid olan O - rucun öcünü Hızır kat kat fazla 'n | aldı. 040 yılı otalarında İstanbula geldi. Hızır ai rkadaşlarile birer Türk Padişahın karşı- ihi bu- cum ettiler.. Kale hakikaten güc | sına çıktılar. iel kurun tarihi bı fethedilir bir yerdi. Kuvvetleri az- | nü şöyle anlatıyo dr. Oruca: — Bu seferden dönelim. Kuv - | sürmek, etek pk, kendini dayım bana yeni bir haber verdi: “Seni çabuk bekliyoruz.. o Ben artık evleniyorum.. Uzun seneler- den sonra nihayet buna karar ver- dim.. Düğüne yetişmeni çok isti - yoruz... Artık sıra sana geldi. mid ederim ki bu işi benim kadar çiftle beraber uzatmazsın!,, Buna sevindim ve e kendi- me şöyle düşündüm “Onların be- içinde yaşadığım halde hemen he- az tanıdığım Viyanayı beraber dolaşırız. Şimdiden boylarında şen ve mes ud dolaştı - ğımı görüyor gibiydim.. Yüzlerce . (Şiravs) ım nefis valslarma ayak uydurarak danse - decek; uzun gur rbet ve hasret yıl- n bütün üzüntülerini unuta - YI — İbrahim Bey öleli ancak altı | cak; eza bir kış gecesinden ay oldu. Fakat bizde zaten bir se- ne matem tutmak (âdeti yoktur.. Gider gitmez anneme ve dayıma | söylerim.. Selma ile hemen evlenir ve “Profesör Vaysman,, ın asis - tanlığına dönerim.. Selma Viyanayı kimbilir ne ka- dar sevecek.. (o Artık ağır dersler, 'crucu araştırmalar olmadığı için «ktim de bulı eş sene sarışın bir bahar (o gününe çıkan kuşlar gibi şakıyacaktık. Altı aydanberi Turhandan mektub almayışım ve Selmadan Üste gemilerini | çim ek değil, gemiler | dun saylavı olduğu için, bütün yur Yapılacak | dun isteklerini gözden geçirmesi çalışacağım. Kendilerilg konuşa - m. Bir saylav, yalnız kendi se- bütün yur - lâzımdır. “Büyük Kurultay, Martın birin- ci günü (*) en yaşlı saylavın baş- kanlığı altında açılacaktır. Geçen Bu yanan | devrede, Kurultayı Bay Abdülhak Hâmid açmıştı. Bu yıl da Kurul - (*) Martın birinci günü cumaya, tatil gününe ya aktadır. Ancak Kurultayın o gün t rilmiş karar eke Li Bundan önce bir kez de, Meclisin mu- tad içtima yıllarından birinin başı cu- maya ge Teşkilâtı Esasiyeye ii rinisani başında toplanmayı emret! ki o gün in rağmen gene pilli dendiriakigik gibi pak haber - leri yoktu; onlar kendilerini ğendirmek işte in, ine biliyor musunuz? - Düşi keskin kılıcma, Si çektik. leri zaman hem dosta hem düşma- na.,, Bire en büyük hürmet el öpmek olduğu için Hızır Bey baş- ta bulunduğu halde bu deniz kurt ları birer birer Sultan Süleyman Kanuninin elini tutup öptüler kar. şısında diz çöküp oturdular. Sadrazamlar, üç tuğlu vezirler tâ uzakta, titriyerek aya duru. yorlardı. Bazıları da bu kaba si - eN cehaletile eğleniyorlardı. Ibuki o Türk uşaklarınin, her iri ii İztese bir bey, bir vali Hızır dene, yere yüz | Bey de bir hükümdar olabilirdi. (Arkası var) Diye kendimi aldatıyordum. İçimde, babasız kalan bu vallı aileye destek olmak, onlara onunla mavi Tuna | babalarınm yokluğunu unuttur - mak için sıcak bir çırpınış vardı, Manolya — ikinci kısım — Sağda taşlık yamaçlara yer yer serilmiş fundalrklar.. Daha ileride küme küme yabani zeytin ağaç - ları, Sonra yalçın Torosların tepe- lerine Mya sıklaşan yem habersiz kalmam, bu hülyalarımı yeşil ça arasıra karartmıyor değildi. Fa - kat — Baba: sının ölümü onu çok e martılar inmez Sa dalgalı, mavi Ak - niz... Girintili mn kayalık ar uçuşuyor, dalga- sarsmıştır. Belki de Turhan tem - lar mavimtırak sb çarp - bellik edip yazmıyordur. tıkça, durup durup ( birden çifte Ek sna! al sini iz. tayda bulunursa, gene o veya on - dan sonraki yaşlı saylav açacaktır Heyeti umumiye, isterse, muvak - kat bir başkan seçer veya, Kurul - tayı eski ikinci başkanlardan biri açar. Kurultay açılınca, önce başkan sonra başkanlık “divanı seçilir, Fakat, Başkan seçilmezden önce bir fırka toplantısı yapılması ve bunda başkanlık divanr için nam- zed gösterilmesi e şka yi anı se eçildikten © dı olüp olmadığı sorgusu üzerinde sayın başkan demiştir ki: “Saylavlar için umumiyetle bir kıyafet kaydı yoktur. Tabii her say lav, Meclise medeni bir kıyafetle gelir. Kadınlar birçok yerlerde şap daki bu istisnai vaziyetlerini, Ku- rultay salonunda muhafaza etme - leri, kadınlar için bunda bir ayrı- lık gözetilmesi kabil olamıyacak - g > Sancı ap Kendinize bu suali sorunuz Bir uzvunuz bir yere İDUN veya burkulduğu anda hemen sevki tabii ile o yeri uvmağa baş- larsınız. Acaba niçin böyle yaptı- ğınızı biliyor musunuz? Bunun mânasını pek az kimseler bilir. O yeri uvarken kanm tehacümüne ve bu suretle sancılanan mahallin etrafına hile itaat sesi sebep olursunuz. Fakat DAİMİ bir tedavi temin için ö yeti Yal - nız uvmak kifayet etmez, hattâ bir mayi ile bile kâfi değil. Çün- kü, tebahhur eder. Mayiler hara- reti temadi ettirmezler, Ancak dai mi bir tsir tahtında ikame edile - bilir. Alcock usulünü tatbik edi - niz: Ağrıyan mahalle delikli bir Allcock yakısı koyunuz. İstirabı- nız hararet tesirile derhal sükün bulur. Allcock yakısını arzu etti- niz kadar zaman cilt üzerinde bu- lundurabilirsiniz. Hattâ işiniz - den geri kalmağa bile lüzum yok- tur. Siz, işinizle meşgul iken Al cock yakısı'da sizin için çalışır. Hararet tevlid etmeleri itibarile Alleock yakıları bel ağrıları, ro - adale sertliği, lığını teskin ve tedavi eder. Bü - tün eczanelerde 40 kuruşa satılır. meş Taklitlerinden im in Kartal markalı ve kır zı daneli ALLCOCK ör ve musirren isteyiniz. atan uysal hayvanlar gibi köpürü- r,, Sağda insan denecek, köy de necek hiç - birşey yok.. Yalnız kimbilir ne zaman, kimin tarafın- dan yapıldığı anlaşılmıyan taştan oyuklar, mağaralar var. Solda, denize doğru uzanan bir ayalığın, : minimini bir adanm üstünde kalın yıkık duvarlar, de « mir kapı kırıkları, mazgallar, ku- leler görülüyor. Belki Romalılar - dan, belki Hitit veya alir kalma bir şato .. bir Os - manlı, bir ml bir Ceneviz kalesi... Fakat ii orada marti- lardan başka kimse yok... (Arkası var) sl ii Tl

Bu sayıdan diğer sayfalar: