28 Mart 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

28 Mart 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii BUYUK DENİ ROMANI | | Endülüste Kemal Reis | | TefrikaNo: 57 | | Yazan: İshak FERDİ Toprak eltmden Korcunç bir uk tdi ve 0ski dvarar yıkılma başlad Yeraltından. korkunç uğultu'ar işitiliyordu! kn gok içli ve duygulu bir “Salat daha fazla konuşama- smdi; ihtilâl günü kendisini en kurtaran genç kızı hatır şti. Musanın başını kurtarmak için kendi kolunu feda eden bu kadn kimdi? Musa onu bir gün çarşıda gör - bir kıza hiç bir yerde rastlama - yştı. Endülüste Musa için kılıca ko - Yönü veren kadın, yarn belki de yi feda edecek kadar fera - nefs sahibi bir kahraman ola- dikdi, gemi var sahibine so u kadını Gis mu- sun? — Hayır. » Ve herkes gibi va merak ediyorül Mücdhitleri bir kismi iye ölmesi vit yorlar, İeerr sarayın kapısı ö - intel — kesik kafayı görünce »gülüyorlar! gündü Endülüs esarete, yıkılmağa mah - küm.demekti. Koskoca bir evle, bir kaç dalkavuğun keyfine kur ban gidiyordu! Sular henüz kararmıştı. Garnatanın seri semasında akşam siyah bulutlar dolaşıyordu. Musa karen altmdaki bod - rumda inliyordu: — All-him! Sen bu milleti ne- den mahvediy orsun? Neden başı- larrmı; Musa kendi kendine söylenir - ken, yer altından müthiş bir uğul- tu işitildi, Sanki topr Musa - ya cevap veriyordu! in tüyleri ürperdi.. Uğultu, müthiş bir . sarsıntı ile devam mek. traftan bir gürültü.. Ve acı acr haykırışlar yükseldi. Hareketi'arz oluyordu.. ii Endülüs uzun asırlardanberi böyle bir delik görmemişti. Şair Gassani yiyene ki he yerde, bereket olur ld Musa bu sözü hatırla - dı: — Bu hareket, bereketsizliğe a- 3 — KURUN SUNDAN'BUNDAN 28 MART 1935 Insanlaşan. bir maymun! Totor adlı maymunun arkadaşlarından farkı şudur: Yaptıklarını bilerek ve Eee ek Dikiş diken, otomobil kullanan maymun Kameronda bulunmuş olan P. İşak adınıda bir/gazeteci bu mem- leketin şimalinde, Garua şehrinde zi bü zekânın e işlerden 'şöy- le rai isme — an ET feylesoflar için bir öneren a- dam vaziyetinde görülebilir. Ben, br insanın bütün hayvanlığını gös- teren bu düşkün kardeşe, belki en eski cetlerimden kalmış bir kar deşlik im bağlanmış vii - yu dü Sir öder edilen yi panzeler gibi bu da kaşığı eline a- ların karşısma geçmişti. Kaşları çatılmış, gözlerini büyük bir dik - katle i iğnenin, hareketine dikmiş - i. Böyle bir şeyi veni görüyor, na- it yapıldığını anlamağa çalışıyor arada sırada Ocoooh gi Sadasile e Kam kendini alamı zaman dikkatini kap Yelek gö - zünde bir neşe göründü, Artık an- lamıştı. Şevkinden bir yerde dura- miyor, sıçrıyor, bağırıyordu. Totor dikiş dikmesini öğrenmişti, dik- mek istiyordu. Ne yazık ki, bunu söylemesine imkân yoktu. Bunun da çaresini buldu. Etrafa bakarak parmağile iğneyi, ipliği, kumaşı — Totorun kadehini de getir! nadin vardr. Masamızda yer aldı. Kadeh kadeh üzerine içkisini iç meğe başladı. Bundan sonra şe viski ile bir şişe vermütü e ia varladr. Artık tamamile Lir # On beş şaat sonra ayılabildi. Tetor gamaşır yıkamasını, . - otom: İSME sag sam cden bu şenlik game için, değ |.mi? Çalırcı Selim hafifçe başımı sal- ladı: Evet. -—— Fu ri nasıl bulmalı, Se- ? Ben 6nun ayaklarına kapan» ona teşekkür etmek istiyo - Bu an sık sık konuşan - Felki LE birşey öğrenebili - rl rüya kahvehanesine | sen nasıl gireceksin? — mile değiştiririm. Kim se an Zaten sini buğaz derdine düş riginler de şimdi bizim gibi ilin tehlikesile karşılaşıyor - r. Altın ve gümüşün kışmeti kal. madr. Para karım döyurmıyor! “ # v Çadırcı Selim o aksam zengin - ler kahvehanesin: gitmeğe karar vermişti, BE çadırcının kut übesinde yal ızdı. bağ 5 kaç gündenberi ka- fasın: saran bir düşüncesi vardı: Yeni bir ihtilâl hazırlamak. bie şemle müdafasi “ ” mek iç İeleri Ti geçirmekten başi ki kal vela anlamiştı. Eğer ii eline geçecekti. O vakit mücahit - Main i ik imkân; da Sö ti daha büyük. düşmanlarımız varmış. Yer, gök.. Hepsi de Endü- Tüsün yıkılmasını istiyorlar. Bu sarsıntı neden, Allahım? Yerin altı üstüne mi gelecek?.. usa hasırm üstüne uzandı.. Yerdeki çatlakları gördü — Sarayın ihanetine, ecdadı » mızın ken'arı da tahammül im : miyor. Ey kara toprak! ar züne bir halâskâç sönder!.. Ya : hut koynunu aç.. Beni kucakla! Yer altındaki yılan ve çiyarlar i * çinde boğulup gebermeğe razıyım. Sen bana .Garnatanın sülkütunu gösterme! Sarsıntı, biraz fasıladan sonra, tekrar ilk şiddetile başlamıştı. o“ Musa yerde yatamıyordu.. Yavaş yavaş kulü eni MN ki odaya çıktı.. Ve k pence - reden etraftaki evlerin ie ve sallanışını gördü. Eski evlerin emekli korkunş gürültüler arak a coluk çosuk bağrışarak sokaklara iseyen bu. İhtiyarlar ellerini göğe kaldır - mışlardı. Herkes Allaha yalvarıyordu: — Sen bizi öldürme, Tanrım! Yele be sözleri Gi fena endi kendi - — Allah bizi, Garnatanın süku- tu gibi müthiş bir felâketle karşı - laştırmamak için, prak “altına göcürecek.. Daha ne istiyorsunuz, budalalar Dive söyl bulunacaktı. Musa, zenginlerin an. ül bağl ktı $ (Sonu yarın) hirdeki fakirler az 'yesinler de, zenginler neden karmlarını $şişir - sinlerdi? Musanın plânları çok d mükem - 'akat, saray, bü ye tat. Kongreye dav açi Boks Kltibü şan Kiibümüzün ri genel ak 835 Cuma nın 29 Mart 1! günü saat 10 klübün merkezin: nl 1 üye) çetesile silmesini, dişlerini fırçala- masını, ri içmesini leğen Fa- kat öteki bu yolda bare ve bir tak- lit olarak yapılan şeylerdir. Hal » buki Totor “bunlardan büsbütün başkadır. he ğa ve'ne yaptı - ğını pekâlâ biliyo ir gün Totorun A sakin evin» de terziler çalışıyordu. Totor bun - de verilmesini işaretlerle anlatı - rdu. Nihayet meramina nail oldu. Şimdi boş saatlerinde mütemadi - yen dikiş dikiyor. Bunu benim ö nümde de yaptı. Bu ği ev saki. e emri üzerine önü; bir sa ile bir şişe viski've vikakdallki getirildi, Ev sahibi hizmetçiye ba - gırdı: bilin gianirali sai çevirmesini :. biliyor. Bunlar ona göre küçük şeylerdir, Bir gün etrafta kimsenin bulunmamasından istifade ederek sahibinin kamyonunda şoför yeri » ne oturup, kamyonu. mükemmel bir surette idâre ettiğini gördüğüm zaman bu medeni maymunün kar- şısında hayretten hayrete: düş « şi > | Ağaçlarla evlenen kızlar yüzünün bi tarafında kız « mi saçlarla endiklerini söy lersek, ne ders iniz? Bu, inanılmaz bir şey gibi görünüyor. Lâkin, Hin istanda ağaçlarla evlenen kızlar vardır. ve bunların sayısı, Her ses ne aşağı yukarı yetmiş bini ku“ ET : Budaya tapınılan bu memleket te, çok bersin hükmüne ria - yet gösterilen bir her hangi bir aildde yaşı en büyük sonra ondan daha küçüğü ve âile” de kız varsa, yaş sırasına ta - bi olarak Mi ire Tabii en küçük Keli nsonra! vaziyetin, ebüküin aileleri güçlükler am bıraktığını tahmin edebili; Meselâ büyük kızın İle ablasının yahut ağ evlen - mesini bekliyecek! Nekadar za » an? O belli değil!.. Mühim bir “di “İşte; bünü bir çare aranarak, hğel, idil. Me Ban Ü lamıyan ablaların ağaçlarla evlen- Bin yaşında bir ağacın gövdesi evlenmiş sayılıyorlar, Eski mabet Kanununun hükmü yerine getiril. miş olayor: Artık yaşça “küçük kız- 2 bu möktayı gözetmekten ne mâni kalmıyor, Engel oratdan kalkmıştır, Bizdeki eski tabirle bir “hilei şer'iye li; Diğer tartan ağaçlarla evle - nenler içind içlükler baş gösteriyor. Ağaçla evlenen kiz, o ağacın karısıdır. Ağaç, mukaddes- rs bir delikan âca karşı ihanet etmiş birkız iel girer. Bu takdirde kizla Hisan kodast ve bine boşanmaları gerektir. Fakat, bo - şanma merasimini yapacak rakip, GÜR kolay ortaya çıkmaz. Bu iş, bir cesaret meselesidir. a yi veni arISI, lenemez. Ağaç kuruyunciya de yarlaması, mukadderdir!, eid buna karşı da bir “hilei bir kaçamak yolüna azıları mukaddes bi - s olmıyan ağaca verirse, or - diği yoktur, an Ye babi, kizi mu « 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: