16 Mayıs 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

16 Mayıs 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e kana kana na ” Me ielerini gösterdi. yeleli u © din perdesi altınd mw ö — KURUN 16 MAYIS 1935 Türk köylüsünün, devrime ve Onu kuran Atatürk'e ve Türk Yur- duyla göklerine, denizlerine kanat açan büyük ordunun Memetçi - ğine bağlılığını gösteren üç an - daç, Türk bini için ie o “işi vrim, Memetçik.. Me- çikler: lar, Sirinler. İN şahlanan ve aklın eremiye- ceği kadar yükselmiş olan Türk varlığı için hep barış çağlarını gö- zeten Memetçik bir gün gelirse i- nandığı dava için yelesi kabarmış aslanlar gibi dövüşür. Bütün yur - du ulusu kurtarır ki, bu, Türkün şaşmıyan inancıdır. Atatürk: Karanlığı yırttı, kendi- ni doğuran ulusun benliğini kur- tardı. Sarsılmaz temeller üstünde bir daha yeniden kurdu. O, varl ğm canına, kanına iğ güreşi - le hız verdi. Kaynakları tanıttı, fışkırttı. Türk geçirin sarıla - cağı v ceği lasun bütün kurumlarına yeni bir yol ve çıkar bir yöntem Kara kuvvetin uyuşturucu ve bu - naltıcı kurumlarını Me onları kaypak yolundan ayırdı, iri e gerçekleşmiş ve müsbet bilimlere dayanan yepyeni bir yönelge ver- di ki bunl Atatürk'ün baki tükenmez bir Türk seneliğine sungusudur. le baran (bir dalga gibi boralar, kasırgalar (yarattı, yıktı ve yepyeni bir varlık kurdu. Ne saltanatı, ne hilâfeti, ne sarığı, esi, ne medresesi, ne de özünün bir türlü aa | Osmanlı he- yülâsının dili kaldı. Daha açıkça- sı yurtta yeni bir duyuş yepyeni bir inanç yarattı. Kültür, ökono - mi, toprak, sağlık, ve sosyal ba - kımla er alanda tekni ğin üstünlüğüne inandı ve inan - dirdr. İnanılan ie sevilir vei nandırılır. Çünkü ancak li işler sevilir. ve e Vakit vakit tekkeler hortladı, Şeyh Saitler, Şeyh Esatlar gibi çü- rük ruhlarda ve bozuk kafalarda paslanmış gerilikler boğuldu, ye- rin dibine geçirildi KURUN'un edebi tefrikâsı: Evet. Zeten başka ne maksat o- labilir ki) Hatti hiçbir şey de gö- türmemeliyim. Hazırlıklı geldiğim anlaşılmasın. Boş otomobil, ah bir taksi.. İskeleye kadar geri dönmeğe > İleri, hep o maz bir ea yo bir o- kl iskeleye (doğru gidiyor. Erenköy taraflarma müşteri götü- rüp in olacak. Atlıya ÜLKEMİZDE! ndaç Yazan : ri valisi General Kâzım Dirik Doğuda Dündarları, batıda Ku- bilâyları sunum veren Türk ulusu İhortlakların son çöküntüsünden ar- ta kalan birçok kafaları bir kez daha kopardı attı Zengin kültürü, eşsiz'tarihi o - lan Türk gövdesini boğücü ve yir- tıcı dikenlerden temizledi. Tıpkı dikenlerin sardığı yılanların kıv - randığı gül bahçelerinin unarılma” sı gibi.... Devrim: Yollar açtı, demiryol- ları ve tünellerle dağları açtı en devrimin ateşli pervaneleri, retmenlerin eline verdi, öğ - Önceden Türkten başkasmın e |» linde olan bütün san'atları Tür * kün erkli uz elli, yaratıcı eline verdi, her çeşit fabrikaalr kurdu, petrole, benzine ve bütün maden" lere el attı, İnce san'atlarda müzik ve bedizcilik gibi Türk unun inceliğini yükseltecek kertede yur- da ve ulusa yeni bir ufuk, göze - rim açtı. Köylüyü #ürlt mini den her birine ulaştırmak için ak- la gelen her şeyi yaptırdı. Bir tek ürk bankası yokken ulusal ban- kalar açtı, yurdu ve ulusu borçtan kurtardı, bütün acun e ödünçsüz yaşayan EM, varlığile örnek bir yıldız gibi göründü, ge“ risini ve çıkasını denk ve düzenli yaptı. Sosyal ve siyasal, ökono mik e olduğu kadar sü - erdemlik yı da itün bir hızaldı. Bu iş ki Atatürk'ü ge- ce ve gündüz durmadan ve din - lenmeden coşturuyor ve coşkun - luklarımı yine büyük uluşun kanat "larına döktürüyor. İşte urunç ve- üç andacın | yaşattığı güvenin yüksek anlamı» || dır. Bilir misiniz bu düzeni kuran | ren düşüncelerimiz ve güden ve elinde tutan kimdir? Hep bir ağızdan ferahla ve coşan | bir duygu ile diyebiliriz ki bugün devletin özeğinde toplanan Ata türk'ün şaşmıyan ve yorulmayan ülkülü partisidir. İzmir valisi: K. Dirik eta Pendik dediğim zaman şoförün gözü açıldı. — Benzin alalım beyim.” — Çabuk! İçimde bayram sabahına eriş- miş bir çocuk sevinci var. * irtalık ğe s8 ala Mest Burhan Cahid İyi bir li Biçimsiz yol- larda kolan salıncağında havala- nır gibi uç z. Kaptana söyle- necek kelimeleri a iri Bu gelişe âni bir (o baskın süsü ” | Turhan mahallesinde “Denizlide Iki yangın oldu, bir adam yandı Denizlide iki yangın oumuştur. Birisi gece saat yirmi dörtte İn - cilipmar mahallesinde bay e” din evinden çıkmış ve bu ev Si larile beraber tamamen yanmış ir pa bir iile alı evlenmiş olan i 1 ni çiftler indrklerimii yangın başlan - gıcını geç haber almışlar, evlerine dönüşlerinde evlerinin tamamen nın sebebi henüz anlaşılamamış - g “ İkinci yangın saat dört buçukta İstanbullu pastacı bay Süleymanm kira ile oturduğu evden çıkmış, bu ev de eşyasile ve içeride olan bay Süleymanla beraber tamamen yanmıştır. Beşbin e dolandırıcılık taklit etmek suretiyle beş bin lira| Yalamanlam Kuşadası eski evkaf aci, kendisini İstanbul- şi yakalıyan İzmir kısmı adli rei- si Bay Hulüsi Akgümüş ve sivil taharri memuru Bay Hasan Fehmi tarafından bugün şehrimize geti- rilmiş re yaam zevcesi Ha- diye ve Ani milli emlâk eski müdürü Bay Pi şk sor- guya çekilmiştir. İddiaya göre Naci, parayı do- landırdıktan sonra zevcesiyle be - raber İstanbula geçmiş, orada pa - ranın yedi yüz lirası ile kumaş al - mıştarı “Kısa Boylum? Naci ötekisi Hasan 2000 küsur liraya da bir ev teda- rikini muvafık görmüş ve Kadı - köyünde bir ev satın alarak tapu - vermek lâzım, Gece dönecek miyim, bilmem, Dönmek fikrile içeri girerim. Is- rar ederlerse... Yarın dokuzda ban- kada bulunmak lâzım. Otomobilin farları deşiyor. karanlığı İçimde bir sevinç beni gıcıklı- yor. Bayram yerine giden bir ma- helle çocuğu sevinci. Fakat sıkılı- rum da.. Bu gidişin bırakacağı tesir kafamı okemiriyor. Acaba Kaptan kuşkulanacak mı? Ya o.. Nilüfer. . Fakat ben ona görünecek değilim ki! Otomobil Pendik çarşısına gir- di. Kimseler yok. Bu şirin köy da- ha gün kararırken dükkânlarını kapıyorlar. Ve şimdi belki de çok- ları m Bir iki kahvede 1- şık vi il meral Kâzım Dirik e! i) ristanr Mısır) İzmir vilâyeti içinde vali Ge Ili Beş köy an: dacı ve altmış spor sahası ei beş yüz elli vi önce Mısırda (Ma anile (anılan Türk hekimi Birgili Hızır Ali ba- namına er vilâyeti i mer de bir andaç kuru! sunu çıkartmış iŞ, ik e Naci, İstanbulda 4 saat içinde meyadana çıkarılmıştır. iz i giden Bay Hulüsi ve Hasan Fehmi ellerinde bazı adreslerle araştır- malar yapmışlar ve kendisifi ni - hayet Haydarpaşada yakalamış - lardır. Daha saat dokuz. Yalıboyuna saptık, — Klakson çal yagi sesi duyulsun ki!. obili cevir Bekle. Kapı kilitlenmin, Zili cektim. İ- lık var, Nilüfer ki liba, Geceleri a vakit geçirdiği. ni söyJemişti Gieli li uydum. Alt kattaki ışık kımıldadı. Pencere karardı. Bir başka pe: cere aydınlandı. Bir el projektörü bahçeye sarı bir ışık akıttı Hasan reisin sesi: .—Kime? . — Bönim Hasan reis. Aç baka- lm, di ce derinlerde KURUN objektifi kar- şısında yurt | hadiseleri İşgal zamanında, milli çetenin ll dağa ge Gökçen Efe, İzmir havali ima hayran - Irkla andığı bir barmen ve ymakçı tepesinde di n kur- şunile ölmüştür. Ce işle - perver, ahlâklı bir yiğit olarak ta- nınmıştı. Yukarıki resimlerden kar - dan itibaren üç tanesi bu anda ların açılışına ait intibaları gös - teriyor. Dördüncü resim, C.H. Partisinin dördüncü büyük kurul- tayının acılış günü Muğlada ya * pılan sevinç tezahüratı esnasında alınmıştır. Projektör oynadı. o Hasan reis koşuyordu. Demir parmaklıklı kapmın sür“ güsünü çekti: — Kaptan uyudu galiba? — Hayır, komşuya gitti. — Yaaa — Ben simdi haber veririm Buyurun siz. Dilimin döndüğü kadar bu ge” is elinde projektörle bana yol vi tererek tarasdaki yere kadar $ türdü. — Bir dakika bekleyin siz. Ve oradaki gemici fenerini yak” tr. Kendi koşa merk vee k yalmın duvarına doğru gil (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: