26 Mayıs 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

26 Mayıs 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Irman! ü armin bir Mk da e beri ww 6 — KURUN 26 MAYIS 1935 Bi ada yenilikler Orta okul ve Subay yurdu birer göğüs kabartıcı kurumdur Bandırma orta okul raya anı mumyalıyo; Bandırma, (Hususi) — 1 yıl rünür derecelerde değişiklikler ol- duğunu büyük bir kıvançla öğren- dim. Demiryolu devlet | idaresine cek diğer duğu orta mektebe ği Bunlardan aşk deniz kenarında yeniden kurulmuş olan büyük bir subay yurdu var. Bandırmalılar, kalplerinden ko- kadar kolay bir iş değildir. Bu - nun için önce elverişli (o bir bina mak, sonra da kurulan mekte- metli fedakârlık gösterererek o - turduğu güzel binayı okula bağış- lamış, kendisi de iskele ei ki eski sübay yurduna geçmiştir. İki senedenberi okulun bütün harç larile öğretmen kurulunun aylık - ları şehir tarafından ödenmektedir ki bu cömertlik o Bandırmalıların yüzlerini sonuna kadar ağarta - caktır. KURUM'un edebi tefrikası: İLİN Ta ÜLKEMİZDE Manyas sölile bulunan ulda 130 talebe vardır. Bi ların ellisi kızdır. * Köylerden de birçok erkek çocuklar gelmişler - dir. Bir taraftan tmenlerin yüksek ve değerli ai. di- ğer taraftan da talebenin çalışma» ları çok sevinçli sonuçlar vermiş- FİLÂMAN MUMYASI benin derslere olduğu gibi elişlerindeki başarıklıkları da in - sanın kıvancını artırmaktadır. ukların mumya ve resim işlerin - deki anıklıkları görülmeğe e tır. Salonda bir (Filâman) mum - yası gördüm. Bunu #Manyasigi gö - lünde bir örnektir. rafı açık şafak saka andr ran bir renktedir. Ayakları ördek ayağı gibi kısa ve güzeldir. Mektebin gelecek ( sene kâfi lasik Müzeler genel direktörü Mersinden Tarsosa geçti ii yapıyor Kurun) — Mer - e ii ala giden kültür Ba- ikanlığı müzeler genel direktörü Bi İHâmit Zübeyir dün döndü ve Tar susa gitti. Bay Hâmit Zübeyir ba. na dedi ki İ ön dizideki iş programma girmiş- tir, ! o Müzelere gittikçe önem veril - mektedir. Sayılı birkaç rim İuğraşmaları neticesi İstanbul m "zeleri Avrupanın birinci sınıf mü- eler mertebesine (o yükselmiş ve Tül irkün kebisiiki alanında da bü- *yük işler başarmaya anıklı olduğu tanınmıştır. Bugün İstanbulda kültür Ba kanlığına bağlı gen nel direktörlük- çuk) gibi yerlerde de müze ii larımız vardır. İleride müzelerin; devlet mü - zesi, yersel müze ve müze depo - su gibi en lam bö- ane rum. Miri Yindiden özel İğ verm var, Meselâ: İzmir; daha çok Ege irsi ia arada Lidya izerlerini kapsam. yon; Firikya izerlerini top - lamıya elveriali görünüyo; nkarada büyük bir Arkeöloji müzesi yapıldığı zaman diyebili - im ki bir iki yıl içinde Eti kuru - muna düşen dünyanın en zengin müzesini yaratmak (imkân içine “Eski izerlerin araştırılarak ödemişte bir çiftçi öldü» rülmüş olarak bulundu Yakalanan bir suçları da meydana ge İzmir, (Hususi) — Ödemişte ovada bir cinayet olmuş ve Ham- za oğlu İzzet namında yirmi yaş- larında genç bir ve Gila hayvan sürüsünün fa Ali, Tirenin Kızılcahavlı kö - yünden Hüsnü, suçlu olarak ya « kalanmış ve adliyeye verilmişler-. di ir, Hâdisede bir kadın o parmağı olduğu iddiası vardır. Maktul ile zan altına alınan şahıslar arasın * da evvelce bir kadın kavgası ol - muş ve iki taraf yekdiğerine kar- şı nefret ve düşmanlık duyguları taşıyorlarmış. Zabıtamız, bir haydutluk tahki- katı yaparken eski (o ve karanlık kalmış bir cinayeti de suçlusu ile beraber meydana çıkarmıştır. Haydutluk © vakasını evvelce bildirmiştim: uma ovası ile Seferihisar a - rasında Yörük Osmanm çadırı üç şahıs tarafından sarılmıştı. Ça- dırda yalnız : bulunan zevcesi Güller ağır surette yaralanmış ve 400 lira kadar parası alınmıştı. Neticede üç suçludan ikisi, Yusuf gelmiyeceği dırmanın şerefile mütenasip ve da- ha büyük bir mektebin yeniden ya- pılması zamanı gelmiştir. UBAY YURDU Bandırmaya onur veren bina - lardan birisi de ( (Subay yurdu) dur. Evvelce iskele üstündeki bi - nada olan bu yurt şimdiki ihtiyaç- ları karşılamadığından daha bi yük; Kms asri bir binanın yapıl- masına lüzum görülmüş, belediye diren yan yanındaki arsaya vie alt kısmında bir gazino, şık bir si- nema ve büfe ve saire yapılmış üst kısmı da birçok odalar, yatacal yerler, banyolar ve geniş iyiden w ee erime ie ir taraça halin: al kd - tır. ye bina sevgili Ye elile yapılmış ve pek az para sar- file vücude getirilmiştir. Bandır- manın ihtiyaçlarından biri olan şu bina ile şehrin süsü bir kat daha artmıştır. x va vk a ir yurt kurulmuştur. Bu binanı — Olabilir, kendisi bekâr kalır, | bere e kadınları süs eşyası gibi görür. Bunlar kendilerine anlari Fakat mademki sizin ba dosti anı gölndi pi unuzdur, babalığını yapması lâzımdır. Ni - lüferle komşu ve teklifsiz oldu - söylüyorsunuz; tanışmanız da orada olmuştur. Şu halde, Bütün bunları ben de biliyo - rum. Nilüfer için düşündüklerimi ve duyduklarımı kendisine anla - en yakın dost Kaptandı. Fakat gel kadın ve evlen - mek üzeri ttüğümüz o zorlu floflri er kan başı ma çıkıy Bana sü geliyor ki Kaptan bu arzumu duyunca yüzüme tükü - recek: — Ben de seni fikirlerinde sa - mimi, karakter sahibi © bir adam sanıyordum. Meğer yavan kafalı, ne iğreti gönüllü bir monşermiş - bei Ragıp Kemal Cantürk Hakkı da yok değil. Bu kadar Nilüferin ipek, maden ve renk âlemlerini içinde toplayan varlığı benim o eğilmez, bü ime sandığım fikirlerimi e - ritiver. Fazıl beni dalgınlıktan uyan - dırdı. Getirdiği rakı kadehini dudak- larıma yapıştırdı: — Düşünme monşer âşık.. İç ba- kalım, yemek yiyeceğiz. Aman yarabbi bu kadar gülünç olacak mıydım ben? Kadın için kafa yoranlarla eğ - lenen ben değil miydim? Fazıl bir kamçı gibi suratıma sin. Dedi beni yerden yere geçire- TEE, Ea yapışan şakalarına deyam ediyor: — İcersen daha iyi düşünür - girmiş olacaktır, ya müzesi; Selçuk Türk me- deniyetini yansılayacak durumda- stanbul müzeleri gittikçe ge - lişmektedir. Ankarada Etnoğraf - ya müzesinde Türk san'at tarihi - nin birçok izerleri e) bü - lunuyor. Adanı inde de bir etnoğrafya Gi İM Ba- kanlıkça kararlaşmıştır. Acunun birçok yerlerinde eski izerler bulunuyor, Fakat yabanci bilginleri tanık yaparak söyliye - bizle ki Anadolu (kadar hiçbir er çeşit içinde bu derece zengin - Tik gösterememiştir. sün, Malüm ya, âşıklar sevgilileri- ni hayallaerinde yaşatmak için i - çerlermiş. İsyan etmek, yüzümü haşlıyan bu illerden kurtulmak isti len zeytin yaprağı gözler önüme çıkıyor. Kafam d üşüyor. casma — Fe eridun Bey iyi bir koca, iyi bir ev erkeği Grani diyor. Bu ka- ar sayma son ben kadınlara, “e - elli mın içini burgu gibi kemiren bir düşünce var, Bu bir düşünce mi, hayal mi, yoksa mi gözleri ve altın ka - fası ile haydutun eski kskle id i ” Yakalanan haydutlardan İsmail- le (x) Yusuf (xx) ve Kemal yakayı ele vermişlerdi" Araştırmanın devamı esnası?” da haydut İsmail eski ve kanlı pri macerası ye çıkmıştır. ce Selçuk isi larında eki sia yurttaşı ök açmış, izini kaybetmeğ? ürüp e İkaz pik Tire ve vi lisin. MEM ovas! e sonra gene ve le geçiniştir, Fakat bi” valasdada boş oturmamış ve Gi ner köyünden Ali namında biri * nin evini basarak 105 altınmı al* mıştır. n son marifeti de yukarıdaki çadır baskınıdır. Fakat zabıtanm iddiasına gö * re, bu adam, başka bir cinayeti" de suçlusudur. Hakkını uvwyet li bir şüphe vardır. Fakat şimdi kadar tevkife imkân bulunama * ği Bununla beraber tahkik&” a devam edilmektedir. : Haydutları yakalıyan ve esk" cinayetleri meydana gıkaranlar! İzmir iç jandarma bölük kuman * danı bay Hikmet Tuksal ile Safe” hisar jandarma kumandanı B4f kıskaçlanmış gib" uurum iy kıvranıyorum, bocalıyorum. ği tı ve yeşil renklerin hududur sal dan kaçıp kurtulmağa çalışıyo * rum. Sendeliyorum, sersemliy9 * rum ve ışığa, ateşe düşmek içi” e kendin memi harekete getiriyor. Fazıl bânâ bir kadeh de 79” mekte rl — E anma amma; durg” wi âşıkları dlendirmek — ye verirler. Kere sen im “ man ( Devamı var. )

Bu sayıdan diğer sayfalar: