16 Haziran 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10

16 Haziran 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

»l0 — KURUN 16 HAZİRAN # “Hipomani » ye uğrayan delikanlı Uzun boylu, dinç duruşlu, mat- ruş m bir delikanlı saçları kı- iş başı açık, sırtındaki yet uzun konçlu siyah çorapların: çekmiş. Dizkapakları berisinden bu çorapları birer beyaz bağ tutu- yor. Bu bağlar, eski zaman don - larımın uzun paçalarındaki bağla- ra benziyor, Sanki o donların bi - rinden sökülmüş! Havanın hayli sıcak olmasına rağmen, boynunu yünden bir atkı ile sımsıkı kapatan bu uzun boy - lu, dinç duruşlu delikanlı, ayak - ceki davası. Başkan Hikmet, deli: kanlıya, soruyor: . — Adm ne? — Babanın ismi? — Asım, — Kac yaşındasın? * — Yirmi dokuz. ! — Nerede oturuyorsun? — Şişlide, Osmanbeyde. Asaf, sokağı ve ev nimaranmı da söyledikten sonra, hakyeri baş. kanının, ne iş yaptığı yolundaki sorgusuna karşı, tok sesle şöyle m“ m ve sesi e Tab ri ve e beykalerimi saf, böyle derken mi du- ruyor, Dik dik bakışlı gözlerinde | seyyal bir parıltı, dudakları ucun- hafif kale b ii eyer bir ciheti araş- — - Neden dolayı mevkufsun? Delikanlıdan şu oi aldı: — Tabii saçtan: dolayı Bu yoldaki sorgunun diği umumiyetle suçun nevini söyle mek suretile verildiği halde, di Hep dim hafif gölüzm - zerine, zabıt sekreteri, altıncı kaç tuğla daha çekip delikten dük- kâna girecek ve terzi Viçenin tut- tuğu budükkândaki bir katımı aşırıp, kendine bayram- sin, etraftan yetişilmiş, Asaf ya kalanmış, güçle zaptedilmiş! Fakat.. İşin içyüzü bundan iba- ret değil. Asıl bundan sonrası işin içyüzünü teşkil ediyor. Araştırma sırasında altıncı istintak hâkimi, Asafın hal ve tavrından şüpbe - lenmiş, kendisini adli tıp işleri mü- a verilen adli tıp raporu, bu delikanlınm akli ve ruhi duru - munda bozukluk olduğuna, “Hi - | dükkâ pomani,, denilen hastalığa uğra - mış bulunduğuna dairdi. Rapor - da Asafa suç işledi diye ceza ve- rilemiyeceği, ancak ya timarhane- ye götürülmesi, yahut da vesayet altına alacak ve korumağı taahhüt edecek akrabasından birine şart - la teslimi gerek olduğu neticesine “ | varılıyordu. Özgür dolaşması her- kes icin tehlikeli görülüyordu. Muhakeme kararnamesine ge'- ince, ha raporda yazılanlara işaret edilmekle beraber, ' Asafın sorulana cevap verebildiği de ya- zılıyor ve gerek olan şeyin verile- cek kararla yi Rey üçüncü ceza hakyerine bırakılıyor Asafın, yaptığı ağ ri da kicasa sorgusu yapıldı. Cevap o - larak söyledikleri şunlar: — Evet, öyle bir iş yaptım. Du- var delerek dükkâna girmeğe kal- kiştım. Elimde bıçak bulunduğu filân da doğrudur. Duvar delmek bıçak çekmek filân|.. Peki, fakat bunları niçin yaplım?. Yaptığımı hatırlıyorum da, niçin. yaptığıma aklım ermiyor. Böni biç aklım al- mıyor doğrusu| — Peki, oğlum, Arlaşıldı, otur! Ne buyuruluyor? Müddeiumumi muavini Feri » dun, ceza kanunundaki kırk be » dolayı mes'ul edilemiyeceğini ile- ri sürdü. Bu yolda karar istedi. Başkan Hikmet, karar verilme- den şahitlerin ifadelerini de okut- vu, Asafın annesi, anne olmak iti- barile kanunun vetdiği haktan is- tifade ederek şahitlikten çekilme- 3i tercih etmişti. Asafın kızkarde- şi, hâdiseye dair bildiklerini anlat- sonra, erkek kardesinin ii tıktan kaç defa ti tığını, ötedenberi avare bir hal - de k sokak dolaştığını anla - tışma katmıştı. Bu arada Huriye de olan biteni anlatıy: ordu. ii Mimi ride ne sak eğlum Asaf, dik e bakışlı e lerini buraya gelip yüzüme da tekrarlamaları muvafık olur. Bununla beraber, gene siz bilirsi- niz! — Ne bayarulur? müddeivmumi — Mevkufu biraz dışarıya çı - karın. Salonu (boşaltın. Kararı müzakere e*leceğiz. Asaf, jandarma yanında ko - ridora doğru pat yürürken, müddeiumumi muavini feriduna doğru döndü, eğild Mütaleanıza iştirak ediyo - rum, Ben de böyle yapılmak lâ - AN kanaatindeyira,. Teşekkür der , koridorda on dakikadan fazla bekletilmedi. Etrafına top - lananlarla şundan bundan, hava- dan sudan konuşuyor, her sorguya düpedüz cevap tiştiriyordu. Bu arada bafif gülümseyişi du - dakları ucundan biran olsun ay - rılmıyordu. Ne suç işlediği, ne de deli olduğu iddialarını reddedi - yor. Sakin bir tavırla: / dar fevkalâdelik yok, değil mi?.. Çünkü ben evimde ve-evimin al - tındaki dükkâyla yabancı sayıl - mam. Evin ve dükkânın sahiple- rindenim. Aailem zengindir, hem de kibar! Bunu deli sözü san- maym, hal... Ben deli olduğuma itiraz etmiyorsam da, lâfrmım bu kısmının delilikle hiç bir alâkası Hire Bu cihet, sahiden böyle - bl, ve dükkâna karşı olan vâ- ziyetime göre, yaptıklarımda pek o kadar fevkalâdelik de yok değil mi?. Herne hal ise!. Bir bakıma da suç, ya!. Buna da itiraz edecel değilim. Suç sayıyorlar, suç ol - sun! Beni şimdiye kadar, hoşa git raiyen bir takım hareketlerimden “Mazhar Osmanlık,; olduğum için, daima tımarhanede yatıp kalkma- hı imişim! Güya . Bakımköyünün bavası bana pek iyi gelirmiş! De- liliğime karşı sözüm olmadığını söyledim. Size. Şu halde timarha- nede mi yatıp kalkmalıyım? Hal- buki orada adam akıllı içim sı - kılıyor! Her defasında bir pundu- ailesinin hakikaten bar olduğundan bahsediyordu. Jandarma yanındaki delikanlı, devam etti: — Ben, ressam ve heykaltraşım. Resim ve İSEN yapmak, açık ha- vada i a ye im vale 2 gibi ka; erden, pa rek ey Nİ ii artist Gr içten gn 'atkârım. Ser- best kalmalıyım Derken, zil ia hakyeri mü- başiri Gani, koştu, kapıyı açtı, A- saf tekrar salona alındi ve baş- kan Hikmet, üye Hüseyin ve Ta - hirle birlikte verilen kararı bil - dirdi: — Oğlum, rapora göre sana ce- za vermiyoruz. Seni hukuk mah - kemesine götürec: Bundan ötesini, akli üzüyekimile göz önün « de tutarak, orası kararlaştıracak. ani timarhaneye mi soka- caklar gene? Yoksa muhafaza - çin vasiye mi teslim edecekler? onun — orasını hukuk mahkemesi bilir. Gerek senin, ge- rek başkalarının hakkında hayır- İısr ne İse; elbette mahkeme dü - şünür. Haydi, artık git! — Kararıniz, doğru bir karar dır. Müddeiumumiye olduğu gibi size de teşekkür ederim. Allaha 1s- marladık. iyen uzun boylu,, dinç du - ruşlu delikanlı, genç jandarmanm önüsyra geniş adım atarak, pat at yürüyüşle, çrkıp gitti. Hava tehlikesini bilenler üye oluyor İzmir: 15 (A.A.) — Hava teh- likesini bilen üye yazmak için se çilen kurul toplantı! devam etmekte, tecim odasından gelen defterleri incelemektedir. İş bittik ten sonra genel bir toplantı yapr lacak, tecimenlerimiz üye yazıla” caktır. Dün birçok yurttaşlarımız, Os- anlı bankası işyarları ve pala * ME İp sosyetesi haa “tehlikesi vet, diyor. de böy le bir şey oldu. Fakat evde bizim, ü .. Ben, kendi evimiz - den kendi dükkânrmıza ayak bas- mak üzereydim. Bunda pek o ka- er 15 (A.A;) — Türk a umuna yardım için bugün hal kevinde ilba; alla büyük bir toplantı yapılmıştır. Lavrens dirildi Dap” (Ustyahı 1. sağıfada) HABEŞ İMPARATORU SON SE. YAHATİNİ NİÇİN YAPMIŞ? Roma, 15 (A.A.) — “Giornale yi gazetesi yazıyor: Habeşistan imparatorunun /- gaden bölgesinde İn den ar- ka bulmaya çalıştığı niye. İmparatorun yaptığı son gezideki amacı Mei çile Habeşistan arasındaki uzl: berkitmek ergesiyle ettiklerini yazmaktadır. haraket İl lin gazeti! kn İtalyan — H (maksadile) ş an- ğında İngiltereye dayana- bileceği uyğusumu uyrularına (te- baalarıma) vermek istediğini yaz- aktadır. BİR MISIR GAZETESİNE GÖRE SÜVEYŞ KANALININ VAZİ- eği i A.) — Iskende- riyeden Gia şi re adlı Mısır gazetesi baş betkesin veni kanalının İtalyan e patılması ihtimali hakkında son Slide İngiliz gazettleri tara - bından ileri sürülen teseleyi in - celemektedir. u gazete, İnğilizlerin ortaya attıkları kanıtları (delilleri) red- dettikten sonra 1888 tarihli and- Jaşma prensiplerine göre şunları yazmaktadır. 1 — Süveyş kana'ı 5 ve gerek harp zamanlarındı gerek karış a bü - tün ulusların harp ve tecim ge -| patılma: milerine açık bulundurulması ge - rektir. ; 2 — Gemilerin ll kanal dan özgür ol TME AR sağ- bene ii Mısır bkümetinin kuv- diler ve i me çıkan Mir gaze- tesi yazıyor İtalyanlar İngilizlerden niçin memnun değildirler? İtalyan — Habeş ihtilâfında İngiltere, ulus- iar birliği nizamnamesine uygun bir durum almıştır. Ayni zaman- da Men hareket etmesi için İ-|sü bir düzüye öğüt vermiş- Hat İngilterenin araya gir- iyle ve Habeşistan arasında ihtilâf itidal ile bitirmek için bir anlaşma olmuştur. Bu anlaşmaya göre İtalya Habeşistanla olan he- saplarını temizliyecekti. Bu yol. da bir taraftan uluslar birliğinin bir yandan da dast bir devlet olan tai ri Büyük Britanyanın — istekler'is| nik lâzımdır. Şimdi âğ- hi renildiğine göre Cenevrede' ve*i- len rdan iki gün önce'Mısır hükümeti — yani pe Britav- ya — Ha bir o beşistanla imzalamıştır. Bu tlf görel| Habeşistan, Çana gölü çevresinde sıra Kazançlı bir dürüm cektir, , lo ii ki bu göl, Mavi Nile veren ve Mısırı sulayan ii bir para an Halbı- ki İtalyada suyu bol ve çok verim. K olan bu yerlerden ifade ct sari düşünüyordu. e nya ile Habeşistan ara ya. eri Konuşmalar gizli olmuş. - talya İngilterenin d gü e bundan haber alamamış ii nlaşmanın ortaya çıkması İtalyanları pek müteessir etmişt'r. İTALYADAKİ İNGİLİZLER NE DÜŞÜNÜYORLAR Roma, 15 (A.A.) — Stefani 2) zansı bildiriyor: Basın direktö:le- ri Milada oturan İngili 'n ge| e Sü.) mek sömürge işlerine karşı ingiliz zetelerinin aldığı durumun E* lerini şaşırttığı ve acı duydukları Kildirilmektedi, gelin Norveçli Dagbladet tığı söylev İtal meri kuvvetli protest: yol açmı B. çü İtalyan — Habef şe karışarak Süveyş kanalını W yan pm kapamasıni i sürmekte! pre d'ltalia diyor ki lete verilmesini . kabul ed d Boğazlar yalnız Italyaya kari ve bunların arasında geçmişte duğu 'gibi Afrika ve Asya m leketleriyle olabilecek ihtilâfl8” da İngiltereye karşı da ileride r sı lâzım gelecektir. kişmesinde uluslar sosyetesiB” i gil, fakat öteki devletlere karşi j i i İngilterede hiç kimse B. gellin bu düşüncesine yanaşm Ri Çünkü böyle bir hali İhan memleket olursa 0 a karşı fili bir düşma” har: i rak karşılayacak!” | HABEŞİSTAN- EGEMENLİK İDDİASINDA DEĞİL rator gezisi sirasında böy e bir İevde bulunmamıştır. Italyadan çıkarılan gazeteci meselesi Şikago, 15 (A.A.) Şikago i Mac Gö “İtalyadan çıkarılan DB: yerine başkasını göndermeğe gi yetim yoktur. Çünkü ancak Ja) Post; bu sabah Statosfer yolu - Aradaki amamışi Varşovada y kanunu ll Varşova, 15 (A.A. ss — bulunma, kili olmadığını ileri sü sen bir bitikte İtalyaya © ve onun| salonunu terketmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: