22 Mart 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

22 Mart 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

par ülü Behçet Kemal söylüyor... Üsti yanı ı incide, e) | nem bir nl ve ii bur iliyor. it Fahri'lere, Yu - But Ziya'lara, Orhan Seyfi'lere, ki bi- nkü etmekle hâlâ yerlerinde kala- | Iyı debiyat ord Bunun bu gönüllü fakat alaylı zabit - leri, kendilerini çoktan tekaüt | Sitiler, Edebiyata gençliklerinde heves et- | #kten, o vadide biraz kalem oy çi tır pıtır, cici bici, bir KEZ tee terennüm Orhan Seyfi'ye, Yahya Kemal'- den bir gece dinlediği N Jâle devri Mevzuunu ertesi gün bir Yapacak kadar kolay ve ia ya - 'usuf Ziya'ya nazmımız bir şey- e borçludur. Fakat onlardan sonra Blender. içinde ye a olgun, daha can dan, daha derin, daha inanlı ve ikti. sir yazanlar mr Düştüm. Cihanın Budan Su Bir pul etmez ii in yanın işte beni 'eyâne serserisi.. ra kendilerini tüfeyli ve Miseri: ilân eden haleflerinin “efkâri nuri; umiye,, den pr damgayı sil- Biye çabalıyan inanlı ve ülkülü şairler Iı iş BRE MİKA böyle ses ka yonlar rlar e masınlar “saç yağlı, ge çevresi r,, diye; göğme dilenci gibi köşelerden gizlice €rkes kalksın ayağa a geçi; ha San'atkârları, yeni cemiyetin İlmberleri yapmak istiyorlar; gönül den m ermeden verilmi Mz dertleri bülbüllük ve kanarya- kadar kuvvetli yi Gizia onlar et b atel Rüştü, eskiden keridileri- Mİ ağva gitti diye yazdıklarını imdi yan diye yazıyor ve kendileri bunu yi affakiyetli ve erdek mizah şii- tw diye seçi, izah telerine geçi- yorlar... İşte, Orh yfi'nin lerinden biri N N bir ene ll saf, gn artık arkanızda bir çarşaf, r bilsı ne sevi; “ hali m iel âhengi ve üstelik ulusal ateşini taşıyabilen, ne ar e rlar, ini onun- Haydi bunlar ai ei ları ve kaynaştıkl edim gibi şehveti, Faruk Nafı ihtirasi şiire koymasını hattâ ziynet yapmasını bilselerdi.. az şairlerinden mülhem parçaları eş maniler mi var - mi an in itin A- li'nin ie çeşit bir a şiirini okuyunca bunu bizden iyi v başaran bu- unuyor dei iyi İnaafabağırlar, kör dürler... Sorarım kendilerine: m için © ize “Tütüncü kızları,, nı vere! o deği e idir? Yedi meş'ale yanmadan söndü. e iğ ve elime oyunlarına n düz ? Sabri Ander, Yaşar Na odeiğatki "her janrında kalem oyn: tıp eserler vermiyorlar mı? Vasfi Me. hir, Çi sö 'n aylarda bir yeni kitap gık Ve Alime Muhip, bu çok genç ve ustadger, “Selâm,, ayarındaki giirile- rile; Cahit Sıtkı, Sa dünkü çözük fa- kat bugünkü ermiş, ömrümde süküt kitabı ve hele ondan sonraki mısrala- rile onların hiç bi göstereme- dikleri algtmliğa, “derinliği, öz duy guyu ve öz san'ati müğdeğiniyorlak. mı? Bu ikisi ve bu yolda yürüyen bir kaç , Halit Fahri'nin yalnız ea ei getirdiğini ei Eri e İnbiği, şiirin bahçe ii en güzel, en boynu pr ve adsızlarından tütsüler ve iksirle! yapmak üzere kurmaya müvaffak ol- ir Şi zamanında ve onlarm da sergisinin pim drene adat ei hmenı aldığını Hikmet, onlardı ale: sildi, nasıl inan kesildi. ei ye bu- la beraber bizim safı o 'Akan kan,, ce - reyan bir edilmem eski ve sa - yana bir sümnambolun Sa- asil im ta germekter münizme Saj DU lardı, halkçılık aşkma kendileri verirler ve mahkemelerde ve yollarda muhay- yel proleteryaların fahri aj ve eytanm gündeliksiz irgatları olmak dayanamadı,, diye süksesini kaybede- çeliğe belki korkmazlardı. Vel - il batsa bile yi ım Necip Fazılı- dır; onlarsa anın Yusuf Ziya'sı vti Ik, Ye elebiyal, havasını getirdik illeri varırsa; & ve ye Onlar sustular; Kemalettin Rin, Pari her gördüğü renkte yurttan bir ra seyrettiğini bakm ne sa- de, ne > özlü anlatıyor; Yeşil, bir köşedir bana Bursadan; Kara, yi yarları iz Sarıda uzun yaylanın; Beyaz, Bryan karla, ları ibi. Ve Faruk Nafiz, istiklâl mücadele- sinin kutsal seriden birimi, ei e ve dilsiz Sağa kaç mis - ike gibi şiire dei mı bili; Asyanın e İeierek bağrı yanık topra- na; Geliyor, baktım, uzaktan sökerken bir! MA; İnliyen memleketimdir. bu tr m susadursunlar, Yahya Ki taraftan oemsalsiz öld yazarken diğer af - bize yolu gös - , bize sevgiliye ez açar gibi kafasını açmasını ve kültü sunm: Or, Onlar ç şair adı Sa; diamı sözlerime koydum. Dahi da ad- lar sayabilirim, İhsan Boran'ı, e eb aga Fe- ridunFazıl'ı, bu ke den işen | işim Ter vi zi sralkiden olgun, kalp- yor gördük-| ve ln Mir mi akale- da Aİ vermeyi bile lüzumsuz $& yu azimli san'at yolcularmı Yazan: e Arkası şu geldi: Maaş beratıy- la sd almadan, işe yana: mazmış. Odacı kısa kesti: — Hacı beyim, ver beratla cüz- beri gel WE bide Gel amm: e biraz gı iii dur, Evvelâ bir görüşüp dan şayım. Zannıma ka- ırsa şimdi ie alırız, sen de orana kurtulursun ! nefes aldı: — babanm canıma rah - met!.. Alah çoluğunu, çocuğunu si ağacığım!.. eratıyla cüzdanı evd ki kaan ola (Şimdi getiri - rim!) Diyerek öyle bir koşuyordu ia) Aba vardı; kapının simi uyuyor tine yapıştı. duyuyor? İçeri - de gacırda gacır, gucur da gucut — tahta siliş ki. Tavan arasından kattan, aşağı me , çeşit ri seslerle bir türkü bir türkü. Tavan ken lük. ruldu, ayol! Orta katta, Rabiyeciğin sivri sinek gibi vızıltısı Kalbi sevda eller ah ile daim inler Bir açık yaraya doktor vurulur mı neşti e Aşağı taşlıkta da Ayşe kadı - nm, besleme Nazikter'in sübyan Fitnat'm bağırtıları birbirine ka , rışmada * Zeynebim Zeynebim, ballı Zeyne- bim El düşman içinde şanlı Zeynebim man, ! bıçak! Hacı Dânâ, simiti bırakıp ka- pıya bitişik taşlık penceresinin kafesini yin, ileri geri, ta- kır tukur kakıştırıyor, (açım ya - hu!) diye hançeresini paralıyor - du. Nihayet duyurabildi. Kapı açı- ıp iğeri girince haykırdı: KURUN 22MART1936 —- Kırkından Sonra Azanı Teneşir Pakla CAtalar ei > Alus — Sağır Heni bu ne patırdı, kına gecesi mi var? Mahalleye karşı bu ne kepazelik? Toptaşılık'mı oldunuz? Denklerin, hararlarm hepsi, a rabadan indirildiği gibi üstüste, taşlığa yığılmış... Çekmece han - gisinde, bul da maaş beratiyle cüz danmı çıkar... Artık yalana idmanlı, bir tane. sini daha kıvır nz yok, Evkaf nazıs mısınız be?.. gunu bilen yok... Bir dür başladı: — Rabiye, in eşyalar rı hangisindeydi? Kırmızı ve se sarılı hara a mı?.. — nne, ondakiler böy yatak... Ayşe ki Beybabamın öteberisini nereye koyduktu? — Küçi vap idi 1) eşya top: kata kör döğüşü- lanırken ile ni Nazikte'e sorun! * Edanım, başmı iki elleri arası- na gine yere güneye i - Seninde haberin y sağlık selâmetle o yıkılası adaya gidemez olaydık!.. Rabia: — Durun, aklıma v Gali- " o a sargının içine koy- duktu! Diye atılıp en alttaki küçük bağı gösterdi. Zavallı Hacı Dânâ, fesi, ebileğli | TI sirt. Soluk soluğa, kan ter içinde, do'» kuma sa; bağı çözdü: « var) d “Dor - ie Grey, ii iii ve aynala - ia bakarlarsa manen öl- düllerini dübel ce Akbaba matbaa- im bir iki Ki sesi gelir: Mane- imlerini amak dürüstlü- gan gösterirler iyi izim başlıca kusurumuz, birbiri - ca ya habersiz oluşumuz, ya Si birimizin gözünü oymıya çabalayış ızdır. “O yok, bu yok, kimse yok, ben imi ped düşünenlerimiz var. E- kımdan ne söylerlerse o e Fakat bune de olsa kö; B rmızdan ip dü- Ee e e Si insafın sansürün- i ilk baharın Dün ilk baharın ilk günü, yani ne İran Lensölaaluğunda merasil “İsöyledikten sonra öğret bunun kutlu olmasını ilemi dan şekerlemeler dağıtılmıştır. im yapıl şi talebesi ve bir çok yay bu tören de bulunmuştur. enleri bir sö ylev vererek ilk baha Ha zır bul Yuka rıki resim bu töre! ilk günü münasebetle şehrimiz gk İraniyan,, okulu Talebe İran marşını lunanlara nde alımmıştır, kadaşlarmın münadisi ar Ni ağıma aldırma: m arı, san'tte de bir yeni Ane diğer suallere cevapları yuci Mi iz; bu mısralar için yeni rum! hasıl onları da birer “yürüyen & vie rini b ve © örme ei zi omuz- rae e halbuki onlar birer el den emek tmiyorum iman renniime elverişli bir mükemmellikle Ni ver rek okunm; daha| yen adam oldular.. olur, döne: an di - -İ veren onlardır fakat işte bu kadardır Kli alacı in Za tarzı Gi öve mi? Necip kendini ne bizden ne| >zildi di; kiri sete Bi ikâyet!.. Çin ardan sayar, o, muhakkak kendi- biz inkâr etmiyelim! Ve ben, onl k ii Möianalim beni sevdinse diyor, a halk arasında bir şey far -| Gene'ii taraflı! z EN li karışık ihtifallerin şairi dedikleri ben| kara kuracağız!,, ii yaz gelse de yü, ve din Fa er Si onu da bizlerden| larmı veriyoruz: Onlar anlar) kalbi milleti içi inki- sayryoru! Fazıl, artık “örüm-| varlardı, bir şeyler seir e-| lâplarile a milletine, ülküsüne (Şair emi ye peri nin di tek nüshası çr-| limize hece veznini bu kadar her te-| ve şefine inanan meyi miydi rınki v i ei dni em di lğüğ adımımı j “ i ş ; ik j

Bu sayıdan diğer sayfalar: