25 Nisan 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9

25 Nisan 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ei 11 GÜZEL SANATLAR .KADIN, MODA, SiNEMA ,£OCUK Tg Şen Fıkralar | Siz de yadnıyorsunuz, kalbiniz yanıyor / Sevdiği kızla konuşuyordu: Bahar, hayatın neşesinden, © ya si liği yeşil gözlerinizde parlıyor, aş- kın ateşi yanaklarınızda “görülü: yorsunuz.. İçiniz rinizi dinledikçe imanda Erel ten eser bile kalmı Kaz ve de / Kırlarda otlar Büyümüs, çiçek- ihtiyar bir kadın çocuğun omuzunu ok- şıyarak dedi ki: -— Yavrum, iyi dikkat et. gün kazları ğü etmesini öğre- li kocanı da idare «- in?, ei fena zaman da geldi Erkek st verdi: — Fena İlk irad kl getirdi di Bu di bir ie Ediplerden biri bir ze hai man değil, azizim İl galeyana idi. Edip bir daha gitmemeğe ka- rar verdi. r gün zengin, ken- disine yolda rastladı: — Yarın geleceksiniz, değil mi? — Çok tessüf ederim ki gele- miyeceğim. — Neden? — Şu bahar günlerinde Elâle- mi kuru ekmekle yemekten usan- dım!. Bahar şarkı söylüyor. (Bir Fransız mecmuasından) Gençlik tanrısı yeniden diriliyor! Sevda tanrısı, bütün insanir ğın anası İştar aylardanberi ağlı- yordu. Bu büyük tanriçenin göz- lerinden akan kanlı yaşlar damla damla kuru fidancıkların yüreği- ne gömülüp gidiyordu. İnsanlar, büyük analarının bu ağlayışından üzülüyorlardı. Tl bükmüşler, tmışlar. içinde mi dolarak ölüm törenleri yapıyorlar, onlar da ağlıyor, on b da yaşlar döküyorlardı. Çün- ü İştarm a genç yeşerme ül ölmi iyelik ye bitmiş, ye kallı bir Kn r) okuyorlar. yadan mahrum, hayattan uzak bi- rer çürük, kara dal gibi ayak ü- zerinde sallanıp duruyorlar. Ne- seda ise yıkılacaklar. abetlerden acıklı feryatlar inlet üyük Sevda tanrısının kanlı kuru kü idanlar damla damla içiyor.. Mabetlerden neşe, sevinç ses- leri yükseliyor. Ovalar, dağlar, ormanlar gülüyor, kuşlar, en gü- zel seslerile en neşeli ilâhilerini ğçalar yeni ümitler- le canlanıyor, yer ii giçek çi- çek gülümsüyor, gök beyaz, par lak bulutcuklarla melekleşiyor. Gençlik, yenilik Ki — Türk Mitolojisinden — sonsuz bir kaynak gibi hayat dam- lacıklarile her yeri suluyor. Ku: ru fidancıkların önce eniğikleri, sevda tanrısının gözlerinden ak- mış kanlı yaş damlacıkları bu ha- yat sularile kabarıyor, canlanı- yor, küme küme, gül gül açılı- yor. Adonis deresi bunlardan dökülen yapraklarla bulanıyor, bir kan deresi gibi akıyor. “Gül ruhsarına karşı gözümden kanlı akar su Habibim faslı güldür bu, akan sular bul. Bu kan deresi, ateşli bir damar gibi, dünyanın vücudunda dolaş- tıkça gençliği coşturuyor. Sevda tanrısı gülüyor, bu şen gülüş çiçeklerin göbeğinde, beyaz bulut parçalarının renginde görü- anmaz mı?,,| nü: | Bir Biraz Neş” Neş'e yl Bahar © kadar güzel ki.. Baharın tam içinde, ta kendi- Siz de baharın kızı gibi o onun ei şarkı” sabah akşam hayat ve bir teviye rin etine dolgun, ablak çehreli, pembe yanaklı kraliçesi henüz uykuda.. Hele bir kaç gün sonra o da uyansın, uykudan'gözlerini o zaman “Gördüm rakip mi gül yüz- are karşı Berdelacuze benzer faslı bahare ka:şı!,, iye okuyacağı şarkının cana can katan melodilerini!... Sarimi bu? parkta görüş“ tüğü genç bir bayana anlatıyor- ç bir şair, u: — İlk bahar nedir. bilir misi- niz? Hayatın yüzü çiçeklenir, kanda fazla bir galeyan olur, in- sanın harareti artar... sanlar tören y yapıyor İstanbul bahçelerinde bahar. EPhE (Hususi üm yede çekilmiştir.)

Bu sayıdan diğer sayfalar: