mam e NE A, SA EE Bg. e EA RAK “kız, kocası olacak herifi da a : Anasını Gör Kızını Al Roman Yazan: Sermet Muhtar Alus No.50 Şahap, faytonda yine arkadaşı Ak - nm sağına açılmış, seyirciler bastırmıştı, Öylesine ki evin içi bin bir ayak... Kalabalıktan, havasızlıktan bayılan se nie ayılan ope yılana, Bahçe üstün - iski pencerelere koşup başlarına, tepe- Blender yüzlerini, en ıslatanlar; göğüslerini, bileklerini suyile uğuşturanlar; limonlar koklryan- mçık, | soluk soluğa. Kn göğüs illeti, teknefes herhal, zi ik yillari topluluğu kâmilen sahte. Doldurmuş içine bez par- çalarmı, kırıntıları, eski mendilleri, ço “rapları, bohçaları... — Hele şu kem suratlığına bak... bar tunla Arap halayığı odaya aldı. Ka- dın: — tarafeyne muhabbet, geçi 'irk ihsan etsin. Gelin, hüda hi hak; Wii için pek güzel, Kul kusursuz ol er tazı hiçbir noktasında kıl kadar kusuru yok. Düğününüzün bü- teti da tamam ve ! ten sonra, etrafa göz gezdirirken, birdenbire (Hi!) dedi. ikiler farkına varmadılar. feraceli ei lâ- un pe rotma kı olan vabon: (kabine) boyundaki güveyin bileği görmüş, kim olduğunu tanımıştı. Kim koymuş onu oraya?. Allah iyi- liğini versin, herhalde Kemankaş ola- cak.. Bu mübarekte hiç sağı solu düşün- mek, tanıdıklardan bir gören oluverirde başmma iş açar demek yı Mavi feraceli hanımın o lâhza levni dönmüştü. — Damat beyin fotoğrafı bu mu?.. i söyliyorsunuz, Al bu hal,. Demek güvey bu öyle mi?.. diye soruyor, ği Nergis: — Evet, ta kendisi kadınım!. diy: ap şaşkına RU mi düşen bin Bu Gan) ari çük dili t burnu diye tekrar dönüş, surat asış, hiç de hayra yutuş, soruş, dei deni Düğün evin- deki davetliler çoktan gitmiş, seyirciler Yenikapıda, bur- Bir kenara iliştiler.. - vırya rakı Şahap, beş altı kadeh- Artık kanapesinde duramadı. Kalkıp| saat evvel düğün evine. yatak odasma gitti.. Orası da tıklım tık-| O Can ciğerler hatırı sayılır derecede Beni. içmiş, yeni güvey ise çakır keyifliliğe Nergis yetişti. Gelinceğizin betekrar yakla: dir. İsti. Edayı içeri soktu ve şezlongun| ayak Üzerine oturttu; kulağına yanaştı: Böyle dolu dizgin taban t y — Aman dişini sık, gayret et; mem-| terlere sun hiç sırası değil. A nun, güler li dur rabaya asıl şimdi binmek, r Sonra ne demezler? Bu tazenin kapı da şimdi durdurmak lâzım. ka bir sevdiği, dostu postu var derler!.. Eşref, caddeden geçen boş üğün evi bu.. Yatak a; önledi. “ e içine; sırlarını gö Nergis, kapının arasına bir sandalye çekip üstüne çökmüş, gir- mek istiyenleri a ( Pe) ye çektil düzgünce kılık- tuttular Samur, e e tezgâhı boylamış, cebine düzü ve bir kese kâğıdı hebleiyi m Arabanın içinde, yine ötekilerin ii cuncuya mı, Şekerci sokağına mı dü. şeriz?.. Fayton düğün evinin kapısında dur- du. a vaktinde gelmişler, müezzin ; perşembe akşamı olduğu için emankaşın doğru çekti. Öteki e rakı şişesini fa karıp 5 — KURUN 201. KANUN 1936 iki kere haksız yere itham edilen adam ikisinde de asıl suçiuları meyaana çıkararak beraet etti j Şimdi polis hafiyeliğine başlamak niyetindedir, bir kürek mahkümunun da Eski Kral Avusturyadaki şatoda Nasıl yaşıyor? na gö- iliz muhabirlerinin yazdığı a Hi azeteci şatoya yaklaşa! Şatoya Girin zevat ise a iii em vizitini hamil bulunmaktı zi MADA SIMPSONU MUHA- > KALIYOR b) Mn Madam on ai 39 şehrine gi Bindenberi vi da olarak alış veriş yapmağa çıktı, ve otomol s0- ri ta büyük bir balk a İçler m Simpson alış veriş ilinin. ayrılırken, muhafaz ii olmuştur. Madam n, dün erkenden Ni: deki erik e e, da gide- mü pasaportunu a ir, an belediye yaptığı polis kendisini ri gil e TmiŞ Ve duğu Te e ea hal 'oplanması dolayısile hasıl olan vaziyette özür mein tir, MİR LİÇE MİSTERS SİMP- LA GÖRÜŞTÜ Mü? ii a azetesi yazıyor: on zamanlarda bir Si ledili sm zir kille ve İngiltere buatta şöyle bir haber Kali in artik ri bulmüş olan buhran esnasında vâlde kraliçe Mary aldi Misters Simpn ile bir müza- kerede bulunmuşi Resmen öğren göre, valde kra- risinde Misters ne de kendisile rg kzip çıkacağı zaman val- ğe iye başta ae olmak üze- e dünyanın her yerinden yüzl mu- Lb ve alâka iii gelmiştir. Bu bie şi geçen buhranı rare! olmasından dolayı kendisi samimiyetle tebrik se mekt edir, sama Bir adam kızınca | ye .. 16 Japon öldürdü o Paulo Gn 19 (A.A.) — di a0 Pano "da dün feci bir hadise ol- masum olduğunu Million Fransada, Lyon şehrinde olmuştur: Bir adam hırsız bir kere de İki kere ithi de kendisi suçlu oli asıl suçlula; çok garip bir vaka bir kere katil diye tutuluyor. am olunuyor ve iki keresinde imadığını isbat ederek ları meydana çıkarıyor! Bu ii polis vakalarının hikâye- i şu ai lion ismindeki bu genç, olarak 1930 senesinde katillikle ilk defa itham | anlayınca ye Hakkında kati olarak hapis k: verilmeden evvel bir müddet mu- Gila Hebei bırakılıyor. O zaman, iyim Ge cani olarak itham etti- başına iz es ve sü Yari geri orta; CİNAYET NASIL e YE Şöyle yle n sokakları ea ai yer m Me dam kendisini müdafaa etmek istiyor. Bunun üzerine > ve gi biri bıçak çekiyor. Adam Polis kl ti yor. Şahitler © tilin şeklini tarif e Million kalanıyor. a yukardı ğimiz gibi, katiyetle mal yip, tekrar muv: kendisi a; irgün, eledi kimseleri gizli- da li lik ger r muhakem €dilmek serbest mi ei den gizliye takip ediyor ve bir kahve: onların yanına oturarak ne konuştukla- rını dinliyor. mların tukları- akm em on emi, Mini ten o mesele ile alâkadar olduklarını, hattâ isbat edecektir! katijin onların arasında bulunduğunu lıyor. ion, şüphelerini daha kati olarak, dl tesbit ettikten sonra meseleyi polise anlatıyor. Polis bu yi ki seleri tevkif ediyor ve esil k dana ç'ka: İKİNCİ VAKA d Polisin tamamile şüphesinden ku; lan Million altı sene geçtikten sonra sene tekrar suçlu olarak itham ol: Bir gün n dört kişi ir pardesü; ü Pardesüsü çalınan adam âyet Geliri ve Milliondan sip ini söyliyor. erki suç sl hel yliyı 2 Million. bu suretle, ikinci geli olara haksız yere tevkif olunuyor. fr, bütün delillerde yine zavalk aleyhine çıkmakta ve onu ithi İN n yine kendini bütün ku pi polise bir tek- mı akk aten serbest bırakı Size asıl hırsızı keşfedip ii diyor. e evvel polis HIRSIZLARIN İZ!i ÜZERİNDE o gün araştırmaların. 2 yan Sn > geçmeden in di üzerine düşü; ittiği ir a kendisine be on Pi al gelip hırsızı ele vererek kendisi karaya. Million şimdi adeta ie r po hafiyesi . ol ğe işi mi edinip sünni hakkında ci bir suale v cevabı vel ılmuştur, Kendi — Henüz böyle bir ım yok, Fa: kat, bu iş beni çok çezbetek, Mesi n haksız ve :. e çarpılmış olduğunu biliyo: bunu ortaya çıkarmak için tahkikat naz Ul eği ii ai çi kii bah- çesinden bir almış olduğun- dal bahçe sahibi e aze gocuğu balta ile dövmüş ve müthiş surette sa- katlamıştır. Bununla! beraber çocuk sürükleni suretile evine kadar gelmiş ve e imi başına geleni hikâ! iş ve ölmüştür. nun üzerine kederinden ve hiddetin- deli gibi olan babası eline bir tüfe alarak sokağa fırlamış ve rastgeldiği Ja- ponu öldürmüştür. Ölen Japonların mik tarı on altıdır. ir Ja mi tün Japonlarr vurmaya başlamış ii bu suretle 16 Yak al öldürmüş- tü pl lane Prag radyosunun Noel neşriyatı Karşıki minarede Da (Esselât) Me aş kapı aralandı. Hamla- (arkası var) aim son aa Ak tesis olunan 5,3 bugünden itibaren ml programı na baş- Ta Mei Bu programı son kânun perşembe günü saa lida min koral, curhartesi günü de Dvorakın “Jacobin,, operası Becel cal Gezintiler: e Tutum Haftasını kaparken | Tutum haftası msi bunun bay- ibi bol har ünlerine rast- mila ve çrzimi daha iyi oldu. Çün- ka başka anlıyoruz. Kimi Ul mahtömüyete (katlanmak, varlıkta Me dık çekmek manasına alıyor ve'para sese Kimi ih- ağ azaltıyor, perhize giriyor. tutumun bşr değildir. Atalarımı Ş- n değil, işten tenli de demişlerdi. ei işi dervişliğe, alindeliğe vu- ran alar bunu tersine çtvirdiler 3 dedi ve La m: fikri de baya- , bir gile içine sığacak kadar "üçü ilm nil bir nah, ığımız. halde bile, öyle e akir in halkı, ne kadar zengi olursa olsun, bu servete bel bağlana- maz. Çünkü felâket! lere karşı sig tal değildir. Rumelinin dağı taşı | Or- ladığını Ki e ii S5. Gezgin reket dolu idi. Her çiftlik bir altın madeni zenginliğile nağı ovaları kaplardı. Fakat bir Ball bozgunu, ' parasının, çe un davarmın ve anbarındaki y dağlarının sayısını bilmiyen bezi j dilenci haline soktu. gd sie İn e Ye in geliri rdun üsti u 1, büyi keler kakanluğum kayb olurlar. ee tutumu, miskin düşün: bu toprağın verimini yemek, bu dun malmı kullanmak, her yerde Türk kuramda damgasını, her k ik