25 Mayıs 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

25 Mayıs 1937 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pH —— > ————— h Fikirler ve insanlar | İRdebiyat *— ve si yaset Yazan: —— NURULLAH ATAÇ| B. Nurullah Ataç mamakta devam eden haber verdiler. Retour de VU. R. 5. 5. in neş rinden ve etrafında açılan kavga- undan on, on iki yıl evvel Yazdığı bir kitapta M. Ju- lien Bend. değil eh, sil. şu, veya bu siyasi » adamı diye ayırmak â e ile Roma (Papa ve- bak ini), krallığı temsil eden Mağ olmağa başladı. Arala - ani 5 k emekleri hiç hatıra- be NU Kem d, ir arada çalışmağa i mn ezinden, Ey Yeyi e şairler, vezin ve ka - İN bile kabul edemiyen a eyi ol kola girdiler. Andrâ Sre'nin Villeneuve şeh - in p omain Rolland ile ku- i düş iki muharrir için biri- İirinş Mandı diyemeyiz, fakat a <i bilmemezlikten gelir - 1k, E Gide, Rom. Ne vi sanat bakmanı a- V ain Rol - 74 Kani. mecuası: yla bu girdi, Müfrit sol ce- e bir ütün sol. cenah onun & İni ee olduğunu, e * kabz IYamıyacak kütlelere yi Sttirdiler, tya giç dre Gide kalkıp Rus- ti, R, S e o etour de dü, EN (1) adlı bir kitabla a m oldukça ucuz bir . ba, si“ fikir âleminde bir Yalin, g. Patladı: Andre Gide Z olmadığını Maya W. Pek az istisna ile Meri gr üfrit sol cenah mu - > ndre Gide'in, pek de Mu, eserlerini anla - kütlelere lardan sonra /a Trahison des cleres'in manası daha iyi anlaşıl- dı: M. Julien Benda mütefekkir - lere, muharrirlere siyasi mesele - ler üzerinde düşünmemelerini söy lemiyordu. İnsan politik hayvan (zöon politikon) dur, hemcinsleri içinde her hareketinin içtimai, ge i le meml kadderatını alâkadar eden bir me- seleyi duymazlıktan, bilmezlikten gelebilir mi? Bu, onul insanlık - tan çekilmesini istemek gibi bir şeydir. Zaten M. Julien Benda da ikide bir siyasi meseleler hakkım: da fikrini söyler, hattâ müni - (1) Bu kitabın tercümesi Yeni Adam mecmuasında tefrika edili- yor. Fakat türkçesinin adı, “Rus- yadan dönüş,, iyi değil, Rusya ile U.R. 5: 5, bir yerdir ama Gide bir memleketten değil, bir “hay - ranlık,, tan döndüğünü söylemek istiyor. (Son: Sa. 12 Si. 3) NN e Mekteplerde eskidenberi gü - zel bir âdet vardır: Her sınıfta güzel yazı yazmaya istidadı olan gençler fikir mabsullerini sekiz on tesbit ederler. da birer hatı - radır da. Peyami Safa Cumhuri - yetteki dünkü yazısını böyle bir hatırasına tahsis etmiş: rde eski bir mektep ar- içi endisinin de bir kadar dığı o gazeteyi bana lürekkebi uçmuş sa- gözlerim daldı. e evvele ait bir ha- okuz yaşımda aprak üzerinde zısı buluna itina ile sakla: göstermişti. hifeler üstünde Yirmi sekiz se” im, nı “Zenbur koyduğu 9 gazeteyi snieeynii birkaç nüsha bastık. de benim Giridle he Lore ni mukayeseY? üzenen bir m , lem vardı, Altında $ö7l€ bir — “İkinci sınıf talebesinde” Pi Safa zade Osman er pe gün Ulusta cevherli yaz” 24 > kuduğumuz Bu an Asaf z ei de oraya milliyetçiliğ? mi kale yazmıştı. Zenbu” Me vinden biri bugün ve i z1yor» Cumhuriyete ri ye vE 7— KURUN : 25 MAYIS 1937 mi am ey Çiçek demetinde saklanan elmaslar üç garip hikâye Londra, Ma- yıs — Bu sene be rak kaçakçılık da artmıştır. Zaten her vakit bu nev- in meşru ticare * rekabet yapmak» tadı; adır. Elmas kaçak- insanlar için €n ka- ayılıyor. Hele elmas çılığı bazı isi utunun önünü almak zançlı bir fiatlarınm suk: üzere cenubi Afrika sendikası istih- salâtmın bir kısmını zırhlr kasaların: da saklayarak piyasaya arzetmeme- ye başlayalıberi kaçakçılık çok bü- yük kârlar temin etmektedir. Cenubi Afrikada yeni keşfedilen elmas madenlerine kimsenin gire - emesi için etrafı tel örgüler ve mitralyözlerle muhafaza edilmekte- dir. Bu madenleri işleten kumpan- yalar hesabsız hazinelerin e toprak altında kalmasmı ve yahud kasala- rında muhafaza edilmesini piyasaya çıkarmağa tercih ediyorlar. Fakat birtakım açıkgözlerin şeytani kur - nazlıkları gerek maden sahiblerinin, gerekse bütün dünya gümrük ida relerinin aldıkları şiddetli tedbirlere ağmen gene kaçakçılığın önünün almmasma mani oluyor. İngiliz gazetelerinde kaçakçılığın şekline dair pek garib hikâyelere te- m —— kadaşımız da bugün matbuatta - dır. Çocukların çıkardıkları gaze - mecmualar üzerine dik - ikbalin © port” Gizli kabiliyetlerin bu açık sergi" sinde, onlara vereceğimiz ehem - miyet nisbetinde inkişaflarını te * min etmiş oluruz. Tohumdan ye- mualara tikbale uzanan bu cunda yarının ufuklarını seyre - deceklerdir. Sergi kapanırken Ulusta Uuretlin Artam yazıyor Bir aydanberi, gündüzleri ö i kalabalık dalgaları ve enternasyon&l sergimiz olduğu için selâmlamıştık. Bugün, coşkun bir alâka ve rağbetle geçen bir ay dan sonra kapanırk nl müzde bundan sonra © sergilerin açılması dileğini duyu: açtı. : ğittan başka hiçbi şey yoktu... Bütün tetbirlere rağmen elmas kaçakçılığının önüne geçile- miyor.. sadüf edilmektedir. Dünkü gazete- lerden birisi şunlari anlatıyordu: şik giyinmiş elinde tuttuğu yerli çiçeklerden mi rekkeb büyük'bir demeti Londraya | « “göndermek istiyor. “Taze ve vE lerin gönderilmesi için kullanır çiçel lan buzlu büyük bir kasa gönderilmesi için vapurun — soğu hava mahzenine konulmak. üzere meni GÜNÜN AKİJLERİ! Türk kör..4 yüz on yaşında - ün kapanan enter i, bir asır - a entrika tabakalarile örtü hakikatin elle tutulur ve gözle gö” ştur. rını büken bir köylünün şu söz - leri söylediğini hatırlarım: -— Bu da bir iş mi sanki? Biz, bizim memlekette kestiğimiz ağa” cı yere devirebilmek için on ağa buğün kapa nacak olan ir sergisi, ir ta raftan kömürün değerini anlatır ken bir taraftan da arı bir. vazife ol - mıza kıymamanın duğunu öğretmiştir. amm K mame İnsanlar eskiden daha mı az e) sayıcı! Juydukları alâkayı tahrik etmişler ir, Bugünse, hiç kimsenin bu alâ kadan kendisini kurtardığı iddi? edilemez.. Bu yazıda kıymetli taşlar ve Sunlarm nasıl kaçırıldıklarını oku yataksıniz | İı X bu buzlu kasa, tayfa bir yanlışlığı neticesin- Bir teslim edilen dan birisinin cekler çık: ırk: asıl bir sapı ağzmd. ufacık bir tıpa fırlıyor: Arkasından işlenmemiş bir sürü elmas ortayg dökülüyor. dan sonra bütün çiçekler dikkatle “aranınca 130,000 İngiliz lirası kıymetinde taşlar bulunuyor. , Bu garib demeti gönderenin de, büdir. Kaçakçılığın ortaya çıkması ihtimaline karşı yanlış adres vermiş$- lerdi. Gene gazeteler bugünlerde yaka- lanan başka bir kaçakçılığı da şöyle anlatıyorlar: Beraberinde hizmetçisi de bulu- nan çok güzel ve sık bir madam en büyük transatlantik vapurlarından birisinin en süslü bir dairesini”kira- ktan Lon r iskeleye yanaşınca gü draya gel gümrük mem el madamın dairesine gelerek eşyasını muayene- ye başlıyacakları zaman madam hiz» metçisinei — Janet sen bir dakika şu kutu- yu tut. Diyerek bir çikolata kutusunu u arada madamın eşva- si uzamağa başla” de yanıbaşında du- memu- vermişti. larının muayene rile, mada meşguliyetinden istifade ederek flört yapmağa lamıştı. Muaye: ne uzadıkça genç gümrük memu - gümrük m latayı ağzıma atıvermiş: arkasından i asından da memurun çikolatayı yere tükürmesi bir olmuştur. Tetkik edilen kutunun içinde renkleri tıpkı çikolata rengine kon- muş ehemmiyetli miktarda kaçak elmas taşları bulunmuştur. Madam mahkemeye sevkedilmiş ise de" Ta- netin âkibeti ne olduğu anlaşıla * (Sonu: Sa, 12 Sü, 5)

Bu sayıdan diğer sayfalar: