29 Mayıs 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4

29 Mayıs 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğ Mukabelesi: “Yarın sabah erkenden icap “Ya plânın tatbikini 4 — KURUN ALANLARINA YED DİE 2 MAYIS 1938 Mü mi ik eriş eden tedbirleri almak lütfunda RA a Tarih 9 Depriiani Mersin a yalnız İl İran yilin de aleyhimize dönmüş göreceğim. Büyük Britanya konsolosu, ei 1S- k di görmek İs- temiyorum, Beklediğimiz yeter! Artık süratle adekel geçmeliyiz. e biz buraya tam man: apn hâkim olursak, Vasmus, cenuptan DA Şiraz arasında sıkışacak, ce- nuptan, şimalden le ve kapan- kı: Si saklanacaktır, Ve artık ondan E maş O'Konnor, tahmin etliği ne- * —işi bi ir! İ isi, için için mücadele ei Jinde, simdi de sol eli koltuğun ari rı kenarında, sağ kısmının eli > Jindeki hançerin kabzasmda, deni reel ŞERİ demin- üzeri donuk sarımsı. tatlı ymm e nuşmalarının en nazik Artık vali için diyece! ek ne kalâr, ki? i kabul edecek, ya- hut da etmiyerek İngilizleri başlıbaşı- — e müddet zarfında bu hususta ip BER p . İR m RR di a a te ilemi muhabere edi inazarını istimza la tali zahmı acan Hükümetin plânımıza lı davranacaktır. iz benim ilin bu neticeyi ala- caksınız ve o zaman içiniz dean A mi yerine getire! m! harip devletlere Ke eli Rep lık siyaseti a Büyük e ri la 2 üirmetkâr ve kuvw yemeli düşmanlar arasında görmek fikri: Yy ; böyle bir mi batan mii Halbuki Vilhelm Vasmı çılgınlıkları dolayısiyle Tagiime - ri ran arasındaki vaziyeti ger; ui faali; 5 3 ması da, bugün İrana bir şey kazan- az; bilâkis,. Ve be ei da hükümetimizin pli it ve müsamahalı eri rkcan size bir ere daha temin, David”0” konmor,; biran durdu ve Sonra cümlesini tekmilledi: — Ve garanti edebilirim! Şiraz valisi, başmı salladı: alde; dedi; bana 3 gün müh- let vermeniz ri esele değil! Bunun hiç bir YAZREI ! Made: em e ninde, 80- Ta hranca tasvip ii bu ka- dar eminsiniz. ei ia ben deu. Sule riayet etmi; İngi iltere kons: em ei söz üzerine, kıstı: — Zararı yok mu? Ben, pl: kimselerle de gö: , Bır günkü vaziyette yı bize düşmanca hissiyata kendilerini kaptırmış olan bu memlekette, mi ne A oldu- ğunu siz pekâlâ bili Ki a var) Demir dağ Etibank tarafından işle- tilmeye başlıyor Sıvas, O Divrik yamaç- larında anan tunç renkli Li dağ silsilesini basarak yı! lardanberi bakir bir halde sakladı; dığı in demir madeninden istifadelen- mek için hükümetimiz harekete geç- miş bulunmaktadır. Saklı ii ve hazineler artık işli- rın demir ihtiyacına k dış lara da iğ ee Sıvas- ovalarına doğru uza- zurum nan moli si olan mesâ- fesi ancak havai hatla 700 metre rasındadır, Bugi imizdeki ii lara göre maden tetkik arama daire- sinin bu Ma son yaptığı araş- tırma 15 milyon ton saf demirin sak- Nr bulunduğunu pl ma çıkarmı Fakat bu istikşaf yalnız cevherin dağ e ve kabuk şeklinde görülen kıymete âittir. ranir. dağ altında- ki kıymeti ee henüz tetkikler. de bulunulmam: nin m Eti Bank ü- zi Madeı zerine eyi ya dört kilometre uzakta Geniş bir amele kütlesinin, vi eri olacak olan madenin maya başlaması Divrik halkmı çok inene etmiştir. H ie ir gorba gibi karma: pri di mi? İhtiyarir yan de İdi; kıskanç bir kadın, sarışm bi . Bütün bu vaziyet Balki. da binkrzk roman yazılmıştır. Ahmet Rıfkmın da hayatı, bu ak gittikçe artı nkadaki çe sk. ği karısı Mühikanin o ©. e lr oradan dan, serbest hayat el ilik sözler, kendisini nedense daha çok il- isme başlar ünün bizide Rıfkı im Kaniş ni © hayata a apartımtanın büyücek bir. daire” r di r- ra, ahlâ “eli, id bir kadınla tanışmıştı Bel Ka Rıfkı Belmayı seviyor, Bel- ma Ahmet Rıfkmın parasını seviyor- iz N — Günlük — Programı ie bei Yala Stadından - Be: şikla; aş futbol maçı. 5 Ki : Marş. 2 — Albe — Yallnt Beyim vals. 4 — Rubinstayn: s, 5 — Sied: Fatima, 22,15 pa m. 22,30 Plâkla ii opera vı peret parçaları, 22,50 Ek haberler ve ve erlesi günün programı. > zım lin biliyordu. Gin İk e okşuyor, . ona “şekerim,, e nım,, diyor; “dünyada hoş gi pi im Ahmet Ritli, emi isle re nan, bankadaki rem Me Ri yorsa ii bu Fakat zaman ii Belma, sa: Pi EE ğa v e başladı e bir Sa çeliğin. 0 Kendisine alınan küçük ikisi kadar hızlı gü ğini vir niye! somurtuyord Oto: Uslan ey dil, Nakleden:; Hikmet Münir uslan artık... Tai yi söylüyor, somurtuyordu... hmet Rıfkı bu eklerin yi bei eğdi. Lâkin nradan aklı başına mr geldi nedir, Biraz du- rakladı. Ve bir gün umulmadık bir ce- saret göstererek Belmaya: ilim, dedi. Hesap ettim; son bir m yanik harcadığın oparanın yeküni — Sevgi 5. kımın, cümlesini camıyor m? daha rünmek ili üne başıma, yüzüme sarfetmiyor muyu; e Ahmet Ria, edi Se eğ # # a bir eli yolu dü Sar: el kadm ili bu rezaletin karısı tas m keşfedilezeğinden de , Korku” 23 YE iş hala da sönmemişti. Sağ elinden lacağı aklına gelirdi de, karısından rılacağı aklına gelmez ve böyle bir pi timale aslâ zihninde yer vermek e ezdi. Böylece bir gün bir arkadaşına teli le fon etti. Ve ona bütün hikâyeleri an- Ve başladı şim, bei Ben Rıfkıyım, (Arkası 6 ımcr da) | ğ Jem: yn var ki? Büyük Br ritanya Sep: hanim e karar vermişe benzi- hsen yerine ge- eği yel iyi da deği osa plânm aç ay sonra iliki Din e le bir- denbire acele ettiğinden dol bulunmamış mıydı? Si se! iretini kendisinde ai şöyle diyı — Hiç değilse bana 5 gin mühlet veriniz! 3 gün mühlet? Demin birkaç ay son. İnenni de, sonund. ine mezi olduktan pm Dena O'Könnar da, bunu soruyor: ığI tasar Me Or Dinin m a i NGİLİZCEYİ yeni öğrenme- ğe başladığım sıralarda, ilk oku: li kitaplardan biri, gözleri iç Ee saçları — sakallariyle bir- te — zeytin rengi yüzünü fırdolayı Lil mış olan meşhur gorun “Bahçivan” EE İle tercümesiyd el z Hint şairi Ta- kitabının 4 min beni, üzmeden istediğim derecelere ulaştırmakta olduğuna inanacağım geliyordu. ÇALIŞKAN arkadaşım İbrahim 'Hoyl, iki üç gazete ve birkaç mecmu- aya devamlı yazı yazmak gibi gün- delik eder. O kadar ki, onun dâhiliğ Münif im çizdiği zarif bir ka- pak içinde çıkan bu eser, şimdi, An kara a sinin bütün tanınmış ki- tapçılarının camekânlarını süsleyor. İBRAHİM HOYİnin tercümesin- den “Bahçivan” 1 tekrar okuduğum zaman, o kitabın, e güzel selâse- ti A eyi ği di e rim andığım uyu” Jur; nel o skmel ei yi sikme 1 gördüm. s şai Di ki, us- meni ei aydınlık yüzün- olay görünen hisleriyle, birçok veni ye ai kendisini taklide miş ve binnetice kepaze eyle- ş Fem İbrahim Hoyi'nin yaptığı muvaf- fakıyetli tercümede, Tagorun bu vas- fını bütün esrariyle sezeceksiniz. HAMİT DAHİ DEĞİL Mİ? BİR ARKADAŞIMIZ dâht şairi- miz Dir ircik bile olmadığı a t düştükçe Bü Sad, her han- ebetli — güne e we iLk elimiz iie Ba: ir bal alır. Sanzelize.. u da lâf mı?” HÂMLDİ sevmek şöy ae See maz Hakkı Si Li bundan bah- ei Her zamanki sevimli beteri “— Hâmit için ebediyet semalâ- rında kanat çırpan bir kuş dedi isek, durmaksızın acım da temin et- medik yâ... m 28 28 len le dursun, | hariyetine er- , mağa yeltenen bütün mütecasirlere ithaf ederim. KİMİN AYAKLARI? kekini ni vi "(Bir İngiliz gazetesinden)! ŞU YUKARDA gördüğünüz bir çift ayakkabıyı ne sanıyorsunuz” Hafız bilmem kimin bir cami e$i* ğinde eğ 3 bırakılmış P# buçları mı?... Dikkatlice yakin bakalım, Yazımın sik anını okumadan vir daha bakın Gikaremaimz değil mi mi? pabuçlar azizim, vo TE a güzel bonun 1938 senesi Mayrı hi Si ğı karine. Ve bu ayaklar” gi vi nun aya dar vi vet, mele gar

Bu sayıdan diğer sayfalar: