31 Ağustos 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9

31 Ağustos 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RA le lee eledi HEKİM ÖĞÜTLERİ Hazımsızlık çekenler Hazmi kolay olan İp meyvalar: Kiraz, f ein ni, gor e dalina, mi kaysı, armut, el” ma, şeftali, kai ağaç çileği, zerdali, aj Bin yi e üzüm ir Si ei p ize çarpar. u feyizli Karterden vii bahsedeceğiz. yyl e de yil aların tercih edilmesi daha doğ. ur, Bunlardan başka inek, manda, Ko- Çİ ini gibi bazı av hayvi ie yumurtadan AZI bant ni "bizzat zat kendilerinden geri arm, arındaki kara ciğer, kalp, dalak, işkenbeleri dem şekillerde pişirilerek yapılan yiyecek” bunların hazmı kolay ve güç olanlarmı ayır - mak | dır. Bu gibi hayvan maddelerinden haz. mi kolay olanlar: Süt, yumurta, dana dili, kuzu kafa” 81, kuzu beyni, böbre! Hazmı güç olanlar" Karaciğer, ilik, Sağ, kan, kalp, İs kenbe, dalak. ar hakkında da zamanı ve mev. simi gelince icap eden düşünceler an laf rez de nâjme yim bağlanan TE . mafsallı hayvanlar sınıfın yanlama me abuk m hayvanlarla yılanlar gibi. sürü- ven ve bazıları yenilen hayvanlar yardır. Bazı yeri lerde bazı insanların ları da ini vâkidir. Onun eri geler kısa malâmat ver otur. yerler, Yarm da bunları Dr. Necaettin ATASAGUN Alim Aynştaynle akrabalığını ileri sürerek Otel dolandıran adam tayn olmasın. Parist dan e dak kendin yam âlimin yeğeni bu diri ile a bi; iğ m in ve 28 ya. şındaki bu ster kullandığı usul" lerden biri şud: Büyük bir e e bir odaya Me mra, Yi ane. draya, alien 5 Gi Aynş” Mükellef maksi vasıta ile lie yeğeni olduğu. yüksek sesli etmektir. a Bavullarınm Fi ae ettiği yer. lerden geleceğini Aİ esi Aynş- tayn, ertesi sabah üzere bi. e 7 çıkıyor ve ir çağ görün. 7 Özen bu suretle en mükellef tellerde bedava geçi 8” ren otelciler polise müracaat ediyorlar ve Hi a, “evli e olunduğu e Aynştaynm ğe er ye id- ve bunu isbat için bir Li 3 E vililir göstermiştir. pasaporttur. Fakat polis, Sl z tun dört senelik olduğunu ve ei çok geçtiğini görüyor. İkincisi bir hüviyet varakasıdır. A- merikanm meşhur gazete sahibi Hörs, tün imzasmı taşıyan bu vesikada, Hans, e yeğeni olarak e e: ei vakif verildiği bildiriliyor. rain bir mii ek hususi kâ- diye va kadın resmi ya. iz röle vesikadaki u mey, de Fransiz fı gir tesbit ediliyor. ayn sahtekârlık ve do İlani cürmü ile mahkemeye ve. rilmiştir. Fakat o hâlâ, kendi meşhur âlimin yeğeni olduğunu iddi ada devam etmektedir, nl şi am gbi Bia gazeteciler kralı (Paris - Soir) gazetesinden Irki A hiç şüphesiz totı alite r dev- letlerin icat e İN bir harekettir. Takatbu d tün dünyayı kendi aleyhlerine çeyi- Alimlerin ep demokratla- af e wvetli bir hasım ile dala e erikanın meşhur İn kralı Randolph Hearst e man dostu iken şimdi Di en e bir er düşmanı ol- Mister iv Fikri açıktan açığa Arl ır. Kuv- vetli iz işte bu ektik ırk- lardır Dis lin IyOr. Amerikada Hearst'den başka di- Korsikada Napolyon âbidesi Napol; doğdı er olan Ajaççio (Korsika) da bir âbide dikilmiş ve bu münase. in bizzat Fransiz e Na. Napol- yonun hayatmı, zaferlerini anlatmış. Ae imparator kıyafeti ile Napol- yanlarında ismini temsil eden m, li bulunmaktadır. Uçan gülle yere düştü (Uçan gülle) ismi verilmiş olan A. .merikalı tayyareci Frank Havks, Fran sada düşerek ölmüştür rek Amerikada, sek Avrupada a Kiş çalışan erinde, Paris ayım ni tar telgraf takmış kapaklanmıştır..Yere düzü e nan tayyare, derhal ateş almış, ta; eci yanmıştır, Frank Havks, kak drla ığı hastânede ölmüştür. arst” ğer büyük gazete naşirleri de hep demokratik hissiyat ile meşbudur, Hepsi de totaliter devletlerin aley- ndrich gibi. meşhur gazetecilerin hepsi ki Cumhurreisi Ruzveltin siya» setine taraftar değillerdir. Fakat m Ruzveltin siyasetinin bu a kendisiyle enik YAHUDİ İSİMLERİ HAKKINDA BİR KANUN (Temps) gazetesinden: Berlinden bildiriliyor: Almanya- hudilerin redilmiştir. Bu kanun hükmüne Yahudiler bundan sonra ancak tipik surette Yahudilere ma! simleri alabilecekler ve Miki mahsus isimleri alamıyacaklardır. | 1 İkincikânun 1939 tarihine Kadar kendileri için bir Yahudi tipinde i- sim almayanlardan erkeklere (İs. ralli), kadınlara (Sâra) adı verile- cektir. Kanunun bu hükmüne rlayet etmiyen Yahudiler para ve hapis ce- zasına mahküm edilecektir. Yahudi isimlerine dair çikan ka- nuna bağlı bir liste ile Yahudilerin alabilecekleriisimler öleli r.Bu isimleri Ari ırkına mensup Olanlar asla alamıyacaklardır ve ekle na veremiyeceklerdir. Fakat İncilde zikredilmiş olan isimlerden Jozef (Yusuf), ir listede dahil değildir. Bundan a Peter, Julyusş, Biiza. bet, Güz ii esas ecnebi olan ba- zı isimler Almanlaşmış telâkki edil- miştir. Bunun için m bu simleri de alamıyacaklardı. Belgradda gıkan “Politika,, ga tesi, İstanbul muhabirinin geh. timize bakan bu yazıyı, nakledi. yoruz: “Deniz İstanbulu üç büyük kısmı ayırıyor: İstanbul, Beyoğlu ve daki dar, İstanbul ile e arasında Ht liç bulunuyor. Her ikisinin ve Dayi darın arasında d& eli vardır, Ha“ şehirde kendisine birkaç kilomet. ne de bir plâj vardır. Bütün ni İstan hamamı, deniz A 1 ve ln bul, dan dışarda, pe! İstanbulda a DİZ ER Dm hakikaten e hai ilir. Her gün, gi mkün Ki Ayni zamanda li halıdır. Deniz banyo” su KN ikiyüz ilk önce a Komşu gözü ile Istanbul O mahiler ki derya içpredir... vefa Jeti halkının plâjların pahalılığı yüzün - n denize çektiği hasreti bir yaba gazeteci anlatıyor Bir çare daha vardır; Sirkeci istas, yonuna, oradan da trenle Floryadaki plâja gitmek.. Fakat bahsettiğimiz her iki 1 YAŞ sta İstanbuldan bir kaç kilo- metre mesafede bulunmaktadır. â, Florya a İatanuldan yirmi kilometreden fazla bap İstanbullulardan birisi deniz ban, si e istedi mi e önce tram. kakışmak ra ta li zi itişme, kakı: purda, istasyonlarda, bilet sene iz hamamlarına kadar r, e z Yol en az bir saat sürer, bazan, bekle. mekten dolayı iki, iç saati de bulur. Dönüşte, çok fazla kalabalık m) p w yolda kaybedilen zaman daha olur, Sile > gerait Dr İstanbulda de. niz banyosu yapma! demek ol- duğu kolayca ln İş bununla bitmez! Deniz hamamı. na böyle bir gidiş en az bir lira, yani otuz küsur dinar kadar bir paraya mal olur. Bu da öyle bir masraftır ki, İstanbulluların büyük kısmı bunu aş. la veremez. a “a Geçen pi »k sıcak olduğu için İstanbulda ne kadar halk varsa hemen hemen hepsi kırlara, plâjlara dökük müştü. Vapur ve trenler hıncahımç dol muştu. Çok güzel Edi AR a. rasından tâ Büyükde! kadar alt yolun üzerindeki Ma Di ardı sırası kesilmiyordu. Herkes serinlemek kaygusile şehir. den Biye beş olmasma rağ. ok nahoş tesadüfler zuhi ii ii, koşan ea Şakar deniz R banyosu yapmadan dönmeğe mecbur . Deniz banyosu yapacak yerde banyosunu gazinolarda, başkalarmın seyre mecbur kalmışlardı, Denize girebilenlerin de terleyen ve van bunalanlara acımaları kabil o bütün deniz kenarlarındaki hire şe ne bulunuyordu. Bir m, ka dar bir ir kal bi- enin boşa) iel ir bekle diklerini ve Eğ kendilerini bir an olsu serilemek için denize attıklarını gör. düm, Akşam dönüşte o m vapur. e 2 alması mümkün de 'keti Hayriye e Mek bütün armı çoğaltmıştı. Fakat bütün bunlar yetmedi, İstanbul luların deniz ihtiyacmı bunlar yine tat min edemi; u. İstanbul, her nizle çev. rilmiş bir “sehir iye Meri bir tane olsun, belediye deniz ameli malik aç ei Bu ne kadar İ garip gö- Tünürse ün, bir hakikattir. Hiç Yi yok ki, bunun bir çok se. Eu Eg 23 Şiz z. E ün ir surette Küherii bir çok sahalarda büyük faali yet göster. yi VE Bunun için, bu mühim plâj selesinin de yak: Ma an mda, halledileceği KURUNA Abune olunuz xe e aHinirila EİN lerini kalin mii in a. ralık yl azarlar gibi; lak, bu nasıl a Sağ çık el dışarı da hava gi veye git bari, ne zamandan ME DERE den koktuk, biz de şu halıları silke . e am, bu çıkışma karşısında & yat ii gir Falez zl yılm a dizdiği 8 gileri biri ai KY Mei ir ale dedi beş De atalım. Bugi arım okka ekmek ai ezine e ge üipüreceğini büzülürüm, Bütün bu ie ca mı dinlermi işim, az sonra o da bana yo ik başl nü ç şmağa, ücür şeytan! Yine kulaklarını an, üzüm gözlerini zi çevir- Ye gün cuma, git biraz d oyna bel “seytan,, (bücür) gibi hiç kızdırmadı. Bilâkis sIS. daki bu iri adam tarafından kızılacak, hilali mezi bir ihsan 0- larak düşünülmemden dolayı ba: Beyazlı! e en da.. Zaten ben Sokak. halıları pencereder üşün adi e “yokluğun hayatm onu ne kadar guru bi; ecan gitgide büyüyordu. He. 18 e eve yi sevinçten boğula: ie Sö msğii nl oiak 2 g Zir

Bu sayıdan diğer sayfalar: