10 Kasım 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ızda üçüncü sütunun b Türk bayrağı dağılmışlardı,; si ili sülunun 48 inci sat deği kal ii acaktır, nin sonunda “ meleri ilâve mizdan özür inişi oktu,, ke çağı okurları in adar ie deşleri düşünürler, adsiza mı, yoksa onları çim e yaşararak, yürekleri ya- nık yanık kaynayarak bekliyenlere mi dmmsatlatn, kestir-sezlerdi. “Bir adama babadan bir şey kalmazsa Adsız olur, ya veri” leni de alnıazsa ne olu?r,, Koreç kılıcını bir ölüm çarkı gibi sağa sola e yanına kimseyi sokmuyordu! Atlılar dört gün gittiler. Öküz ırmağı y köpürm İki atlı gı da kalan da son defa İs lar. il tepelerden ni dağlardan mn aşırarak sevgili. re kadar ulaştırmak istiyorlar, fa- at ne çare, ki onları artık göremiyor Gökbuğa, kendi kendine şöyle düşün & > — Bundan sona daha uyanık olmak gerek. Nehre döndü. Atının omuz başlarına m rile dayanarak bir anda Ela yi üstünde ayakta — ldam, göreyi a senii üzel j çi çevik at hiç ni idi sulara girdi, yüzmeğe başladı Biraz ötede, kıyıya erin kalas. Günün meseleleri: Ucuz madensuyu Birkaç gün evvel halka İrem sula. in tedbir. cak cidden mü. i yanı başında iken re bile an fiyatma sal Trabzonda çe halde Trabzonlular bundan istifade edemiyorlar, eder Ey ii sorarak, bu çok faydalı bir mesele halinde tebellür Müren iste. dik. Tanmmış bir doktor, fikrini şöyle anlattı: e eti bir i- rdır, yu! ucuz fiyatla sevkedilmelidir. Ayı mai halkı teşvik için propagandaya da lüzum vardır. Bir memur şunları söylemiştir; zılay tarafından şehrin muhte. it se ni aşılan maden suyu sa tış yerlerine imei tehacüm, ma , den suyu koymı 2 ii Fakat bu <a Yade BUNE kaç'yerindedir. Bence madensuyu ” nız bu satış dükkânlarma"iMhisar et. tirilmemeli, ri bununla bir kazanç temin ediyo -azançına halel — iile a eml bulup halka kola; uk Min sularını kökünden halletmeli. Su çok akulak De: pahalıdır. Kar ve Defneli suları ahalı olduğu gibi temini de güçtür. Ev yapacak, mi ya- pacak, su satışlarını geniş bir program Ja koli in Yedi sekiz kişilik bir ailede su istih- lâki bir hayli: al u almak i. bütün bir günü feda etmek lâzım- Maden suyuna gelince, elbette ki halkın sa için faydalı, olduğundan ucuz ve temin edilecek şekilde sima Hükümet eliyle idarı hile katılmasma imkân kal. an ei KEP ai fazla ücret le temin edil daha çok vari- de geti Mn suyu içmi yenler, yn ire alacaklardır. Du; duğum. e birçok (vilâyetlerimizin a sul e istifade bile edile- memektedir, geriye imi Akalan: | lar ve bir çok tulumlarla is kaç &- dam vardı. Sular bu kadar ol madığı zamanlarda bu talamli şişi. rilir ve bu kalaslardan büyük sallar yapılırdı. Kırk elli kulaç genişliğin- Ki ehri geçmek için başka çare Yine orada yükleri indirilmiş olan at, katır ve deveden ibaret. bir ker. van suların yatışmasını be . Babrak da Cıldam suya atıl. mak için sabırsızlık ediy. Dy eğerin üstünde ör kalktı. ve genç at, anaforlar yapan m Gi a köpüklü sularda Mg yı. — Bir adama babadan bir şey kal mazsa adsız olur, ya verileni de al- mazsa ne olur? Gökbuğaya kardeşile annesinin ve- rip de almadığı paralarla incileri na ordu. Bir sabah Gökbuğa seyisinin omu. zuna şel koydu ve kararını bildirdi ee buraya gelmezse biz o- Da Dn si Z. — Fakat onu nasıl buluruz? we vi KE ARİ AŞIN Bunu bilmesek de ne çıkar, arayan bulur. — İyi ama, paralar bitmek üzere. a doğru hızlı hızlı yüzüyordu. Si ir, üstünde, iki atın da , yalnız an doğ — Bü dü bizim insanı li biti, ki ad- n Şu itmemiz i, sızın âyakları dizlerine kadar vi 18. çinen mühim ere biridir. lanmıyordu. Koraçın gözlerinde hayret vardr. — Uğur ola, akam! Baka kaldı. Gökbuğa onun omuzu; Uğur ola! daki pençesini sıktı ve sarstı: — — ümü iyi ir insan Şi KEŞTASEP,.. mbaşka bir ülkeye girdikleri he. e beli oluyor Tepelere Yapılmış olan taştan ateş tapınaklar! ha sıklaşıyordu. Bunlar b Hn mihraj zun birer entarı ş olan ki yığın halka ibadet siya asan merkezi olan O akşam kondukları handa Yeti bir haber aldılar: ii Rüstem ava gitti, — Ne an? — Bir ata mii — Ne mayer döne: rapi belki de vi ay Türk lerinden pe adsızların he. men hemen hepsi ii handa kalırlar- miş. Ere el © lüyoi — n kur: iğ Türk taburu ta. LENA lem bin kişi oldu. — Artık almıyi Mimi mı? — Bunu kendisi bil Gökbuğa eklem karar verdi. Günler ve haftalar geçti. Fakat Rüs e av alayı dönm li. giderek aklini anlatmak is. Belki bir hafta, bedi Söz söyliyecek adam bile bula « madı, ları bitmek ü; EY Çok sikm iyorlardı. O kadar ki, bir ce! am Koraç şöyle mırıldanmaktan endini alamadı. akşam yir uğruna butün varını yoğunu kendi mi seveseve Verir, Sonr cuk, paranı ni dünya Si ali İbi dire olduğunu çi bilmi. ordu. O: harçlığı verdikleri va- Çi ya haftalarca hiç dokunmaz, ya * di açıp AN kadar harvu an savururdu. ae me onun ahlâk ve seci. von tetkik ettikten sonra şu hükmü rmişti — bir varlık ki, büyük bi hirde, hiç bir geliri De ne açik tan ölüyor, ne soğuktan i, i dü sali te ona hizmet sin zevk- lkikça bitirmesine bir yıl kala, an- Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Çeviren: Hakkı Süha Gezgin #emu © memmun. yanında yaşadığı kadınlara, artık kita evine pll söyledi. Bu haber, kadınları pek üzdü. Fakat razı oldular e hâmisinin ayrılırken, 7 li, rehine koymasına ei verir, yal yaptılar, üncü mevkile se. yal mali Keen söyliyerek paranın yâa- rısnı geri i Babası ona, a neye bitirme - diğini sorunca, ç cevap vermemiş; fakat her e daha düşünceli bir tavırla önüne bakmıştı. Biraz son- ra, uğun anasının inezarını âradığı anlaşıldı. H çin lerinden ayrılmasının bi. ricik bi bu değildi. Ve şüphesiz, ansızın. İçinden taşarak kendisini z bir yola atan kararın, bütün teferrua- tını da izah edemezdi. Fiyodor Pavloviç, ona mezarın bu . a yeri api edi, Çünkü ara- ın yıllar geçince, burasını o da uni ve Odesada al birak anedileriz ahbap ol muştu, Bu devir içinde onun para yap- mak sanatini öğrendiğ'ne de inanmak uştu. Karan Gri den > yahut dört nra, Ci aba al eses ik üç sene Mİ tesadüf eder. Eskiden tanıyanlar, yaşına göre, onu e ihti- yalm ve Mr ha kürkü ve edepsiz suy Ba şimdi başkala- rına gülmek ihtiyacını leşi gibiy. di. Haylazlığı artmıştı, Onun de şehirde daha başka aiyienelir de açıldı. Yüzbin rublelik koca bir serveti ol. duğu hemen ortalığa yayılmıştı. Çok sağlam rehinlerle ii yapıyordu. m 'u bunamağa yüz y hirde aki yaşay da ve dağda pek Siki SESE AKIM Sonra kesesini onun avucuna sıkış tırdı. — Hancı ile hesap gör, ben avluda bekliyorum. Çabuk gel! Gökbuğa Mervin kalabalığından sıprdarak kale kapısından mid çık- mağını da geçtil bir su içecek kadar durdular. li mdi Aladağlara riayet, a Yorgun bir bâlde Kelât kasabasını da arkada bıraktılar. Gittikçe sıkla. şan ği > inde Şirvana doğru İ, lerliyorlar Tetstoiğ ce “camları” sikiyordu Çünkü bir buçuk aydanberi gurbet- te oldukları halda hiçbir Iş yapama. mışlardı. Dervişlere behzemiyen ta- rafları ki Atlı olmaları ve di. lenmeyişli Yalçın aşka dee - rumlar kenarından, köpük ere an geçiyorlardı. EM bir ayi. n hol mel uzaktan bir kurt inden yuki an çeşi t kuş - az pi Pp ormağın kuy- Koraç da avlara dalmıştı. Yüzü gü, Kiyordu. “Grigori,, nin mentorluğu olmasa, “Fi. ye Pavloviç,, hapı yutmuş demek- Aliyoşanın gelişi onun ahlâkında EE aşki ve vakitsiz ihti; . hafızasındaki o hâtıraları em Ora el bakar, so uğram:! ili çok benzi. yersı wi İkinci karıma o, bu adı tak- ye Uğremış, ın zavallı me zarını ölen a Çocuğu alıp Bass nha bir ei irin bunu ken- di Sl ine kimi e Üstüne altın. da yaşını ve Ö- silkmiş ve bir gün de kalıp O min boylayıverımişti. Aliyoşa, anasınm roezapı heyecanının derecesiri © bir taşkınlık ei i rşisın da dikildiğine dair ori,, ii dinledi ve e te k söz söylem radan ayrıldı. Belki bir sene, ie Mi mezarlığa uğramadı. Fakat bu hâdise “Fiyodor Pavloviç,, in üstünde büyük bir tesir bırakmıştı. Cebine bin t ve yere düştü. Birdenbire ağaçların arasır horez sesini Re bir ses duyu Koraç oraya baktı ve haykırd ün! Sülüne e Hemd semiz! Eir hindi büyüklüğünde uzun | ruklu, renk renk güzel tüylü bir tu. Konduğu daldan kendisin! bc ğa bıraktı ve ir güçlükle ruağa başla: Biraz ö E TN bir haj ki k dalın arasına bakı du. Bir eki Ko Dedi ve atını sürdü. Koraç bir çınarın dalından karak uzaklaş büyük ve se nın bik akıyordu. Madı düştü, Gökbuğa onun her halde rurdu Sülün yep elçi işti ğından bir ok : buğa yayma taktı ve AM Lâkin tam o sırada sülün yeni bavalan eli Dalların arasında kayboluyor, 5” vi siki ve in bare uzun kuj ek bi kırmı koyu yüpi başı ve kızıl gerdanı “sr göze çarpıcı olmasa ini ker ipi e la ekti, “ün bir meşeni kuru dal koni al uğu zaman a durdu. tından indi ve onu: — Urldam hiç kımıldama. Senir yak seslerin onu ürkütüyor. Bur: beni bekle! Diy.reg okşadı. unu koy kalarına gizlenerek yavaş yavaş İl ledi. Sülüntün göğsü, Inip inip kalkıy u. Çok ime belliydi. Gök ğe onu bu derece yoracak kadar valamadığını İİ yorgunluğ va sem'zlikten olduğunu anlış ini adım kadar Li neee Bir ağacın ar e sinerek bürn hızı İle a nen bir ses, sonra çığ” ul e e insan vurulmuştu. Sulüntn sesi o kadar manalıyi Boşlukta tekerlendi, kuyruğu di nih en güzel yelpazesi gibi açi Kl renk renk kanatlarını çi e Bs ELİN n sağ omuzu hizasınf girmiş, ncu sol tarafmdan lee vu (5) Zerdüşt papazları. ruble koyarak manastıra gitti, Ve “L Yine o gece, patlayıncaya kadar il ve “Aliyo: er o ww. beyi bir tek mum dikmiş adam değildi. İ âyin iie garip bir ruhi tezal vermek ger Bu adamın pek ih! miştim, a üzü ea sefih ömrü ie ale lanan bir Aa mgasını vur! Bu surata bir de bie kal örüne! r söz yıkım ça âyan Edim benziyorum!,, der ve bürlenirdi (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: